Tales of Demons & Gods - Bölüm 217: İttifak Liderliği Pozisyonu

---

Çeviri: AllenWalker Düzenleme: RubyCrow

 

 

 

Yumurtada çizgi şeklinde kırılma belirtileri olsa da tam anlamıyla çatlamamıştı.

 

Yumurtanın içinde oluşan girdap durmadan Nie Li'nin yönlendirdiği yasaların gücünün enerjisini hiç durmayacakmış gibi özümsemeye devam ediyordu.

 

Nie Li, çevredeki yasaların gücünün tükendiğini hissetti, ama hala yumurtanın kırılmasına yetmemişti.

 

Daha sonra Nie Li bedenindeki özümsediği yasaların gücünün yumurta tarafından emildiğini hissetti ve anında yasaların gücünü geri çekti.

 

"Bu şeytan canavarı gerçek anlamıyla bir oburmuş!" diye üzgün bir ses tonuyla söylendi.

 

Çok fazla yasaların gücünü özümsemesine rağmen hala çatlamamıştı.

 

"Senin sahip olduğun yasaların gücü yumurtayı çatlatmak için yetersiz gibi duruyor." dedi Yu Yan.

 

Çatlamamış bir yumurta gerçekten de bu kadar çok yasaların gücünü özümseyebilmişti ve hala çatlaması için bu miktar az gelmişti. Bu yumurta hiç de küçük bir mesele gibi durmuyordu.

 

Yumurtanın hala tam olarak çatlamamasına rağmen, Nie Li yumurtanın içindeki şeytan canavarının kalp atışını hissedebiliyordu. Yasaların gücü yumurtanın içine girdikçe içindeki şeytan canavarının kalp atışı git gide güçlü bir şekilde atmaya başlamıştı.

 

Üstüne Nie Li ile aralarındaki bağ daha da kuvvetlenmiş gibi duruyordu.

 

Görünüşe göre yumurtayı çatlatmak hiç de kolay değildi, tek seferde yumurtayı çatlatamayacağını anlamıştı.

 

Yu Yan'ın yeterli miktarda yasaların gücünü yumurtaya yönlendirebileceğini düşünsede yumurtayı kendi imkânlarıyla çatlatmaya karar vermişti.

 

Nie Li, yumurtayı incelemeye devam ederken Ye Yan, Nie Li'nin omzuna kondu.

 

"Kurucu Ata Ye Yan nerelerdeydin? Seni uzun zamandır görmüyordum." dedi Nie Li, Ye Yan'a bakarak. "Sen buralarda yokken Şanlı Şehir nerdeyse yok oluyordu." diye devam etti Nie Li.

 

 

"Wugui Ailesi Şanlı Şehre saldırdığı sıralarda ben uzaktan onları izliyordum. Wugui Ailesi’nin grubunun şu andaki gücü Şanlı Şehre zarar verecek seviyede değil. Bu kısa zaman aralığında ben Cehennem Bölgesine gittim. Etrafta biraz dolandım ve yeni güzel bilgiler edindim. Nie Li bu bilgilerin ne olduğunu duymak ister misin?" diye sordu Ye Yan.

 

 

"Ne bilgisi?" diye sordu Nie Li.

 

 

"Uzatmada söyle hadi! Kimse senin kadar boş adam değil!" diye atarlandı Yu Yan, Ye Yan'a bakarak aynı zamanda kaşlarını çatmıştı.

 

 

"Küçük hanım, başkaları karşınızda konuştuğu zaman biraz sabırlı olmanız gerekmektedir. Ayrıca, ben binlerce yıl boyunca yaşamış biriyim, senden büyük olan kişilere karşı saygılı olman da lazım, sana daha önce bunu kimse öğretmedi mi?" dedi Ye Yan.

 

 

Ye Yan, Yu Yan'ı incelemeye başladı, bedeninin küçük olduğunu fark etmişti ama sorunun ne olduğunu tahmin edememişti.

 

Eğer Nie Li ona saygılı davranmasa da sorun etmezdi fakat Nie Li'den başka genç bir kişinin kendisine saygısız etmesine müsamaha gösteremezdi.

 

"Nie Li, bu küçük hanımı nereden getirdin?" diye sordu Ye Yan, Nie Li'ye bakarak.

 

Allen: Hmm.. Küçük Hanım ha. Lan sen kim köpeksin!!

 

Ruby: Kuş değil miydi o?

 

Ye Yan'ın sözlerini duyunca Nie Li'nin surat ifadesi biraz garipleşmişti.

 

Yu Yan'ın yüz ifadesinin sinirlenmiş gibi göründüğünü fark etmişti ve bu belirti hayra alamet değildi.

 

Nie Li daha fazla beklemeden "Kurucu Ata Ye Yan, sizi tanıştırmayı unuttum. Bu güzel hanım Tanrıça Yu Yan, İlahi Kıvılcımlarının dağılmasından dolayı fiziksel bedeni parçalanmıştır. Fiziksel bedenini yeniden yapılandırdık ve ondan dolayı bu boydadır. Onun şu anki gelişim seviyesi Efsane Seviye gücündedir. Zirve gücünde olduğu zamanlar kendisi Efsane Seviyenin üst seviyesi olan Ruhani Tanrı Seviyesindeydi. Ah bir şey söylemeyi daha unuttum o on binlerce yıldır yaşamış bir kişidir." dedi.

 

"Öhöm, öhöm." Ye Yan anında öksürmeye başladı ve Nie Li'ye bakarak "Neden bunları daha önce söylemedin!!" dedi.

 

Binlerce yıldır yaşamış birisi on binlerce yıldır yaşamış birisiyle kıyaslanırsa binlerce yıldır yaşamış olan kişiye daha bir bebek demek yanlış olmazdı. (Biz Türkler bunu portakalda vitamin olarak tanımlıyoruz.) Ye Yan, Yu Yan'a küçük hanım/kız demişti.

 

Bundan dolayı kendisini garip hissetmeye başlamıştı.

 

Nie Li'nin bir Ruhani Tanrıyı yanında eşlik etmesi için nasıl kandırdığına dair bir fikri yoktu.

 

Ruhani Tanrılar hakkında Ye Yan'ın çok fazla bilgisi yoktu. Sadece peri masallarında adlarının geçtiği kadarını biliyordu. Kimse onların gerçek mi sahte mi olduğunu bilmiyordu.

 

Fakat Şanlı Şehir’in elinde bir Ruhani Tanrının parçalanmış İlahi Kıvılcımları vardı. Ve bu İlahi Kıvılcımların çok güçlü bir hazine olduğunu biliyordu.

 

"Hızlı bir şekilde konuşmana devam et!"dedi Yu Yan elini sallayarak. Ye Yan'ın kimin daha kıdemli olduğunu belirtme isteği bir anda kaybolmuştu.

 

 

Ye Yan'ın yüzü bir anda ciddileşti ve "Cehennem Bölgesi’nin Efendisi son zamanlarda bir öğrenci almak istediğini duyurdu. Onun öğrencisi olan kişi aynı zamanda Cehennem Bölgesi’nin Efendisi unvanını da alabilecek bir konuma sahip oluyor. Cehennem Bölgesi’ndeki birçok Yarı Tanrı Seviyedeki uzman bu yarışmaya katılmak için gitmeye karar verdi bu Yarı Tanrı Seviye uzmanların içine Wugui Ailesi’ndeki Üç Yarı Tanrı Seviye uzmanlarda dâhil. Bundan dolayı yaklaşık olarak yarım yıl boyunca Wugui Ailesinin Şanlı Şehre saldırabileceğini düşünmüyorum. Sonuçta Şanlı Şehre kıyasla Cehennem Bölgesinin Efendisinin Mirası daha fazla zenginlik içeriyor." dedi.

 

 

"Cehennem Bölgesi Efendisi’nin Mirası mı?" diye sordu Nie Li kaşlarını çatarak ve bir süre düşündükten sonra "Bir kişi nasıl Cehennem Bölgesi’nin Efendisi’nin öğrencisi olmayı başarabilir?" dedi.

 

 

"Duyduklarıma göre öğrencisi olmak isteyen kişi Dokuz Katmanlı Ölüm Bölgesi’nin en üst katında Cehennem Bölgesi’nin Efendisiyle buluşmayı başaracakmış." dedi Ye Yan. "Cehennem Bölgesi’ndeki söylentilere göre Kara Altın Seviye uzmanların hepsi bu yarışmaya katılmaya karar vermiş bunlara Şeytan Lordu ve Long Sha'da dâhil."

 

 

Kara Loncadan Şeytan Lordu bile bu yarışmaya katılacak ha? Bu onların Cehennem Efendisi Bölgesinin öğrencisi konumunu ne kadar önemsediklerini göstermez mi?

 

"En düşük seviye gereksinimi Kara Altın Seviye olduğuna göre denemekten zarar gelmez değil mi?" dedi Nie Li.

 

 

Ye Yan, Nie Li'ye baktı ve "Nie Li veledi gerçekten de katılacak mısın?" diye sordu.

 

 

"Bana bu bilgiyi söylemekte ki amacın bu değil miydi zaten?" diye sordu Nie Li, Ye Yan'a bakarak. Bir süreliğine düşüncelere daldı. Cehennem Bölgesi Efendisi’nin ne tür bir uzman olursa olsun bakmaktan zarar gelmezdi değil mi?

 

 

Nie Li tarafından niyetinin ne olduğu fark edilince Ye Yan gülümsedi ve "Cehennem Bölgesi Efendisi öğrenci almak istediğine göre, katılanlar arasından en güçlü olanı değildi gelişim potansiyeli en yüksek olanı seçecektir diye düşünüyorum. Bana göre sen katılırsan büyük ihtimalle onun öğrencisi olmayı başarabilirsin. Cehennem Bölgesi’nin Efendisi’nin öğrencisi olmayı başardığın zaman Şanlı Şehir’e kim zarar vermeye cesaret edebilir ki?" dedi Ye Yan.

 

Ye Yan'ın söylediklerini duyunca Nie Li de kafasını onaylama anlamında salladı. Ye Yan'ın söyledikleri gayet mantıklıydı.

 

Yu Yan'da düşüncelere dalmıştı. Cehennem Bölgesi’nin Efendisi’nin gizemli bir Ruhani Tanrı olmasına rağmen kimsenin onun hakkınca bilgisi yoktu.

 

Fakat bir zamanlar Cehennem Bölges’inin Efendisi İnsan Klanı için Şeytan Klanına karşı savaşmıştı.

 

"Nie Li, ben de seninle birlikte Dokuz Katmanlı Ölüm Bölgesi’ne gideceğim." dedi Yu Yan.

 

Tanrıça Yu Yan'ın yardımıyla birlikte bu gezi daha güvenli geçebilirdi.

 

Kararını verdikten sonra Nie Li kendisiyle birlikte Dokuz Katmanlı Ölüm Bölgesi’ne gelecek kişiler konusunda karar vermek için düşüncelere daldı.

 

İlk karar kıldığı kişi Duan Jian' idi. Duan Jian'ın sahip olduğu fiziksel güçten dolayı bir tehlikeyle karşılaştıkları zaman kendilerini koruyabilecek bir güce sahip olabilirlerdi. Geri kalanlara henüz karar verememişti.

 

Nie Li, Duan Jian'ı yanına çağırdı.

 

"Duan Jian, benimle birlikte Dokuz Katmanlı Ölüm Bölgesi’ne gelmek ister misin?" diye sordu Nie Li, Duan Jian'a bakarak.

 

Duan Jian anında bir dizinin üstüne çöktü ve "Efendim nereye giderse gitsin Duan Jian'da onunla gitmek için istekli olacaktır. Fakat Duan Jian'ın efendisinden bir isteği vardır."

 

"İlk önce ayağa kalk. Sonra ne istediği söyleyebilirsin." dedi Nie Li.

 

"Dokuz Katmanlı Ölüm Bölgesi’ne gitmeden önce, Ben gidip Sikong Yi'nin kafasını koparmak istiyorum." dedi Duan Jian gözlerinden dondurucu bir ölüm niyeti yayılıyordu. İntikamını aldıktan sonra gelecekte bir savaş sırasında ölse bile hiç bir pişmanlığı olmadan ölmüş olacaktı.

 

Nie Li düşüncelere daldı. Sikong Yi'nin Efsane Seviye bir uzman olmasına rağmen Duan Jian'ın şu anki gücüyle Sikong Yi ile yüzleşebilirdi. Cehennem Hapsi Bölgesi’ne bir gezi yapmak çok fazla günlerine mal olmayacaktı. Kaşlarını çattı ve "İstediğin şey buysa seninle birlikte Cehennem Hapsi Bölgesi’ne ben de gideceğim." dedi Nie Li.

 

Nişan konusuna gelince, örf adetlere göre Nie Li ve Ye Ziyun'un bu buluşmalara katılması etik bir konu değildi. Bundan dolayı Nie Li nişan konularına karışmak istemiyordu.

 

"Teşekkürler Efendim." dedi Duan Jian. Gözlerinde minnettar bir ifade vardı. O bu günü çok uzun zamandır bekliyordu. Ailesinin öldüğü andan itibaren onların intikamını almak için bekliyordu.

 

Cehennem Hapsi Bölgesi;

 

Gümüş Kanat Ailesi, Nie Li tarafından saldırıya uğradıktan sonra uzun süre bir çıkmaza girmişti. Diğer aileler tarafından baskı altına alınmışlardı. Normalde Cehennem Hapsi Bölgesi’ndeki diğer aileler bu kadar fazla hasar aldıktan sonra Gümüş Kanat Ailesinin bir daha toparlanamayacağını düşünüyorlardı fakat Sikong Yi'nin gelişimi bir anda atılım yapmıştı.

 

Üstüne birde Sikong Yi, İttifak Liderini yeniden seçmek için diğer ailelere bir davetiye göndermişti.

 

Sikong Yi'nin ne düşündüğünü tam olarak bilmeselerde birçok ailenin patriği bu daveti kabul etmişti.

 

Kasabanın merkezindeki alanda birçok aileden uzmanlar toplanmaya başlamıştı. Gümüş Kanat Ailesinin ayarladığı Altın ve Kara Altın Seviye uzmanların hepsinin üstünde standart zırhlar vardı ve yüzlerinde çok soğuk bir bakış yer alıyordu. Sikong Yi ve Sikong Hongyue ünlüler gibi kalabalığın tam ortasında bulunuyorlardı.

 

Sikong Yi'nin yüzü çok soluktu fakat gözleri öldürme niyetiyle parıl parıl parlıyordu.

 

"Baba, yaraların...."

 

Sikong Yi gayet ciddi ses tonuyla "Ben, Gümüş Kanat Ailemizin gizli tekniğini kullandım. Her ne kadar gelişimin büyük bir artış göstermiş olsa da geri kalan zamanlarım çok fazla kısaldı. En fazla bir yıl daha yaşarım. Hongyue, baban İttifak Lideri olarak seni gösterecek ve bu yaşlı adamların desteğini sağlamak zorundasın. Onları, Hapis Özü Hapı yemeleri için zorlayacağım. Bu hareketim Gümüş Kanat Ailemize en azından bir yüz yıl kazandıracaktır. Baban sana en fazla bu kadar yardım edebilir. Gerisi sana kalmış."

 

"Baba....." Sikong Hongyue'nin gözlerinde yaşlar akıyordu.

 

"Ağlama, sen benim kızımsın, nasıl ağlayabiliyorsun? Ben, Sikong Yi, hayatımı istediğim şekilde yaşadım. Sayısız insan öldürdüm. Eğer ileride cehenneme düşersem ben hayaletleri ve ölümsüzleri öldürmüş biri olacağım." Sikong Yi'nin gözlerinde acımasız bir parıltı parlamaya başladı.

 

"Tamam." dedi Sikong Hongyue gözlerinden akan yaşları sildi.

 

Kutsal Ateş Ailesi, Gri Kurt Ailesi ve birçok aileden katılımcı gelmişti. Katılan Ailelerin Patrikleri gururlu bir şekilde asilliklerini sergiliyorlardı.

 

On Üç Aile arasından Efsane Seviye Uzmana sahip olan aileler, Gümüş Kanat Ailesi, Kutsal Ateş Ailesi ve Gri Kurt Ailesi idi. Diğer Aileler arasında Kara Ejderha Ailesi’nde sadece bir tane Kara Altın Seviye Uzman vardı.

 

Kutsal Ateş Ailesi’nin Patriği olan Li Xiao soğuk bir ses tonuyla "Sikong Yi, biz senin bizi neden buraya topladığı tahmin edebiliyoruz. Ama Gümüş Kanat Ailesi’nin şu anki durumundan dolayı sen hepimizle başa çıkabileceğini düşünmüyorsun değil mi?"

 

Li Xiao beyaz bir elbise giymişti ve meydan da bir dağ gibi dikiliyordu, çevredeki herkese güçlü bir baskı yayıyordu. Li Xiao'nun yanında bir genç bekliyordu, bu genç Nie Li'ye üç bıçağı satan Li Heng idi.

 

"Li Xiao, Mo Ya, siz ikinizin gücü her ne kadar benim gücüm gibi Efsane Seviyede olsa da siz ikinizin ailesinin gücü ben ailemin gücünün yanında bir hiçtir. Son geçen bir kaç yılda Cehennem Hapis Bölgesi’ndeki çevre koşullarının gitgide kötüleştiğini hepimiz biliyoruz. Ben hepimizin birleşip yeni bir İttifak Lideri belirlemesi ve bizim Cehennem Hapsi Bölgesi’nden dışarı çıkmamız lazım."

 

"Hahaha, Ettiğin lafa kendin inanıyor musun? Bizi dışarı çıkaracak yöntemi biliyor musun yoksa?" dedi Mo Ya.

 

"Açıkçası bizi dışarı çıkaracak yöntemi biliyorum. Eğer beni yeni İttifak Lideri olarak seçerseniz sizi buradan dışarı çıkarabilirim." dedi Sikong Yi. Ve devam etti "Ben bir Işınlanma Düzeni buldum, Bu Düzen bizi Cehennem Hapsi Bölgesi’nden dışarı çıkarabilir. Dahası, Işınlanma Düzeninin çalışması için gerekli olan Işık Taşlarını bile elde ettim." dedi.