Swallowed Star - Bölüm 506: Ölümsüz Tapınağının Elçileri

---

 

 

 Çevirmen: I Eat Novels  Düzenleyici: Asile 

 

 

Gecenin geç saatlerinde Saf Tüy Ailesinin 3 katlı konağında…

 

Saf Tüy Tao göz kapakları kapanırken bağdaş kurmuş oturuyordu. Diğer yandan kafa yoruyordu, “Bilgilerim yanlış olamaz. Ölümsüz tapınağından iki  özel elçi Kırlangıç Tepesi şehrinde. Diğer yandan Kaya Rüzgarı Xiong piçi kesinlikle onlarla görüşmeme müsaade etmeyecek... hm. Bu sıkıntılı, elçilerle nasıl bağlantı kurabilirim…”

 

Gümbür!

 

Delice bir enerji dalgası Kuzey Doğu yönünden gelerek Saf Tüy Tao’nun aniden başını kaldırmasına neden oldu. Gözleri kuzey doğu yönünü kesiyordu, bakışları iki ışık demetine dönüşerek konakların en yakın pencerelerine ateşlenerek onları yok ederek doğuda dışarıdaki güzel sahneyi açığa çıkardı.

 

1 km uzunluğunda yıldırım topu şehir lideri konağında süzülüyordu. Şimşekler etrafta parladı ve şimşek yılanları dans etti. Bu sahne Saf Tüy Tao’nun şaşkına dönmesine neden oldu.

 

Sadece Saf Tüy Tao değildi…

 

Kırlangıç Tepesi şehrindeki herkes sersemlemişti. Tüm şehirde 1 km uzunluğunda hiçbir yapı bulunmuyordu. Bu nedenle yıldırım topu belirdiğinde… özellikle karanlık gecede son derece görünür bir manzaraydı. 100 km bölge içerisinde hiçbir engel olmadığı sürece herkes görebilirdi.

 

“Neler oluyor, Kaya Rüzgarı Xiong alanını ne için açığa çıkardı? Güçlü bir savaşçıyla mı karşılaştı?” Saf Tüy Tao da şaşırmıştı ve sertçe evinden dışarı fırladı.

 

Havada durarak Kuzey Doğu yönüne bakarken ifadesi zamanla değişti. “Kırlangıç Tepesi şehrinde Kaya Rüzgarı Xiong’un üzerine böylesine gitmeye cüret eden de kim? Başka hiç alan seviye savaşçı yok ve ölümsüz tapınağından iki savaşçının varlığında hangi dengesiz bu vakitte saldırmaya cüret etti. Sakın bana… elçilerin savaştığını söylemeyin?”

 

Elçilerin gücü hakkında Saf Tüy Tao bile fazla şey bilmiyordu.

 

Ölümsüz tapınağında bir elçi olabilmek için birinin en az alan seviye olması gerekiyordu. Alan seviyenin erken aşamalarında mı? Orta aşamasında? Son aşamasında? Veya zirvesinde? Bunların hiçbiri konusunda net değildi.

 

“Dikkatli olmak daha iyi, içine sürüklenmek istemiyorum.” Saf Tüy Tao dikkatlice oraya uçarak hiçbir enerji veya aura sergilemeye cüret etmedi. Bu durumda düşman onu tespit ettiğinde o da düşmanı tespit edecekti.

 

Dikkatli  olmak zorundaydı!

 

Saf Tüy Tao’nun arkası yoktu, öldüğünde Saf Tüy ailesi biterdi.

 

Yaşlı olduğundan ve ölümü önemli olmadığından Saf Tüy Tao hayatta kalmanın önemi konusunda netti.

 

Aslında Luo Feng ve  Kaya Rüzgarı Xiong’un seviyesinde aralarındaki savaş genellikle onlarca takastan sonra birkaç saniyede biterdi. Tüm savaş sırasında Luo Feng’in son bıçaklaması da dahil olmak üzere en uzun zaman alan saldırı son bıçak saldırısıydı, çünkü  Kaya Rüzgarı Xiong’un yürümesini beklemesi gerekiyordu…

 

Tüm savaş sadece 10 saniye kadar sürmüştü.

 

….

 

Hava yarıldı, şimşekler her yana ateşlendi, enerjiler delice uçtu, altın enerji dalgaları göz kamaştırıyordu.

 

Lüks köşkler, çiçek yatakları v.b bir anda yok olarak etrafa saçıldı. Tüm şehir lideri konağı delilik ve dehşete sürüklenmişti. Saf Tüy Tao her nasılsa dikkatli olmak istediğinden gizlice yaklaşmıştı. Yıkık sarayın arkasına gizlenerek uzaktan izlediğinde Luo Feng’in depo yüzüğünü henüz yeni aldığını görmüştü.

 

“Depo eşyası?” Saf Tüy Tao’nun gözleri bir anda kızardı. “Kaya Rüzgarı Xiong’un sayısız hazineleri içinde. Dünya şehri liderinin favori öğrencisi olduğundan şehir lideri olduğunda kesinlikle bir miktar almış olmalı. Tüm hazineler içinde! Ve şu siyah zırhlı adam… enerjisi o kadar güçlü görünmüyor.”

 

“Onu öldürsem mi?” Saf Tüy Tao dişlerini sıktı, sertçe uzaktaki siyah zırhlı adama baktı.

 

Tereddüt!

 

İkinci tahmin!

 

“Öldüreceğim!” Saf Tüy Tao’nun gözleri kızarmıştı. Eğer şimdi harekete geçmezse ne zaman geçecekti?

 

“Hm?” Tam fırlamak üzereyken… havada iki gri silüet belirdi. Gri zırhları ölümsüz tapınağından özel elçiler olduklarını kanıtlıyordu. Ayrıca yaydıkları enerji korkutucuydu.

 

“Ne güçlü ama! Bu ikisi kesinlikle benden güçlüler!” Saf Tüy Tao’nun ifadesi bir anda değişti. “İkisi muhtemelen zirve alan seviyeler!”

 

Önceden hissettiği hırs ve aç gözlülük derhal kayboldu.

 

“İzlemeye devam edeceğim ve bir şey almak için fırsat kollayacağım.” Saf Tüy Tao aurasını saklayarak gizlendi.

 

Biri alan seviyesine( Alan Lordu) ulaştığında birinin çekirdeği yaşam çekirdeği gibi olurdu (Qi Dian). Böyle bir kişi içindeki aurasını tamamen saklayabilirdi. Dış dünya onu hiçbir şekilde tespit edemezdi. Tıpkı güç seviyelerini tarayabilen birkaç tarama aleti gibi, en fazla öğrenci ile evren seviye arasını kesin şekilde tespit edebiliyordu. Alan Lordu ve Sektör Lordu seviyelerini tamamen tespit edemiyorlardı.

 

Rakip aurasını bırakmadığı sürece!

 

“Ne güçlü.” Saf Tüy Tao’nun göz kasları seğirdi.

 

…..

 

Siyah zırh ve botlarıyla birlikte kask ve maskesini kuşanmış Luo Feng tamamen huzursuzdu!

 

“Bu ikisi…” Luo Feng havada süzülen iki gri zırhlı adama baktı. Bu ikisi belli ki öfkeliydi, ne de olsa isteyerek korkutucu auralarını bırakmışlardı. “En az alan lordu seviye 7 ila 8 hatta seviye 9 düzeyindeler. Ne sıkıntı ama…”

 

Evet!

 

Basitçe sıkıntıydı. Luo Feng Mosha Klan üyesini kullanmayı hiç istemese de çoğunlukla kendini eğitmek için kullanıyordu. Lakin yaşamı tehlike altında olduğunda aptalca ölümünü mü bekleyecekti? Mosha Klan üyesinin gücüyle… özellikle de komik düzeydeki uzay kaynak yasaları gücünü açığa çıkardığında… kaçmak isterse onu durdurmanın hiçbir yolu yoktu!

 

“İki efendi, bir şeyler yapmak zorunda mısınız?” Luo Feng havadaki ikisine baktı.

 

“Haha, küçüğümü öldürdün. Yalnızca öyle gitmene izin vermemizi mi ima ediyorsun?” Yakışıklı orta yaşlı adam gecenin ortasında öfkeyle gürledi.

 

…..

 

Ölümsüz tapınağından gelen iki özel elçinin auraları korkutucuydu.

 

“Bunu beklemiyordum.” Diğer adam zihinsel olarak iletişim kurdu. “Kardeş Yu, üzgünüm bunun olmasını beklemiyordum.”

 

“Yaşlı Mo, bu senin hatan değildi, dikkatsiz olan bendim.” Yakışıklı adam acı içindeydi.

 

İki üç gün içinde bu ikisi  Kaya Rüzgarı Xiong tarafından güzelce eğlendirilmişti. Özellikle bu gece Şeytan Denizinden efsanevi denizkızını onları eğlendirmesi ve şarkı söylemesi için getirmişti. Bu denizkızı… kan nehri kıtasındaki en yüksek kalite hatunlar arasına aitti. Kuyruklarını yok ederek insan biçimi alabiliyorlardı, suya dokunduklarında tekrar kuyruklarını kazanabiliyorlardı.

 

Hepsi son derece güzel şarkı söylüyordu, bu en mutlak memnuniyetti.

 

Diğer yandan bu denizkızları yalnızca şeytan okyanusunda bulunabiliyordu. Şeytan Okyanusu kan nehri kıtasının korkutucu bir bölgesi içerisindeydi. Gerçekten canlı bir denizkızı yakalaması inanılmaz zordu. Bu nedenle kıtadaki tek bir denizkızı kıtadaki birçok güçlü figürün dövüşmesiyle ve ardından koşmasıyla sonuçlanabilirdi.

 

Onlar ölümsüz tapınağından elçilerdi, normalde ellerinde fazla boş vakitleri olmuyordu. Yine de bu sefer gerçekten bir denizkızı görmeyi başardıklarından doğal olarak rahatlamayı fazla kafalarına takmamışlardı.

 

İkisi aşırı rahatken bir anda büyük bir enerji patlamasının uzaktan yayıldığını hissetmişlerdi. Bu sırada basitçe hareket etmek için fazla tembellerdi, çünkü bu bölgede dünya şehri lideri Si Yong’un öğrencisi  Kaya Rüzgarı Xiong ile uğraşacak cesarette kimsenin olmadığına inanıyorlardı. Kaya Rüzgarı Xiong’un kendi başına çözeceğine inanıyorlardı.

 

Sonrasında enerjilerin fazla güçlü ve olağan dışı olduğunu hissetmişlerdi. Gürültüler ve patlamalardan bir bakmak için ikisi de yataklarından mutsuzca ayrılmışlardı.

 

Varış noktalarına ulaştıklarında  Kaya Rüzgarı Xiong çoktan ölmüştü!

 

Şehir liderinin konağında atmosfer bir anda değişmişti.

 

“Siz benim hedefim değilsiniz, öldürmek için fazla tembelim, bu yüzden beni zorlamayın!” Luo Feng havadaki ikisine bakarak doğrudan gökyüzüne fırladı.

 

“Kaçmaya çalışıyor?”

 

Havada yakışıklı adam gürledi. Aynı anda yanındaki elçiyle iletişim kurdu, “Yaşlı Mo, küçüğümü öldürdü. Bu yüzden bu meseleyi bana bırak. Sadece gözlerini üzerinde tutarak bana yardımcı ol, bu çöpün aniden kaçacak bir yol bulacağından endişe ediyorum. Lütfen kaçmasına müsaade etme.”

 

“Kardeş Yu, bana güvenebilirsin. Rahatla.” Elçi Mo onayladı.

 

Son birkaç günde Kaya Rüzgarı Xiong tarafından iyi muamele edildiğinden ve eğlendirildiğinden, şimdi öldüğünden Elçi Mo kesinlikle güzelce intikamını almak istiyordu.

 

……

 

Luo Feng gökyüzüne yükseldi, aynı anda yakışıklı adamın öldürme arzusu fırladı.

Luo Feng somurttu. “Gerçekten beni zorluyorsunuz. Ölmek istiyorsanız, sizi cehenneme göndereceğim!”

 

Luo Feng’in iç dünyasındaki Mosha klan üyesi zaten tamamen Luo Feng’e benziyordu. O da kan gölgesi savaş bıçağı taşıyor ve siyah zırh, kalkan kuşanmıştı. Bunlar Sanal Evren Şirketinde yüksek seviye silahlar sayılmazdı, hepsi Kan Nehri Dünyasında kaldığı sürede kullanması için yapılan özel yapım silahlardı.

 

Ucuz olduklarından 10 tane sipariş etmişti. Herhangi bir kırılma veya hata olduğunda bir diğerini kullanabilirdi.

 

“Değiş!” Luo Feng düşündü.

 

Shua!

 

Luo Feng’in dünyali bedeni bir anda Mosha Klanı bedenine dönüştü. Dünyalı bedeni iç dünyasına girerken Mosha Klan üyesi dışarıda kaldı. Değişim sırasında… Luo Feng hızlıca uçuyordu. Bu yüzden ne olduğunu net şekilde görmek imkansızdı.

 

“Hm, enerjisini mi gizledi?” Hızlıca kovalarken Yu Elçi siyah zırhlı savaşçının evren seviye 9’dan bir anda hiçliğe dönüştüğünü hissetti.

 

“Zirve alan seviyeyim. Dünya seviyesinde olmadığı sürece şüphesiz ölecek!” Elçi Yu’nun elinde aniden bir bıçak belirdi. Hızlıca siyah zırhlı Luo Feng’i yakalayarak, öfkeyle bağırdı. “Yüreğin varmış. Dünyanın bu tarafında sadece ben ve benim kardeşlerim diğerlerini öldürür. Bizimle dalga geçildiği hiçbir zaman olmamıştır! Geber git!”

 

Gümbür!

 

Mosha Luo Feng’in dudakları bir gülümseme bıraktı. Evren uzayındaki inanılmaz hissiyat sudaki balık, anne rahmindeki bir bebek gibi çok rahattı. Uzayın varlığıyla bir olma hissi neredeyse Luo Feng’in ona doğru yaklaşan delice ve güçlü aurayı hissetmesine neden oluyordu.

 

“Tahminimce gerçekten alan seviye 9!” Mosha Luo Feng soğukça gülümsedi. “Evrendeki en güçlü suikastçıyla birlikte 9 evren ilkel kaos levhası çalışmam ile… Gücümü görmeni sağlayacağım.”

 

Mosha Luo Feng gözlerini kapattı.

 

Deli enerji doğrudan ona atıldı ve tam ona ulaşmak üzereyken….

 

Shua!

 

Elçinin gözleri öfke ve öldürme arzusuyla doluydu. Şişmek hızı ve güçlü kesişi önündeki siyah savaşçıyı ikiye böldü. Lakin kestikten sonra ifadesi muazzam şekilde değişti. “Bir şeyler doğru değil!” Kestiği siyah zırhlı savaşçıdan hiçbir kan veya buna benzer his görülmedi. Basitçe kayboldu.

 

“Nerede? O kadar hızlıydı ki onu hissedemedim mi?” Elçi Yu son derece korkmuştu.

 

“Kardeş Yu, arkanda!!” Dehşetli bir ses Elçi Yu’nun zihnine girdi.

 

Elçi Yu çabucak etrafında durdu.

 

Arkasında siyah zırhlı savaşçı ona bakıyordu.Aynı anda bir bıçağın parıltısını gördü.