Bölüm 99: Eşsiz Mirasçı

avatar
3963 4

Tales of Demons & Gods - Bölüm 99: Eşsiz Mirasçı


 

Çeviri: Nameless Customer Düzenleme: Kharsmi

     

"Kurucu lord, bana gösterdiğiniz 5 geliştirme tekniği de oldukça berbattı. Siz bu yetiştirme tekniklerini mi öğrendiniz ? Bu geliştirme teknikleri berbat olduğundan seviyenizin Efsane Seviye Şeytan Ruhçu olarak kaldığına şaşmamalı. Hmm buna ne dersiniz? Ben size süper geliştirme teknikleri öğretebilirim. Hem gelişiminizin artacağını da garanti ediyorum" dedi Nie Li göğsüne vurarak ve devam etti "Ben 3600 süper geliştirme tekniği biliyorum. En kötüsü bile sizin gösterdiğiniz o Geliştirme Tekniklerinin her birinden iyidir. Eğer kendinizin kini beğenmiyorsanız , bunlardan birini size öğretmek benim için hiç sıkıntı değil." dedi.

 

Ye Yan, öfkeyle "Tamam yeter" dedi. Nie Li'nin ona böyle davranmasına sinirlenmişti. Nie Li onun Şanlı Şehir'in kurucularından biri olduğunu bilmiyor muydu?

 

"Çocuk, Neden bu kadar mükemmler geliştirme tekniğine sahip olduğun haklkında bir fikrim yok lakin süper geliştirme teniklerin olsa bile benim gibi Efsane Seviye Şeytan Ruhçu olan birisi, size geliştirme yolunda layıkıyla rehberlik yapabilir. Sen benim bilgimin genişliğini hayal bile edemezsin" dedi Ye Yan.

 

Nie Li, Ye Yan'a bakarak "Ah... Tamam. Kurucu Lord büyük bir bilgi birikimine sahipse sormak istediğim bir şey var. Neden bir şeytan ruhu, bir ruh alanıyla birleşebiliyor?" dedi. Bu Kurucu Lord Ye Yan bilgi açısından onunla savaşmak mı istiyordu?

 

Ye Yan hafifçe gülümseyerek "Öğretmeniniz size bu kadar basit bir bilgiyi öğretmedi mi? Şeytan ruhları, ruh formundadırlar. Ve ruh alanımız ruh konteynırı gibidir. bu nedenle birleşebiliyorlar. Yeteneğin kötü olmasada temelin kötüymüş. Çiğnemeyi öğrenmeden ısırmaya çalışmayacaksın" dedi.

 

Nie Li gülümseyerek "Yani diyorsun ki ruh alanı bir fincan, Şeytan ruhu da bir su değil mi ? Peki neden insanlar gümüş seviyeye yükselse bile bir şeytan ruhuyla birleşemiyorlar ? Yani bir fincan su içemiyorlar mı?" diye sordu.

 

Ye Yan bir süreliğine duraksadı ve tedirgin bir sesle "Bunun olma olasılığı oldukça düşük bu yüzden bu gibi durumların göz ardı edilmesi gerekir" dedi. Nie Li'nin sorduğu soru oldukça tersten gelmişti, buna cevap veremedi.

(D.N: Öğrencininde zaten hep çalışmadığı yerden gelir :D)

 

Nie Li başını yas tutar gibi sallayarak "Bu gibi durumlar Ruh Alanımızın sırlarını çözmek için anahtar niteliğindedir. Ve Bir Efsane Seviye Şeytan Ruhçusu bunu bilmiyor. Ben senin öğretmenin olsaydım cebine uyuşturucu koyup polise şikayet ederdim." dedi.

 

Ye Yan sesi titreyerek "Peki sen bana niye söylemiyorsun?" diye sordu. Efsane Seviye İblis Ruhçusu olarak daha önce hiç böyle bir aşağılanma hissetmemişti.

 

Nie Li "Ruh alemimizin ve Şeytan ruhlarının mevcut öznitelikleri vardır. İkisinin öznitelik arasındaki fark çok büyükse birleşme başarısız olur. Tıpkı ateş ve su gibi, bunlar bir arada asla olmazlar." dedi.

 

"Öz nitelik farklılıkları" diye Ye Yan kendi kendine mırıldandı. Geçmişte hiç böyle bir açıdan bakmamıştı. Nie Linin bu sözleri kendisine yeni bir pencere açmıştı.

 

Nie Li yüzünde bir gülümsemeyle ayaklarına bakarak "Özniteliklerin yanında insan ruhunun içinde pek çok sırlar gizlidir. Sizin gibi bir uzman Şeyran ruhçusu bunları bilmiyor olması doğal. Eğer benim öğrencim olamayı kabul edersen sana bunları öğretebilirim. Hem ruhun hala kaybolmamış, bu nedenle yeni bir fiziksel bedene sahip olman imkansız değil." dedi.

 

Nie Li'nin acaba oldukça bilgili bir öğretmeni mi var? Ye Yan neredeyse hayata küsecekti. Onun gibi Şanlı Şehir'in kurucusu bir insan küçük bir çocuk tarafından hor görülüyordu. Bu kabul edilemezdi. Bununla birlikte Nie Li'nin son sözleri onda şaşkınlığa sebep oldu.

 

Ye Yan şaşkındı. 'Yeniden fiziksel vücuda sahip olma mı? Bu gerçekten mümkün mü? Bu hayal gücünün de ötesinde bir şey. Bu genç bunları nereden öğrenmiş acaba? Neden bu kadar şey biliyor? Şanlı Şehir'in kurucusu olarak, birisini öğrencisi olarak kabul ettiğini söyleseydi herkes hemen diz çöküp ona teslim olurdu. Nie Li'nin yerinde kimler kimler olmak isterdi’ diye düşündü.

 

Kan kusmasına sebep verecek kadar sinirlenmesine rağmen Nie Li'nin söylediği herşey onu bir mıknatıs gibi çekiyordu.

 

Nie Li'nin söylediği her şey onun bildiği her şeyin ötesindeydi.

 

"Çocuk, sen gerçekten benim öğretmenim mi olmak istiyorsun?" diye sordu Ye Yan.

 

Nie Li, Ye Yan'ı küçümseyerek "Sana öğretmen olmak mı? Dur bir düşüneyim. Unut gitsin, bu imkansız. Senin gibi fakir bir geliştirme yeteneğine sahip birini eğitmek için fazla tembelim. Eğer bir öğrencim geçen sekiz yüzyıl sonra bile Efsane Seviye Şeytan Ruhçu olmuşsa ve bununla övünüyorsa onu ölümüse kırbaçlatırdım." dedi.

 

Ye Yan parmaklarıyla Nie Li'yi göstererek "Sen, sen, seni gidi hain torun" diye kesintisiz titredi. Ye Yan'nin artık öfkeden sakalı bile titriyordu. Eğer şimdi canlanacak olsaydı, Nie Li'yi hiç düşünmeden hemen öldürürdü.


"Ben Ye Ailesinden değilim. Ben Göksel İşaret Ailesine mensubum. Kökenlerine bakıldığında Göksel İşaret Ailesi Ye Ailesinden çok daha köklüdür. Eğer Ye Ziyun'un atası olmasaydın seninle muhattap bile olmazdım" dedi ve Nie Li dudaklarını bükerek Ye Yan'ı küçümsedi.

(D.N: Şu kadar kibrin üstüne çarpılıp ölse üzülmem. Bu ne arkadaş.)

 

Ye Yan'ın artık öfkesi artık tavan yapmıştı. Bununla birlikte o sadece ruh halindeydi. Çooooook istesede Nie Li'ye bir şey yapamıyordu.

 

'Göksel İşaret Ailesi mi? Onları hatırladım. Ben Şanlı Şehir'i kurarken Göksel İşaret Ailesi küçük bir aileydi. Ancak atalarının son derece güçlü insanlar olduğunu duymuştum. Gördüğüm kadarıyla atalarından bazı şeyler miras almışsın. Ancak atalarına kıyasla bu kadar küçük bir lütufla, nasıl bu kadar kibirli olabiliyorsun?‘ diye düşündü Ye Yan , Nie Li'nin bilgisinin kendisininkinden çok olduğunu kabul etmişti lakin böyle bir velede yenilmeyi kendine yediremiyordu.

 

13 yaşındaki bir çocuğa karşı yenilgiyi kabul ederse, Efsane Seviye Şeytan Ruhçu olarak gururu yerle bir olurdu.

 

‘Hmph!’ Ye Yan homurdanarak konuşmayı kesti.

 

Yaşlı moruk artık onu rahatsız etmediğinden, Nie Li'de konuşmaya gerek olmadığını düşündü.

 

Nie Li oturarak pratik yapmaya başladı. Büyük bir ruh gücü dalgası Nie Li'nin etrafını sarmıştı. Göksel Tanrı Geliştirme Tekniği'ni aktive ettikten sonra, içindeki iki şeytan ruhu Nie Li'nin biriktirdiği ruh gücünü sünger gibi emerek güçlenmeye başladılar.

 

Ye Yan'ın ruhu Nie Li'nin civarında bekledi. Nie Li nin Göksel Tanrı Geliştirme Tekniği kullandığını görünce oldukça kızmasına rağmen kendini bakmaktan alıkoyamadı.

 

Nie Li'nin etrafındaki ruh gücü dalgası gittikçe güçleniyordu. Böyle bir geliştirme şekli Gümüş Seviye Şeytan Ruhçusuna ait olmazdı. Bu daha çok Efsane Seviye Şeytan Ruhçunun pratik yapmasına benziyordu.

 

Ye Yan, Ning Er baktı ve kendi kendine 'Bu şerefsiz çocuk ve şu kız, ikisi de korkunç derecede güçlü geliştirme tekniğine sahipler. Bu genç yaşta böylesine büyük güç... Ben uzun yıllardır dışarı çıkmadım acaba dış dünya nasıl bir değişim geçirdi?' diye düşündü.

 

Nie Li'nin Göksel Tanrı Geliştirme Tekniği'nin yanında Ye Yan'ın çıkardığı beş geliştirme tekniği çöp kalıyordu.

 

Nie Li'nin Göksel Tanrı Geliştirme Tekniğinin geliştirme hızı kendi segmentindeki Yıldırım Ejderhası Geliştirme Tekniği ve Dokuz Yaşamlı Buz Ankası Geliştirme Tekniği ne kıyasla biraz yavaş olsada, Ye Yan'ın gösterdiği tekniklere göre kat be kat hızlıydı.

 

Ye Yan'ın ruhu Ning Er'in bulunduğu yere doğru ilerledi.

 

Ye Yan "Merhaba güzel kız, Yeteneğin oldukça güzel istersen seni öğrencim yapıp tavsiyeler verebilirim." dedi.

(D.N: Adam şeytan gibi hemen vesveseye kaldığı yerden devam ediyor :D)

 

Ning Er, Ye Yan'ın sesini duyunca ürktü ve (hemen o meşhur sözleri söyledi)  "Kimsin sen?" (çık dışarı çık ) diye sordu.

 

Ye Yan gururla "Ben Karlı Rüzgar Ailesinin atalarından birisi ve Şanlı Şehir'in kurucusuyum." dedi.

 

Ning Er saygı dolu bir yüzle "Kurucu lord, Ben Kanatlı Ejder Ailesinden Ning Er'im. Kurucu Lord karşısında saygıyla eğilirim." dedi. Ning Er karşısında ki tarihi figüre saygı duyuyordu.

(D.N: Ana karakterimiz sen ol kız bizimki bozuk çıktı :D)

 

Ye Yan gülüseyerek "Fena değil, fena değil. Öğrencim olmaya layıksın." Bu kız sıradan bir ailenin ilk kızına benziyordu, en azından Nie Li gibi anormal değil. "Ben binlerce yıldır Göksel Kutsal Sınırda bulunmaktayım. Söyler misin şu anki dış dünya ne durumda?" dedi.

 

Ning Er "Lord Kurucu Şanlı Şehir hala güvende." dedi.

 

"Peki, Şu an kaç Efsane Seviye Şeytan Ruhçu Şanlı Şehir'i koruyor?"

 

Ning Er saygıyla "Kurucu Lord'dan bu yana yanlızca bir tane Efsane Seviye Şeytan Ruhçu çıktı. Oda halihazırda Şanlı Şehir'i koruyan Lord Ye Mo'dur." diye yanıtladı.

 

Ye Yan bir anlığına kaşlarını çattı "Bu nasıl olabilir?" dedi Bu konuda bir tuhaflık olduğunu hissetti. Ning Er ve Nie Li oldukça güçlü Geliştirme Tekniklerine sahiptiler. Bu oldukça mantıksızdı. Dışarıda bu kadar güçlü geliştirme teknikleri olmasına rağmen sadece 1 tane Efsane Seviye Şeytan Ruhçu olmasını aklı almıyordu.

 

Ning Er merakla "Bir sorun mu var?" diye sordu.

 

Ye Yan "Yok bir şey. Küçük kız bana Geliştirme tekniğine bakmam için izin ver. Kim bilir bu geliştirme tekniğini daha iyi hale getirebilirim." dedi. Bunu söyleyince yüzü kıpkırmızı oldu.

 

Ning Er tereddüt ederek "Bu....." dedi

 






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 43988 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr