Çeviri: AllenWalker Düzenleme: RubyCrow

Aniden, Nie Li ikinci bir kişiyi daha gördü. Bu kişi de Xiao Ning'er' idi.

Xiao Ning'er de sessiz bir şekilde orada oturuyordu. Sanki onun da ruh bölgesi Nie Li'nin ki ile bağlanmıştı.

Daha sonra, Du Ze, Lu Piao, Duan Jian da onun ruh bölgesinde ortaya çıktı. Bir süre sonra Nie Li ruh bölgesinin bu on kişi ile yakından bir bağ kurduğunu hissetti.

Nie Li bu on kişinin ruh bölgesindeki ruh güçlerini istediği zaman kullanabileceğini ve aynı zamanda kendi ruh gücünü de onlara dağıtabileceğini hissetti.

Bu gizemli ve garip durum Nie Li'nin bile şok olmasına sebep olmuştu.

Önceki hayatında böyle bir şeyle hiç karşılaşmamıştı.

Yıldırım Tanrısının Meteor Kılıcı diğer insanların ruh bölgesiyle bağlantı kurdurabilecek gizemli bir kullanım şekline sahipti.

Nie Li ruh bölgesindeki mucizevi değişimi fark ettiği sıralarda diğerleri de kendi ruh bölgelerindeki değişimi fark etmişlerdi.

Ye Ziyun, Xiao Ning'er ve diğerleri ruh bölgelerinin damar ağları tarafından kaplandığını fark ettiler. Kendi ruh bölgelerinin bir kanal aracılığıyla başka bir muazzam ruh bölgesine bağlandığını hissettiler ve kullanabilecekleri ruh gücünün onlarca kat arttığını hissettiler.

Bundan dolayı da bu on kişi inanılmaz derecede şok olmuşlardı.

Dikkatli bir şekilde ruh bölgelerini incelediler ve ruh bölgelerindeki gizemli kanalların bir takım gizemli yazıt desen oluşturduğunu fark ettiler.

Nie Li diğerlerinin ruh bölgesini hissedince diğerlerinin ruh bölgesindeki yazıt desenlerin hepsi birbirinden farklıydı, bilinmeyen bir düzen gibiydi. Onlara baktıktan sonra az bir şeyler anlamayı başarmıştı. Bu esrarengiz yazıt desen düzeni, on bir ruh alanını da birbirine bağlıyordu.

Ruh bölgelerinde oluşan titreşimler son derece mucizevi bir etki oluşturmuştu.

Boyut olarak birbirlerinden ayrılmadıkları takdirde aralarındaki mesafe çok uzak olsa dahi birbirlerinin varlığını hissedebileceklerdi.

Eğer birisi bir tehlikeyle karşılarsa anında bunu hissedebilirlerdi.

Eğer aynı bölgelerdeyse ve birinin ruh bölgesi güçlenirse ruh bölgeleri arasındaki rezonanstan dolayı ruh bölgelerindeki kanallardan dolayı bağlantılı olan her kişi bu güçlenmeden faydalanacaktı ve ruh güçleri de bir üst seviyeye ulaşacaktı.

Bu on bir kişi arasında bir iletişim ağı oluşmuştu.

Bu on bir kişi birbirlerinden çok çok uzak olmadıkları takdirde bir savaş çıktığı zaman ruh güçlerini birbirleri arasında dağıtabilirlerdi ve bundan dolayı ruh bölgelerindeki kullanabilecekleri ruh güçleri onlarca kat artacaktı.

Bunun yanında ruh güçlerindeki tükenme oranı normale göre onlarca kat daha fazla olacaktı.

Nie Li Yıldırım Tanrısının Meteor Kılıcı’nın bu şekilde bir kullanımı olacağını hayal bile edemezdi.

On bir kişinin arasında bir ağ olmasına rağmen bu ağın merkezi Nie Li idi.

Bu gizemli düzenin merkezi Nie Li olduğundan dolayı Nie Li öldüğü zaman bu düzen de parçalanacaktı.

Aynı zamanda Nie Li bu on bir kişiden birisini bu düzenden çıkarabilir ve herkesin enerjisini istediği yere aktarabilirdi, eğer birisi enerjiyi kullanmak isteseydi bu enerjinin Nie Li'den geçmesi gerekirdi.

Bu gerçekten de şok edici gizli bir teknikti!

Nie Li tamamen şaşkına dönmüştü.

Bu gizli tekniği yaratan uzman kesinlik çok güçlü bir varlıktı ve onun ruh bölgesine dair olan kavrayışı kesinlikle doruk noktalarına ulaşmıştı.

Tek kötü tarafı Ruh Düzeni kurulduktan sonra tamamen parçalanmadığı takdirde yeni bir kişiyi eklemek imkânsızdı.

Nie Li, bedeninde bulunan yasaların gücünün diğerlerinin ruh bölgesinde bulunan ruh gücünü değiştirdiğini hissetti.

Yasaların gücünün bir tohum gibi diğerlerinin ruh bölgesine ekildiğini hissetti. Zaman geçtikçe Nie Li'nin bedenindeki yasaların gücü diğerlerinin ruh bölgelerini etkiledi ve onların hızlı bir şekilde Kara Altın Seviyeye ulaşmasına yardım etti.

İçlerinden birisi güçlendiği zaman diğerlerinin gücü de artacaktı.

Bundan dolayı bu on bir kişinin sahip olduğu gelişim hızları gelmiş geçmiş en hızlı gelişim hızıydı.

Ye Ziyun Xiao Ning'er ve diğerleri gözlerini açtı.

"Nie Li, sen de hissettin mi? Ruh bölgelerimiz değişim geçirdi." dedi Ye Ziyun kafası karışmış gibi duruyordu.

Nie Li dışında diğer on kişinin kafası şu an da neler olup bittiğine basmıyordu.

"Önemli bir şey yok." dedi Nie Li gülerek. "Ruh bölgelerimiz arasında bir Ruh Düzeni oluştu." dedi.

Daha sonra bu Ruh Düzeninin kullanım şekillerini diğerlerine anlattı.

Diğerleri şok geçirmişti.

Az önceki hissettikleri şeyin bu kadar gizemli bir şey olduğunu tahmin etmemişlerdi. Kendi ruh güçlerini bir başkasının ruh bölgesine aktarabiliyorlar mıydı şimdi?

Bu çok büyüleyici bir şey değil miydi?

"Bu oldukça iyi birşeymiş." dedi Du Ze bir sürelik sessizlikten sonra. "Eğer savaş çıkarsa, bizim gücümüz çok fazla artış göstermeyecek mi şimdi?"

"Fakat ne kadar güçlenirsek o kadar çabuk tükeniriz. Bir savaş çıktığı zaman, ruh gücünü tüketen teknikleri dikkatli kullanmamız gerekiyor." dedi Nie Li bir süre düşündükten sonra.

"En iyisi Yin-Yang Bombasını kullanmamam. Yerçekimi Alanı ve Yıldırım Vuruşunu kullanmam da bir sıkıntı olmayacaktır."

"Hahaha. Artık gelişimimin sizin çok fazla gerinizde kalmasını daha fazla düşünmeme gerek yok." bu olaydan sonra en çok neşelenen kişi Lu Piao olmuştu. Bu tembel veledin ilk düşüncesi çok fazla çaba sarf etmeden gelişiminin hala yeterince güçlü olabileceğini düşünmesiydi.

"Senin sahip olduğun gelişim tekniği sayesinde çok fazla pratik yapmasan da gelişimin hızlı bir şekilde artacaktır. Fakat çok fazla tembellik yapıp da diğerlerinin hızını düşürürsen seni Ruh Düzeninden atmaktan başka çarem kalmayacak!" dedi Nie Li iç çekerek.

"Yapma Nie Li! Bu arkadaşlık kurallarına uymaz!" dedi Lu Piao.

"Atıp atmaman tamamen senin çabalarına bağlı bir şey." dedi Nie Li.

Lu Piao'nun sevinci adeta bir balon gibi anında sönmüştü. Bu durumu izleyen diğerleri kahkaha atmıştı.

"Biz pratik yaparken, Wugui Ailesi Şanlı Şehre saldırdı. Şanslıydık ki, onların sahip olduğu uzmanların sayısı çok fazla değildi. Bizim hızlı bir şekilde gelişim seviyemizi arttırmamız lazım. Herkesin Kara Altın Seviyeye ulaşıp, Efsane Seviye uzmanlar karşısında saldırı yapamasa da savunma yapabilmesi lazım." dedi Nie Li bir süre düşündükten sonra.

Henüz özümsemedikleri çok fazla şeytan ruhu vardı ve şu anda gelişimlerine devam edebileceklerdi.

Kara Altın Seviye ulaştıktan sonra Şeytan Ruhu Eriten Tekniğin etkisi Kara Altın Seviye Şeytan Ruhu kullandıklarından dolayı bir hayli düşmüştü.

Fakat Efsane Seviye Şeytan Ruhu bulurlarsa gelişim hızları bir hayli yükselecekti fakat Efsane Seviye Şeytan Ruhu bulmak bir hayli zor meseleydi.

Şimdilik Kara Altın Seviyede duracaklardı        ve gelecekte gelişimlerini artırmak için farklı teknikler bulmaları lazımdı.

Nie Li'nin dediklerini duyduktan sonra diğerlerinin kalbi heyecandan dolayı hızlı atmaya başlamıştı.

Nie Li'yi tanımadan önce gelişim hızlarının bu kadar hızlı olacağını hayal dahi edemezlerdi ve şu anda Efsane Seviye olmak için hazırlıklara başlamışlardı bile.

Gelişimlerine başladıkları zamandan bu yana ne kadar süre geçmişti ki?

Nie Li, bu on kişiyi nasıl bir kişi haline getirecekti? Bunu hayal dahi edemiyorlardı.

Ye Han, Şanlı Şehirden binlerce mil uzakta bulunan bir dağ ormanında sessizce bekliyordu.

O savaşa katılmayıp geride beklemeyi tercih etmişti.

Sonuçta onun gelişim seviyesi Altın seviyeydi fakat bir yazıt desen ustası olarak kimliği önemli sayılırdı. Bundan dolayı savaşa katılmaması çok da önemli bir mesele haline gelmemişti.

Ona göre Wugui Ailesi bu kadar çok uzman gönderdiğinden dolayı onların karşısında Şanlı Şehrin pek bir şansı yoktu.

Ye Han, Wugui Ailesinden tek bir şey istemişti o da Ye Ziyun'u ona vermeleriydi.

"Üvey Baba, bunu yapmaya beni sen zorladın." Ye Han’ın gözlerinde sinsi bir ışık parıldadı. "Ben sadece Şanlı Şehir’in, Şehir Lordu olmak istemiştim. Beni bu noktaya kadar zorladığından dolayı Şanlı Şehir yok olsa bile Ye Ziyun benim olacak."

Ye Han, Şanlı Şehir’in yok edilmesini kafasında canlandırdı ve bundan dolayı neşeli bir şekilde gülümsemeye başladı.

Onun Şehir Lordu olma hayali tamamen ortadan kalktığından dolayı Şanlı Şehre ihanet edip Şanlı Şehri tamamen ortadan kaldırmak istemişti.

Aniden kendisine doğru birilerinin geldiğini fark etti.

Onlar Wugui Ailesinin uzmanlarıydı.

Ye Han, karşısındaki ordunun perişan bir halde olduğunu görünce şaşırmıştı. Hatta Efsane Seviye uzmanlar bile birbirlerini destekliyorlardı, onlar bile perişan haldeydiler.

Ye Han hızlıca onlara doğru gitti ve "Sorun nedir? Neden geri döndünüz? Şanlı Şehre ne oldu?" diye sordu.

Ağır yaralı olan Wu Yue, Ye Han'a öfkeli bir şekilde bakarak "Biz savaşı kaybettik. Velet bize yalan mı söyledin? Sen o siktiğimin düzeni hakkında abartılacak bir şey olmadığını söylemedin mi? O düzen sadece iki tane Efsane Seviye uzmanı baskılayabilir demedin mi? Sikim!! Hepimiz o lanet düzenin içinde hapsolduk ve nerdeyse o düzenin içinde ölüyorduk!" diye bağırdı.

"Düzen hepinizi mi baskı altına aldı? Bu nasıl olabilir?" dedi Ye Han’ın gözleri fal taşı gibi açılmıştı.

Ye Han bile On Bin Şeytan Canavarı Düzeni’nin gerçek gücünün ne kadar fazla olduğunu bilmiyordu. Onun bildiği tek şey Düzenin içinde toplam da on bin tane şeytan canavarı ruhu yer alıyordu.

Sadece on bin tane Kara Altın Seviye Şeytan Canavarı ruhuyla toplam da iki veya üç tane Efsane Seviye uzman başa çıkabilirdi değil mi?

O, On Bin Şeytan Canavarı Düzeni’nin asla bu kadar güçlü olduğunu düşünmemişti.

"Wu Yue, rahat bırak onu. Bu çocuk bize karşı yalan söylemek isteseydi, Şanlı Şehir’in yerini bize söylemezdi." dedi Wu Ming, Wu Yue'yi geri çekerek. Sonuçta Ye Han hala Çırak Seviye bir Yazıt Desen Ustasıydı ve o hala kullanılabilir bir kişiydi.

"hmph!!" Wu Yue soğuk soğuk Ye Han'a baktı.

"On Bin Şeytan Canavarı Düzeni çok güçlü olsada Yarı Tanrı Seviye bir Atanın karşısında herhangi bir şansı yoktu. Görünüşe göre bizim Yarı Tanrı Seviye Atalardan birini harekete geçmesi için davet etmemiz gerekiyor." dedi Wu Ming gözlerinden soğuk parıltılar yayıldı.

Yenilseler de elleri boş olarak dönmüyorlardı. Şanlı Şehrin ne kadar zengin kaynaklara sahip olduğunu öğrenmişlerdi. Her ne olursa olsun her neye mal olursa olsun bu yeri ellerine geçirmeleri lazımdı. Ele geçirmeyi başardıkları zaman güçleri onlarca kat artacaktı.

Ye Han Şanlı Şehre doğru bakmaya başladı ve gözlerinde kıskançlık parıltıları vardı.

O, On Bin Şeytan Canavarı Düzeni’nin bu kadar güçlü olup da on bir tane Efsane Seviye uzmanı baskılayabileceğini hiç tahmin etmemişti.

Ye Han, Ye Zong'un bir zamanlar ona bu düzenin Nie Li tarafından yapıldığını söylemişti.

"Demek bu yüzden On Bin Şeytan Canavarı Düzeni bu kadar güçlü ha!" Ye Han sinirden yumruklarını sıktı, kollarındaki kaslar belirginleşmişti.

Ye Zong'un adil bir kişiliği olduğundan ve Nie Li'nin bu kadar güçlü düzeni kurabilmesinden dolayı Ye Zong Şehir Lordu pozisyonunu Nie Li'ye zorlanmadan verebilirdi.

Eğer Nie Li birden ortaya çıkmasaydı her şey çok kolay bir şekilde hallolabilirdi.

Her şey Nie Li tarafından çalınmıştı.

Wugui Ailesi dağın derinliklerine doğru ilerledi.

Şehir Lordu Konağı Ana Salonu;

"Siz hepiniz Beş Yıldız Altın Seviye mi oldunuz, Kara Altın Seviyeden sadece bir adım uzaktasınız ha! Nie Li, Kara Altın Seviyeye ulaştı ha?" Ye Zong, Ye Ziyun'dan bu haberleri duyunca çok şaşırmıştı.

O Nie Li ve arkadaşlarının bu kadar hızlı bir şekilde gelişeceklerini düşünmemişti.

Altın Seviye zaten süper dahi olarak nitelendiriliyordu. Normal durumlar da onların bu seviyede üç yıl veya daha fazla süre kalmaları gerekiyordu.

Fakat Nie Li ve arkadaşları ne kadar süre bu seviyede kalacaklardı acaba?

Nie Li ve arkadaşlarının gelişim seviyesi çok korkutucuydu.

Nie Li'nin Kara Altın seviyeye ulaşması ne kadar zaman almıştı?

Diğerlerinin de ondan aşağı kalır yanları yoktu. Kara Altın Seviyeye ulaşmak için geçirdiği onlarca yıldan sonra bu yolun ne kadar zor olduğunu öğrenmişti.

Nie Li ve arkadaşlarının bu kadar kısa sürede bu seviyeye ulaştığını öğrenince gülümsemeden edemedi.

Bir zamanlar kendisi Şanlı Şehir’in süper dâhisi olarak anılıyordu. Nie Li ve arkadaşlarıyla kıyaslandığı zaman kendisinin hiç bir dahi tarafı yok denilebilinirdi.

Fakat Nie Li bunlarla ilgilenmiyordu.

Önceki hayatında Nie Li de Kara Altın Seviyeye ulaşmak için Zamansal Şeytan Ruhu Kitabında onlarca yıl geçirmişti.

Bu hayatında tekrar Gelişim Daosunun yolunda yürüyordu ve böyle güçlü bir gelişim tekniğine sahip olduğu için şu anki gelişim hızı çokta yüksek sayılmazdı.