Bölüm 250: Zhu Long

avatar
26822 9

Tales of Demons & Gods - Bölüm 250: Zhu Long


Çevirmen: Allen Walker  Düzenleyen: Asile

 

Ölüm Bölgesinin Sekizinci Katmanında, tüm bölgeyi karanlık bir bulut kapladı ve buluttan etrafa boğucu bir baskı yayılmaya başladı.

 

Bu enerji korkunç bir kana susamışlık içeriyordu.

 

Bu enerji Kara Cehennem Kulesi boyunca yayılmaya devam ederken bir anda ikinci formsuz bir enerji tarafından ilerleyişi durduruldu.

 

Boom!

 

Ölüm Bölgesinin Sekizinci Katmanında korkunç bir enerji patlaması meydana geldi.

 

Cehennemin Efendisi havada birden ortaya çıktı ve hemen önünde duran boşluğa bakarak "Zhu Long, neden gelmeden önce bizi bilgilendirme zahmetine girmedin?" diye sordu.

 

Karanlık bulutun içinde yakışıklı bir genç ortaya çıktı. Gökyüzünde duran bu adam karanlıkta kalmış bir ateş böceği misali kara bulutun içinde bedeninden ışıklar yayıyordu.

 

"Cehennem, seninle bu kadar kısa bir süre sonra karşılaşacağımı hiç düşünmemiştim." dedi Zhu Long.

 

"Seni buraya hangi rüzgar attı?" diye sordu Cehennemin Efendisi çok sakin bir şekilde.

 

"Ming, geçmişte, sen Cehennem Bölgesi’ne sığınan insanları koruman altına aldın ve biz, şeytan klanı, senin bu kararından dolayı onlara saldırmadık. Saldırmamamızdan dolayı senden korktuğumuzu düşünme sakın, biz sadece aramızın bozulmasını istemedik. Seni destekleyenlerin İlahi Tüyler Tarikatı olduğunu biliyorum. Ejderha Kalıntıları Bölgesi’ndeki Ruhani Şehir’de, İlahi Tüyler Tarikatı Şeytan Tanrısı Tarikatı yüzünden büyük kayıplar yaşadı. Sen bu durumu zaten biliyorsundur. Ama bunu bilmene rağmen Minik Dünya’da hala benim şeytan klanıma karşı savaşmayı düşünüyorsun?" dedi Zhu Long.

 

Cehennemin Efendisi küçümseyici bir tavırla Zhu Long'a bakarak "Dışarıdaki savaş çok şiddetli olsa bile bunun bizimle ne ilgisi olabilir ki? Burası Minik Dünya. Şeytan Tanrısı Tarikatı ne kadar güçlü olursa olsun onlar bu dünyaya girmeyi hiçbir zaman başarmazlar. En azından bu Cehennem Bölgesi’nde hala bir yetkiye sahibim. Dokuz Katmanlı Ölüm Bölgesi, benim Cehennem Bölge’min içerisinde yer alıyor. Dışarıda ki savaşın ne kadar şiddetli olduğu inan benim zerre umurumda değil. Fakat iş Cehennem Bölgesi’ne geldi mi senin şeytan klanın burada benim koymuş olduğum kurallara uymak zorundadır." dedi.

 

Zhu Long, Cehennemin Efendisi'ne soğuk bir ifadeyle bakarak "Peki ya senin kurallarına uymayı reddedersem ne yapacaksın?" dedi.

 

"O zaman korkarım ki seni buradan dışarı atacağım." dedi. Cehennem Efendisi’nin yüzü siyah bir bez parçasıyla örtülü olduğu için onun ifadesini görmek mümkün değildi. Cehennem Bölgesi’nin tümünde sınırsız miktarda olan Yasa Enerjisi bir anda boğucu bir baskı yayarak fırtına benzeri bir şekilde toplanmaya başladı.

 

Cehennemin Efendisi, Cehennem Bölgesi’nde on binlerce yıldır yaşıyordu. Bundan dolayı, Cehennem Yasası diğer bölgelere oranla Cehennem Bölgesi’nde onlarca kat hatta yüzlerce kat daha yoğundu. Cehennem Bölgesinin tek hakimi hiç kuşkusuz Cehennemin Efendisiydi.

 

Zhu Long çıldırmış bir adam gibi kahkaha atarak "Hahaha! Ming, sen kuşkusuz hala eskisi kadar kibirlisin. Fakat geçmişe kıyasla şu an tamamen farklıdır. Hala salak salak davranmakta inat etmeye kararlıysan beni sana karşı kaba olacağım için suçlama lütfen. Cehennem Bölgesi’nde saklanmakta olan Yu Yan'ı bana teslim edersen hiçbir şey olmamış gibi buradan çıkar giderim. Aksi halde..." dedi.

 

"Zhu Long, benim bölgemde bu kadar küstah olmaya nasıl cüret ediyorsun? Şu anda küstahça davranan asıl kişi kim acaba?" dedi Cehennemin Efendisi.

 

İki tarafın ortaya çıkarttığı Yasa Enerjileri birbiriyle çarpışmaya başladı. Ölüm Bölgesinin Sekizinci Katmanı iki yasanın enerjisiyle dolmuştu. Bu enerjilerin çarpışmasından dolayı ortaya çıkan patlamalar tüm Cehennem Bölgesi’ni sarsıyordu.

 

"Görünüşe göre senin gelişimin önceki savaşımızdan bu yana biraz artmış." dedi Zhu Long. Onun etrafı Buz Yasasının enerjilerinden oluşan buzdan ejderhalarla kaplanmıştı. Bu ejderhalar öfkeli bir şekilde kükreyerek Cehennemin Efendisi’ne doğru uçmaya başladı.

 

"Aynısını bende sana söylemek istiyorum." dedi Cehennemin Efendisi. Onunda etrafında Cehennemin Yasasını içinde barındıran siyah küreler oluşmuştu ve ardından bu kürelerin hepsi aynı anda Zhu Long'a doğru uçmaya başladı.

 

Boom!! Boom!! Boom!!

 

Sekizinci Katmanda büyük bir yıkım dalgası meydana geldi ve önüne çıkan her şeyi toz haline dönüştürdü.

 

Korkunç patlamadan dolayı oluşan enerji dalgası zemin boyunca ilerlemeye devam etti. Sekizinci Katmanda bulunan şeytan canavarları oluşan enerji dalgasından zamanında kurtulmayı başaramadı ve enerji dalgası onları yutarak yoluna devam etti.

 

Ölüm Bölgesinin Sekizince Katmanında sadece Kara Cehennem Kulesi hasar almamıştı. Altın zırhlı hizmetçi bile bu iki zirve seviyeye ulaşmayı başaran uzmanın enerjisine karşı yenik düşmüştü. Patlamadan dolayı geriye doğru uçmaya başladı ve altın zırhı paramparça oldu. Ayrıca bedeninde yaralarda oluşmuştu.

 

Havada süzülmekte olan Zhu Long ve Cehennemin Efendisi ise bir santim bile yerlerinden kıpırdamamışlardı. Sadece Yasa Enerjileri çarpışmış olsa da Buz Yasasının enerjisi zeminde ilerlediği her yeri buza çevirmişti. Sekizinci Katmanın şu andaki görünüşü buzlarla örtülü bir bölgeyi anımsatıyordu.

 

Buz enerjisi Cehennemin Efendisi’ne saldırmaya devam etti.

 

Cehennemin Efendisi hafifçe kaşlarını çattı. Cehennem Yasasının enerjisi bir araya geldiğinde bile sadece tüm bölgenin üçte birini kaplamıştı. Zhu Long'un gücü onun beklentilerinin çok çok üstündeydi. Şu anki güç seviyesiyle Cehennem Efendisi Zhu Long'a karşı gelemezdi.

 

Cehennemin Efendisinin aklına aniden bir fikir gelmişti. Zhu Long'a baktı ve "Yedinci Lotusu oluşturmayı başardın mı?" diye sordu.

 

Zhu Long soğuk bir ses tonuyla "Evet. Cehennem, eğer bana bağlılık yemini edersen seninle birlikte bu Minik Dünya’yı yönetebiliriz. Fakat bu saçma salak inadına devam edersen korkarım ki seni öldürmekten başka çarem kalmayacak." dedi.

 

Cehennemin Efendisi soğuk bir ifadeyle "Eğer yedinci lotusu oluşturmayı başardıysan Minik Dünya’da yenilmez birisi olmayı başardın demektir. Fakat yine de tüm dünyayı kontrol edemeyeceksin." dedi.

 

"Haha, sen hala benim planlarımı gerçekleştirmeme engel olabileceğini mi söylüyorsun?" dedi Zhu Long kahkaha atarak. Fakat bir anda Zhu Long iki farklı aura daha hissetti ve yüz ifadesi bir anda farklı bir hal aldı. Cehennemin Efendisine baktı ve "Sen yalnız değil misin?" diye sordu.

 

"Yani!" dedi Cehennemin Efendisi.

 

"Tamam. Seni küçümsediğimi kabul ediyorum. Yalnız olmadığından dolayı sana karşı bir şey yapamam, şimdilik!  Teklifimin hala geçerli olduğunu unutma! Yu Yan'ı bana teslim edersen seninle birlikte tüm Minik Dünya’yı kontrol edebiliriz. Buradaki tüm kaynaklar sadece bize ait olur. Fakat hala bize karşı gelmekte ısrar ederseniz diğer klanların Ruhani Tanrılar’ını bastırdıktan sonra sizinle ilgilenmeye gelirim." dedi Zhu Long.

 

"Zhu Long, çok basit düşünüyorsun. Hadi Minik Dünya’da ki en güçlü kişi sen oldun, yine de tüm dünyayı kontrol edebileceğini mi düşünüyorsun? Benim Cehennem Bölgemde kendini savunma mekanizması var, bunun diğer iki bölgede de olmadığını nasıl düşünebilirsin? Lav Bölgesi ve Hapis Bölgesi’nde bulunan uzmanları da unutma. Sen gerçekten de o uzmanları yenebileceğini mi düşünüyorsun? İnsan klanına ait olan Bulut Rüyası Bölgesi’ne bile daha girmeyi başaramamışken Minik Dünya’nın tümüne hakim olabileceğini mi düşünüyorsun?" dedi Cehennemin Efendisi ve kafasını kaldırıp güldükten sonra devam etti "Seninle kavga etmek için fazla üşengecim. Fakat bu üşengeçliğim sen Cehennem Bölgeme girmediğin sürece devam edecektir. Bölgeme dokunmadığın sürece sana karışmayacağım. Fakat benim bölgeme saldırırsan bölgemde bulunan uzmanlar hiçte güçsüz değiller söylemedi deme!" dedi.

 

Zhu Long, Cehennemin Efendisi’ne uzun uzun baktı. Yu Yan'ı alamayacağını anladı. Öfkeli bir şekilde nefes aldı.

 

"Yu Yan şu anda burada kalabilir. Fakat er ya da geç onu yakalamayı başaracağım." dedi Zhu Long.

 

Konuşması bittikten sonra Zhu Long arkasında herhangi bir iz bırakmadan ortadan kayboldu.

 

Zhu Long'un gidişinden tamamen emin olduktan sonra Cehennem Efendisi ağzının kenarından kanların akmasına izin verdi. Az önce gerçekleşen enerji çarpışmasından dolayı yaralanmıştı.

 

"İyi misin?" dedi Ling Yun, bir anda Cehennemin Efendisi’nin yanında ortaya çıktı.

 

Cehennemin Efendisi başını iki yana sallayarak "Zhu Long gitgide daha da güçleniyor. Eğer onun bu kadar güçleneceğini bilseydim geçmişte tüm gücümü kullanarak onu öldürürdüm. Şu anda yedinci lotusu da tamamlamayı başarmış, korkarım ki yedimiz bir araya gelsek bile onun rakibi olmayı başaramayız. Bizim gücümüzü bilmediğinden dolayı çok cüretkar davranmadı. Fakat bilseydi bugün burada bu kadar kolay geri çekilmeyi kabul etmezdi." dedi.

 

Tian Hun'da Cehennemin Efendisi’nin yanında ortaya çıktı ve "Onun şimdiden bu kadar güçlü olmasını beklemiyordum. Korkarım ki Minik Dünya’da onu kontrol altında tutmayı başarabilecek kimse kalmadı." dedi.

 

Diğer dört uzman burada ortaya çıkmamışlardı. Hiç kimse Zhu Long'un tekrar buraya gelmeyeceğinden emin değildi ve bundan dolayı sahip oldukları tüm gücü açığa çıkartmak istemiyorlardı.

 

"Şeytan Tanrısı Tarikatı ve İlahi Tüyler Tarikatı arasında yaşanan savaşta üç kere ölmeseydim şu anda ona karşı bu kadar güçsüz kalmazdım." dedi Cehennemin Efendisi endişeli bir ses tonuyla. "Olabildiğince hızlı bir şekilde gücümüzü tekrar kazanmamız lazım. Aksi taktirde onun Minik Dünya’yı kontrol altına almasına engel olamayız." dedi.

 

Bu üç uzman gökyüzünde ortadan kayboldu.

 

Kara Cehennem Kulesi’nin Beşinci Katında.

 

Az önce birbirleriyle savaştıklarından dolayı Nie Li ve Şeytan Lordu anatta zihinsel durumuna girmeyi başaramamışlardı. Sonuçta bu duruma girmek hiçte kolay değildi. Şeytan Lordu ayağa kalktı, Nie Li ve Yu Yan'a bakmaya başladı.

 

Nie Li'de gözlerini açtı ve Şeytan Lordu’nun her an saldırabileceğini düşündüğü için savaşa hazır bir halde ona bakmaya başladı.

 

Şeytan Lordu şaşırmış gibi görünerek Nie Li'ye "Benimle Altıncı Kata gelmeyi mi düşünüyorsun?" dedi. Şeytan Lordu’ndan şu anda kana susamışlık içeren bir aura yayılıyordu.

 

Nie Li omuz silkti ve "Daha sonra gitmeyi düşünüyorum." dedi.

 

Şeytan Lordu yavaşça hareket ederek altıncı kata doğru sarmal merdivenlerden çıkmaya başladı. Nie Li, Şeytan Lordu’nun attığı her adım için oldukça zorlandığını hissetti. Siyah Alevler Şeytan Lordu’nun bedenine çarpmaya devam ediyordu. Fakat Şeytan Lordu alevlerin üstesinden gelerek merdivenlerden yukarı çıkmaya devam etti.

 

"Dikkatli ol! Haşlanmamaya çalış!" dedi Nie Li.

 

Şeytan Lordu adım atmayı bıraktı.  Başını Nie Li'nin olduğu tarafa doğru çevirdi, gözleri kana susamışlıkla kaplıydı. Daha sonra önüne döndü ve merdivenlerden çıkmaya devam etti.

 

"Sana sadece iyi niyetli dileklerimi aktardım fakat bunun karşılığında düşmanca bir tavır sergiledin bana. Bu adam gerçekten de çok soğuk birisi." daha sonrasında ise Nie Li anatta durumuna girmek için çabalamaya devam etti. Şeytan Lordu beşinci kattan ayrıldığına göre şu anda Nie Li'yi endişelendirecek hiçbir şey kalmamıştı.

 

Yavaş yavaş bilinci derin bir zihinsel durumun içerisine girdi. Şu anda ruhu sanki bulutların üstünde gibiydi. Sanki bir sisin üzerinde duruyor gibiydi. Nie Li net olmasa da havada süzülen bir yumurta görmeye başladı. Yumurtanın kabuğu çatlaklarla doluydu ve insanları içine çeken bir enerjiye sahipmiş gibi görünüyordu.

 

Nie Li bu yumurtanın içindeki yaratığın çok güçlü ve korkutucu bir güce sahip olduğunu hissetti. Bu ne olduğunu bilmediği gizemli enerji aşamalı olarak yayılmaya başladı. Çok derin bir kana susamışlık ve öldürme niyeti Nie Li'ye doğru gelmeye başladı.

 

Nie Li önceki hayatında edindiği bilgilerden dolayı şu anda hissettiği şeyin bu yaratığın kanında gizlenen güçten kaynaklandığının farkındaydı. Bu yaratığın ataları sayısız kere öldürüldü ve onların sahip olduğu kana susamışlık bu yaratığa kadar aktarılmaya devam etti.

 

Bu türde bir öldürme niyeti karşısında Nie Li bile korkmaya başlamıştı. Bu yumurtanın kabuğu kırıldığı zaman ortaya çıkacak olan yaratığın ne tür bir yaratık olduğunu çok merak ediyordu.

 

Allen: Sayın okuyucularımız; Merhabalar. İyisinizdir inşallah. Umarım bu bölümü okurken keyif almışsınızdır. Size bir haberim var. İyi mi kötü mü bilmiyorum, kişiden kişiye değişebilir... Bu Pazar TDG'den Premium gelecektir. Toplamda otuz bölüm. Fiyatı ise Sekiz(8) liradır. Son iki haftadır az bölüm gelmesinin sebebi bundan kaynaklıdır. Premium'a geçtiğimiz zaman iki günde bir bölüm ücretsiz olarak açılacaktır. Premium alamayan okuyucularımız bana bir etkisi yok demesin en azından iki ay boyunca bölümler düzenli olarak gelir. :)

Not: Premium alarak beni mutlu etmek isteyen arkadaşlara şimdiden Teşekkürler... :)






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 43988 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr