Bölüm 202: Cehennem Bölgesinin Efendisi

avatar
9988 4

Tales of Demons & Gods - Bölüm 202: Cehennem Bölgesinin Efendisi


 

Çeviri:AllenWalker Düzenleme: Dunklesplatz

 

 

Nie Li pazar alanını terk ettikten sonra Xiao Kuang ve adamları hızlıca buraya geldi.

 

"Siz genç efendinin burada görüldüğünü söylemediniz mi? Hani nerede?" Xiao Kuang etrafa bakınmaya devam etti fakat Nie Li'yi hiç bir yerde göremedi.

 

"Genç efendi Xiao Kuand, neden size yalan söyleyelim? Gerçekten de burada görülmüş, Eğer bize inanmıyorsanız etrafta ki insanlara sorabilirsiniz."

 

Çok hızlı bir şekilde muhafızlarda aynı şeyleri söylediler. Nie Ki açıkçası burada görülmüş fakat çok hızlı bir şekilde burayı terk etmiş. Etrafta ki çok sayıda insanda onu gördüklerini söylediler.

 

Onlar Nie Li'nin Kara Kaynak'a girdikten sonra geri çıkabileceğini düşünmemişlerdi. Kara Kaynak bir ölüm çukuru değil miydi?  Onlar Nie Li'nin içeride bu kadar uzun süre nasıl kalabildiğini bilseler bile Kara Kaynak'ın içine girmeye cesaret edemezlerdi. Nie Li'nin yaşadığı öğrendiklerinden dolayı kalplerinde ki ağır yük ortadan kalkmıştı. Bir sonraki adımları Şanlı Şehre taşınmalarıydı.

 

Nie Li hızlıca ormanın içinde ilerlemeye devam etti.

 

O Beş Yıldız Altın Seviye olsa da onun yanında bir Tanrıçanın olması kalbini biraz ferahlatıyordu.

 

Şanlı Şehre geri dönmek için hazırlanmıyordu, ve Çöl Sarayı buradan çok uzaktaydı, eğer oraya giderse geri dönüş yolu çok uzun olacaktı. Eğer bu sırada Şanlı Şehre bir şey olursa zamanında dönmeyi başaramayabilirdi. Şu anda Kara Loncanın yerine bir göz atmalı mıydı?

 

Daha önce Kara Loncanın nerede kaldıklarını öğrenmişti. Şu anda Şeytan Lordunun kapalı kapı eğitimine girdiğini biliyordu. Long Sha Gui Sha ikiliside yaralı bir durumdaydılar. Ayrıca yanında Yu Yan'da olduğundan dolayı Nie Li'nin onlardan korkması için bir sebep yoktu ortada.

 

Nie Li, Kara Loncanın geniş bir yer altı dünyasında yaşadıklarını öğrenmişti. Sadece o bölgede ki şu anki durumu merak ediyordu.

 

Nie Li, Ye Yan'ın ona verdiği haritayı takip ederek Kara Loncanın yaşadığı yere doğru ilerlemeye devam etti.

 

"Nereye gidiyoruz?" diye sordu Tanrıça Yu Yan.

 

"Ben yer altı dünyasına gitmek istiyorum!" dedi ve sonrasında Kara Lonca ile Şanlı Şehir arasında geçenleri Yu Yan'a anlattı.

 

Nie Li'nin söylediklerini duyduktan sonra Yu Yan'ın yüzü buz kesmişti. "Her an Şeytan Canavarlarının saldırısıyla karşı karşıya kalabileceğiniz bile bile kendi klanınızdan olan insanlarla savaşıp onları mı öldürüyorsunuz? Bu basitçe çok saçma!! Eğer onları görürsem, onları sana bırakmadan kendim öldürürüm!!"

 

Nie Li durumu sadece Yu Yan'ı bilgilendirmek için anlatmıştı, onun bu kadar sert tepki vereceğini düşünmemişti. Nie Li'nin bilmediği bir şey vardı. Yu Yan hala bir Tanrıça iken oda bunun gibi bir olayı tecrübe etmişti. İnsan Klanından bazı insanların ihanetine uğramıştı. Bundan dolayı Yu Yan'ın en çok nefret ettiği şey İhanetti!!

 

Şeytan Lordu şu an için Şanlı Şehrin en büyük tehdidiydi.

 

Nie Li On Bin Şeytan Canavarı Düzeninin tüm gücünü kullanarak saldırdığı zaman Şeytan Lordunun takipçisi Long Sha sadece yaralanmıştı. Eğer Şeytan Lordu eğitiminden çıkıp gelirse Şanlı Şehir'in yok olma ihtimali olabilirdi.

 

Yu Yan'la karşılaştıktan sonra Nie Li eğer bu dünyada Efsane Seviyenin üstüne çıkmak istiyorsa Yasaların Gücüne çalışmasının gerektiğini öğrenmişti, Cennetin Gücüne değil. Önceki hayatında Nie Li kazara Zamansal Şeytan Ruhu Kitabının içine girip ve farklı bir gelişim yolunu takip etmişti.

 

Zamansal Şeytan Ruhu Kitabı bu dünyada oluşmuş bir eşya değildi!

 

Şeytan Lordu Ruhani Tanrı Alemini hedeflemiş olabilirdi. Eğer Şeytan Lordu bu aleme ulaşmayı başarabilirse işte o zaman Şanlı Şehri kurtarmak için ellerinden bir şey gelemeyecekti.

 

Ye Yan'ın verdiği haritayı kullanarak dağların dibine doğru ilerlediler. Daha sonra bir mağaraya girdiler.

 

Uzun ve dar bir tüneli takip ederek Dağın daha da derinlerine ilerlemeye devam ettiler. Bu soğuk ve nemli duvarlar kesinlikle el yapımıydı. Zeminde her tarafa dağılmış bir şekilde insan ve şeytan canavarı kemikleri bulunuyordu. Bu sahne görünüşe göre insanların şeytan canavarlarıyla savaştığını gösteriyordu ve insanlar yavaş yavaş dağın derinliklerine doğru çekiliyordu.

 

Karanlık Çağ geldiği zaman insanlar şeytan canavarlarının hedefi haline gelmişti. O zaman insan klanına ait olan Ruhani Tanrılar uzun zaman önce ölmüştü veya yaralanmışlardı. Şeytan Canavarlarını durdurabilecek kimse kalmamıştı.

 

Nie Li orijinalde insan klanına ait Efsane Seviye Uzmanların aniden Şeytan klanına ait Efsane Seviye uzmanların saldırısına uğradığını düşünmüştü. Fakat şu anda bundan daha derin bir gerçek varmış gibi gözüküyordu.

 

Tüneli takip ederek binlerce metre aşağı indiler. Aniden bir bariyerin onları engellediği hissettiler. Birisi buraya bariyer kurmuş!

 

Nie Li tam bariyer kırmak için bir şeyler düşünmeye başlamıştı ki Nie Li'nin omzunda oturan Yu Yan sağ elini salladı, ve bariyeri parçaladı.

 

"Bu tür düşük seviye bariyer yasaların gücü karşısında hiç bir şey." dedi Yu Yan.

 

Bu bariyer en fazla Kara Altın Seviye bir şeytan canavarını durdurabilirdi. Nasıl olura Ateşin Yasasını kullanabile Yu Yan'ı durdurabilirdi ki?

 

Nie Li omzunu silkti. Yu Yan'ın yardımı sayesinde bir çok sıkıntıdan kurtulmuştu. Aşağı doğru ilerlemeye devam etti. Aniden önünde ki mağara genişlemeye başladı. Nie Li'nin önünde eşi benzeri olmayan genişlikte bir dünya çıktı.

 

"B Bu Bu Cehennem Bölgesi!!" dedi Yu Yan şaşırmış bir ses tonuyla.

 

"Cehennem Bölgesi mi?" Nie Li biraz meraklanmıştı. Yu Yan'ı bu kadar şaşırtan bir yer, Cehennem Bölgesi kesinlikle küçük bir yer değildi. Önceki Hayatında Nie Li bu yerde çok uzun süre kalmamıştı. Bundan dolayı burası hakkında bildiği çok bir şey yoktu.

 

"Bu dünyada, İnsan Klanı ve Şeytan Klanı haricinde bir çok klan daha bulunmaktadır. Tabi bu klanlarında uzmanları vardır. Bu uzmanlardan bazıları Yasaların Gücünü kontrol edebiliyorlardı. Şeytan Klanı ve biz insan klanı Ruhani Tanrıları bu uzmanlardan biraz da olsa korkuyorduk."

 

"Onlar bir araziyi sahiplenip o arazinin kralı oldular. Sahiplendikleri araziyi yasaklanmış alan olarak gördük. Bu Cehennem Bölgesi de bu üç yasaklı alandan bir tanesidir. Cehennem Bölgesinin efendisi Cehennem Yasasını kontrol edebilen bir uzmandır. Bugüne kadar onun hangi klana ait olduğu hakkında bir fikrimiz olmadı. Yani O ne Şeytan Klanının ne de İnsan Klanın bir üyesi olarak sayılmıyordu. İlkel Kaos Ruhani Tanrısının bile Cehennem Yasasını kontrol edebilen kişiye karşı kazanma şansı yoktu." dedi Yu Yan ve kafasını kaldırdı. "Neyse ki bu klan kendilerini tarafsız bir bölgede görüyorlardı. Onun ilgisini üzerine çekmediğin sürece sana karşı bir saldırıda bulunmayacaktır. Fakat burası hala onun bölgesi olduğundan dolayı bu bölgede dikkati elden bırakmamalısın."

 

Nie Li, Yu Yan'ın bile korkutmayı başaran Cehennem Bölgesinin efendisin ne tür bir varlık olduğunu merak etmişti.

 

Fakat, Kesin olarak söylenecek tek bir şey vardı Cehennem Bölgesi kesinlikle çok geniş bir alandı.

 

Uzaklara baktığı zaman yüzeyde oluşan çatlakları görmüştü Nie Li. Her çatlaktan zaman zaman magmalardan dolayı oluşan buharlar yüzeye püskürüyordu. Cehennem Bölgesinin her tarafını sülfür kokusu kaplamıştı.

 

Tekrar etrafa baktıktan sonra Nie Li ileride belirsiz ışıklar yayan bir şehir gördü. Çok görkemli duruyordu.

 

Şeytan Lordu, Kara Loncayı gerçekten de Cehennem Bölgesinde kurmuştu.

Aniden, Nie Li şehre doğru yürürken, etraftan gelen bir ses duydu. Nie Li'nin görüş açısına siyah figürler girdi bir anda. Tenlerinin rengi siyahtı ve kulaklarının şekli keskindi. Gözlerinin için hevesli parıltılarla Nie Li'ye bakıyorlardı.

 

Kara Elfler!!

 

Aniden üç tane Altın Seviye Kara Elf uzmanlar Nie Li'ye doğru saldırıya geçti. Onlar muhtemelen güçlerinin Nie Li'nin gücünden fazla olduğunu düşünmüşlerdi.

 

Nie Li'nin bedeni bir anda değişmeye başladı Uzun Dişli Pandayla birleşiyordu. Ağzını açtı ve bir tane Yin-Yang Bombası gönderdi.

 

Yin-Yang Bombası elflere doğru ilerlemeye başladı.

 

Üç Kara Elf tam bombadan kaçmayı başarmışlardı ki siyah küre ve beyaz küre birbiriyle çarpıştı ve patladı. Bu patlamadan dolayı oluşan korkunç kuvvet üç elfi geriye doğru uçurdu.

 

Booom!! Booom!!! booom!!

 

Üç Kara Elf yere çakıldı ve bedenlerinden beyaz bir duman yayılmaya başladı.

 

Bunları yaşadıktan sonra Üç Kara Elf kaçmaya başladılar. Daha fazla Nie Li ile uğraşmaya cesaret edememişlerdi.

 

Bu Üç Kara Elf Nie Li'yi küçümseyip saldırıya geçmişlerdi. Sadece bir kaç tane Altın Seviye uzmanla. Bu açıkçası imkansız bir durumdu.

 

Nie Li eski haline geri döndü ve şehre doğru yürümeye devam etti. Şehrin Kapısı çoktan gözlerine ilişmişti.

 

Kara Taş Şehri.

 

Şehrin Surları geniş ve heybetliydi. Bir kaç kilometre boyunca devam ediyordu. Büyük siyah kayaların üst üste dizilmesiyle yapılan bu sur dışarıya ürpertici bir hava yayıyordu.

 

Nie Li kapılardan içeri girdi ve bilgi almak için etrafındaki insanlara sorular sormaya başladı. Bu şehir Cehennem Bölgesin bulunan on beş şehirden bir tanesiydi ve şehirlerin hepsinde her türden canlılar Cehennem Bölgesinin efendisinin koruması altın yaşıyorlardı. Burada yaşan insanların arasında Karanlık Çağdan kurtulmayı başarmış insanlarda bulunmaktaydı. Karanlık Çağdan kaçıp nesiller boyu burada yaşamış kabileler bulunmaktaydı. İnsan Klanı bu bölgede yaşayan on iki ana kabileden bir tanesiydi.

 

İnsan Klanının Şeytan Canavarı Klanı tarafından avlandığı zamanlarda Şeytan Klanında bulunan bir Ruhani Tanrı insanları buraya kadar takip edip onları bu bölgenin içinde öldürmeye çalışmıştı. Fakat, Cehennem Bölgesinin ustası bir avucuyla buradan kovuldu. O zamandan bu yana Şeytan Klanına ait olan Şeytan Canavarları buraya daha fazla gelmeye cesaret edemediler.

 

Şeytan Klanın öldürme tehlikesiyle karşı karşıya kalmasalardı İnsan Klanına ait uzmanlar böyle pis bir yerde yaşamak istemezlerdi. Dış dünyada insan klanı için yaşanabilecek herhangi bir yer kalmadığından dolayı insan klanı üyelerinin burada yaşamaktan başka şansı kalmamıştı.

 

Bu alanda pek çok güç bulunmaktaydı. Daha fazla kaynak bulmak isteyen güçler birbirine baskı yapabiliyorlardı. Cehennem Bölgesinin Efendisinin bu konuya karşı hiç bir yaptırımı bulunmuyordu. Cehennem Bölgesinin Efendisi yüz yıllardır kendisini göstermemişti, bundan dolayı bu bölgede yaşayan kimse onun nerede olduğunu bilmiyordu.

 

Kara Lonca Kara Taş Şehrindeki insan kabilelerinden bir tanesiydi. bir kaç yüz yıl önce oluşmaya başlamış bir kabileydi. Fakat diğer insan kabilelerinin Yarı Tanrı Seviye uzmanlarıyla kıyaslanınca çok fazla güçlü olarak sayılmıyorlardı.

 

Kara Loncanın ana karargahı Kara Taş Şehrindeydi!

 

Yıkık Dökük gibi duran bir barda siyah kıyafetler giyen Ye Yan şarap içiyordu. Gözlerini çeşitli klanların uzmanlarının üstünde gezdiriyordu. Kara Loncanın adamlarıyla birlikte buraya geldiği zaman, yer altında bu kadar geniş bir bölgenin olduğunu gördüğü zaman bildiği dünyanın başının üstüne yıkıldığı düşünmüştü.

 

Aziz Ailenin yol edildiğini ve Ye Zong'un yaşadığını duyduğu zaman, o, artık Şanlı Şehri geri dönemeyeceğini anlamıştı. Büyük ihtimalle de Kara Lonca artık onu kollarının altına almayacaktı. Başı boş gezen bir köpeğe dönmüştü. Bundan dolayı kendini gizleyerek Kara Loncadan kaçmayı başarmıştı. O Kara Taş Şehrindeki Wugui Ailesi diye bir aileye girmeyi başarmıştı. Bu aile çeşitli klanların uzmanları tarafından oluşturulmuştu. Kara Lonca bile onlara karşı çıkmaya cesaret edemiyordu. Wugui Ailesinin güvenini kazanmak için çok sayıda eşya takası etmişti hatta Şanlı Şehir hakkında bir kaç bilgide aktarmıştı.

 

Wugui Ailesinin Patriği bu haberleri alınca Şanlı Şehre göndermek için bir grup uzman toplamaya başlamıştı.

 

"Ye Zong, Nie Li bana ait olanı eninde sonunda sizden geri alacağım. Hepsini geri alacağım!" Ye Han'ın gözlerinde şeytanı bir parıltı oluştu. Elinde tuttuğu şarap kadehini sıkıp paramparça etti.

 

Yüzyıllar boyunca Kara Lonca Şanlı Şehri yok etmek istediğinden dolayı Şanlı Şehrin varlığı Cehennem Bölgesinden kimseyle paylaşmamıştı. Fakat yüzyıllardır sakladıkları bu bilgi onların yanında getirdiği Ye Han tarafından Wugui Ailesine söylenmişti.

 

Kara Loncanın peşine taktığı adamlardan dolayı Ye Han yüzünü gizliyordu. Wugui Ailesinin koruması altında olmasına rağmen dikkatsiz davranmaya cesaret edemiyordu. Bir Şeyler yiyip içtikten sonra kalktı ve kalabalığın içinde kayboldu.

 

 






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44263 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr