Çevirmen: AllenWalker  Düzenleyen: Asile

Kabusun İblis Çömleği çok eski bir tarihe sahip son derece gizemli bir eşyaydı.

Nie Li, çömleğin içinde bulunan enerjinin, kendisinin önceki hayatında en güçlü olduğu zamanlardaki enerjisinden bile daha güçlü olduğunu hissetmişti. Üstüne çömleğin çok derin bir anlayışı var gibi görünüyordu. Sadece bunu hissederek bile ruh bölgesi dalgalanmıştı.

Kabusun İblis Çömleği’nin eski sahibi kimdi acaba? Her kimse bu hazineyi yapabilmek için çok fazla güce sahip olması gerekirdi.

Cennet Enerjisi çekilmeye devam ediyordu. Ruh bölgesindeki Asma durmadan Nie Li'ye Cennet Enerjisi takviyesi yapsa da yetmiyordu.

Bu gidişle kısa zaman sonra şeytan ruhları üzerindeki kontrolünü kaybedecekti. Fakat Nie Li bu olayın bu şekilde bitmesine izin vermek istemiyordu.

Başarmak zorundaydı!

Başarıya sadece bir adım uzaklıktaydı.

Bu şekilde mi başarısız olacaktı?

Nie Li'nin bu vahşi düşünceleri çömleği aktifleştirmişti. Aniden zihninde ruhani ışıklar parlamaya başladı.

Acaba çömlekten bazı aydınlanmalar mı alıyordu?

Nie Li düşüncelerini çömleğe odakladı. Aniden Nie Li'nin etrafında mucizevi bir dönüşüm gerçekleşti. Çömleğin içerisinde ucu bucağı olmayan sonsuz bir Cennet Enerjisi denizi görmeye başladı.

Aziz Ruh Sahası’ndaki Cennet Enerjisi bile bu enerji denizinin yanında bir damla olarak kalırdı.

Nie Li bu enerji denizini bilici ile kontrol etti. Bu denizin herhangi bir sınırı bulunmuyordu. Kendisinin ne kadar küçük bir varlık olduğunun farkına vardı Nie Li.

Patlayan şeytan ruhlarından açığa çıkan enerjilerin hepsi bu yere gelmişti. Fakat bu enerjiler bile çömleğin içindeki enerji denizinde en ufak bir dalgalanmaya sebep olamamıştı.

Çömleğin içinde bulunan bu enerji denizi sanki donmuş gibiydi. Uykuya dalmış gibiydi.

Nie Li burada bağdaş kurarak oturdu ve İlahi Tanrı tekniğini aktif etti. Etrafında ışıklar dönmeye başladı.

"Dünya ve Cennet arasındaki yolda değişimler sabittir. Önceki ve sonraki hayatlar arasında büyük değişimler meydana gelebilir. Bu İlahi Tanrı tekniğinde bahsi geçen Yolun Değişkenliği olmalı."

Nie Li muhteşem bir aydınlanma geçiriyordu. Önceki yaşamı ile bu yaşamı arasındaki gelişiminde çok büyük bir fark vardı.

Bu aydınlanmayla birlikte Nie Li'nin ruh bölgesi acı verecek kadar dalgalanmaya başladı. Yüzü solmaya başladı ve ter damlaları alnından ağzına doğru akmaya başladı. Bu sıradan insanların katlanamayacağı kadar acı verici bir olaydı.

Eğer sıradan bir uzman bu durumla karşılaşsaydı bunun üstesinden gelemezdi. Beyinleri düşünmeyi durdururdu. Fakat Nie Li burada bulunan Cennet Enerjisini kullanarak İlk Kader Ruhunu şekillendirmeye başladı.

Bu oldukça iyi bir fırsattı. Bu durumu kullanmamak aptallık olurdu.

Önceki hayatında şu anda çektiği acılardan daha kötü acılara maruz kalmıştı.

Nie Li İlk Kader Ruhunu şekillendirmeye devam etti. Bu çok fazla acı veren bir olay olsa da Nie Li sakinliğini korumaya devam etti.

Cennet Enerjisini sarmal bir şekle sokarak Kader Ruhunu beslemeye başladı. Ve sonunda kırmızı renkli Kader Ruhu oluştu.

Nie Li bu fırsatın kendisini Göksel Kader Alemine sokabileceğini hiç düşünmemişti.

Sonunda Bir Kader Göksel Kader Alemi gücüne erişebilmişti.

Ama Kader Ruhu neden kırmızı renkliydi?

Çoğu uzman Kader Ruhunu oluşturur oluşturmaz işlemi durdurmayı tercih ediyordu. Çünkü bu işlem çok fazla acıya mal oluyordu ve çoğu uzmanda bu acıya dayanamıyordu. İlerisini düşünecek bir halleri olmuyordu. Bundan dolayı da onların gelişimi Bir Kader Göksel Kader Aleminin en alt noktasında kalıyordu. Çoğu uzman bu anın hayatları boyunca yaşadıkları en kritik anlardan biri olduğunu fark edemiyordu.

Nie Li, Kader Ruhunu kontrol ederek çılgınlar gibi Cennet Enerjisi emmeye devam etti. Kırmızı renkteki Kader Ruhu güçlenmeye devam etti ve bir an sonra ilk boyutunun üç katı büyüklüğe ulaştı.

Nie Li, Kader Ruhunun uygun bir güce ulaştığını hissedince rahat bir nefes aldı. Bu işleme devam ederse Kader Ruhunun parçalanacağını düşünüyordu. Tüm bedeninin çökmek üzere olduğunu hissetti. Buna rağmen ruh bölgesindeki Kırmızı Kader Ruhu yanmaya devam ediyordu. Bu da Nie Li'nin gülümsemesine sebep oldu. Rengini düşünmezsek, Nie Li'nin Kader Ruhu çoktan Bir Kader Göksel Kader Aleminin zirvesine ulaşmayı başarmıştı. Diğer uzmanlara kıyasla aylarca süren gelişimi bir anda yapmıştı.

Rengine gelirsek; Nie Li bunan neyin sebep olduğunu bilmiyordu. Fakat Kader Ruhunun diğer renksiz Kader Ruhlarına oranla çok daha güçlü olduğunu hissediyordu.

Allen: Sıradan power up almayı da bıraktı.

Bilincini çömleğin içerisinden çıkardı. Bu kadar kısa sürede bu kadar fayda sağlayacağını hiç beklemiyordu. Çömleğin kullanım şekillerinden birini daha bulmuştu.

Göksel Kader Alemine ulaştıktan sonra Nie Li'nin Cennet Enerjisi üstündeki kontrolü bir kaç kat daha iyileşmişti. Şu anda çömleğin içerisinde bulunan iki şeytan ruhunu kontrol altında tutabiliyordu.

Nie Li'nin Cennet Enerjisi tarafından baskı altına alınan iki şeytan ruhu bir süre sonra birleşti. Birleştikleri anda çömleğin içerisinde dışarıya doğru göz alıcı bir ışık demeti yayılmaya başladı.

Kısa bir süre sonra ışık hafifçe sönmeye başladı.

Çömleğin dibinde şu anda tek bir şeytan ruhu duruyordu.

Nie Li bu sahneyi görünce gülümsemeye başladı. Bu kadar kısa sürede sadece Bir Kader Göksel Kader Alemine ulaşmayı başarmamıştı, yanında birde Tanrı seviye gelişim kapasitesine sahip Ejderha Kan Soylu bir şeytan ruhu da elde etmişti.

Bu şeytan ruhunu basitçe anlatmak gerekirse paha biçilemez bir hazineydi!

Nie Li bu şeytan ruhunu satmaya cesaret edemezdi ki satmayı da zaten istemiyordu. Şu anda Göksel Kader Alemine girmeyi başarmıştı. Yapması gereken şey elbette ki bu şeytan ruhuyla birleşmekti.

Nie Li bu konu üzerinde uzun süre düşünmüştü. Gu Bei'den Sıradan Seviye gelişim kapasitesine sahip şeytan ruhlarını isterken elde ettiği İyi ve Mükemmel Seviye gelişim kapasitesine sahip olan şeytan ruhlarını satmayı planlıyordu. Belki bir kaç tane de Olağanüstü Seviye gelişim kapasitesine sahip olanları satabilirdi. Bu yolla çok fazla dikkati üzerine çekmeden iyi paralar kazanabilirdi.

Tanrı Seviye gelişim kapasitesine sahip şeytan ruhlarını ise arkadaşları için saklamaya karar vermişti. Sonuçta bu kadar değerli şeytan ruhlarını pazarda satılığa çıkarırsa üstüne dikilecek olan çok fazla gözün farkındaydı.

Nie Li, çömleğin dibinde duran şeytan ruhunu dışarı çıkardı.

Bu şeytan ruhu; Kan Kanatlı Aziz Jiao Ejderhasıydı. Bunun gibi bazı özel türdeki şeytan ruhları saf Ejderha Kan Soyuna sahiplerdi. Kan Kanatlı Aziz Jiao Ejderhaları yetişkinliğine ulaştıkları zaman Savaşçı Ata güç seviyesinde oluyorlardı. Bazı daha özel şeytan ruhları daha da güçlü oluyorlardı. Ve Nie Li'nin elde ettiği bu Jiao Ejderhası kesinlikle sıradan olanlardan değildi. Sıradan Kan Kanatlı Aziz Jiao Ejderhaları’nın pulları kırmızı renkte oluyordu fakat Nie Li’nin ejderhasının pulları altın rengindeydi. Dahası bu şeytan ruhunun bedenini çevreleyen sivri uçlar onun daha da ihtişamlı görünmesini sağlıyordu. Son derece güçlü iki enerji noktası bulunuyordu bu ejderhada.

Kan Kanatlı Aziz Jiao Ejderhaları uçabilen şeytan ruhları arasındalardı. Aynı zamanda çok güçlü bir fiziksel güce sahiplerdi. Ayrıca Ejderha Nefesi’ne de sahiplerdi.

Bu yaratık zirvede duran bir yaratıktı!

Çok uzun zamandan sonra Nie Li sonunda üçüncü şeytan ruhuyla birleşebilecekti.

Nie Li şeytan ruhları konusunda çok seçiciydi. Onun Gölge İblisi ve Uzun Dişli Pandadan sonra sıradan şeytan ruhlarına karşı bir ilgisi kalmamıştı. Fakat bu Kan Kanatlı Aziz Jiao Ejderhasını kabul edebilirdi.

Bu Tanrı Seviye gelişim kapasitesine sahip Ejderha Kan soylu bir şeytan ruhuydu.

Nie li, Kan Kanatlı Aziz Jiao Ejderhasını yavaşça Ruh Bölgesine yerleştirdi. Ruh Bölgesindeki Asmadan üçüncü bir dal çıktı ve Kan Kanatlı Aziz Jiao Ejderhası ile birleşti.

Sıradan Ejderha Kan Soylu şeytan ruhlarının güç seviyesi Dünya Kader Aleminde oluyordu. Onların doğal bir şekilde Cennet Enerjisi tarafından beslenmesi gerekiyordu. Fakat Nie Li'nin birleştiği bu şeytan ruhunun güç seviyesi şimdiden Göksel Kader Alemindeydi.

Gerçek gücünü öğrenmek isterse Nie Li bunu sadece gerçek bir kavgada öğrenebilirdi.

Şu anda Nie Li elde ettiği bu şeytan ruhuyla kendisinden güçlü uzmanlarla başa çıkabilirdi. Üstüne bir de Nie Li'nin öğrenmesi gereken Kan Kanatlı Aziz Jiao Ejderinin dövüş yetenekleri vardı.

Eğer herhangi bir kimse Nie Li'nin bu şeytan ruhuyla birleştiğini öğrenseydi büyük ihtimalle kıskançlıktan çatlardı. Üstüne bir de bu şeytan ruhu mutasyona da uğramıştı!

Nie Li uzun bir nefes çekti. Sonunda büyük bir atılım gerçekleştirebilmişti. Bir sonraki adımı yeni birleştiği bu şeytan ruhunun gücünü öğrenmekti. Fakat Nie Li şu anda bu şeytan ruhunun dövüş yeteneklerini öğrenemezdi. Onun buradan daha uygun bir yer bulması lazımdı. Eğer şu anda, burada, Jiao Ejderhası ile birleşirse muhtemelen içinde bulunduğu bu bina yıkılırdı.

Kan Kanatlı Aziz Jiao Ejderhasının boyutları yaklaşık olarak altı yedi metreydi.

Nie Li bir kaç ay boyunca derslere gidip geldi, gelişim seviyesini arttırdı ve bir de durmadan şeytan ruhu rafine etti. Gu Bei'nin sahip olduğu bağlantıları kullanarak çok sayıda Sıradan Seviye gelişim kapasitesine sahip Ejderha Kan Soylu şeytan ruhlarını aldı. Daha sonra elde ettiği İyi ve Mükemmel Seviye gelişim kapasitesine sahip Ejderha Kan Soylu şeytan ruhlarını satmaya başladı. Bir kaç tane de Olağanüstü Seviye gelişim kapasitesine sahip Ejderha Kan Soylu şeytan ruhu da sattı.

Nie Li'nin serveti çılgınlar gibi artmaya devam etti. Otuz bin Ruhani Taştan, Yüz binlerce Ruhani taş elde etmeyi başarmıştı. Üstüne bir de üç tane daha Tanrı Seviye gelişim kapasitesine sahip Ejderha Kan Soylu şeytan ruhu elde etmişti. Bu şeytan ruhlarını da Lu Piao, Gu Bei ve Xiao Yu'ya verdi. Lu Piao ve Gu Bei bu şeytan ruhlarını direkt olarak kabul etseler de Xiao Yu bir kaç ısrardan sonra kabul etmişti. Kabul etmesi için Nie Li tarafında çok zorlanmıştı.

Bu şeytan ruhlarıyla birleştikten sonra bu dörtlü biraz insanlardan uzak durmaya başlamışlardı. Gelişimlerine odaklanmışlardı. Sonuçta ellerinde yeterince Ruhani Taş vardı ve onların dışarıya çıkmalarına gerek yoktu. Gelişimleri çok hızlı artmaya başlamıştı.

İlahi Tüyler Tarikatı’nın genelini hesaplarsan Nie Li'nin serveti diğerlerine göre çok hızlı artıyordu.

Büyük Kıdemli olan bir kaç uzmandan başka kimsenin bu kadar serveti yoktu. Bazı Kıdemlilerin bir kaç binlik birikimi olursa bu servete oldukça iyi bakıyorlardı. İlahi Tüyler Tarikatı’na ait çok sayıda Tanrı Gölü olsa da, tarikatın yetiştirmek zorunda olduğu çok fazla öğrenci bulunuyordu. Bu Ruhani Taşları öğrenciler arasında pay edince geriye pek bir şey kalmıyordu.

Tüm bunlar devam ederken Gu Bei durmadan Nie Li'ye şeytan ruhu alım satımında yardımcı olmaya devam etti. Öğrencilerin büyük kısmı Nie Li’nin elde ettiği bu şeytan ruhlarını almaya başladı. Tarikatı tarafından öğrencilere verilen bu Ruhani Taşların hepsi en sonunda Nie Li'nin eline geçiyordu...