Bölüm 23: İlk Evrim (3)

avatar
3505 4

Taming Master - Bölüm 23: İlk Evrim (3)


 

Çeviren:Devilsparadise

Düzenleyen:Cqnn

 

 

Carwin: Dostum, çevrimiçisin, değil mi? Müsait misin? 

 

Goblinleri hırsla yere seren Ian... hayır Goblinlerden dayak yiyen Ian, Carwin'in mesajını görünce savaşmayı bıraktı. 

 

Bir Goblin Gözcüsü öldürdünüz.1250 Tecrübe Puanı kazandınız. 

 

"Ly, burada bırakalım, yanıma gel." 

 

Grr- 

 

Goblinlerin tamamını alt etmeyi başaran ve bir sonraki Goblin grubuna yönelmek üzere olan Ly, Ian'ın sözleriyle itaatkar bir şekilde geri döndü. 

 

"Gerçekten iyi iş çıkardın. Al bakalım." 

 

Ian envanterine koyduğu Yarım Ay Ayısı etini Ly'ın önüne attı ve mesaj penceresini açtı. 

 

Ian: Evet, müsaitim.  Carwin: Büyük ihtimalle tahmin etmişsindir, arkadaşımdan geri dönüş aldım. Az önce giriş yaptı.  Ian: Gerçekten mi? Ne dedi? Yapabilecek miymiş?  Carwin: Evet, yapabileceğini söyledi. 

 

Ian rahat bir nefes aldı. 

 

Çünkü Carwin'in arkadaşı yapamayacağını söyleseydi, başka birini bulmak zorunda kalacaktı ve yine sıkıntıya girecekti. 

 

Ian: Peki, teşekkürler. Arkadaşının kullanıcı adı ne?  Carwin: 'Harin' İstersen şimdi mesaj göndermeyi dene.  Ian: Tamam. 

 

Konuşmanın bittiğini düşünerek yeni bir mesaj penceresi açacakken Carwin başka bir şey daha yazdı. 

 

Carwin: Şey... Dostum, cidden sorun yok değil mi? Bu kişinin savaşma gücü sıfır, bunu bi' düşün.  

 

Ian gülümsedi. En başta da dert etmemişti ama Ly evrim geçirdikten sonra hiç korkusu kalmamıştı. 

 

Ian: Dert etme sen. Bu dostun az önce Saumur Kanyonu'nu ezdi geçti ve şu an yola çıkıyor.  Carwin: Saumur Kanyonu neresiydi ki... 

 

Uzun bir süre önce orada avlanmış olduğu için, hafızası biraz pusluydu ama kısa süre sonra hatırladı ve şok oldu. 

 

Carwin: Ne? Sen tek başına Saumur Kanyonu'nu mu ezip geçtin? Orası Goblin Kamp Alanı değil miydi?  Ian: Evet, aynen öyle. Hayatım buna bağlıymışçasına günümün 6 saatini büyük meydanda Goblin avlayarak geçirdim.5 seviye bile atladım.  Carwin: Dostum, ne diyorsun sen? Hile ya da virüs kullanmıyorsun değil mi? Eğer kalıcı uzaklaştırma alırsan, seni tanıyormuş gibi davranamam. 

 

Carwin açısından düşünülünce, bunlar şaşkınlığa uğramış bir adamın anlayışla karşılanabilir sözleriydi. 

 

20 seviye olalı çok olmamışken, 40 seviyeli bir av sahasını ezip geçtiğini söylüyordu. Bu da yetmezmiş gibi, 6 saatte 5 seviye atlamıştı. 

 

Normalde, 20 seviyede bir günde ortalama bir seviye atlanırdı en fazla 2. Elbette işin içinde başka bir canavar olduğu aşikardı. 

 

Ian: Virüs mü, hadi oradan. Neyse endişelenmeni gerektirecek bir şey yok, takma kafana.  Carwin: Ta... tamam. Sen öyle diyorsan öyledir.  Ian: Evet.  Carwin: Haha... bu çocuk bir saniyede bizim seviyeye gelir. 

 

Ian kendinden emin bir şekilde gülümsedi ve çok ciddi konuştu. 

 

Ian: Tam iki ay; bekle ve gör.  Carwin: ... 

 

Şu an, Lotus birliğinde, öncü kuvvetlerin çoğunlukla 80 seviye olduğu söylenebilirdi.

 

Kısa süre önce, Fiolan seviye atlamış ve diğer üyeler 85-88 seviye arasındayken birlikteki tek 90. seviye o olmuştu. 

 

Ian'ın deneyimlediği kadarıyla, 90 seviyeden itibaren seviye atlamak, bütün hafta çılgınlar gibi seviye atlamaya odaklandığında 1 haftasını alıyordu.  

 

Varsayımı iki ay sonra birlik üyelerinin çoğunun 95. seviye oluşuydu. 

 

"Ben iki ayda 100 seviye olacağım." 

 

2 ay ve ardından tatil bitiyordu. 

 

Kendine güveniyordu. 

 

Profesör Lee Jinook ile yeniden 93 seviye olmasına dair girdiği iddia onu korkutmuyordu. Ly'ın evrimi ona güç vermişti. 

 

"İki hafta içinde 50.Sonraki iki haftada 80.Son ayda da 100."  

 

Ian'ın büyük planı buydu. Daha önceden yürüdüğü bir yolda yeniden yürüyordu ama bu defa şartlar daha iyiydi. 

 

Ly evrilmişti ve Profesör Lee Jinook'la olan iddiasında onun motivasyon kaynağı oluyordu. 

 

"Profesörle girdiğim bu iddia benim lehime sonuçlanacak. Ne olursa olsun o iddiayı kazanacağım."  

 

Bu yüzden, hemen göreve başlaması gerekiyordu. 

 

Carwin'le olan konuşmasını kapattı ve görev süresince birlikte olacağı Harin'e mesaj attı. 

 

Ian: Merhaba, Carwin'in arkadaşısın, değil mi? 

 

Kısa süre sonra cevap geldi. 

 

Harin: Evet. Tanıştığıma memnun oldum. 

 

Ian asıl konuya geldi. 

 

Ian: Şu an neredesin?  Harin: Lucain kasabasındaki demirciden tamir edilen teçhizatlarımı alıyorum.  Ian: Ah-ha, zaten kasabadaymışsın. Orada bekle,10 dakikaya geliyorum.  Harin: Tamam, bana uyar.  

 

Ly'ı hızla sürerek kasabaya dönen Ian, demirciyi buldu. Harin demircinin önünde bekliyordu.  

 

"Selam, ben Ian"' 

 

Harin ince vücutlu ve oldukça güzel beyaz yüzlü bir kadın kullanıcıydı. 

 

Ancak, Ian Kailan gibi gerçek dış görünüşünü bir dereceye kadar değiştirebilmenin mümkün olduğu bir yerde bir kadın görünüşüne aldanmanın ne kadar aptalca olduğunu çok iyi biliyordu. 

 

"Selam, bende Harin. Carwin senden çok bahsetti." 

 

"Carwin'in arkadaşı olmalısın?" 

 

"Hayır, arkadaş değiliz...Yakın bir ablasıyım." 

 

"Haa..." 

 

Carwin'in arkadaş olduklarını söylediğine emindi ama önemi yoktu, çok üzerinde durmadı. 

 

"Benim hazırlığım bitti, şimdi seninle görev için yola çıkabilirim. Sende durum ne?"  

 

Ian, Harin'de kendisi gibi hevesli olduğu için rahatladı. Tembel takım arkadaşlarından nefret ederdi. 

 

"Harin, Kamp Alanı Görevini yapmanın kişisel bir nedeni var mı?"  

 

Ian hiç düşünmeden sormuştu fakat Harin başını evet anlamında sallayarak cevap verdi. 

 

"Evet,almak istediğim bir görev var fakat  Kamp Alanı Görevini tamamlamadığım sürece görevi alamam. Aslında Carwin ya da yüksek seviyeli başka bir arkadaşımdan yardım isteyecekken son saniyede senin de görevi yapacağını söylediler..."  

 

Bu sözlerle Ian görevin içeriğini merak etti.  

 

"Bu görev Kamp Alanı Görevi ile bağlantılı mı?" 

 

Harin kafasını sallayarak güldü. 

 

“Hayır, öyle değil. Almak istediğim görevi Dük Trepin'in Kalesi'ndeki aşçıdan alman gerekiyor. Bu görevi yapmam gerekmiyor mu ?”  

 

"Ah,evet öyleydi ya." 

 

Kamp Alanı Görevini veren Lapierre, Dük'ün kalesinin Yönetici Şefi olarak biliniyordu. İşte bu yüzden Lapierre'den rica edersen Dük'ün kalesine girebilirdin ancak bunun için de Lapirre ile olan yakınlığını yükseltmen gerekiyordu, bu yüzden de Kamp Alanı Görevini yapmak kaçınılmazdı. 

 

"Anlıyorum... ama bir aşçıdan ne tür bir görev..." 

 

Konuşurken Harin'in sınıfının Aşçılık olduğunu hatırladı. 

 

"Aşçı olduğunu söyledi..." 

 

Harin mutluluktan dört köşe olmuştu. 

 

"Aman Tanrım! Nereden biliyorsun? Carwin mi söyledi?" 

 

"Evet, Carwin üretim sınıfının Aşçılık olduğundan bahsetmişti." 

 

"Doğru söylemiş. Hatta gerçek hayatta da yemek sanatları uzmanıyım." 

 

"Ah-ha, üretim sınıflarında kendini geliştirmenin zor olduğunu duydum ama yemek sanatlarında uzmansan o zaman daha kolay olmalı." 

 

"Evet, öyle. Ayrıca çok da eğlenceli.." 

 

Kailan'da Aşçılık, Demircilik gibi üretim sınıflarında sadece savaşmak değil, kullanıcının asıl yetenekleri de gelişim sürecinde etkiliydi. 

 

Örneğin Demircilikte, sistem gücünün ekipman üretim sürecinde etkili olduğu gerçeği vardı ve Aşçılıkta'da yemek yapma sürecinin gerçek hayattakiyle neredeyse %90 oranında benzer olduğunu duymuştu. 

 

Normalden daha kuvvetli ateşler, rahatlıkla taşınabilen mikserler ve fırınları hesaba katmazsan neredeyse gerçek hayattaki gibi olduğu yönünde düşünceler vardı. 

 

Bu nedenle kullanıcılar Aşçılıktan uzak durdu. 

 

Sebebi ortadaydı. Ne kadar gerçekçi, bir o kadar zor. 

 

"Bu arada, ilk kez bir Aşçı tanıdığım oluyor. Yakın zamanda senin elinden lezzetli bir yemek yiyebilir miyim acaba?"  

 

Harin kocaman gülümsedi ve başıyla onayladı. 

 

"Elbette!" 

 

(EN: Bölümü sadece okudum çevirmen temiz çalışmış ????) 

 

 






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44239 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr