Bölüm 312: Dört Sanat

avatar
12398 32

Tales of Demons & Gods - Bölüm 312: Dört Sanat


Çevirmen: AllenWalker  Düzenleyen: Asile

Allen: Çinlilerdeki dört sanat; Zither, Go(Damaya benzeyen oyun), Hat Sanatı ve Resimmiş.

 

"İki yüz yirmi bin Ruhani Taş!" dedi Yan Yang.

 

"İki yüz otuz bin Ruhani Taş!" dedi Gu Bei, Yan Yang'ın hemen arkasından.

 

Alanda bulunan öğrenciler çok şaşırmışlardı. Gu Bei’nin serveti tam olarak ne kadardı?!! Büyük Kıdemliler bile uzun yıllar boyunca bir kaç yüz bin Ruhani Taş biriktirdikleri zaman mutlu oluyorlardı. Gu Bei bir çeşit hazine mi bulmuştu acaba?

 

Yan Yang sessizliğe bürünmüştü. Bu zamana kadar geçen sürede biriktirdiği Ruhani Taş miktarı iki yüz elli bin civarındaydı. Şu anki fiyat oldukça yüksek olmasına rağmen Gu Bei fiyatı arttırmaya devam ediyordu.

 

Yan Yang, Gu Bei'nin Gu Klanı’nın ana soyundan gelen sıradan birisi olduğunu duymuştu. Bu kadar fazla miktardaki serveti nasıl elde etmişti acaba? Bu arttırma işlemi böyle devam ederse Yan Yang, Gu Bei ile yarışamayacağını fark etmişti.

 

Bir sürelik sessizliğin ardından Yan Yang "Ben geri çekiliyorum Kardeş Gu, On Bin Mil Nehirler ve Dağlar resmine sahip olabilirsin." dedi. Her ne kadar Yan Yang biraz pişman olsa da onun sakinliğini kazanması çok uzun sürmemişti.

 

Burada bulunan öğrencilerin hepsi Yan Yang'ın Gu Bei'ye kaybettiği görünce şok geçirmişti. Böylece çekilecek miydi gerçekten de? Öğrenciler Gu Bei’ye bakmalarını engelleyememişlerdi. Bu elemanın serveti tam olarak ne kadardı?!!

 

"Çok teşekkürler Kıdemli Kardeş Yan Yang!" dedi Gu Bei. Ellerini önünde birleştirmiş bir şekilde Yan Yang'ı selamlamıştı.

 

Resimle birlikte bir kaç ürün verilen parayı hak etmişti. Nie Li alınan ürünlerin hepsini uzaysal yüzüğüne koydu. Onlar yirmi tane Olağanüstü Seviye gelişim kapasitesine sahip Ejderha Kan Soylu şeytan ruhu satmışlardı ve karşılığında On Bin Mil Nehirler ve Dağlar resmi, otuz şişe İlahi İşaret Damlası, Şeytan Ruhu Özü ve bir kaç ürün daha almıştı. Bunların dışında ellerine geçen Ruhani Taş miktarı yüz otuz bindi.

 

Uzaysal yüzüğündeki yüz bin Ruhani Taşı da eklersek şu anda Nie Li'nin elinde iki yüz otuz bin Ruhani Taş vardı.

 

Tanrı Seviye gelişim kapasitesine sahip sıradan şeytan ruhu satmak gerçekten de Nie Li'ye büyük bir servet kazandırmıştı.

 

Nie Li bu açık arttırmaya denk geldiği için şanslıydı. Elindeki şeytan ruhlarını çok hızlı bir şekilde satmayı başarmıştı. Normalde bu şeytan ruhlarına alıcı bulmak için baya bir çabalaması gerekiyordu.

 

Açık arttırma bir süre daha devam etti. Bu satılan ürünlerden hiçbiri Nie Li'nin ilgisini çekmemişti. On Bin Mil Nehirler ve Dağlar resmini aldıktan sonra baya bir heyecanlanmıştı. Odasına gittiği zaman ilk iş olarak bu resmin üstündeki yazıt desenleri etkisiz hale getirmeyi planlıyordu.

 

Acaba bu resim kayıtlarda geçen sayısız kullanılışı olan resimle aynı resim miydi?

 

Gizemli uzman bile bu resmin üstündeki yazıt desenleri kaldırmamışken Nie Li kendisinin kaldırıp kaldıramayacağını merak etmeye başlamıştı.

 

Kendisine bu konuda yüzde yüz güvenmese de yazıt desenler hakkında sahip olduğu bilgilerden dolayı büyük ihtimalle bu yazıt desenleri kırabileceğini düşünüyordu. Bu resmin gücünün yüzde onunu açığa çıkartmayı başarsa bile verdiği paraya kesinlikle üzülmezdi.

 

Açık arttırma sonunda bitmişti. Açık arttırma bittikten sonra öğrenciler kendi aralarında sohbet etmeye kaldıkları yerden devam etmişlerdi.

 

Qin Ye ayağa kalktı ve gülümseyerek "Bu seneki açık arttırmanın sonuna geldik. Bundan sonraki kısımda dört sanatın içine Yol(Dao) anlayışları enjekte ederek yapılacak gösteriler bulunmaktadır. " dedi.

 

Çalışanlar alanı boşalttıktan sonra bir tane Zither, bir tane Go Tahtası, kalem, fırça... Dört sanat için gerekli olan bütün araç gereçleri getirdi.

 

Öğrenciler bu kısım için oldukça heyecanlı gözüküyorlardı. Bu kısım, buluşmanın en zevkli kısmıydı onlar için. Yan Yang, Mingyue Wushuang gibi dahilerin dört sanatın içine Yol(Dao) Anlayışlarını katarak yaptıkları gösteriden belki kendi gittikleri Yola(Dao'ya) yardımcı olabilecek birkaç anlayış elde edebilirlerdi.

 

Qin Ye zitherin yanına doğru yürürken "Bu etkinliği ben başlattığım için lütfen yeteneklerimi göstermeme izin verin. Lütfen görüşlerinizi belirtmekten çekinmeyin." dedi.

 

Qin Ye'nin sözlerinden sonra öğrenciler alkışlamaya başladılar.

 

Qin Ye, Zitherin yanına sakin bir şekilde oturduktan sonra ellerini hareket ettirmeye başladı.

 

Nazik ve duygulu bir müzik tüm alanda yankılanmaya başladı. Ses, muz ağacının yapraklarına düşen yağmur tanelerini hatırlatıyordu. Gelişigüzel dinlenince sadece bir ses duyuluyordu. Fakat kendini vererek dinleyince ses sanki kulaklarının içinde çalıyormuş hissi yaşatıyordu. Müzik içinde endişe ve duygusallık yer alıyordu. Nazik, hüzünlü ve güzel...

 

Bir anda Zitherden yayılan müzik değişti. Notalar hızla hareket etmeye başladı, öldürme niyeti yerine asil bir durgunluk içeriyordu.

 

Alandaki öğrenciler Ruh Bölgelerini bile harekete geçiren bu müzik karşısında sarhoş olmuş gibilerdi. Sıcak güneş ışığında uzanıyorlarmış gibi bir his yayılmıştı içlerinde.

 

Nie Li'nin masasında Ye Xuan bu müzik karşısında mayışmıştı. Müzik sakinleştikçe o da sakinleşiyordu. "O, dinleyenlerin kalbini hoş ve sakin bir hisle doldurmayı başarıyor. Müziğinde bulunan Yol(Dao) niyeti daha da mükemmel!" dedi.

 

Çalmayı bitirdikten sonra kalabalık bir anda gür bir şekilde alkış tutmaya başladı.

 

"Qin Ye Hanım’ın Zitheri su gibi yumuşak ve Yolu(Dao'yu) duygularla iletiyor! Gerçekten de olağanüstü bir yetenek!"

 

"Qin Ye Hanım gerçekten de büyüleyicisiniz!"

 

Övgüler her taraftan yankılanırken Yan Yang, Long Tianming ve Mingyue Wushuang sakin ifadelerini korumaya devam etti. Sonuçta Qin Ye'nin kavrayışları onlara göre basit ve sıradandı.

 

Zitheri duyduktan sonra Nie Li gülümsemişti. Onun Zitherinin içinde barındırdığı duygular ustasının Ruhani Notalarına benzerdi. Fakat Ustası ve Qin Ye arasındaki fark çok, çok fazlaydı. Nie Li bu konuda bir uzman olmasa da değerlendirmesi oldukça iyiydi.

 

Qin Ye ayağa kalktı ve eğilerek "Ben, Qin Ye, kendimi komik duruma düşürdüm. Dinlediğiniz için teşekkürler." dedi.

 

Qin Ye kendisini hiç de komik duruma düşürmemişti. Kendisinin Zitherine kötü diyorsa ona kıyasla daha kötü olanların ne demesi gerekiyordu. Bu etkinlikte gerçek uzmanların kendisini göstermesi daha önemliydi. Böylece burada bulunan öğrencilerin bir şeyler öğrenmesi daha kolay olabilirdi.

 

Ye Xuan bir anda Xiao Ning'er'e baktı ve daha sonra ayağa kalkarak "Qin Ye hanım Zitheriniz çok güzeldi. Acaba bende kendi yeteneklerimi gösterebilir miyim?" dedi.

 

Gu Bei, Ye Xuan'ın bu hareketini görünce keyifsizleşmişti. Ye Xuan'dan pek bir şey beklemiyordu.

 

"Kıdemli Kardeş Ye Xuan, lütfen." dedi Qin Ye gülümseyerek daha sonra devam etti "Kıdemli Kardeş Ye Xuan acaba hangi sanatı icra edeceksin?"

 

"Hat Sanatı!" dedi Ye Xuan gülümseyerek.

 

"O zaman, Kıdemli Kardeş Ye Xuan'a mürekkebi hazırlamakta yardım edeyim." dedi Qin Ye. Daha sonra masanın yanına geçerek işleme başladı.

 

"Güzel bir ortak! Onur duyarım!" dedi Ye Xuan. Daha sonra masadan fırçayı alıp mürekkebe batırdıktan sonra kafasını kaşıyarak gülümsemeye başladı. Daha sonra hafifçe ön tarafa doğru eğildi, fırçayı bir yılan ve ejderha gibi kağıdın etrafında gezdirerek bir şeyler çizmeye başladı.

 

Kısa bir süre sonra kağıdın üzerinde üçlü bir kelime açığa çıktı: Aşk!! (Buradaki Aşk,  Sevgi anlamındaki değil de, Duygu Anlamındaki 'Aşk' imiş)

 

Bu kelime yazılırken her bir fırça darbesi kendisine ait fantastik bir alan içeriyordu.

 

Qin Ye sayfayı havaya kaldırırken gözlerindeki parıltıyı gizleyememişti. Öğrenciler kelimeyi gördüğü zaman yüksek sesle alkış tutmuştu.

 

"Kıdemli Kardeş Ye Xuan'ın Aşk Yoluna karşı olan anlayışı Qin Ye'ninkinden daha fazla."

 

"Fantastik kelime, Kardeş Ye Xuan!"

 

İlahi İşaret Tarikatı’nın kız öğrencileri bu kelime karşısında etkilenmişlerdi. Bu tek kelime hem Aşkı hem Yolu içeriyordu. Bu tek başına bir çok kızın etkilenmesine yetecek bir şeydi.

 

Ye Xuan, diğer öğrencilere bakmadan Ning'er'in olduğu tarafa doğru bakmaya başladı.

 

Nie Li olan biteni görünce Ning'er'in kulağına yaklaştı ve "Ning'er, Ye Xuan'ın sana karşı olan aşkının derinliğini görebiliyor musun? Ben bile şaşırdım!" dedi.

 

"Nie Li, dalga geçme!" dedi Xiao Ning'er, utanmış bir şekilde kafasını önüne eğdi.

 

Nie Li, Xiao Ning'er'in bu tepkisi karşısında gülümsemişti. "Madem Ye Xuan yeteneklerini gösterdi, bende bir iki şey gösterebilirim. Aksi halde ona karşı zayıf gözükürüm." dedi.

 

Li Xingyun şaşırmış bir ifadeyle Nie Li'ye bakmaya başladı. Nie Li'nin kendinden emin ifadesini gördüğü zaman Nie Li'nin Ye Xuan'dan daha iyi olduğunu düşündüğünü, düşünmeye başladı. Li Xingyun, Nie Li'nin nasıl bir şov sergileyeceğini merak etmeye başladı. Ne de olsa Nie Li henüz Göksel Kader Alemindeydi ve bu seviyedeyken Ye Xuan'a kafa tutmayı düşünüyordu.

 

Xiao Ning'er, Nie Li ile konuştuğundan dolayı sahneye bir kere bile bakmamıştı. Ye Xuan bunu gördüğü zaman biraz üzülmüştü.

 

Ye Xuan'ın gösterdiklerinden sonra herkes sakin bir şekilde beklemeye başlamıştı.

 

Kalabalıktan birisi "Bu alandaki öğrencilerin liderleri olan Long Tianming, Yan Yang ve Mingyue Wushuang lütfen bizi aydınlatın." diye bağırdı.

 

Yan Yang, Mingyue Wushuang ve Long Tianming'in Dövüş Sanatları Yoluna karşı olan anlayışları kesinlikle şaşırtıcı bir sevideydi. Eğer onlar kısa süreliğine de olsa bir şeyler gösterirse öğrenciler kesinlikle fayda sağlayacaklardı.

 

Long Tianming, Yan Yang ve Mingyue Wushuang'a bakarak gülümsedi ve "Üçümüz içerisinde en zayıf olan kişi benim. Bundan dolayı ilk olarak ben çıkıyorum. Benden sonra Kıdemli Kardeş Mingyue'nin ve Yan Yang'ın bir gösteri yapmasını umuyorum." dedi.

 

Herkes samimiyetinden dolayı Long Tianming'i içinden övüyordu. Bu üç kişi, üç tarikatın en tanınmış kişileriydi ve aralarındaki rekabet çok çekişmeliydi. Fakat Long Tianming en zayıfları olduğunu kabul etmişti ki bu herkesin yapabileceği bir şey değildi.

 

Nie Li, Long Tianming'e soğuk bir gülümsemeyle bakıyordu. Long Tianming gerçekten de akıllı birisiydi. Üçünün bir iki şey göstermesi gerekiyordu ve bundan dolayı birbirleriyle kıyaslanmaları kaçınılmazdı. Bunu şov olarak değil, bir yarışma olarak görmek daha mantıklıydı.

 

Long Tianming kendisini en zayıf olarak gördüğünü söylediğinden dolayı yenilse bile buradaki öğrenciler ona bir şey demeyecekti. Ama olurda onlardan daha iyi bir şeyler gösterirse alacağı övgü hiç sıradan olmayacaktı.

 

Yan Yang, Long Tianming'e bakarken küçümseyici bir bakış atmıştı. Long Tianming'in niyetini anlamayı başarmıştı. Bu kadar küçük sinsilikler onu rahatsız edemezdi!

 

Mingyue'ye gelince o da oldukça sakin gözüküyordu. Kazanmak ya da kaybetmek onun için hiçte önemli değil gibiydi.

 

Herkesin meraklı bakışları altında Long Tianming sahneye doğru yürümeye başladı.






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 43839 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr