Çevirmen: AllenWalker Düzenleyen: Asile

Nie Li, Li Xingyun'a baktı ve hafifçe gülümseyerek "Tehlike kaçınılmaz zaten. Fakat şu anda İki Kaderim, endişelenecek bir şey yok. Senin beni koruyup benim Tanrı Gölünün merkezine gitmemi sağlayabilmen bana yeter." dedi.

Nie Li'nin sözlerini duyan Li Xingyun çok şaşırmıştı. Nie Li'nin ne demek istediğini anlamıştı.

Nie Li Tanrı Kökünü elde etmek istiyordu. Bundan dolayı Li Xingyun'un onu bir süreliğine koruması lazımdı.
Bunlara rağmen Orta Seviye Tanrı Gölünün merkezine gitmek yine de çok zordu. Çünkü gölün etrafında Göksel Mihver Aleminde olan şeytan canavarları bulunuyordu. Belki Ejderha Yolu Aleminde olan şeytan canavarı bile olabilirdi. Li Xingyun Tanrı Gölüne sahip olabilmek için başka birliklerle iş birliği yapmak zorundaydı.

Ama birlik yaparsa da Tanrı Gölünün karı tamamen ona ait olmayacaktı. Bundan dolayı Li Xingyun bu Tanrı Gölüne saldırmak istemiyordu.

Tanrı Gölünü fethetmektense merkezine gitmek daha kolaydı.

Yardım isteyen Nie Li olunca Li Xingyun onu geri çeviremezdi.

"Tamam. Madem Kardeş Nie Li benim yardımımı istiyor adamlarımla sana yardım edeceğim." dedi Li Xingyun ve devam etti "Ne zaman harekete geçeceğim?" diye sordu.

"İki gün sonra." dedi Nie Li. Orta Seviye Tanrı Gölünü On Bin Nehirler ve Dağlar resminin içine koyduğu zaman üreteceği Ruhani Taş miktarını çok merak ediyordu Nie Li. Ama bildiği tek bir şey vardı bu göl için bu alınması gereken bir riskti!

Li Xingyun kafasını onaylama anlamında sallayarak "Tamamdır. Ben ve adamlarım onu elde etmen için elimizden gelenin en iyisini yapacağız." dedi.

Nie Li, Li Xingyun'u takip ederek etrafında altı yüze yakın adamın bulunduğu bir Tanrı Gölüne gitmişti. Bu adamların hepsi Li Xingyun'un adamıydı. Bu Tanrı Gölü, Li Xingyun'un Dış Dünya’daki güvenli eviydi.

Li Xingyun adamlarını bölgeden toplamaya başlamıştı.

Nie Li Tanrı Köklerini resmin içine gönderdikten sonra Ruh Bölgesinde resmin ruhunu beslediği bir ağ oluştuğunu hissetti. Bir anda bir şeyler hissetti ve gölün yakınlarındaki boş bir alanda oturup İlahi Tanrı tekniğini kullanarak gelişim yapmaya başladı.

Gelişim Teknikleri arasında İlahi Tanrı Tekniği Cennet ve Dünya arasında en güçlü gelişim tekniğiydi. Zaman geçtikçe Nie Li çevresinde toplanan güçlü enerjiden dolayı havada süzülmeye başladı.

Ruh Bölgesinde bulunan Asmanın etrafında gizemli yazıt desenler dönmeye başladı.

Asmada beliren ilk çiçek tomurcuğu Ruh Bölgesini tamamen kaplayan bir koku salgıladı.

Bu olaydan sonra Ruh Bölgesinde bulunan İki Kader ruhu göz kamaştırıcı bir ışık yaymaya başladı. Kader Ruhları saflaşmaya başladı. Güzel koku Ruh Bölgesinde yayılmaya başladığı zaman Nie Li'nin bedeni ateşte kalmış gibi ısınmaya başladı.

Boom!!

Ruh Bölgesi patlamak üzereydi. Nie Li'nin yüzü solgunlaştı ve terler içinde kaldı.

Nie Li bile şu anda hangi gelişim yolundan gittiğini bilmiyordu. Nie Li şu anda kader ruhunu rafine etmek için tamamen içgüdülerine güveniyordu. Ruh Bölgesinde üçüncü Kader Ruhu oluşmaya başladı.

Zaman yavaşça akmaya devam etti. İki saat, üç saat...

Fwossh!!

Ruh Bölgesinde bir tane daha kader ruhu ateşlenmişti. Üç Kadere ulaşmasının bu kadar hızlı gerçekleşmesini Nie Li de beklemiyordu. Üstüne bu kader ruhunun rengi sarıydı.

Kırmızı, mavi, sarı.

Allen: Şu renklerin anlamını merak ediyom. Her seferinde hepsini birden sayıyor. Bakım ne çıkacak bunlardan.

Bu gizemli kader ruhları Nie Li'nin şaşırmasına sebep olmuştu. Nie Li gelişiminin kontrolünden çıktığını da hissetmeye başlamıştı. Bazen çok yavaş gelişiyordu, ne kadar Ruhani Taş özümserse özümsesin gelişim seviyesi çok az artıyordu. Bazen de mucizevi bir şekilde artışa geçiyordu.

Acaba bu On Bin Mil Nehirler ve Dağlar resminin sebep olduğu bir etki miydi?

Ama diğer yandan gelişimin artması güzel bir şeydi.

Nie Li Üç Kader gücünü pekiştirmeye devam etti.

Bir anda Tanrı Gölünün dışından birisi onlara doğru gelmeye başladı. Gelen kişi güzel bir kızdı.

"Kimsin sen?" dedi Li Xingyun. Adamları da bu kızın etrafını sarmıştı.

Long Yuyin sakin bir şekilde etrafını saran uzmanlara bakmaya başladı. Daha sonra "Benim adım Long Yuyin. Buraya Nie Li için geldim. Ben onun öğrencisiyim!" dedi.

Bunu duyan uzmanların hepsi birbirine bakmaya başladı. Long Yuyin'in kim olduğunu duymuşlardı. Bu kız Ejderha Mührü Ailesindendi. Onun söylediklerinin doğru mu yanlış mı olduğunu bilmiyorlardı ama Long Yuyin’in gelişim seviyesi Göksel Kader Aleminde olduğu için çok fazla endişelenmemişlerdi.

Göksel Yıldız Aleminde olan bir uzman "Genç Efendi Nie Li şu anda gelişim yapıyor. Ona yaklaşamazsın. Burada durup onun gelişiminin bitmesini beklesen daha iyi olur." dedi.

"Tamam." dedi Long Yuyin.

Long Yuyin, Nie Li'den on on beş metre kadar uzağa oturdu ve Nie Li'yi izlemeye başladı. Nie Li'den yayılan güçlü enerji onu baskı altına almıştı.

Nie Li'nin gelişim tekniğinin ne olduğuna dair herhangi bir fikri yoktu.

Long Yuyin son zamanlarda yaşadığı şeylerden dolayı Nie Li'nin Dövüş Sanatı Yoluna dair bilgisinin bambaşka bir seviyede olduğunu öğrenmişti.

Kendini bildi bileli ustası dışında bir kişiye saygı duymuştu.

Bu dünyada sadece Nie Li ona Dövüş Sanatı Yolunun zirvesine gitmek için yardım edebilirdi.

Bundan dolayı Long Yuyin, Nie Li'nin öğrencisi olmaya karar vermişti.

Nie Li aynı zamanda Ying Yueru'nun öğrencisiydi. Bu olay aralarındaki kıdemi biraz bozacak olsa da Long Yuyin'in umrunda değildi. Sadece Dövüş Sanatı Yolundan gitmek isteyen bir kişi için bu tür olaylar önemsizdi. Bu tür sıradan düşüncelerin onun Dövüş Sanatı yolunu etkilemesine asla izin vermezdi.

Şu anda Nie Li gelişim yapıyordu. Bundan dolayı Long Yuyin kenarda oturup onun gelişimini bitirmesini bekliyordu.

Nie Li hala yeni oluşturmuş olduğu üçüncü kader ruhunu pekiştirmekle meşguldü.  Kader Ruhunun gücü Asmadan beslenerek güçleniyordu. Nie Li, Kan Kanatlı Aziz Jiao Ejderhasına giden bir enerji akımı hissetmişti. Bu şeytan ruhunun gücü hiç durmadan artıyordu. Bir Kader, İki Kader, Üç Kader... Nie Li'nin gücünü bile geçmişti. En sonunda gelişim artışı yavaşlamaya başladı ve Beş Kader olunca durdu.

Asma tarafından bağlanmış olmasaydı bu şeytan ruhu Nie Li'ye sıkıntı çıkarabilirdi.

Nie Li hızlı bir şekilde gelişimini yoğunlaştırdı ve gücünü geri çekmeye başladı. Şeytan Ruhunun güçlenmesine izin veremezdi. Aksi taktirde kontrolünden çıkabilirdi.

Ejderha Kan Soylu şeytan ruhlarının gücü çok fazlaydı. Her ne kadar Uzun Dişli Panda ve Gölge İblisinin de gelişim seviyeleri Beş Kader olsa da Kan Kanatlı Aziz Jiao Ejderhasına kıyasla daha güçsüzlerdi. Ejderhanın gücü onların gücünden birkaç kat daha fazlaydı.

Uzun bir süre geçtikten sonra Nie Li sonunda gözlerini açmıştı. Gözlerini açtığı zaman Long Yuyin'in kendisini izlediği fark etti.

"Neden buraya geldin?" diye sordu Nie Li. Long Yuyin'i burada görünce şaşırmıştı.

Allen: Harbi la buraya nasıl geldi bu kız. Nie Li'nin burada olduğunu nereden biliyordu?

Long Yuyin içine uzun bir nefes çekti ve "Uzun bir süredir düşünüyordum ve sonunda kararımı verdim. Senin öğrencin olmak istiyorum." dedi.

Nie Li, Long Yuyin'in çok ciddi olduğunu fark ettiği zaman şaşırmıştı. Gülümseyerek "Bu geleneklere ters düşer. Sen, Benim ustamın küçük kardeşisin. Benden ustan olmamı nasıl isteyebilirsin?" dedi. Daha sonra elini sallayarak "Unut bunu." dedi.

Nie Li sözlerini bitirdikten sonra arkasını döndü ve yürümeye başladı.

"Bekle!" diye bağırdı Long Yuyin. "Bu hiç önemli değil. Dövüş Sanatları Yolunda, Dövüş Sanatını kavrayabilen herkes usta olmayı başarabilir. Lütfen beni kabul et!"

Nie Li arkasını döndü ve Long Yuyin'in boyun eğmeyecekmiş gibi görünen haline baktı. Long Yuyin bu kararı kendisi vermişti ve kimse onu bu kararından vazgeçiremezdi. Bu kız gerçekten de Dövüş Sanatları Yoluna takıntılı birisiydi. Long Yuyin, Nie Li'den başka kimsenin ona Dövüş Sanatları yolunda rehberlik edemeyeceğine inanıyordu.

"Dalga mı geçiyon?" dedi Nie Li gülerek ve yürümeye devam etti. İçinden Long Yuyin'i öğrencisi olarak kabul etmenin hiçte kötü olmayacağını düşünmeye başlamıştı.

"Dalga geçmiyom. Çok ciddiyim!" dedi ve Nie Li'yi takip etmeye başladı. "Beni öğrencin olarak kabul edersen ne istersen yaparım!" dedi.

Allen: Bak bunu demeyecektin bacım.

"Emin misin?" dedi Nie Li bir anda arkasına dönerek.

"Eminim!" dedi Long Yuyi kafasını onaylama anlamında sallayarak. Hemen ardından "Tabii tarikata ve aileme ihanet etmemi istemediğin sürece." dedi.

"Gerçekten emin misin?" dedi Nie Li ve Long Yuyin'e yaklaşmaya başladı. Aralarında bir adımlık mesafe kalınca durdu. Long Yuyin'in göğsünden bir karışlık mesafe kadar uzaktı. Sinsi bir şekilde gülümsemeye başladı. Kafasını biraz eğdi. Long Yuyin'in gözünün içine girecekti neredeyse!

Nie Li'nin çok yakınlaşmasından dolayı Long Yuyin'in yüzü kızarmıştı. Aynı zamanda göğsü çok hızlı bir şekilde inip çıkıyordu. Kafasını aşağı eğdi. Kalbi çok hızlı bir şekilde atmaya başlamıştı. Her iki elide yumruk halini almıştı. Bir süre düşündükten sonra kafasını yukarı kaldırdı. Gözlerinde inat parıltıları vardı.

Long Yuyin'in teni saf beyazdı. Ondan yayılan parfüm kokusu çok hoştu. Nie Li bu kızın öfkesini bir kenara atınca onun çok güzel birisi olduğunu kabul etmişti.

Nie Li, Long Yuyin ile sadece uğraşmak istemişti. Onun çok gergin olduğunu bildiği için daha fazla uzatmaya gerek duymadı ve "Tamam. Kabul ediyorum." dedi.

Her ne kadar salakça bir öfkeye sahip olsa da hala deneyimsiz bir genç kızdı.

"Ne?!!" dedi Long Yuyin titrek bir sesle. Nie Li'nin bu kadar hızlı kabul etmesini beklemiyordu.

"Seni öğrencim olarak kabul edebilirim. Fakat performansın beni etkilemezse hemen seni öğrencilikten atarım." dedi Nie Li gülümseyerek. Bu olanları zaten tahmin ediyordu Nie Li. Beklentileri dahilinde gerçekleşmişti. Long Yuyin'in kendisine geleceğini biliyordu. Fakat onun öğrenci olmak istiyorum demesini hiç beklemiyordu.

Long Yuyin şaşırmış bir şekilde Nie Li'yi bir süre izledikten sonra gülerek Nie Li'yi takip etmeye başladı.