Bölüm 252: Ruh

avatar
9006 4

Tales of Demons & Gods - Bölüm 252: Ruh


Çevirmen: AllenWalker  Düzenleyen: Asile

 

 

"Jindan mı?" Yu Yan'ın yüzü bu garip ismi duyduğu zaman garip bir ifadeye büründü.

 

Fakat Yu Yan bu küçük adamın isminin ne olduğuna aldırmaksızın onu bir daha asla mıncıklamamaya karar vermişti.

 

Kara Cehennem Kulesi’nin beşinci katında artık hiç siyah alev kalmadığı için onların altıncı kata çıkmaktan başka çareleri kalmamıştı. Her ne kadar dördüncü ve altıncı kattaki alevler bu katı yeniden doldurmak için buraya doğru yayılmaya başlasa da şu anda burada bulunan alevler oldukça azdı.

 

"Yu Yan Abla, hadi altıncı kata çıkalım." dedi Nie Li.

 

Yu Yan kafasını onaylama anlamında salladı. Jindan bu kattaki alevleri kuruttuğundan dolayı onun gelişimi daha fazla artış göstermiyordu ve bundan dolayı onunda bir üst kata çıkmaktan başka çaresi kalmamıştı. Fakat, Şeytan Lordu da altıncı kattaydı. Yu Yan altıncı katta bir kavganın daha çıkmamasını umuyordu, eğer kavgaya çıkarsa Şeytan Lordu’na karşı kazanma ihtimalleri oldukça düşüktü.

 

Nie Li altıncı kata uzanan merdivenlere doğru yürümeye başladı. Başını arkaya doğru çevirdi ve yuvarlak halde olan Jindan’ın onu takip etmek istediğini ama yuvarlak olduğundan dolayı ilerleyemediğini gördü.

 

Görünüşe göre bu küçük adam Nie Li'ye birazda olsa bağlıydı.

 

Jindan’ın beceriksizce kendisini takip etmek istediğini gördüğü zaman Nie Li sağ elini salladı ve Yasaların Enerjisini kullanarak küçük adamı arkasından takip etmesi için havalandırdı.

 

Jindan havada süzülürken aynı zamanda ayaklarını ileri geri sallıyordu, sanki bu küçük adam havada yürüyebiliyormuş gibi davranıyordu.

 

Nie Li bu sahneyi görünce gülmeye başladı ve "Bu küçük adam kendi kendine yürüdüğünü düşünüyor." dedi.

 

Jindan ve Yu Yan'la birlikte Nie Li altıncı kata gidiş yolu olan sarmal merdivenden yukarıya doğru çıkmaya başladı.

 

Kara Cehennem Kulesi’nin Altıncı Katı.

 

Nie Li altıncı kata adım attığı anda çevresi ucu bucağı olmayan geniş bir alana dönüştü. Kara Cehennem Kulesi’nin altıncı katı bu kadar genişmiş ha.

 

"Sanki bir illüzyon gibi." dedi Yu Yan ve kaşlarını hafifçe çattı.

 

Bu geniş alanda kendisini gizleyen sayısız güçlü aura vardı ve kendilerine bakan sayısız gözün varlığını hissedince tüyleri diken diken olmuştu.

 

"Hm, onları kafaya takma zamanı değil. Benim tek amacım Anatta Zihinsel Durumunu kavramayı başarıp Cehennemin Efendisi’nin testini geçmek." dedi Nie Li ve ardından bağdaş kurup oturarak pratik yapmaya başladı.

 

Yu Yan, Nie Li'nin yanında durmaya devam etti ve her an savaşa girecekmiş gibi hazırda beklemeye başladı. Her ne kadar varlığını tam olarak hissedemese de bu alanda korkutucu bir şeylerin saklandığını hissediyordu. Jindan ise çoktan Nie Li'nin yanında horlamaya başlamıştı.

 

Beşinci katta Nie Li Anatta Zihinsel Durumuna girmek üzereydi fakat altın yumurtanın çatlamasından dolayı bu durum yarıda kesilmişti. Sıradan bir uzman rahatsız edilip aniden bu durumdan çıktığı zaman geri bu duruma girebilmek için çok fazla çaba sarf ederdi.

 

Fakat Nie Li çok rahat hissediyordu ve hızlı bir şekilde tekrar bu duruma girmeye başladı.

 

Ruhu kendini akışına bıraktı ve tuhaf bir hale girdi. Nie Li güçte olsa ruh bölgesindeki asmanın yavaşça büyümeye devam ettiğini görebiliyordu. Asmanın üzerinde bulunan çiçek tohumu saf ve tombuldu, her an çiçek açabilecekmiş gibi duruyordu.

 

Gözlerini o çiçeğin üstünde sabitledi, güzel bir his onun içini kapladı ve zihinsel durumu açıldı.

 

Nie Li, fiziksel bedeni sürekli olarak siyah alevlerin baskısı altında özümseme işlemine devam ederken çok derin bir zihinsel duruma girdi. Teninden dışarı siyah bir madde çıktı ve bu siyah madde anında siyah alevler tarafından yakıldı. Nie Li'nin cildi daha temiz bir hal aldı ve kaşlarının arasından kahramanca bir ruh yükselmeye başladı.

 

Bu derin zihinsel duruma girdikçe zaman yetisini kaybetti.

 

Zaman durmadan akmaya devam etti.

 

Bir anda Nie Li'nin zihninde bir cümle yankılanmaya başladı...

 

"Sonsuzluğun bir başlangıcı yoktur, hiç bir başlangıçta sonsuz değildir!"

Allen: Eski cümlenin yenilenmiş halidir.

 

Sanki Nie Li bir anda büyük bir aydınlanma geçirmişti, kafasının içine çok büyük miktarda enerji akışı gerçekleşti. Güçlü bir ruhun ruh bölgesine girerek onu ele geçirmeye çalıştığını hissetti.

 

Oturmakta olan Nie Li oluşan acıdan dolayı kaşlarını çatmaya başladı. O, bu ruhun düşmanca bir tavır sergilediğini hissediyordu. Bu ruh kana susamışlıkla dolup taşıyordu. Nie Li sanki tüm bedeni parçalanacakmış gibi bir acıya kapılmıştı.

 

"Ben sonunda başka bir mirasçı buldum! Bu lanet olasıca mekanda ne kadar uzun süre kaldığımı sadece Allah bilir, sonunda gökyüzünü ve güneşi tekrar görebileceğim." dedi Nie Li'nin ruh bölgesine çılgınlar gibi saldırmakta olan ruh.

 

İmparator Kong Ming'in varisi olmayı başaran biri mi?

 

"Bu adam bedenimi ele geçirmeye çalışıyor." dedi Nie Li soğuk bir ifadeyle. Bu adam Nie Li'yi gerçekten hafife almıştı. Nie Li bedeninin ele geçirilmesine asla izin vermezdi.

 

Nie Li anında ruh bölgesini geri çekip üç çeşit Yasa Enerjisini bir araya toplayarak yabancı ruha saldırdı.

 

Boom! Boom! Boom!

 

Üç Yasanın Enerjileri yabancı ruhla çarpıştı.

 

Nie Li'nin şiddetli bir şekilde direndiğini gören yabancı ruh şaşırdı ve "Demek ruh bölgesini küçültmeyi ve Yasa Enerjisini bana direnmek için kullanmayı biliyorsun ha. Bu genç yaşta oldukça yeteneklisin. Fakat tüm bunlara rağmen bana karşı çıkman için hala çok güçsüzsün!" dedi.

 

Yabacı ruh bir anda parçalara ayrılarak Yasa Enerjilerinin saldırılarını atlattı ve hemen ardından Nie Li'nin ruh bölgesine karşı doğrudan saldırdı.

 

Bu ruhla baş etmek çok zor! Nie Li kaşlarını çattı. Hiç tereddüt etmeden Uzun Dişli Panda’yı ve Gölge İblisi’ni kullanarak ruhunu koruma altına aldı.

 

"Bu çocuk nereden geliyor? Üç tipte Yasanın Enerjisini kavramayı başarmış ve iki farklı şeytan ruhuyla birleşmiş." dedi Nie Li'yi ele geçirmeye çalışan Ruh. Nie Li'nin düşündüğünden daha güçlü olduğunu fark edince çok şaşırmıştı. O daha önce hiç iki farklı şeytan ruhuyla aynı anda birleşmeyi başarabilen birisini görmemişti.

 

Ruh, Nie Li'nin bedeni ele geçirmeye çalışırken Üç Yasanın Enerjisini içeren saldırıları savuşturmayı başarmıştı fakat iki Şeytan Ruhu’ndan gelen saldırıları karşılayamadı. Nie Li'nin ruh bölgesini ele geçirmek istiyorsa bu iki şeytan ruhunu yenmesi gerekiyordu.

 

Boom!! Booom!! Boom!!

 

Yabancı Ruh, iki şeytan ruhuyla şiddetli bir kavgaya tutuştu. Nie Li kavgadan dolayı ortaya çıkan bu şiddetli enerjiden dolayı ruh bölgesinin patlamak üzere olduğunu hissetti. Nie Li bu kavgadan açığa çıkan enerjiye karşı ruh bölgesinin daha fazla direnemeyeceğini düşünmeye başladı.

 

Bu ruh çok güçlüydü. Kavga devam ettikçe Nie Li iki şeytan ruhunun da yorulduğunu ve daha fazla ruha karşı koyamayacaklarını fark etti.

 

"Hahaha! Bu beden beklediğimden daha iyi çıktı. Durumun gidişatına göre bu beden artık bana, Kong Yan'a ait olacak!" dedi ve Ruh iki şeytan ruhunu Nie Li'nin ruh bölgesinden kovmaya çalışırken çılgınca gülmeye başladı.

 

Bu ruhun adı Kong Yan mıymış?

 

"Seni yaşlı piç! Benim ruh bölgemden siktir olup gider misin? Aksi halde sana kaba davranacağım için beni suçlama!" dedi Nie Li. Hemen ardından Ruh Düzenini kullanarak Duan Jian ve diğerlerinden karşı saldırı yapabilmesi için gerekli ruh gücünü çekmeye başladı.

 

İstilacı ruh Nie Li'nin çılgınca kendisine karşı koyamaya çalıştığını fark etti fakat Ruh, Nie Li'nin bu çabasının beyhude olduğunu düşünüyordu.

 

"Hmph! Bana kaba mı davranacaksın? Kendini fazla abartmıyor musun? Her ne kadar eski gücümden eser kalmasa da senin gibilerle başa çıkmaya yetecek güce sahibim." dedi Ruh ve doğrudan Nie Li'nin ruh bölgesine saldırdı.

 

Nie Li bütün ruh gücünü keskin bir mızrağa dönüştürdü ve ruh'a doğru saldırıya geçti.

 

Boom!! Boom!! Boom!!

 

Nie Li ile Ruh arasında yaşanan savaş gittikçe daha da şiddetli bir hal aldı. Bu ruh çok güçlü olmasına rağmen Nie Li üzerinde herhangi bir şekilde üstün gelmeyi başaramadı.

 

Ruh şaşırmıştı ve öfkeli bir ses tonuyla "Ruh gücünün üzerindeki kontrolünün böylesine şaşırtıcı bir seviyede olacağını hiç tahmin etmemiştim." dedi.

 

Nie Li ruh gücünü istediği şekilde kullanabilen bir uzmandı. Bundan dolayı savaştığı ruh ondan bir kaç kat daha güçlü olmasına rağmen Nie Li onunla başak çıkabiliyordu.

 

Nie Li'nin acı çekiyormuş gibi görünen ifadesini gördüğü zaman Yu Yan kaşlarını çattı. Nie Li'nin gelişiminde yolunda olmayan bir şeyler vardı, onun çevresindeki Yasa Enerjileri kaos halindelerdi. Nie Li'nin omzuna kondu ve onu daha yakından incelemeye başladı.

 

"Nasıl böyle bir duruma girdi?" dedi Yu Yan kaşlarını çatarak.

 

Ruha karşı olan savaşında çıkmaza giren Nie Li'nin aklına bir fikir geldi. Ruh bölgesinde kendisinin bile korkmasına sebep olan bir şey vardı.

 

Ruh bölgesinin derinliklerinde bulunan asma!

 

Nie Li asmayı harekete geçirdi ve onun ruhu sarmalamasını sağladı.

 

"Bu siktiğimin şeyi de ne? Neden böyle lanet bir şey bir insanın ruh bölgesinde duruyor?" dedi ruh,  çok şaşırtmıştı. Nie Li'nin ruh bölgesi sadece tuhaf değildi, aynı zamanda sıradan bir kişinin ruh alanından da çok daha farklıydı.

 

Asma kendisini sarmaladığı zaman Ruh öfkeli bir ses tonuyla "Defol!" diye bağırdı ve hemen ardından asmaya karşı bir enerji saldırısında bulundu.

 

Boom!!

 

Enerji saldırısı asmaya çarptığı zaman, asma sadece yönünü değiştirdi ve ruhu çıldırmış bir şekilde sarmalamaya devam etti. Ardından ruhtan enerji özümsemeye başladı.

 

Nie Li bile ruh bölgesinde bulunan bu asmanın kaynağını bilmiyordu. Fakat onun bu asmayla ilgili bildiği tek bir şey vardı, asma kesinlikle hafife alınacak bir şey değildi!

 

Asma ruhun etrafını sardığı zaman onun enerjisini özümsemeye başladı ve bundan dolayı ruh sefil bir şekilde bağırmaya başladı. Hiç durmadan çırpınmaya devam etti fakat asma onun etrafını sarmıştı bile.

 

Bütün enerjisi hemen hemen bitmek üzere olan ruh son bir çırpınışta bulundu ve asmadan kurtularak geri çekilmeye başladı.

 

Ruh, Nie Li'nin ruh bölgesinden kurtulduğu zaman hayatını kurtarmak için çılgınlar gibi kaçmaya başladı.

 

Nie Li'nin kaşlarının arasından ışık yayılmaya başladı.

 

"Nereye gittiğini sanıyorsun?" diye bağırdı Nie Li ve gözlerini açtı. Nie Li ruh gücünü cisimleştirdi ve ruha doğru saldırdı.

 

Ruh ağır bir şekilde yaralandı ve savaşmaya yetecek kadar enerjisi bile kalmadı.

 

Nie Li'nin kaşlarının arasından ışık yayılmaya başladığı zaman Yu Yan Nie Li'yi inceliyordu. Bu sahneyi gördüğü zaman Yu Yan neler olup bittiğini anında anladı. Yu Yan tam Nie Li'ye ruhu yakalaması için yardım etmeye hazırlanıyordu ki Ruh çok hızlı bir şekilde onun kaşlarının arasına girdi.

 

Yu Yan'ın göz bebekleri bir anda genişledi.

 

"İyi değil!" Nie Li, Ruh'un kendisini ele geçirmekte başarısız olmasının hemen ardından Yu Yan'ın peşine düşmesini hiç beklemiyordu. Yu Yan her ne kadar eski zamanlarda en güçlü Ruhani Tanrılar arasında yer alsa da şu anki güç seviyesi bu ruhtan daha düşüktü.






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44263 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr