Bölüm 326: Ejderha Kemikli Kanatlı Kaplan

avatar
11734 26

Tales of Demons & Gods - Bölüm 326: Ejderha Kemikli Kanatlı Kaplan


 

Çevirmen: AllenWalker Düzenleyen: Asile

 

Gu Bei'nin gelişim seviyesi kötüydü, aslında bu insanlara gösterdiğiydi.

 

Gu Bei, günlerinin büyük bir kısmını Gu Lan'ın rehberliği altında eğitim yaparak geçiriyordu. Onun kılıç niyeti şimdiden korkutucu bir seviyeye ulaşmıştı, eğer şu anda gelişim seviyesini kısıtlamış olmasaydı Göksel Kader Aleminde olduğunu herkes hissedebilirdi.

 

Gu Kuan'ın pençeleri tam Gu Bei'nin kafasına inecekti ki Gu Bei yana doğru hafif bir şekilde döndü ve saldırıyı atlattı. Yana kayarken bir yandan da elleriyle Gu Kuan'ın pençelerini kavradı ve onun momentumunu kullanarak onu yere çarptı.

 

Booom!!

 

Gu Kuan kafasının üstüne çakılmıştı ve bundan dolayı arenanın üzerinde yazılmış olan yazıt desen titremeye başladı. Eğer bu yazıt desenler olmasaydı arena çoktan parçalanmıştı. Yazıt desenlerden dolayı arenanın betonu çok sertleşmişti ve bu sertlikten dolayı da Gu Kuan ağır bir şekilde yaralanmıştı.

 

Gu Kuan yerde bilinçsiz bir şekilde yatıyordu. Şeytan ruhuyla olan birleşimi de yavaşça iptal olmuştu.

 

Bu Gu Kuan için kesin bir yenilgiydi.

 

Karşılaşmayı izleyen kıdemlilerin gözünde bir parıltı oluşmuştu. Bu kıdemlilere Gu Ya da dahildi. Görünüşe göre Gu Bei çoktan Göksel Kader Alemine girmeyi başarmıştı. Aksi taktirde sadece tek hamlede Gu Kuan'ı yenmeyi başaramazdı.

 

Klan üyeleri şok olmuştu. Gu Bei'nin tek bir hamlede Gu Kuan'ı yenmesini hiçbiri beklemiyordu. Bu çocuk az önce sahneye çıkarken çok zayıf durmuyor muydu?

 

Tüm arena sessizliğe bürünmüştü. Sanki onlar Gu Bei'yi ilk defa görüyormuş gibilerdi.

 

"Görünüşe göre bu çocuk gelişimini bunca zamandır saklıyormuş." dedi Gu Ya hafifçe gülümseyerek. Ailesinden birinin aylak olarak adlandırılması onu hiç memnun etmiyordu. Aylak olarak adlandıran bu çocuğun aslında oldukça iyi bir uzman olduğu ortaya çıkınca mutlu olmuştu. Gu Kuan, Gu Bei'nin gerçek gücünü görebilmelerini sağlayacak potansiyelde değildi. Gu Ya, Gu Heng'e baktı ve "Gu Heng, Gu Bei'nin karşısına Göksel Kader Alemine ulaşmış birini çıkart." dedi.

 

Gu Heng sinirden kendisini kaybetmek üzereydi. Normalde Gu Kuan'ın Gu Bei'yi ağır bir şekilde yeneceğini düşünüyordu. Fakat bunun tam tersi olmuştu. Gu Bei tek bir hamlede Gu Kuan'ı yenmişti. Gu Heng, Gu Ya'nın sesindeki memnun olmuşluğu hissetmişti.

 

Gu Bei'nin gücü çok iyi olmasa da hala çok gençti. Gu Bei yetenekli olduğunu açığa çıkarırsa klanın ona kesinlikle önem vereceğini biliyordu. İlerde bir sonraki Patrik seçileceği zaman Gu Bei kendisine rakip olabilirdi.

 

Gu Bei, Gu Lan'ın kardeşiydi bundan dolayı Gu Heng onu küçümsemekten vazgeçmişti. Gu Heng bu duruma tahammül edemiyordu!

 

"Gu Yun, arenaya!" dedi Gu Heng soğuk bir ses tonuyla. Gu Yun Bir Kader Göksel Kader Aleminin zirvesindeydi.

 

"Tamam." dedi Gu Yun ve arenaya atladı.

 

Birileri Gu Kuan'ı arenanın dışına taşıdı.

 

Gu Yun, Gu Bei'ye baktı ve "Senin gibi bir çöpün bu kadar iyi yeteneklere sahip olması beni şaşırttı. Fakat benim karşımda kaybetmekten başka seçeneğin yok!" dedi.

 

"Biraz yetenekli derken ne demek istiyorsun? Benim onu tek hamlede yere çarptığımı görmedin mi?" dedi Gu Bei garip bir şeyi taklit etmeye çalıştı. "Bunun için bana biraz da olsa hayranlık duymadın mı şimdi?" diye devam etti.

 

Gu Bei'nin salak gibi davranması karşısında Gu Yun dudaklarını bükerek "Ne kadar yetenekli olduğunu göster bakalım!" dedi. Gu Yun zıpladı ve iki elini Gu Bei'ye doğru savurdu. Gu Yun'un yumruklarında çok yoğun bir enerji vardı. Yumruklar ileri doğru hareket ettikçe parlamaya başladı.

 

Gu Yun şeytan ruhuyla birleşmeyi düşünmüyor gibiydi. O İki Kader'den sadece bir adım uzaktaydı ve sadece kendi gücüyle Gu Bei'yi yenebileceğini düşünüyordu.

 

Gu Yun'un harekete geçtiğini gören Gu Bei ciddileşmişti. Sağ elini göğüs hizasında kaldırdı ve iki parmağıyla ileriye doğru işaret etmeye başladı.

 

Gu Bei parmaklarını kılıç niyetiyle sarmaya başladı.

 

Parmakları kılıfsız bir kılıç gibiydi. Nie Li'nin 'kılıç' kelimesi üzerinde çalıştıktan sonra kılıç niyeti üzerindeki kavrayışı yeni bir aşamaya geçmişti.

 

Gu Yun'un saldırısı ona değmek üzereydi!

 

Woosh!!

 

Gu Bei'nin bedeni bir ışık demetine dönüştü ve Gu Yun'ın yanından geçti. Bu olay yaşanırken Gu Bei parmaklarının etrafında topladığı kılıç niyetiyle Gu Yun'a saldırmıştı.

 

Gu Yun, Gu Bei'yi kesinlikle yeneceğini düşünüyordu. Sonuçta o Bir Kaderin zirvesindeydi. Bundan dolayı şeytan ruhuyla bile birleşmemişti. Fakat Gu Bei'nin kendisine nasıl saldırdığını bile görememişti.

 

Gu Bei yüksek bir ses tonuyla "Arenadan kaybol! Eğer gerçek bir savaş olsaydı çoktan ölmüş olurdun." dedi. Arkasını dönüp Gu Yun'a bakmamıştı bile.

 

Gu Bei'nin uzun saçları esintiden dolayı uçuşuyordu. Onun ifadesi hafif soğuktu, aynı zamanda gururluydu da.

 

Arenanın altında duran kızlar hayran olmuş bir şekilde bağırmaya başladılar. Gu Bei'nin bu hareketi çok klastı! Gu Bei'nin bunu nasıl yaptığını anlamamışlardı bile!

 

Gu Ya, Gu Bei'nin saldırısını görünce gözlerini iyice açmıştı. Gu Ya, Gu Bei'nin kılıç niyetinin bu kadar iyi olmasını hiç beklemiyordu. Sadece kılıç niyetini kullansa bile İki Kader Alemindeki uzmanlar ona karşı kazanamazdı.

 

Gelişim seviyesini arttırmak kolaydı ama kılıç niyeti gibi şeyleri geliştirmek oldukça zordu! Ama geliştirmeyi bir kez başarırsan da bir anda büyük bir atılım yapardın!

 

Görünüşe göre Gu Bei'ye bir aylak diyerek hayatlarının hatasını yapmışlardı. Gu Bei kimsenin haberi olmadan bu kadar güçlü bir kılıç niyeti geliştirmeyi başarmıştı!

 

Sadece bu kılıç niyetiyle bile Gu Bei'nin Patrik halefi olma yolu açılmıştı!

 

Fakat Gu Yun yenildiğini henüz kabullenmemişti. Gu Bei'nin kendisine nasıl saldırdığını anlamamıştı. Ayağa kalktı ve Gu Bei ile savaşmaya devam etmek için hazırlanmaya başladı.

 

"Gu Yun geri gel! Onun rakibi olamazsın!" dedi Gu Ya.

 

Kıdemliler Gu Bei'nin saldırısını görünce neşelenmişlerdi. Klanlarından bir dahi daha çıkmıştı! Ve bu dahi onların aylak diye adlandırdıkları kişiydi!

 

Gu Heng kol damarları çıkana kadar sandalyesini sıkmıştı. Şu anda Gu Bei’yi küçümseyerek büyük bir hata yaptığını fark etmişti. Gu Bei'nin gizlice kılıç niyetine çalıştığı ortaya çıkmıştı. Kılıç niyetini geliştirebilmek çok zaman alan bir işlemdi. Ama başarılı olursan sonuçları şok edici olabilirdi!

 

Gu Bei kılıç niyetini başarılı bir şekilde geliştirirse kendisinden daha güçlü uzmanlarla savaşabilecekti!
Gu Bei'nin kılıç niyeti şu anda çok iyi bir seviyede olmasa da yaşına göre olağanüstüydü.

 

Gu Heng tehdit edildiğini fark etmişti. Eğer Gu Bei güçlü yeteneklerini göstermeye devam ederse kesinlikle Patrik halefi seçilirdi.

 

Nie Li hafifçe gülümsedi. Tüm bu olanlar onun tahminleri doğrultusunda gerçekleşmişti. Gu Bei'nin kılıç niyeti öncesinden bile daha iyiydi.

 

Long Yuyin'de karşılaşmayı izliyordu. Long Yuyin, Nie Li ve arkadaşlarının arenaya geldiklerini gördüğü zaman onları takip etmişti. Gu Bei'nin Gu Yun'u nasıl yendiğini o da görmüştü.

 

Long Yuyin, Gu Bei'nin kendisinden daha güçlü olduğunu kolaylıkla kabul etmişti. Ama daha önce Gu Bei kesinlikle ondan daha güçsüzdü! Bu güç farkı Nie Li'nin yazdığı kelimeden dolayı mı oluşmuştu? İki elini de yumruk haline getirdi. Kendisi de bu kelimeye bakmak istemişti. Fakat Nie Li izin vermemişti. Bu da onun çok zoruna gitmişti!

 

Diğer yandan Nie Li'nin bir kelimesinin değeri yüz elli bin Ruhani Taş ediyordu. Nasıl olurda Nie Li'den bir tane isteyebilirdi ki?

 

Kalbini karamsarlık kaplamıştı! O, Nie Li'nin yazdığı bir kelimeye bakmayı çok fazla istiyordu!

 

Gu Ya gülümseyerek elini kaldırdı ve "Gu Bing, arenaya çık!" dedi.

 

Gu Ya, Gu Heng'in adamlarından birini daha arenaya çıkarmıştı. Gu Bing Üç Kader gücünde bir uzmandı.
Gu Bei'nin yüzünde sakin biri ifade vardı. Ama içi içini yiyordu. Kız kardeşi zehirlendiği zamandan beridir kendisini zayıf birisi olarak gösteriyordu. Her savaşında bilerek yenilmişti. Yenilmek de değil, ezilmişti! Bu andan itibaren gücünü daha fazla saklamayacaktı. Çektiği acıları iade etmesinin zamanı gelmişti. Gu Heng'in adamlarını bir bir ayağının altına alıp tepeleyecekti!

 

Gu Bing arenaya atladı. Önceki ikiliye kıyasla Gu Bei'yi küçümsemek gibi bir hata yapmayacaktı.

 

Gu Bei'nin kılıç niyeti onun korkmasına sebep olmuştu.

 

"Seni küçümsediğimizi kabul ediyorum. Senin gücün beklentilerimi çoktan aşmış. Kıdemli Gu Ye beni buraya çıkardığı için sana tüm gücümle saldıracağım." dedi Gu Bing ciddi bir ses tonuyla.

 

"Kafana göre takıl." dedi Gu Bei.

 

Gu Bing, Gu Bei'nin bu sakin tavrını görünce sebebini bilmediği bir şekilde gerilmişti. Ama soğuk bir ifade takınarak şeytan ruhuyla birleşti. Onun birleşmiş olduğu şeytan ruhu Tanrı Seviye gelişim kapasitesine sahip bir şeytan ruhuydu fakat sıradan bir şeytan ruhuydu. Üç Kader gücünde Kızıl Dev Alev Ayısıydı. Birleştiği zaman boyu üç metreyi bulmuştu.

 

Korkunç sıcaklıkta bir hava dalgası etrafa yayılmaya başladı. Gu Bei'yi baskı altına almaya başladı.

 

Gu Bei sonunda bir rakibi tarafından baskı altına alınmıştı. Ama Gu Bei içinden savaş ruhuyla yanıp tutuşuyordu. Daha fazla gücünü bastırmak zorunda değildi. Gelişim seviyesini Bir Kaderin zirvesine çıkana kadar serbest bıraktı. Fakat Gu Bei'nin gelişim seviyesi Bir Kaderde durmadı ve artmaya devam etti. Üç Kader gücündeki bir uzmanın baskısı altında atılım yapmıştı.

 

Gu Bei bedeninin içindeki enerji arttıkça acı çekmeye başladı. Gelişim seviyesi İki Kader olmuştu. İkinci Kader Ruhu Ruh Bölgesinde şekillenmişti.

 

Gu Bei sonunda atılım yapmıştı!

 

Gu Bei'nin gözleri parladı ve şeytan ruhuyla birleşti. Bedeni hızlıca genişlemeye başladı. Ejderha Kemikli Kanatlı Kaplan ile birleşti. Kaplan beş metre uzunluğundaydı ve sırtında bir çift kemikten kanat bulunuyordu. Bedeninin etrafında siyah ruh alevleri bulunuyordu.

 

Tanrı Seviye gelişim kapasitesine sahip Ejderha Kan Soylu Ejderha Kemikli Kanatlı Kaplan! Gu Bei'nin gelişim seviyesi İki Kaderdi ve karşısındaki ayı hala ondan bir seviye yüksekti. Fakat Gu Bei birleşmiş olduğu şeytan ruhundan dolayı mutlak bir üstünlüğe sahipti.

 

Roarr!!!

 

Gu Bei'nin kükremesi karşısındaki ayının çocuk gibi görünmesine sebep olmuştu!

 

Onların arasında çok büyük bir güç farkı vardı!

 






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 43988 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr