Swallowed Star - Bölüm 478: Yu Xiang Dağında Karşılaşma

---

 

 

 Çevirmen: I Eat Novels  Düzenleyici: Asile 

 

Ganwu Kıtası Ping Hai şirketinin 89’uncu katında Xu Xin’in ofisinde…

 

“Majesteleri Xu Xin, tebrikler. Şu andan itibaren resmi olarak Sanal Evren Şirketi’nin çekirdek üyelerinden birisiniz.” uzun yapılı gümüş gözlü yaşlı adam beyaz cübbesi içerisinde gülümsedi, “Sanal Evren Yun Xiang Dağı’nın Son Faz bölgesinde yaşama hakkına sahipsiniz.  Ve ayrıca Son Faz gizli bölgesinin de bir üyesisiniz. Aslen oraya taşınmayı tercih edebilirsiniz.”

 

“Son Faz gizli bölgesi mi? Nerede bu?” Xu Xin merakla söyledi.

 

“Çok uzakta.”

 

Beyaz cübbeli yaşlı adam gülümsedi. “Şirket sizi alması için bir evren gemisi ayarlayabilir. Birkaç sene kara evrende uçmanız gerekecek.”

 

“Mutlak Başlangıç bölgesine yakın mı?” Xu Xin sordu.

 

“Hayır.” Beyaz cübbeli yaşlı adam başını salladı. “4 gizli bölge engin evrende çok ama  çok uzun zaman önce doğdu. Birbirlerinden çok uzaktalar. Son Faz bölgesi ve Mutlak Başlangıç bölgesi farklı yıldız sektörlerinde.”

 

“Yıldız sektörü?” Xu Xin hayal kırıklığına uğramıştı.

 

Yıldız Sektörü evrendeki en büyük bölüm kabul edilirdi.

 

1 yıldız sektörünün boyutu normalde tam bir evren ülkesi kadardı! Bu son derece büyük bir alanı temsil ediyordu.

 

Eğer Mutlak Başlangıç Son Faz bölgesine yakın olsaydı o halde Xu Xin gerçekten oraya gidebilirdi. Bu yolla kocasıyla gerçekten buluşabilirdi.

 

“Majesteleri Xu Xin, iş tarafının bir üyesisiniz. Son Faz bölgesinden uzağa gitmenize gerek yok.” Beyaz cübbeli yaşlı adam gülümsedi, “Evren gizli bölgesinin çevre koşulları sadece savaşçılar içindir. Neredeyse iş üyelerinin hepsi evlerinde kalır. Tabii ki, gitmeyi dilerseniz, talepte bulunabiliriz.”

 

“Gerek yok.” Xu Xin başını salladı.

 

“Her şey çoktan ayarlandı. Majesteleri Xu Xin, önden gidiyorum.” uzun yaşlı adam eğilerek ayrıldı.

 

Ofiste sadece Xu Xin kalmıştı.

 

Tabletindeki dokümanlara bakarken Xu Xin’in gözleri heyecanla doluydu.

 

“Pa! Pa! Pa!” kapı üç defa çalındı.

 

“Girin.” Xu Xin bağırdı.

 

“Kız kardeş Xu, kız kardeş Xu.” Kısa saçlı hatun bağırarak koştu, “Çekirdek üye isteği geçti mi?”

 

“Hm.” Xu Xin neşeyle onayladı.

 

“Bu harika.” Kısa saçlı hatun heyecanla alkışladı, “Kız kardeş Xu, sonunda başardın.”

 

“Hm, Ah Lan, tüm bu yıllarda hizmetlerin için sağ ol.” Xu Xin kız kardeşine bakarken minnetle doluydu. Yanındaki hatun Dünya’da işlerine bakarken hep yanında olmuştu. Birçok yılı birlikte geçirmişlerdi ikisi altın kombinasyon sayılırlardı, ve bu kız kardeşi Dong Lan da Xu Xin’den birçok fayda sağlamıştı. Örneğin 100 yıl içerisinde Dong Lan’ın görüntüsü neredeyse hiç değişmemişti.

 

“Neden öyle diyorsun, hemen şu elemanı bilgilendir.” kısa saçlı hatun dalga geçerek gülümsedi.

 

“Hm.”

 

Xu Xin derin bir nefes aldı.

 

Ne kadar zaman olmuştu…

 

Bu gün için ne kadar zaman mücadele etmişti…

 

“Çağrı yap.” Xu Xin Luo Feng’e bir çağrı yaptı. Her nasılsa aradığı anda kesildi.

 

“Hm?”

 

“Çağrı geri mi çevrildi?” Xu Xin şaşkına dönmüştü. “Doğru görünmüyor. İlkel Kaos şehrinden ayrılmadan önce 7 günü olmalı. Son günlerde hiçbir önemli işi olmamalı.”

 

“Sorun ne kız kardeş Xu?” kısa saçlı hatun merakla sordu.

 

“Bağlanamıyorum gibi.” Xu Xin başını salladı.

 

İlkel Kaos şehrinde…

 

Luo Feng liderin konutundan dışarı yürüdü. 9 Evren Levhası’nın birçok resmi zihninde süzüldü, farklı seviyede idrak becerileri meydana geliyordu.

 

“Vaktimi değerlendirmeliyim. İlkel Kaos şehrinden ayrılmadan önce 2 günüm daha var.” Luo Feng ışık demetine dönüşerek eğitim koğuşlarına doğru ilerledi, “Levha çalışmasından ayırmam gereken büyük miktarda mesele var. Kendim halletmeliyim. Gökyüzündeki kaynak yasalarına bakmak çalışmama yardımcı olacak.”

 

Sou!

 

Luo Feng balkonuna kondu. Bağdaş kurarak oturdu ve gözlerini kapatarak 7 günlük 9 Evren Levhası çalışmasını hatırlad,; ara sıra gökyüzüne bakarak uzaydaki yarıkları ve salınan, etkileşen, meydana gelen kaynak yasalarını inceledi.

 

1 gün, 2 gün…

 

“Gitme vakti!” Bir anda Luo Feng’in zihninde bir ses yankılandı.

 

“Hm?” Luo Feng şaşkınlıkla uyandı. Uzakta büyükçe balık biçimli bir geminin İlkel Kaos şehrinin gökyüzünde süzüldüğünü gördü. Birçok silüet gökyüzüne doğru atılıyordu.

 

“Gitme zamanı?” Luo Feng de hemen uçtu.

 

800 kişi şehirdeki gemiye uçtu.

 

Evren gemisine doğru ilerlerken Luo Feng uzakta kaos enerjisi dağılan şehre baktı, “Hocam!”

 

“Dışarı gittiğinde İlkel Kaos şehrinden yüz binlerce kat daha tehlikeli olacak. Dikkatli ol, Gerçek Yan’ın yüzünü kara çıkarma.” bir ses 10,000 Li öteden Luo Feng’in kulaklarına parçaladı.

 

“Hm.” Luo Feng onayladı.

 

20 yılı öğretmeniyle beraber geçirdikten sonra ilişkileri kesinlikle derinleşmişti.

 

……

 

Silüetler balık şeklindeki evren gemisinin karnına doğru ilerledi.

 

Geminin dinlenme odasında…

 

816 genç girdi ve rahatça birbirleriyle sohbet ediyorlardı.

 

“Luo Feng, çok cesursun. Ve sen de Rong Jun.” Manka Prensi Wuka hoşnutsuzdu.” İkinizden biri beşinci seviyeyi diğeriniz dördüncü seviyeyi geçti. Beni çok geride bıraktınız, bu fazla, fazla… kalp kırıcı!”

 

“Farkı bildiğine göre daha sıkı çalış.” Luo Feng omuzunu sıvazladı.

 

Wuka şaşkına dönmüştü.

 

“Hm, daha sıkı çalışman gerek.” Rong Jun da yürüdü ve omuzunu sıvazladı.

 

“Kahretsin sizi çöpler! Piçler, zaten kalbim kırık ve beni teselli etmiyorsunuz bile.” Wuka onlara homurdandı. Luo Feng ve Rong Jun güldü. Luo Feng, Rong Jun ve Wuka şakalaşıp gülerken diğerleri de eski dairelerine dönerek 3-5 kişilik gruplar halinde sohbete başladı.

 

Diğer yandan diğerleriyle bağlantı kurmayan yalnızlar hala vardı.

 

Tıpkı sırtında kan kırmızı bıçağı olan beyaz cübbeli genç gibi, her zamanki gibi köşede oturmuş diğer kimseyle konuşmuyordu.

 

“Gümbür…”

 

Bununla birlikte yeşil zırhlı bir silüet büyük salona girdi. Bu kalp titreten aura herkesin sessizleşerek en ufak ses çıkarmaya cüret etmemesini sağladı.

 

“İlkel Kaos şehrinin 30 yıllık temel eğitimi bitti.” 9 Bıçak Kralı’nın bakışları 816 gencin üzerinde gezdi. Hepsi hemen aşağı baktı, göz teması kurmaya cüret etmediler.” Grubunuzun ölüm oranı oldukça kötüydü. Diğer yandan sonuçlar göz önüne alındığında çok olağanüstü. Özellikle Bolan, Luo Feng ve Rong Jun. Bu üçü, hiç de fena değil.”

 

Bir anda genç grup arasında birçoğu bahsedilenlerin olduğu yöne doğru döndü.

 

Bolan altıncı seviyeyi geçmişti! Önde giderken fazla ilerdeydi, diğer herkes yanında uyuşuk kalıyordu.

 

Luo Feng beşinci seviyeyi geçmişti!

 

Rong Jun dördüncü seviyeyi geçmişti!

 

Üçü arasında herkes Bolan’a kıyasla uyuşuk kalıyordu.

 

Rong Jun’a karşı kıskanç hissediyordu, evren ülke liderinin öğretmeni olmasını kıskanıyorlardı.

 

Luo Feng’e karşı her nasılsa şaşkınlık ve saygı besliyorlardı. Öğretmeni evren ülkesi lideri olmadan bile beşinci seviyeyi geçerek şok edici oranda gelişmişti!

 

“Hm?” Luo Feng bakmak için döndü, beyaz cübbeli genç Bolan bakıyordu.

 

İkisi göz teması kurdu.

 

Bolan onayladı.

 

Luo Feng de onayladı.

 

İkisi birbirinin rakibi sayılırdı. Luo Feng’in hedefi onu yakalayıp geçmekti. Bolan şaşırtıcı hızda gelişirken onu çok geride bırakıyordu.

 

Bu sırada…

 

“Luo Feng?” grubun köşesinden Long Yun uzaktaki Luo Feng’e baktı, “Aramızdaki mesafe açılıyor, ben İlkel Bölge üyesiyim!!!!”

 

……

 

Zaman kayması huzursuzluğunu tekrar tecrübe ederken evren gemisi sonunda asıl evrene vardı.

 

“İlkel evrenden ayrıldık.” yeşil cübbeli mor pullu adam önündeki genç gruba baktı. “Bu İlkel Kaos şehrindeki güvenli eğitiminizin bittiği anlamına geliyor! Şu andan itibaren 4 gruba ayrılarak İlkel Bölge, Mutlak Başlangıç Bölgesi, Yer ve Gök Bölgesi ve Son Faz bölgesine gönderileceksiniz.”

 

“Gelecekte İlkel Kaos şehrindeki kadar güvende olmayacaksınız. Dilerim şansınız yaver gider. Umarım sizinle bir dahaki görüşmemizde en azından 500 kişi yaşıyor olur.” yeşil zırhlı mor pullu adam bitirdi.

 

Gümbür…

 

Evren gemisi yavaşladı ve bir süre sonra kabin kapısı açıldı.

 

Luo Feng ve grubu gemiden dışarı uçtu, baktıklarında uzaktaki dağ sahalarını seçebiliyorlardı. Birçok gemi süzülürken insan silüetleri gökyüzünde parlayarak yıldızlar misali geçip gidiyordu.

 

“Sanal Evren Şirketi karargahına vardık.” Luo Feng uçtu ve iniş yaptı. “Doğru, Babata, ağ bağlantısını aç.”

 

“Anlaşıldı.”

 

Sanal Evren, Yu Xiang Dağı Mutlak Başlangıç villa 1106.

 

Çalışma odasında…

 

“Xu Xin’den 111 çağrı mı var?” Luo Feng çalışma odasında belirdi ve bilgisayarını açtı, “Bu telaş, önemli bir şey mi oldu?”

 

Di!

 

Bilgisayardan hızlıca arama isteklerine bağlandı ve ekranda Xu Xin’in görüntüsü belirdi.

 

“Beni çok fazla aramışsın, bu kadar önemli olan nedir?” Luo Feng gergin şekilde sordu.

 

“Çok önemli bir mesele.” Ekranda Xu Xin cevapladı.

 

“Durum nedir?” Luo Feng tekrar sordu.

 

“Yu Xiang Dağı’nın ortak bölgesinde Wan Yu Dağı’nda biriyle görüşmek için gitmelisin.” Xu Xin söyledi.

 

“Yu Xiang Dağı ortak bölge?” Luo Feng kuşkuluydu, Yu Xiang Dağı’nda görüşeceği herhangi birisi en azından çekirdek üyeydi ve çekirdek üyelerin sayıları fazla değildi. Hangi çekirdek üye eşi aracılığıyla bir görüşme talep edebilirdi ki? Böyle biri yoktu!

 

“Kim bu?” Luo Feng sorularla doluydu.

 

“Gittiğinde öğreneceksin.” Xu Xin söyledi, “Çabuk, çok önemli.”

 

“Ah?” Luo Feng daha da kuşkulandı.

 

….

 

Luo Feng Mutlak Başlangıç bölgesinin girişine ilerledi ve ışık demetine dönüşerek ortak bölgeye ilerledi.

 

“Gerçekten ortak bölgede bir Wan Yu kulesi olduğunu biliyor mu? Ve ortak bölgede görüşmek isteyen kişi de kim öyle?” Luo Feng düşündü, “Tüm Kara Ejder Dağı yıldız alanında bile fazla çekirdek üye yok.”

 

Luo Feng düşündükçe daha da kuşkulanıyordu..

 

Ortak bölge… son derece lüks görünüyordu…

 

4 bölgenin çekirdek üyelerinin toplanma noktası olarak bilindiği üzere çekirdek üye olan birisinin son derece zengin olmasıyla beraber bu lüksiyat da geliyordu. Bu nedenle buradaki işler yoğun ve ileri düzeydi.

 

“Wan Yu Kulesi.”

 

“Wan Yu Kulesi.” Luo Feng uzaktaki 9 katlı siyah kulenin ismine baktı. Bu kule birçok nadir çiçek ve bitkiyle çevrelenmişti. Havaya narin bir çiçek kokusu yayılıyordu. Luo Feng kalabalığına arasına inerek kuleye doğru yürüdü.

 

“Kim acaba?”

 

Luo Feng çiçekleri koklayarak girişe doğru ilerlerken aniden durdu.

 

Uzakta…

 

Wan Yu Kulesi’nin girişindeki güzel çiçeklerin yanında sevimli bir silüet duruyordu, kız ona bakıyordu.

 

İkisi Wan Yu Kulesi’nin girişinde yüz yüze geldiler.