Bölüm 292: Ruh Pulları

avatar
11292 27

Tales of Demons & Gods - Bölüm 292: Ruh Pulları


Çevirmen: AllenWalker  Düzenleyen: Asile

 

 

Nie Li odasındaydı.

 

Tüm gün boyunca eğitim yapmıştı ve elindeki tüm Ruh Taşlarını bitirmişti. Tüm taşları bitirmesine rağmen gelişimi çok az artmıştı. Hala Dünya Kader Aleminin zirvesindeydi. Onun için Göksel Kader Alemine girmek hala çok zor bir durumdu.

 

Aziz Ruh Sıralaması’nda edindiği yerden dolayı alacağı ödülleri almasına hala bir ay kadar bir süre vardı. Ruhani Taşlar olmadan gelişimi arttırmak çok çok zordu.

 

Ruhani Taş elde etmek için farklı bir yol bulması gerekiyordu.

 

Ejderha Kalıntıları Bölgesi’nde bir kişinin yeteri kadar Ruhani Taşı olmazsa gelişim hızı gitgide yavaşlıyordu. Çok iyi bir yeteneğe sahip olsan bile yeterince kaynağa sahip olmadığın sürece sıradan insanlardan bir farkın kalmıyordu. Ruhani Taşların içinde barındırdığı Cennet Enerjisi, bir uzmanın Ruhani Taş kullanmadan bir ay boyunca eğitim yapması sonucu elde ettiği Cennet Enerjisine eşitti. Hemen yanında duran Jindan gelişim yaptığı süre boyunca kendisini izliyordu.

 

Ruh Mührü aralarındaki bağı yakınlaştırdıkça en sonunda Jindan onun kontrolüne girmeyi başaracaktı. Bu da aynı zamanda daha fazla Ruhani Taş elde etmesi gerek demekti. Yu Yan'a gelirsek o da bir kaç gündür odadan çıkmadan gelişim yapıyordu ve gelişim seviyesi çok hızlı bir şekilde artıyordu. Fakat o da Ruhani Taş yetersizliğinden dolayı daha fazla gelişim yapamıyordu.

 

Tak! Tak! Tak!

 

"İçeri gel." dedi Nie Li.

 

Xiao Yu içeri girdi.

 

Nie Li'ye bakarak gülümsedi ve "Seni en son görmemin üzerinden çok zaman geçmese de yine bir sıkıntı çıkarmışsın." dedi.

 

Nie Li elini iki yana açtı ve "Sıkıntıyı ben çıkarmıyorum. Sıkıntı beni buluyor. Long Yuyin denen kız gerçekten de sıkıntılı birisi."

 

Xiao Yu'nun yüz ifadesi gülmekle gülmemek arasında bir yerdeydi. Nie Li'ye baktı ve "O kızın senden hoşlanmadığına emin misin? Neden sana çıkışsın durduk yere?" dedi.

 

Nie Li sakin bir şekilde "Çok fazla düşünüyorsun. O kadın kendisinden daha güçlü biri gördüğü zaman kafayı yiyor. Bundan dolayı sürekli bana sıkıntı çıkarıyor. Benim onu durdurmak için yapabileceğim tek şey onunla dövüşmek aksi halde kimsenin kendisini durduramayacağını filan düşünmeye başlayacak." dedi. Nie Li'nin Long Yuyin'e dair herhangi bir olumlu fikri yoktu.

 

Xiao Yu, Nie Li'yi uyarmak amacıyla "Yine de bu bir kaç gün boyunca kendine oldukça dikkat etmelisin. Long Yuyin harici bir kaç kişiyi daha kızdırdın. Batı Bölgesi'nden bir kaç kişinin daha seninle ilgilendiğini duydum. Senden önce Long Yuyin'le ilgileniyorlardı fakat onun ailesi Ejderha Mührü Ailesi olduğu için ona çok fazla bir şey yapmaya cesaret edemiyorlardı. Fakat şu anda ilgi odakları sensin. Senin sahip olduğun bir arka planda yok..."

 

Nie Li kafasını aşağı yukarı sallayarak "Anladım." dedi. Çoktan hazırlıklarını yapmıştı. Gökyüzü Ruhu Enstitüsü'nün içerisinde kesinlikle güvendeydi. Başka öğrenciler onu hedef alsa bile bir öğrencinin hayatını tehdit edenleri enstitüden attıkları için ona çok fazla sıkıntı çıkaracaklarını düşünmüyordu Nie Li. O, sayısız kere ölümle burun buruna gelmiş birisiydi. Gökyüzü Ruhu Enstitüsü'nün içindeki bu ufak kıskançlıklar mı onu korkutacaktı?

 

Xiao Yu, Nie Li'ye baktı ve "Peki o zaman, başka test alanlarına da gitmek ister misin?" dedi.

 

"Görünüşe göre çoktan gitmeye karar vermişsin, ben nasıl olurda yok diyebilirim ki? Gidelim hadi!" dedi Nie Li. Öğrenciler, bu test alanlarında da kazandıkları bir kaç başarıdan dolayı ödüllendiriliyorlardı. Ruhani Taşlar ve başka bir kaç ödül daha, Nie Li bu ödüllerin hepsini almak istiyordu!

 

Şu anda elde ettiği her bir Ruhani Taş onun için çok önemliydi. Özelliklede Ruhani Taş Özleri. Bu özler belki onun seviye atlamasını bile sağlayabilirdi.

 

Nie Li, Jindan'ı Yu Yan'ın gözetiminde bırakarak odadan çıktı. Daha sonra Lu Piao'yu da çağırdı ve Xiao Yu ile birlikte test alanlarının bulunduğu tarafa doğru yürümeye başladılar.

 

Üçlü ikinci test alanı olan İğrenç Harabeler'e doğru ilerliyorlardı. İlahi Tüyler Tarikatı'nın kurucularından biri olan bir uzman tarafından çevrelenen bu bölgenin içerisinde çok sayıda hayalet bulunuyordu ve onları öldürdüğün zamanda Ruh Pulları düşüyordu. Bu bölgeye giren her öğrenciye toplamda iki gün müddet veriliyordu ve iki gün sonunda ne kadar fazla pul toplayabilirsen o kadar fazla ödül kazanabiliyordun.

 

Fakat Ruh Pulları test alanından çıktığın zaman ortadan yok oluyordu. Uzaysal yüzüğüne koysan bile fayda etmiyordu. Öğrenciler Ruh Pullarını test alanı içerisindeyken bir çantaya koyuyorlardı ve çıkmadan önce test sorumlusuna veriyorlardı.

 

Her bir öğrenci İğrenç Harabeler'e ayda sadece bir kere girebiliyordu.

 

İğrenç Harabeler'de aynı zamanda giren öğrencilerin topladığı Ruh Pulu sayısına göre bir derecelendirme yapılıyordu. Long Yuyin onuncu sırada bulunuyordu, toplamdan otuz bin Ruh Pulu toplamıştı. İlk sırada bulunan kişi ise toplamda doksan bin tane Ruh Pulu toplamayı başaran Murang Yu idi.

 

Fakat Murong Yu geçen senenin dahisi olarak görülüyordu, bu senenin dahisi Long Yuyin'di.

 

Nie Li göz ucuyla sıralamaya bir baktı. Her bin tane Ruh Puluna karşılık otuz tane Ruhani Taş kazanıyordun. Bu da demek oluyordu ki Long Yuyin iki gün içerisinde toplamda dokuz yüz tane Ruhani Taş elde etmeyi başarmıştı. Ruh Pulları aynı zamanda Şeytan Ruhu, Ruhani Taş özü ve benzeri şeylerle de takas edilebiliyordu.

 

Lu Piao heyecanlı bir şekilde Nie Li'ye baktı ve "Nie Li, Long Yuyin dokuz yüz tane Ruhani Taş kazanmayı başarmış. Sen ondan daha fazla kazanabilirsin değil mi? Bu test alanından çıktıktan sonra zengin olacağız!" dedi.

 

Xiao Yu bir uyarıda bulunmak amacıyla "Siz yine de içeri girdiğiniz zaman dikkati elden bırakmayın. İğrenç Harabeler, Aziz Ruh Sıralaması'na göre daha tehlikeli bir test alanıdır. İçerdeki duruma göre birileri size sıkıntı çıkartabilir. Üstüne bir de içeri girdiğimiz zaman birbirimizden ayrılacağız, bundan dolayı da içeride herkes tek başına kalacak. Bundan dolayı çok dikkatli olmalısınız!" dedi.

 

"Anlaşıldı." dedi Lu Piao ve Nie Li.

 

İğrenci Harabeler'in girişi iki uzman tarafından korunan bir girdap benzeri bir şeydi.

 

Wosh! Woosh! Woosh!

 

Nie Li ve diğer ikili girdaptan içeri girdiler.

 

Kısa bir süre sonra Nie Li, Lu Piao ve Xiao Yu girişte ortaya çıktılar.

 

Hu Yong grubuna baktı ve ciddi bir ses tonuyla "Sizler söylediğim her şeyi hatırlıyorsunuz değil mi? Onların simalarını iyice öğrendiniz değil mi?" dedi.

 

"Genç Efendi, endişelenmeyin. Onların yüzlerini iyice ezberlerdik. Bizler çoktan Göksel Kader Alemine girdik. Bir tane çocukla baş edebiliriz."

 

"İyi, hadi gidelim o zaman."

 

Bir grup öğrenci daha İğrenç Harabeler'e girdi.

 

Hua Ling, uzaklara bakarak soğuk bir şekilde "Komik! Xiao Yu kendisini bile zor korumayı başarırken yanında bir de arkadaşlarını getirmiş. Birde arkadaşlarının edindiği düşman sayısı kendisinin edindiği düşman sayısından çok daha fazla. Bu benim işlerimi kolaylaştırmak için yapılmış salaklıktan baka bir şey değil!" dedi. Fakat bunları söylemesine rağmen yine de hiç rahat gözükmüyordu. Bir kaç dakika düşündükten sonra on, on beş tane adamıyla birlikte İğrenç Harabeler'e girdi.

 

Bunların yanı sıra İğrenç Harabeler'e giren başka öğrencilerde bulunuyordu. Nie Li için mi yoksa kendi işleri için mi girdiklerini kimse bilmiyordu.

 

Bu sıralarda Nanmen Tianhai ve Huang Yu, Nie Li ve grubunu izliyorlardı.

 

"Bu üçlü insanların dikkati çekmekte çok iyiler. Onların peşi sıra bu kadar çok insanın İğrenç Harabeler'e girmesini hiç beklemiyordum."

 

"Biz gidip sorun çıkmamasını sağlayalım mı?"

 

Nanmen Tianhai bir süre düşündükten sonra "Gerek yok. Onların kendi başlarını bu sıkıntıların üstesinden gelmesine izin verelim. Yine de durumun çığırından çıkmasına izin vermeyelim." dedi.

 

İğrenç Harabeler'de.

 

Nie Li, çok uzakta ortaya çıktı. Her yer sanki kıyamet gerçekleşmiş gibi görülmesine sebep olan yıkık dökük duvarlarla çevriliydi. Burada çok görkemli bir yapı varmış gibiydi. Fakat bir sebepten ötürü şu anda paramparça olmuştu. Gökyüzü kül grisi rengindeydi. Ara sıra gökyüzünden hayalet sürüleri geçiyordu.

 

Bunlar Ruh Pullarını düşürün hayaletler olmalıydı!

 

Bu hayalet grupları binlerce hayaletten oluşuyorlardı. Her ne kadar her bir hayalet Dünya Kadar Aleminde olsa da sayılarının çok olmasından dolayı hayaletleri öldürmek hiçte kolay bir mesele değildi.

 

Hayaletler bir insanın varlığını sezdikleri zaman çığlık atıp ona doğru saldırıya geçiyorlardı.

 

Ruh Pullarını bu hayaletleri öldürerek elde etmen gerekiyordu.

 

Nie Li gülümseyerek Şeytan Ruhuyla birleşti. Uzun Dişli Panda ile birleşti ve anında bir Yin-Yang Patlaması gönderdi.

 

Boom!! Boom!! Boom!!

 

Yin-Yang Patlamaları ardı arkası kesilmeden hayaletlere doğru ilerlemeye devam ediyorlardı. Her bir patlamada yüzlerce hayalet ölüyordu ve gökyüzünden Ruh Pulları yağıyordu. Bu Ruh Pulları, hayaletlerin en sağlam kısmıydı ve aynı zamanda her bir hayaletin güç kaynağıydı. Yin-Yang Patlamasına maruz kaldıktan sonra bile sağlam bir şekilde kalıyorlardı.

 

Sağ kalan hayaletler patlamalardan korktuklarından dolayı kaçmaya başlamışlardı.

 

Nie Li, düşen Ruh Pullarını toplamaya başladı. Aynı zamanda etrafa hiç durmadan Yin-Yang Patlaması gönderiyordu. Bir yandan Ruh Pullarını toplarken diğer yandan da hayaletleri öldürmeye devam ediyordu.

 

Bu hayaletleri öldürmek düşündüğünden daha kolaydı. Eğer bu hızda Ruh Pulu elde etmeye devam ederse iki gün içerisinde kaç adet toplayacağını tahmin bile edemiyordu. Neden ruh pulu elde etme sıralamasında bulunan sayılar bu kadar çok azdı ki?

 

Nie Li'nin bilmediği şey ise her bir hayaletin güç seviyesi Dünya Kader Aleminin zirvesindeydi. Normal koşullar altında bir hayaletle uğraşmak gerçekten zor bir meseleydi. Üstüne birde grup halinde dolaşıyorlardı. Fakat Nie Li, Ejderha Kalıntıları Bölgesi’ne geldiği zaman, güç seviyesi büyük bir atılım yapmıştı. Yakında Göksel Kader Alemine girecekti. Üstüne bir de Uzun Dişli Panda’nın güç seviyesi kendi güç seviyesinden daha yüksekti. Bir de Yin-Yang Patlaması’nın gücünü eklersek üstüne ortaya çıkan sonuç şok ediciydi!

 

Bundan dolayı Nie Li hiç durmadan etrafa Yin-Yang Patlaması gönderiyordu.

 

Nie Li, Lu Piao ve Xİao Yu'nun nasıl olduklarını bilmiyordu. Fakat Xiao Yu Dört Kader Göksel Kader Aleminde olduğundan dolayı bu hayaletlerle uğraşması onun için zor olamasa gerekti. Lu Piao'ya gelince, Nie Li onun zorlanacağını düşünüyordu. Fakat her ne kadar Lu Piao'nun gücü ikisine göre biraz daha az olsa da onun omuzlarının üstünde keskin bir kafası bulunuyordu. Bundan dolayı Nie Li' onun için fazla endişelenmiyordu.

 

Nie Li çılgınlar gibi hayaletleri öldürmeye devam ediyordu. Her bir Ruh Pulu’nda otuz tane Ruh Taşı kazanıyordu. Bu oldukça cömert bir takastı.

 

Yaklaşık beş saat sonra Nie Li çoktan yirmi bin tane Ruh Pulu elde etmişti. Bu elde etme hızı olağanüstüydü. Onun Long Yuyin'i geçmesi çokta zor gözükmüyordu. Hatta sıralamada ilk beşe bile girmeyi başarabilirdi. Bu Ruh Pulları Hayaletlerin Özünden oluştuklarından dolayı Yin Yan Patlaması bile onları yok edemiyordu, fakat herhangi bir uzaysal yüzüğün içine konuldukları zaman bir buz gibi eriyorlardı.

 

Allah'tan bin tane Ruh Pulu topladığın zaman hepsini bir  araya getirip farklı bir Ruh Pulu meydana geliyordu. Bundan dolayı Nie Li bu Ruh Pullarını taşımak için çok zorlanmıyordu.

 

Ruh Pulları, sanki Ruh Silahları yapılmak için kullanılabilirlerdi. Bu pulları bu test alanından çıkaramamak oldukça kötü bir durumdu.

 

Nie Li hayaletleri avlamaya devam ederken gökyüzünde çok güçlü bir aura dalgalanması meydana geldi. Tek bir adam gökyüzünde süzülerek Nie Li'yi izliyordu. Bu genç adam kabaca yirmili yaşlardaydı, siyah bir cüppe giyiyordu. Keskin gözlerle Nie Li'yi izliyordu. Çok gurulu bir ifadesi vardı ve belinde bir kılıç asılıydı. Onun aurası kılıfı olmayan bir bıçak gibi keskince etrafa yayılıyordu.

 

Nie Li içinden bu aurayı hissettiği zaman şok olmuştu. Bu eleman kesinlikle Xiao Yu'dan daha güçlüydü. Bu adam büyük ihtimalle Beş Kader Göksel Kader Alemindeydi!

 






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 43990 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr