Bölüm 308: Zengin Serseri

avatar
11055 29

Tales of Demons & Gods - Bölüm 308: Zengin Serseri


Çevirmen: AllenWalker  Düzenleyen: Asile

 

 

 

Ye Xuani Ning'er'e gülümseyerek baktı ve "Eğer küçük kız kardeş Ning'er Olağanüstü Seviye gelişim kapasitesine sahip Ejderha Kan Soylu bir şeytan ruhunu ihtiyacı varsa hediye edebilirim." dedi.

 

"İhtiyacım yok." dedi Xiao Ning'er.

 

Hemen ardından Nie Li, Xiao Ning'er'in kulağına yaklaştı ve "Daha sonra sana bir tane Tanrı Seviye gelişim kapasitesine Ejderha Kan Soylu şeytan ruhu vereceğim." dedi.

Allen: Kıskandı...

 

Xiao Ning'er yüzü kızarmış bir şekilde kafasını onaylama anlamında salladı. Kalbini bir mutluluk hissi kaplamıştı. Onu mutlu eden alacağı şeytan ruhu değildi, Nie Li'nin kendisi hakkında endişelenmesiydi. Nie Li kendisini önemsemeseydi Ye Xuan'ın teklifinden hemen sonra ona bunları söylemezdi. Diğer yandan Xiao Ning'er, Nie Li'nin nasıl Tanrı Seviye gelişim kapasitesine sahip Ejderha Kan Soylu şeytan ruhunu elde ettiğini merak bile etmiyordu.  Xiao Ning'er, Nie Li'yi her şeyi yapabilecek kapasite birisi olarak görüyordu.

 

Ye Xuan, Ning'er'in Nie Li ile gayet candan bir şekilde sohbet ettiğini gördükçe huzursuzlaşıyordu. Kalbinde önüne geçemediği bir kıskançlık hissi yayılıyordu. Ning'er bu halini sadece Nie Li'nin yanında açığa çıkartıyordu.

 

Satışın sonunda Olağanüstü Seviye gelişim kapasitesine sahip Ejderha Kan Soylu şeytan ruhu yirmi yedi bin Ruhani Taşa, Gökyüzü Alevi Tarikatı’ndan bir öğrenciye satılmıştı.

 

Daha sonra beş tane daha Olağanüstü seviye gelişim kapasitesine sahip Ejderha Kan Soylu şeytan ruhu satılmıştı ve bunların hepsi yirmi beş bin Ruhani Taşa alıcı bulmuştu. Burada bulunan öğrenci kalabalığının kafası biraz karışmıştı. Önceki senelerde yapılan açık arttırmalarda en fazla iki tane bu seviyede şeytan ruhu satılmıştı. Bu sene neden bu kadar fazla şeytan ruhu vardı acaba?

 

Bu şeytan ruhlarını alan öğrencilerin hepsi Gökyüzü Alevi Tarikatı’nın öğrencileriydiler. Onlar İlahi Tüyler Tarikatı’nın öğrencilerine göre daha zenginlerdi. Gerçekten de Gökyüzü Alevi Tarikatı, altı tarikatın içerisinde en güçlü olmayı hak eden bir tarikattı.

 

Gu Bei kabaca bir hesaplama yapmıştı. Toplamda yirmi tane şeytan ruhu satılacaktı bu da toplamda beş yüz bin tane Ruhani Taş ediyordu. Bu miktar... Gu Bei elde ettiği bütün Ruhani Taşları Nie Li'ye verdiği için bu şeytan ruhlarının ne kadara mâl olduğunu bilmiyordu.

 

Nie Li, Olağanüstü Seviye gelişim kapasitesine sahip Ejderha Kan Soylu şeytan ruhlarını elde etmenin oldukça zor olduğunu bilse de her birinin normalde on beş bin Ruhani Taşa satılacağını tahmin etmişti. Bu kadar pahalıya satılmasını hiç beklemiyordu. Elbette şeytan ruhlarının bu kadar yüksek fiyata satılmasında Gökyüzü Alevi Tarikatı öğrencilerinin oldukça zengin olmasının büyük bir payı vardı.

 

Sonuçta Olağanüstü Seviye gelişim kapasitesine sahip Ejderha Kan Soylu şeytan ruhu bulmak çok zordu ve satın alan öğrenciler ellerine fırsat geçmişken kaçırmak istememişlerdi.

 

"Sıradaki ürün bir şişe Şeytan Ruhu Özü. Bu şişenin içindeki özün seviyesi Göksel Yıldız Alemidir ve açılış miktarı on bin Ruhani Taştır!" dedi Qin Ye ve devamında "Var mı arttıran?" dedi.

 

Şeytan Ruhu Özü bir şeytan ruhunun gücünü arttırmakta kullanılan en etkili yollardan biriydi. Nie Li, birleştiği şeytan ruhu Tanrı Seviye gelişim kapasitesine sahip olduğundan dolayı cimrilik yapmamaya karar vermişti. Üstüne bir de Göksel Yıldız Alemi seviyesindeki Şeytan Ruhu Özü, Göksel Kader Alemindeki bir şeytan ruhunun gücünü çok hızlı bir şekilde arttırabilirdi.

 

Nie Li açık arttırmanın bu kadar iyi bir ürünle başlamasını beklemiyordu. Açık arttırmanın sorumluları açık arttırmaya en başta heyecan getirmeyi amaçlıyorlar gibiydi. Burada bulunan bütün öğrenciler üç tarikatın en seçkin öğrencileriydi. bundan dolayı sıradan ürünler onların ilgisi çekmeyi başaramazdı.

 

Nie Li bir süre düşündükten sonra Gu Bei'ye sesini aktardı ve "Bu şeytan ruhu özünü benim için satın al." dedi.

 

Murong Yu'da Şeytan Ruhu Özüyle ilgileniyormuş gibi duruyordu. "On bir bin Ruhani Taş!"

 

"On bin bir yüz Ruhani Taş." dedi Gu Bei Murong Yu'nun hemen ardından.

 

Gu Bei'nin fiyatı arttırdığını gören Murong Yu kaşlarını çatarak Gu Bei'ye doğru baktı ve "On iki bin Ruhani Taş!" dedi.

 

"On iki bin yüz Ruhani Taş!" dedi Gu Bei hiç beklemeden.

 

Öğrenciler Nie Li'nin masasına bakmaya başlamışlardı. Aynı masada oturan bu ikili birbirlerini çok sevmiyorlar gibiydi. Bu olay onların ilgisini çekmiş gibi duruyordu. Muhabbet etmeyi kesip bu ikilinin fiyatı ne kadar yükselteceklerini izlemeye başladılar.

 

"On üç bin Ruhani Taş!" dedi Murong Yu. Murong Yu hem Nie Li'ye bakıyordu hem Gu Bei'ye. Bu durum onun sinirlenmesine sebep olmuştu. Gu Bei büyük ihtimalle Nie Li'ye yardım etmek amacıyla fiyatı arttırıyordu.

 

Murong Yu için on bin Ruhani Taş çok fazla miktardı. Çok uzun yıllardır Ruhani Taş biriktirmesine rağmen şu andaki serveti yaklaşık olarak on beş bin Ruhani Taş civarındaydı.

 

"On üç bin yüz Ruhani Taş!" dedi Gu Bei bir kere daha fiyatı arttırmıştı.

 

"On beş bin Ruhani Taş!" dedi Murong Yu. Sinirden masayı yumruklamak üzereydi.

 

Ye Xuan, Gu Bei ve Murong Yu'ya garip ifadelerle bakıyordu. Ye Xuan'ın yanında şu anda toplamda otuz bin Ruhani Taş olmasına rağmen bu Şeytan Ruhu Özünü almak için iki defa düşünmüştü. Görünüşe göre Gu Bei çok zengindi.

 

"On beş bin yüz Ruhani Taş!" dedi Gu Bei.

 

Murong Yu'nun boynundaki damarlar şişmişti artık. Gu Bei'nin fiyatı arttırmaktaki tek amacı kendisini sinirlendirmek için olduğunu bilse de Murong Yu, daha fazla fiyatı arttırmayacağının da farkındaydı. Murong Yu'nun en çok sinir olduğu şey Gu Bei'nin duygusuz duygusuz fiyatı arttırmasıydı.

 

"Madem Kardeş Gu Bei, bu şişeye bu kadar çok ihtiyaç duyuyor ben de fiyatı daha fazla artırmayayım." dedi Murong Yu.

 

Fiyatın bir süreliğine arttırılmadığını fark eden başka bir öğrenci "On altı bin Ruhani Taş!" dedi.

 

Gu Bei, Murong Yu'ya baktı ve "Benim almama izin mi vermiş oldun şimdi? Çok kibarsın! Daha teklif veren başka kişilerin olduğunu görmüyorsun galiba? Param yok demiyorsun da sana izin verdim diyorsun! Şaka mı bu ya?" dedi. Gu Bei, Murong Yu'nun İğrenç Harabeler’de Nie Li'ye yapmış olduğu şeyleri bildiği için Murong Yu'ya hiç de kibar davranmamıştı.

 

Murong Yu yumruklarını sıkıyordu. Böyle bir yerde öfkeli davranmanın kendisine sıkıntı çıkartacağının farkındaydı. Bir de Gu Bei'nin Gu Klanı’ndan olduğunu düşünce susmayı tercih etmişti.

 

"Peki o zaman Kardeş Gu Bei fiyatı arttırmaya devam edebilirsin." dedi Murong Yu.

 

"Elbette edeceğim! On yedi bin Ruhani Taş!" dedi Gu Bei.

 

Şeytan Ruhu Özü için verilen bu fiyat normalinden biraz daha fazla olduğu için diğer öğrenci fiyatı arttırmadı. Gu Bei, Şeytan Ruhu Özünü elde etmişti!

 

Beş şişe daha Şeytan Ruhu Özü satışa çıkmıştı. Fakat bu beş şişenin seviyesi Göksel Kader Alemiydi. Bu şişelerin ederi iki-üç bin Ruhani Taş civarındaydı. Murong Yu bu şişeler için açık arttırmaya katılmamıştı. Göksel Kader Alemi seviyesindeki Şeytan Ruhu Özlerinin bir kaç kullanımı olsa da çok fazla kullanımı da yoktu.

 

Fakat Gu Bei bu şişeleri de almıştı.

 

Şu ana kadar Gu Bei otuz bin Ruhani Taş harcamıştı.

 

"Kardeş Gu, Şeytan Ruhu Özleri oldukça değerli ürünler olsa da tüm paranı burada harcarsan daha sonraki güzel ürünleri alamayabilirsin." dedi Ye Xuan.

 

"Benim hakkımda endişelenmene gerek  yok!" dedi Gu Bei mutsuz bir şekilde Ye Xuan'a bakıyordu.

 

Xiao Ning'er açıkça görünüyor ki Nie Li'nin kadınıydı. Ve Ye Xuan, Ning'er'i Nie Li'den çalmaya çalışıyordu. Durum böyle olunca Gu Bei'de ona hiç nazik davranacak değildi. İnsanlar Gu Bei'nin haylaz, serseri birisi olduğunu biliyordu. Gu Bei bu lakabı almak için çok uğraşmıştı sonuçta. Gu Bei somurtarak "Ben zengin olmadığı halde zenginmiş gibi davranan insanlardan nefret ederim!" dedi.

 

Ye Xuan, Gu Bei'nin bu tavrını gördüğü zaman çok sinirlenmişti. Gu Bei kim olduğunu sanıyordu acaba? O Gu Klanı soyundan gelen birisi sadece, nasıl bu kadar kibirlenebiliyordu ki? Eğer şu anda İlahi Tüyler Tarikatı’nda olmasalardı Ye Xuan ona güzel bir ders verirdi.

 

Fakat durumlar gereği Ye Xuan gülümseyerek "Ben sadece seni uyarmak istemiştim. Madem uyarılmak istemiyorsun dediklerimi unut gitsin." dedi.

 

Bu geçen muhabbetlerden sonra masanın havası bir anda soğumuştu. Çevre masalardaki öğrenciler Gu Bei'nin bu masada olduğunu gördükleri zaman durumu anlamışlardı. Gu Bei haylaz, serseri bir adamdı. Birisiyle kavga etmesi oldukça sıradan bir olaydı. Bir de masasında oturan iki güzel kız vardı ki... Gu Bei'yi tutabilene aşk olsun!

 

Long Yuyin, Nie Li'nin yanındaki sandalyede sessizce oturmaya devam ediyordu. Açık arttırmadaki ürünlere hiç ilgi göstermemişti. Bu masada önemsizmiş gibi hissediyordu kendisini. Neredeyse herkesin dikkati Xiao Ning'er'in üstündeydi.

 

Long Yuyin, büyük annesinin kendisine söylediği şeyleri hatırladı. "Yin'er, ne kadar güzel olursan ol bu öfkeli halinden dolayı kimse seni sevmeye çalışmaz. Değişmek zorundasın!" Long Yuyin geçmişte bu tavsiye hakkında hiç düşünmemişti. Ne zamandan beri Long Yuyin'in bir adamın sevgisine ihtiyacı vardı? Fakat şu anda kendisini istemsizce Xiao Ning'er ile kıyaslıyordu. Ve onunla yarışamayacağının da farkındaydı.

 

Nie Li'nin Xiao Ning'er'den hoşlanması oldukça normal bir durumdu fakat bu gerçek, Long Yuyin'i rahatsız ediyordu.

 

Açık arttırmada satılan sıradaki ürün İlahi İşaret Damlasıydı. İlahi İşaret Damlası, İlahi İşaret Tarikatı’nın simyagerleri tarafından çeşitli tıbbi otlarla elde edilen bir üründü. Bunun etkisi Ruhani Taşlardan daha iyiydi. Bu damlanın Ruhani Taştan daha iyi olmasının sebebi Ruhani Taşa göre daha çabuk özümseniyordu.

 

Qin Ye gülümseyerek "Lütfen bu kadar endişeli olmayın. İlahi Tüyler Tarikatı’na gelirken biz toplamda yüz şişe getirdik. On şişe tek bir ürünmüş gibi satılacaktır. Bu ürüne ilgi duyuyorsanız fakat on şişeyi alacak paranız yoksa arkadaşlarınızla birlikte alabilirsiniz." dedi.

 

Bunu duyan öğrenciler birlik olup fiyatı arttırmaya başladılar.

 

On şişenin başlangıç fiyatı on bin Ruhani Taştı. Fakat ürünün fiyatı çok fazla artmıyordu. On iki bin Ruhani Taş civarında alıcı buluyordu. Sonuçta toplamda yüz şişe vardı. Üstüne birde İlahi İşaret Tarikatı’nın öğrencileri bu ürüne ilgi duymuyorlardı. Bundan dolayı çok fazla fiyat arttıran olmuyordu.

 

Fakat öğrencilerin birlik olup fiyatı arttırmasına karşılık Gu Bei tek başına otuz şişe almıştı. Gu Bei bu olaydan keyif almaya başlamıştı artık. Para harcamanın bu kadar keyifli olacağını düşünmüyordu, birde para kendisinin değil de Nie Li'nin olunca tadından yenmiyordu.

 

Otuz şişe İlahi İşaret Damlası demek, otuz bin Ruhani Taş demekti.

 

Gu Bei bu kadar fazla Ruhani taş harcamasına rağmen hiçte üzgünmüş gibi durmuyordu. Dışarıdan bakan birisi onun daha fazla ürün almak istediğini rahatça anlayabilirdi.

 

Murong Yu ve Ye Xuan, Gu Bei'nin durmaya niyeti yokmuş gibi görünmesinden dolayı sinirlenmişlerdi. Bu çocuğun ne kadar parası vardı!!!

 






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44266 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr