Swallowed Star - Bölüm 505: Onursuz Suikastçı

---

 

 

 Çevirmen: I Eat Novels  Düzenleyici: Asile 

 

 

Kaya Rüzgarı Xiong’un öğretmeni dünya seviye (Sektör Lordu) biriydi. Çevredeki 1 milyar kilometrelik alanı kontrol eden Si Yong adında birisi.

 

Kan nehri dünyasında güçlüler bulutlar kadar çok olmasına rağmen bir sektör lordu yine de korkutucu bir varlık sayılırdı. Kaya Rüzgarı Xiong Si Yong’un altında çok geniş bir bakış açısına ve vizyona sahipti. Tek bakışta bu dahi savaşçının uzay kaynak yasalarında yüksek başarılar elde ederek 100 görüntü üretebildiğini görebiliyordu!

 

“Sadece evren seviye 9 ve bu kadar güçlü. Bu fazla…” Kaya Rüzgarı Xiong böylesine bir dahi ölümsüz tapınağı tarafından fark edilirse kesinlikle mutlak bir seçkin olarak muamele göreceğinden ve yetiştirileceğinden emindi.

 

“Düşman olması ne yazık!”

 

“Daha korkutucu düşmanı erkenden öldürmek daha iyidir.” Kaya Rüzgarı Xiong elinde balyozlarını tutarken kayıtsızca orada durdu.

 

Ve Luo Feng yakın dövüş tekniği Dağınık Hiçliği sergilerken şüpheliydi, “Sonuçta alan lordu seviye 2. Sadece saf genetik enerjisi ve patlayıcı hızına güvenerek yüksek ihtimalle saldırılarımdan kaçınabilir, neden hareket etmiyor?” Şüphelenirken Luo Feng içinden ihtiyatlı olmaya başladı.

 

Hua! Hua! Hua! Hua! Hua! Hua!

 

Yüzün üzerinde özdeş bıçak tekniği altın alan içerisinde eriyerek etraftaki uzayın bıçak işini takip etmesine neden oldu. Bir anda bıçak parıltılarından başka hiçbir şey kalmamıştı, adeta tüm uzay dans eden bir zemin gibiydi. Tamamen Kaya Rüzgarı Xiong’ı bastırıyordu. Onu bastırırken daha da küçülerek bıçak işi de üzerinde yoğunlaştı.

 

Kaya Rüzgarı Xiong tuzağa yakalanmıştı!

 

Adeta küçük bir eve sıkışmış gibiydi ve büyük miktarda bıçak parıltısı tarafından kesildi!

 

Zaman karalamalarından bu tekniğin bir ismi yoktu, Dağınık Hiçlik onun verdiği bir isimdi.

 

“Hahaha…” Yüksek bir kahkaha yükseldi. Kaya Rüzgarı Xiong zeminde dururken adeta Luo Feng’in performansına hayranlık besler gibiydi.

 

“Yüksel!”

 

Kaya Rüzgarı Xiong’in dudakları bükülerek gülümsedi, aynı anda her yanından suikastçı silahları yükseldi. En az 1000 tanesi Kaya Rüzgarı Xiong’u kaplıyordu. Her biri baş döndüren metaller gibi şimşekle parıldıyordu, eğri bıçağın kenarı korkutucuydu.

 

“Ne!” Luo Feng’in ifadesi muazzam ölçüde değişti. Başlangıçta sadece hızına güvenerek onu öldürmek istiyordu, lakin nasıl ruhsal silahların hızlarıyla yarışabilirdi ki? Bu intihar olurdu!

 

“Gidin!”

 

Kaya Rüzgarı Xiong elini salladığında sayısız bulanık silah gökyüzünü kaplayarak tüm yönlere ateşlendi. Yüz iplik hareketi çok şaşırtıcı olmasına, birinin doğru pozisyonunu belirlemesi zor olmasına rağmen sayısız silah her yönden ateşlendiğinde kesinlikle sıkıntıya düşüyordu. Buna rağmen böylesine fazla miktarda kullanmak gücünü azaltıyordu.

 

Diğer yandan düşmanı alan lordu seviye 2 idi. Bu silahlardan herhangi birisi kolaylıkla normal evren seviye 9 birini öldürebilirdi.

 

“Dang! Dang!” Luo Feng’in hareketi tahmin edilemezdi, diğer yandan ona ateşlenmiş silahların sayıları basitçe çok fazlaydı. 6 kenarlı kalkanını sallayarak sürekli olarak 10 tanesini engelledi. Onları uzaklaştırmasına rağmen yine de hareketini etkilemişlerdi.

 

“Haha…” Kaya Rüzgarı Xiong’un kahkahası özgüven doluydu. Dans eden kalan silahlarının hepsi aynı anda eğrilerek Luo Feng’e doğruldu. Hava titredi ve parçalara ayrıldı, bu olduğu anda 1000 suikastçı silahı ona ateşlendi. Luo Feng’in ifadesi ağırlaştı, gözleri soğukça Kaya Rüzgarı Xiong’a bakıyordu!

 

Biçimsiz bir bilinç baskısı şiddetle Kaya Rüzgarı Xiong’un zihnini ezdi.

 

“Hm?” Kaya Rüzgarı Xiong başında bir acı hissetti. Zihni tarafından kontrol edilen 1000 suikastçı silahı anında etkilendi. Ruhsal enerjisinin yardımı olmadan silahlar hızlıca yüksek yer çekimi ve hava direnciyle yavaşladı. Hala doğrultularını takip ederek Luo Feng’e ilerliyorlardı, o ise kolaylıkla onları savuşturdu.

 

Silahların seğirme ve dönme kapasitesi vardı, basit dümdüz ateşlenen silahlarla kıyaslandığında bunları savuşturması çok daha kolaydı!

 

Shua! Luo Feng silahlardan kaçındı.

 

Shua! Luo Feng Kaya Rüzgarı Xiong’a atıldı.

 

“Geber git!” Luo Feng çoktan ona ulaşmıştı.Elindeki kan gölgesi bıçağı çoktan tarif edilemez göz kamaştırıcı bir parıltıya dönüşerek doğrudan Kaya Rüzgarı Xiong’un göğsüne doğru kesiyordu.

 

Evren seviye öldürmekle bir alan lordu öldürmek, ikisi tamamen farklı şeylerdi.

 

Öğrenci seviyeden evren seviyesine ruh kesinlikle zihnin içerisindeydi. Bu nedenle kontrol çipi en fazla evren seviyeye kadar kontrol edebiliyordu. Köle tacirinin takas edebileceği en yüksek köleler evren seviyeydi.

 

Alan Lordu seviyesine geldiğinde her nasılsa ruh Qi Dian içerisindeydi, bu ayrıca yaşam çekirdeği olarak isimlendiriliyordu!

 

Tıpkı Luo Feng gibi, Qi Dian’ı ve İç Çekirdeği bir vücut olmuştu. Bu nedenle çekirdeği inanılmaz sağlamdı. Bu ayrıca iç çekirdeği neticede kırabilmenin çok zor olduğu anlamına geliyordu!

 

Bir alan Lordunu öldürebilmek için biri yaşam çekirdeğini yok etmeliydi. Diğer yandan bu yaşam çekirdeği vücudun herhangi bir kısmında bulunabilirdi, baş bölgesinde, bilinçte, Dantianda, veya kollarında, göğsünde v.b herhangi bir yerde. Bu nedenle bir alan lordunu öldürebilmek için… birinci mesele yaşam çekirdeğinin nerede olduğunu belirlemekti!

 

Önceden zihin saldırısına ilişkin Luo Feng çoktan pozisyonunu belirlemişti.

 

“Dang!” Altın bir ışık Luo Feng’in bıçağına vurdu.

 

“Sıkıntı.” Luo Feng’in ifadesi değişti, Işıldayan ve delirmiş Kaya Rüzgarı Xiong’u görebiliyordu. Luo Feng’in zihni de alan lordu zirvesinde sayılırdı. Kaya Rüzgarı Xiong da alan lordu seviyesindeydi. Kendisinden daha zayıf olmasına rağmen yine de alan lordu seviyesindeydi. Saldırı sadece geçici süreliğine onu şaşırtmayı başarabilmişti.

 

Zihin baskısı sadece seviye farkı devasa olduğunda net şekilde etkileyebiliyordu.

 

“Hmph!” Kaya Rüzgarı Xiong öfkeyle Luo Feng’e baktı. Aynı anda etrafında bedenini saran 3 ışık görüldü ve sonrasında bir arada Luo Feng’e ateşlendiler.

 

“Fazla sıkıntılı. Bir dövüşçü bir ruh okuyucuya karşı doğal olarak dezavantajlı. Fakat benim birkaç seviye yukarımda olan ruh okuyucuyla karşılaşmak…” Luo Feng artık kazanamayacağını biliyordu. Kaynak yasaları idrak becerisi ne kadar güçlü olursa olsun ve hareketi ne kadar güçlü olursa olsun farklı türde ruhsal silahlarla saldıran bir ordu olduğu sürece hala bir şansı olabilirdi.

 

Diğer yandan rakibi birkaç seviye yukarıdaysa nasıl savaşabilirdi ki?

 

Altın boynuzlu yaratık bile Dünyanın Dünyası tekniklerini eğitmeden önce sadece doğal becerilerini kullanarak en fazla 3 seviye yüksek bir rakiple dövüşebiliyordu ve kendinden 2 seviye yüksek insanları yok edebiliyordu.

 

Xiu! Xiu! Xiu!

 

Şimşek kadar hızlı 3 altın ışık ateşlendi. Luo Feng’in hızı ne kadar yüksek olursa olsun yine de zamanında savuşturamıyordu. Bir ışık demeti Luo Feng’in boğazına ateşlenerek parçalayarak geçti ve aynı zamanda atışın baskısı başının parçalanmasına neden oldu.

 

Pu Tong!

 

Luo Feng düştü.

 

“Ne korkutucu bir zihin, bu da kim öyle. Zihni benden çok daha güçlüydü, ve kaynak yasaları idrak becerisi fazla yüksekti.” Kaya Rüzgarı Xiong bedene doğru yürüdü. Baktı ve şaşkına döndü, “Ne acınası, evren seviye 9 biri gelip bana suikast düzenlemeye çalışmış. Böylesine bir girişim sadece intihar. Bakalım kimmiş!”

 

Bir düşüncesiyle maskeyi parçalayarak gerçek gencin yüzünü açığa çıkarttı.

 

“Sen kimsin!” Genç aniden gözlerini açtı, gözleri bir şekilde af diliyordu.

 

“Eh!”

 

Kaya Rüzgarı Xiong’un gözleri aşağı baktı. Göğsüne çoktan bir bıçak saplanmıştı. Doğrudan yaşam çekirdeğini yarıp geçmişti. Yaşam çekirdeğinin normal insan çekirdeğinden başka bir şey olmaması çok yazıktı. Altın boynuzlu yaratığın çekirdeği kadar sapıkça değildi. Aslen sayısız insan ırkının çekirdekleri zayıf ve kırılgan oluyordu. Bir iç dünya ile doğan altın boynuzlu yaratık ile nasıl kıyaslanma ihtimali vardı ki.

 

Altın boynuzlu yaratık alan lordu seviyesinin zirvesine ulaştığında iç dünyasının genişliği 100,000 km alanı aşıyordu! Bu dünya’dan çok daha büyüktü.

 

Ve Alan Lordu bir insan yalnızca iç dünyasını yetiştirmeye başlayabiliyordu. Gerçek anlamda dünyasını genişletmen için biri sektör lordu seviyesine kadar beklemek zorundaydı.

 

Böylesine geniş bir iç dünyayı destekleyebildiğine göre iç çekirdeği nasıl sağlam olmazdı?

 

Alan Lordu seviye 6 bir altın boynuzlu yaratık sektör lordları arasında yenilmezdi. Sonuçta 3 güçlü doğal yeteneği bulunuyordu. Miras hatıraları da cabasıydı. Diğer yandan tüm bu göksel faydaların yanında bir eksisi de bulunuyordu. Ayrıca bu birçok altın boynuzlu yaratığın nesiller boyunca sektör lordu zirvesinde sıkışıp kalmasının nedeniydi. Ölümsüzlüğe yarıp geçemiyorlardı.

 

“Sen…” Kaya Rüzgarı Xiong’un gözleri kocaman açıldı. Aynıı anda bedeni dizlerinin üzerine çökerken taze kan göğsünden akıyordu.

 

“Önümde en ufak dikkat göstermeden durdun. Sana saldırdığımda tepki bile veremedin.” Luo Feng ayağa kalktı. Boğazında önceki yaradan hiçbir iz kalmamıştı. Maskesini yerine yerleştirdi.Kimliğini açık etmesi Nabu ve oğlu Na Ke’yi etkileyebilirdi. Gözlerindeki açıklıktan Kaya Rüzgarı Xiong’un bedenine baktı. “Seni suçlamıyorum, birçok insanın evren seviyede zihni tamamen yok edildikten sonra bile hala yaşıyor olduğunu düşüneceğini sanmıyorum!”

 

Luo Feng önündeki bedene bakarken başını salladı.

 

Birincisi rakibini öldürmek için özel becerilerini kullanmak istememiş ve onu evren seviye 9 becerileriyle dövüşerek yenmek istemişti. Diğer yandan Kaya Rüzgarı Xiong’un bir ruh okuyucu olmasını beklemiyordu, son suikastı biraz onursuz hissettiriyordu.

 

“Nan Shen Donanımını getirmemiş olmam ne yazık!”

 

“Nan Shen Donanımı olsaydı gücüm katlanabilirdi ve onu öldürme garantim olabilirdi.” Luo Feng başını salladı. “Dünyalı bedenim gerçekten yakın dövüşe uygun değil!”

 

Bunu takiben Luo Feng hızlıca bedeni tarayarak hedefi olan uzay eşyasını buldu.

 

“İşte bu!”

 

Luo Feng hızlıca göğsündeki dekoratif işlemeyi keşfederek onu aşağı indirdi. Bu metal kaplama... bir depo eşyasıydı.

 

“Umarım kan nehri kristali buradadır. Ne kadar fazla o kadar iyi!” Luo Feng derhal ruhsal enerjisini içeri dalmak ve aramaya başlamak için bıraktı.

 

Bu sırada…

 

Sarayın 1 km çevresi tamamen berbat haldeydi. Saray yok edilmiş, balkonlar parçalanmış ve merdivenler yok olmuştu. Özellikle en merkez kısım… Kaya Rüzgarı Xiong’un bedeniyle birlikte siyah zırhlı savaşçı elinde soğukça bir tabakayı tutuyordu!

 

“Fena değil.” Luo Feng bir gülümseme bıraktı, “2 kristal var!”

 

Kaya Rüzgarı Xiong önceden 1 kristal özümsemişti. Çeşitli yöntemler aracılığıyla bir gün kan savaşçısı olma ihtimaline karşı 2 tane daha elde etmişti. Sonradan bir tane daha elde ederek küçük kardeşi Kaya Rüzgarı Zhang’a vermişti.

 

“Öldürmek ve soymak, gerçekten ahlaksızca!”

 

Soğuk bir ses boşluktan yankılandı.

 

Luo Feng bakmak için döndü.

 

Havada… 2 gri zırhlı silüet duruyordu ve ifadeleri çirkindi.