Çevirmen: AllenWalker  Düzenleyen: Asile

Kara Cehennem Kulesi, taşların bile sıcaklıktan dolayı kıpkırmızı olduğu ıssız bir alanda bulunuyordu.

Cang Ming, Hua Huo ve Mu Ye birbirlerine kontrol ederek kuleye bakmaya başladılar. Hepsinin yüzünde garip bir ifade yer alıyordu. Ailelerinde daha önce Anatta Zihinsel Durumu hakkında bir kaç bir şey öğrenmişlerdi. Bundan dolayı bu testte de fazla ölüm riski olmadığı düşünüyorlardı.

Woosh! Woosh! Woosh!

Üç kişi kalabalıktan ayrılarak Kara Cehennem Kulesinin bulunduğu tarafa doğru uçmaya başladı.

Onlardan hemen sonra bir çok uzmanda kuleye doğru ilerlemeye başladı.

Kuleye yaklaştıkça ortam sıcaklığı artmaya başladı artık bir süreden sonra sıcaklık dayanılamaz derecede artmıştı. Kara Alevlerden etrafa yayılan enerji bir noktadan sonra artık onların ruh bölgesine girdi ve bu uzmanların gelişimlerini kısıtladı. Zayıf ruhları olan uzmanlar, ki bu uzmanlar içinde Yarı Tanrı Seviyesinde ki uzmanlarda bulunuyordu, bu sıcaklığa daha fazla dayanamadılar.

Bir kaç uzman kara alevlere karşı dayanamayacaklarını fark etti ve anında geri çekildiler.

Bu uzmanların yanında zorlukla sıcaklıkla baş edebilen bir kaç uzman kara alevlerin içine doğru ilerledi. Fakat uzmanlar girdikleri anda bedenleri kara alevler tarafından sarıldı ve acılar içerisinde çığlık atmaya başladılar.

Nie Li bu olanları izlerken iç çekti. Bu uzmanların ruhları yeterince sağlam değildi. Kara Cehennem Kulesine zar zor girmek onların ruhlarına zarar verdi ve gelişimleri kalıcı olarak sakatlandı.

"Gidelim." dedi Nie Li arkadaşlarına bakarak.

Nie Li ve diğerleri Kara Cehennem Kulesine doğru ilerlemeye başladı.

Kara Cehennem Kulesine ilk giren uzmanlar Cang Ming, Mu Ye ve Hua Huo olmuştu. Geri kalanlar ise onların hemen arkasında girmişlerdi. Kara Alevlere dayanamayıp da geri çekilen altı yüz civarı uzman vardı.

Nie Li ve diğerleri Kara Cehennem Kulesine yaklaştıkları zaman kendilerine doğru esmekte olan sert bir rüzgar hissettiler. Bu esinti direkt olarak ruh bölgelerine etki etmişti.

Nie Li bile ruhunun yandığı hissetti. Arkasını döndü ve diğerlerine bakarak "Nasılsınız?" diye sordu.

Ye Ziyun kafasını kaldırdı ve "Ben iyiyim." dedi.

Ye Ziyun'un hemen yanında olan Xiao Ning'er'de Nie Li'ye baktı ve "Bende iyiyim." dedi.

Geri kalanlarda aynı cevabı verdi.

Her ne kadar alevler güçlü olsa da Nie Li ve grubu çok güçlü tekniklerle gelişim yapmışlardı. Bundan dolayı ruhlarının gücü on binde bir görülen dahilerle eşit seviyedeydi. Kara alevlerle çevirili olmalarına rağmen, alevlere dayanamayanların aksine bu sıcaklığa karşı durabiliyorlardı.

Grup, Kara Cehennem Kulesine gitgide yaklaştı. Bu yapı yedi kattan oluşmuştu. Yerden ne kadar yüksekte olursan alevlerde o kadar koyu oluyordu. İlk kattaki alevler kırmızı tondaydı, en üst kattaki alevler ise mürekkebe benzer şekilde karaydı.

En üst kattaki alevlerin saflığı karşısında Nie Li bile şaşırmıştı. Bu kuleyi buraya kimin diktiğini bilmese de bu kişinin çok güçlü bir uzman olduğu konusunda emindi.

Patlamak üzere gibi duran sıcak hava dalgası eşliğinde kuleye girdiler.

İlk katta bir çok aileden uzman bağdaş kurmuş eğitim yapıyordu. Bu uzmanlar birinci kattaki sıcaklığa zor dayandıklarını fark edip daha fazla ileri gitmeye cesaret edememişlerdi ve burada eğitim yapmaya karar vermişlerdi.

İkinci kata giden uzmanlarda bulunuyordu.

Aniden Duan Jian'ın bedeni kara alevler içerisinde kaldı.

"Duan Jian, neler oluyor?" Herkes şok olmuş bir şekilde Duan Jian'a bakmaya başladı aynı zamanda korkmuşlardı da. Onlar Duan Jian'ın daha önce alevlere dayanamayan uzmanlar gibi sakatlandığını düşünmüşlerdi.

Duan Jian'ın kara alevler içinde kaldığını gören ilk kattaki diğer uzmanlar acırmış gibi ifadelerle Duan Jian'a bakmaya başladılar. Başka bir kişinin daha sakatlandığını düşünüyorlardı.

Fakat tam tersi bir şekilde Duan Jian acı çekiyormuş gibi durmuyordu aksine bu olaydan zevk alıyormuş gibiydi.

Duan Jian'ın ifadesini gördükten sonra Lu Piao ve diğerleri şok olmuştu. Bu durumda olan önceki uzmanlar acılar içinde çığlık atıyorlardı. O zaman Duan Jian neden bu olay karşısında eğleniyormuş gibi duruyordu ki?

"Duan Jian, delirmedin değil mi?" diye sordu Lu Piao.

Duan Jian, Lu Piao'ya baktı ve hemen ardından Nie Li'ye dönerek "Efendim, neden olduğunu bilmediğim bir şekilde bu kara alevler benim ruh bölgemde olumlu bir etki yaratıyor. Buraya girdiğimiz andan beridir kara alevleri özümsemeye başladım ve her geçen saniye özümsediğim alev miktarı artmaya devam etti."

Nie Li kafasını onaylama anlamında salladı. Duan Jian Siyah Ejder soyundan gelen birisiydi. Siyah Ejderler kara alevi kullanmada usta olduklarından dolayı Duan Jian'ın üstünde olumlu etkiler bekliyordu zaten Nie Li.

Duan Jian’ın tüm bedeni kara alevler içerisinde kalmıştı. Fakat o önceki uzmanlar gibi acılar içerisinde çığlık atmak yerine eğleniyormuş gibi duruyordu. Onun bu halini gören diğer uzmanlar şok olmuş bir şekilde Duan Jian'a bakıyordu. Bedeni alevler içinde kalan bu adamda kim?

Kara Cehennem Kulesinin ilk katında bir süre kaldıktan sonra Nie Li ve diğerlerinde herhangi bir zorlanma ifadesi oluşmamıştı. Kendi aralarında tartıştıktan sonra ikinci kata gitmeye karar verdiler.

Sarmal merdivenlerden ikinci kata doğru ilerlemeye başladılar.

En önde giden Nie Li ikinci kata ilerlerken üzerinde ki baskının daha da arttığını fark etti. Attığı her adımda alevler daha şiddetli olmaya devam ediyordu. Baskı o kadar atmıştı ki Nie Li ruh bölgesini korumak zorunda kalmıştı.

Grup üyeleri arasından sadece Duan Jian bu durumdan zevk alıyordu. Aslında o kadar rahattı ki adımları yavaşlamak yerine hızlanmıştı. Alevler ne kadar saf olursa Duan Jian'a daha fazla yarar sağlıyorlardı.

Sarmal merdivenlerden yukarı doğru çıkmaya devam ettiler.

Nie Li ve diğerleri ikinci kata ulaştıkları anda burada bulunan diğer uzmanlar anında onlara bakmaya başladı.

İkinci kata ulaşabilen üç yüz civarı uzman vardı.

Bu üç yüz uzman Cehennem Bölgesinde ki elitlerdi. Burada bulunan uzmanlar birbirlerini az çok tanıyorlardı. Fakat onların içinde kimse Nie Li ve grubunu daha önce hiç görmemişlerdi.

Kısa bir süre geçtikten sonra onlar bakışlarını geri çekti. İkinci katta bulunan kara alevler uzmanların üstünde çok fazla baskı oluşturduğundan dolayı yeni gelenlere bakmak yerine eğitimlerine odaklanmaya karar verdiler.

Cang Ming, Mu Ye ve Hua Huo bile bir üst kata gitmeye cesaret edememişlerdi. Onlar ikinci katta sakin bir yer bulduktan sonra eğitim yapmaya başladılar.

Nie Li ve grubu da bir yer bulduktan sonra oturup eğitim yapmaya başladılar.

Nie Li bir şeyler hissetti ve uzakta bulunan şeytani görünümlü bir gence bakmaya başladı. Gencin yüzü sanki bir hastalığa kapılmış gibi solgundu ve gözleri kan çanağına dönmüştü. Nie Li bu şeytani görünümlü gençten yayılan çok güçlü bir enerji hissetti.

Bu enerjinin güç seviyesi çoktan Nie Li ve grubunu yenmeye yetecek derecedeydi.

Genç de Nie Li'nin kendisine baktığı hissetti ve Nie Li'nin bulunduğu tarafa doğru döndü.

Bir kaç dakika baktıktan sonra genç, yüzünü başka tarafa çevirdi ve gözlerini kapatarak eğitimine devam etti.

Kara Cehennem Kulesinde bir kavga çıkartmak anlamsız bir olay olurdu. Kara Alevlerin kişinin ruh gücünü yormasından dolayı eğer burada bir kavgaya tutuşurlarsa ruh bölgeleri daha fazla dayanamayıp kara alevlerin içinde kalabilirlerdi.

Nie Li gözlerini kıstı. Nie Li neden olduğunu bilmese de bu gençten düşmanca bir auranın yayıldığını hissetti ve dikkatini daha da arttırdı.

"Efendim, rahatça eğitim yapmaya devam edebilirsiniz." dedi Duan Jian. Kara Cehennem Kulesinin içinde onun diğerleri gibi oturup da eğitim yapmasına gerek yoktu. Kara Alevler kendi kendine Duan Jian tarafından özümseniyordu.

Açıkçası Duan Jian'ın koruması altında diğerleri de biraz rahatlamıştı.

Nie Li kafasını onaylama anlamında salladı ve gözlerini kapatarak eğitimine devam etti.

Onun ardından diğerleri de eğitime devam etti.

Nie Li çevresinde ki kara alevlerden gelen kavurucu sıcaklığı hissediyordu. Önceki hayatında o anatta zihinsel durumuna girmişti. Fakat bu hayatında bu tarz bir eğitime henüz başlamamıştı. Fakat kara alevler tarafından teşvik edildiğinden dolayı bu sefer eğitim yapmak daha kolaydı.

Bedenin tamamen kara alevler tarafından sarılmasına izin verdi, az az sabit bir şekilde özümsemeye başladı.

Nie Li'nin bedeninin fiziksel gücü sürekli olarak artmaya başladı. Kara Alevler tarafından tetiklenen ruh bölgesinde ki üç Yasanın Enerjisi harekete geçti.

Her ne kadar üç farklı Yasa Enerjisi olsa da bunların hepsi Nie Li'nin kontrolü altındaydı, bundan dolayı bu üç enerji çeşidi birbirleriyle çatışmadan dönmeye devam etti.

Yavaş yavaş Nie Li anatta zihinsel durumuna giriş yaptı, huzurlu ve sakin görünüyordu. Kara Alevler tarafından üzerinde oluşan baskı da azalmıştı.

Onun gelişim seviyesi Beş Yıldız Kara Altın Seviyeden Efsane Seviyeye doğru ilerlemeye başladı. Kara Altın Seviyeden Efsane Seviyeye geçiş yapmak çok zordu. Fakat İlahı Tanrı tekniği, İmparator Kong Ming'in sözleri ve üç Yasanın Enerjisi’ni kontrol etmesinden dolayı atılım yapmayı düşünüyordu. Çok kısa bir zaman sonra Efsane Seviye duvarında çatlamalar oluştu.

Nie Li çok yakında Efsane Seviyeye ulaşacaktı. Efsane Seviyeye ulaştığı zaman gelişim seviyesi büyük bir değişime uğrayacaktı.

Duan Jian dışında ikinci katta bulunan her uzman sessiz bir şekilde oturarak eğitim yapıyordu.

Kara Cehennem Kulesinin dışında gökyüzünde süzülen altın zırhlı hizmetçi sessiz bir şekilde gözlem yapıyordu.

"Bu insanların arasında göründüğü kadar basit olmayan bir kaç kişi bulunuyor!" Altın Zırhlı hizmetçi Kara Cehennem Kulesinde olan biten her şeyi görebiliyordu. Bakışları Duan Jian ve diğerlerinin üzerinde gezdi ve sonunda solgun yüzlü bir gencin üstünde kitlendi. "Yeteneği bu uzmanlar arasında en güçlü olan kişi bu. Fakat ona oldukça yakın olanlarda var."

Onun bakışları Nie Li'nin üzerinden geçti fakat durmadı. Bu hizmetçiye göre Nie Li'nin yeteneği Ye Ziyun ve diğerlerine göre oldukça sıradandı.

Nie Li gelişim yaparken arkadaşlarının ruh bölgeleriyle bağlanan bir Ruh Düzeninin hızlı bir şekilde oluştuğunu hissetti. Kara Alevlerin gücü bir girdap tarafından sürekli emilerek diğerlerinin gelişim hızını arttırmıştı.

Kara Cehennem Kulesinin içinde, alevler katalizör bir etki göstererek onların yepyeni bir seviyeye adım atmasını sağlamıştı.

Şanlı Şehirde bulunan sayısız insanın özlemini duyduğu bir şeydi.