Swallowed Star - SS 446: Gemi

---

 

 

 

 

“Bu , bir… bir kıta mı?” Luo Feng evren gemisinde dururken uzakta süzülen sınırsız kıtaya gözlerini kocaman açarak baktı.

 

Gezegenler, yıldızlar, bulutsular v.b hepsi göksel gövdeler, evrende uzun süredir seyahat eden biri hepsini görmüş olmalı, ara sıra evren gemilerinin kalıntılarını, hatta yaşayan uzay yaratıklarını, Luo Feng bunlara karşı şaşırmamalıydı,lakin uzayın içerisinde böylesine devasa bir kıta görmek basitçe fazla şaşırtıcıydı!

 

Bu sanal evren değildi, gerçeklik idi!

 

“Fazla devasa?” Luo Feng dilini yutmuştu.

 

Uzayda süzülen bu devasa kıta yanında yıldızlar ve gezegenlere sahipti, lakin yanında noktadan başka bir şey değillerdi! Evren gemisi sürekli yaklaşıyor olsa bile bir süre sonra kıta hala uzaktan göründüğü gibi görünüyordu.

 

“Gördüğüm herhangi bir gezegenden en az 10 milyon kat daha büyük, fazla devasa.” Luo Feng nefesini tuttu.

 

“Majesteleri, karargah nasıl?” Yanındaki zayıf yaşlı adam gülümsedi.

 

Luo Feng merakla sordu, “Büyüklüğü ne kadar bunun?”

 

“Ne kadar büyük?”

 

Zayıf yaşlı adam başını salladı, “Kara evren aktarımı ile gitmeden sadece baştan başa evren gemisiyle uçarsak en az 10 sene alacaktır.”

 

“Yani diyorsun ki…” Luo Feng şaşkına döndü, “Sadece çapı 10 ışık yılı civarında?”

 

1 ışık yılı , 90 kentilyon km’den biraz daha fazlaydı.

 

Dünya’nın çapı yalnızca 10,000 km idi.

 

Uzaktaki gezegenlerin noktadan ibaret görünmesine şaşmamak lazımdı, evrende yüzen bu kıta basitçe aşırı devasaydı.

 

“Hm.” gümüş saçlı yaşlı adam başıyla onayladı.

 

“Böylesine büyük bir kıta nereden geldi?” Luo Feng sormaktan kendini alamadı, “Evrende doğal olarak oluşan böylesine devasa bir kıta mı vardı?” Evren gizemli olmasına rağmen birçok gizemli yerde her nasılsa 10 ışık yılı çapında bir kıta basitçe inanılmazdı.

 

“Emin değilim.” zayıf yaşlı adam başını salladı.

 

Luo Feng daha fazla sormadı.

 

……

Uzakta süzülen kıtanın tarif edilemez şekilde geniş olduğunu görebilmesine rağmen F derece geminin ışık hızına yakın süratiyle 13 saat sonra ancak sanal evren şirketi karargahının girişine ulaşmıştı. Uçuş sırasında Luo Feng sadece hayranlıkla bakarak kıtanın yapısının güzelliğini ve mükemmelliğini takdir etmişti.

 

Evren tarafından doğal olarak oluşan bir harika olmasına rağmen gemi yaklaştıkça Luo Feng bu doğal kıtaya yüksek miktarda teknoloji işlendiğini hissedebiliyordu.

 

“Majesteleri bu yıldızlar, gezegenler ve bulutsular aslında kıtanın etrafında süzülen korkutucu teknolojik silahlardır.” Geminin lüks salonunda zayıf yaşlı adam tanıttı.

 

“Ah?” Luo Feng onayladı, “Şirketin imkanlarıyla bu gezegenler ve yıldızların kontrol edilmesi onlar için oyuncak misali kolaydır.”

 

Ölümsüzler bile yıldızlarla oynayabilirdi.

 

Sanal evren şirketinin inanılmaz teknolojisiyle yıldızları ve gezegenleri sektör lordlarının bile bildiği silahlara dönüştürmesi muhtemelen sadece…. Sanal evren şirketinin gerçek savunmasının o kadar zayıf olmadığını göstermek içindi.

 

Hu!

 

Evren gemisi bir açıklıktan kıtaya girdi ve ışık hızında birkaç dakika uçtuktan sonra sonunda yavaşlayarak durdu.

 

Luo Feng ve Sektör Lordu Shawu ile diğerleri kabin kapısından dışarı uçtu.

 

Dışarıda üniforma giyen 10 adam ve hatun bekliyordu, Luo Feng vardığında bu 10’u yeşil boynuzlu gümüş zırhlı bir adamın liderliğinde bir ağızdan söyledi, “Majesteleri Luo Feng, Kral Feng varışınızı bekliyordu, lütfen beni takip edin.”

 

“Hm.” Luo Feng onayladı.

 

“Sağ ol Shawu.” Luo Feng arkasını dönerek zayıf yaşlı adama baktı.

 

Sektör Lordu Shawu bir gülümseme bıraktı, “Majestelerine 3 yıl eşlik etmek benim için bir onurdu.”

 

Sonrasında ikisi ayrıldı.

 

Luo Feng gümüş zırhlı yeşil boynuzlu adamı ve diğerlerini hayali yol boyunca takip etti. Yolun diğer yarısı yarı saydam olduğundan tek bakışta birisi etraftaki dağ manzarasıyla birlikte dışarıdaki güzel uzayı görebiliyordu.

 

“Majesteleri Luo Feng, Majesteleri Luo Feng.” Yol boyunca 3 kişi bekliyordu.

 

“Hm.” Luo Feng yaklaşmakta olan üç kişiye merakla baktı.

 

“Majesteleri, bunlar sipariş ettiğiniz eşyalar, majestelerinin isteğine göre takas burada karargahta tamamlanacak.” 3’ü derhal eşyaları gönderdi.

 

Luo Feng’in kara evren yolculuğu 3 sene olduğundan, buna çoğunlukla sanal evren eğitimi gerçeği de eklendiğinde, dolayısıyla altın gölge bıçağı, mutlak hiçlik kalkanı ve yaşam meyvelerini hemen takas etmeyi ihtiyaç duymamıştı, bulut öpen asma için zaten yeterli yiyecek hazırlandığından bunları karargahta takas etmeye karar vermişti.

 

Tabii ki İllüzyon teknikleri gibi kılavuzları sanal evrende öğrenebiliyordu.

 

“Hehe, sağ ol.” Luo feng açarak bir bakış attı ve anında depo yüzüğüne sakladı.

 

…..

 

Bu sırada oval biçimli bir salona alınmıştı, tüm salon çevresi tamamen saydamdı, yukarı bakıldığında biri sınırsız uzayı görebiliyor, uzaktaki güzel manzarayı izleyebiliyordu. Ayrıca evren gemileriyle birlikte ateşlenen yıldızlara benzeyen ölümsüzlerin uçuş geçtiği de görülüyordu.

 

“Luo Feng.”

 

“Zırdeli, gelmişsin.”

 

“Haha, Zırdeli.”

 

Luo Feng’in girişiyle anında birçoğu karşılamaya yanaştı.

 

“Long Yun, Wuka, Jiang Mo.” Luo Feng güldü ve her birine el salladı, Yu Xiang dağında 3 senedir eğitim yaptıklarından aynı yığın gençler biraz kaynaşmışlardı,yalnızlığı tercih eden çok azı dışında çoğu iyi arkadaşlar olmuşlardı. En azından sohbet edip gülebiliyorlardı.

 

Yalnız kalmayı tercih eden bazıları olabiliyordu fakat fazla yalnız olmalarının nedeni de kendi seviyelerinde kimseyle karşılaşmamalarıydı.

 

Ve tüm evrendeki dahiler savaşında ilk 1000’e girdiklerinden en azından birbirlerinin güçlerini biliyorlardı, iyi arkadaş olmaları normaldi.

 

“Rong Jun henüz gelmedi mi?” Luo Feng etrafı inceledi.

 

“Yakında burada olacak, neredeyse karargahta.” Manka prensi Wuka gelişigüzel güldü, “Gel, buraya otur.”

 

“Hm.”

 

Benzer şekilde Mutlak başlangıç bölgesinde olan 8’i birbirine yakındı. Sadece salonda oturan biri kolaylıkla görebilirdi ki….1000 kişi arasında sıralar ve daireler oluşmuştu.

 

“Bolan.” Luo Feng yanda pencerenin yanında oturan beyaz kıyafetli gence bakarak gülümsedi ve bağırdı.

 

Beyaz kıyafetli genç döndü ve baktı, “Hm.” Sadece ses çıkarttı ve hemen tekrar dışarıyı izlemeye döndü. Yu Xiang Dağındaki 3 senede ölüm tanrısı Bolan tek başınaydı, sadece nadiren birkaç kişiyle bağlantı kuruyordu fakat gerçekten çok az konuşuyordu. Lakin bağlantı kurduklarından Luo Feng ve diğerleri Bolan’ın çok soğuk ve yalnızlıktan hoşlandığını fark etmişlerdi, yine de karakteri fena değildi.

 

“Mutlak başlangıç azıcık gururlu görünüyor, gerçekten Bolan ile konuşmak ise….. Bizden çok daha güçlü olduklarını düşünüyorlar.”

 

“Doğru, önceden biz ilk 100’e girdik, sanal evren şirketi hemen 20’mizi dövüştürerek son 10’a karar verdi. Bize hiçbir şans vermediler.”

 

“Ve 3 sene geçti, bu 3 sene içerisinde Gök ve Yer bölgesinde olanların hepsi gelişti, bazıları şaşırtıcı düzeylerde, aramızda birkaçının Mutlak Başlangıçtaki bazılarından daha güçlü olduğuna inanıyorum.”

 

“Sadece bekle, karşılaşacak vakit gelecek.”

 

Diğer tarafta 10 civarı genç genetik enerjileriyle aralarında sohbet ediyordu.

 

İkna olmamış gibilerdi.

 

Önceden Sanal Evren Şirketi sistemi elemeyi doğrudan seçtiği zaman çoğu karardan ötürü mutsuzdu, dahası 3 yıl içerisinde çoğu biraz gelişmişti, özellikle önceden bazı iyi teknikleri olmayanlar….3 yılın üzerinde uygun teknikleri değiştirme fırsatını elde etmişlerdi. Bunların gelişimleri devasaydı. Şuan hepsi özgüven doluydu.

 

…..

 

6 saat kadar sonra tüm 1000 kişi toplandı.

 

“Herkes dikkat, lütfen beni takip edin.”

 

1000 kişi toplandığı anda kırmızı gözlü,basit ancak zarif beyaz cübbe giyen bir adam boğuk sesiyle konuştu, 1000 gence yaydığı aura içlerine korku saldı, neredeyse birinin zehirli yılan ile karşılaşması gibiydi. Uzun kırmızı gözlü adam salondan ayrılarak tamamen 1000 gence boyun eğdiren güçlü yenilmez bir aura yaydı.

 

Sou!

 

Bir anda ışık demetine dönüşerek birkaç dakika uçtuktan sonra,belirgin bir geminin önünde durup 1000 genci bıraktı.

 

“Peh..”

 

Ancak o zaman Luo Feng rahat bir nefes alabildi, bu direnme yetisinin eksikliği, şu aura kalplerini titretiyordu, etraftaki dahilerin hepsi aynı hissediyordu.

 

“Herkes dikkat, lütfen gemiye girin.” Uzun zayıf kırmızı adam soğukça konuştu.

 

Luo Feng yukarı baktı ve önlerinde duran belirgin gemiyi gördü.

 

“Bu bir gemi mi?” Luo Feng şaşkına dönmüştü. Önlerindeki gemi basitçe fazla tuhaf ve özeldi. Ana nedeni tüm şeklinin tamamı ile bir balığa benzemesiydi! Yarı saydam donuk mavi devasa balığın kuyruğu bile sallanıyordu, tüm uzunluğu 1000 metre civarıydı. Lakin devasa balığın karın kısmında bir kabin kapısından iç yolları görebiliyordu.

 

Afallamışlardı.

 

1000 dahiden çok azı bu tür gemileri biliyordu. Diğerlerinin kafası karışmış ve sersemlemişti. Uzun ve zayıf kırmızı gözlü adamın tatlılıkla kandırmasıyla hepsi kapıdan girdi.

 

“İçleri diğer gemilere benziyor, dışı nasıl bir balık gibi oluyor?” Luo Feng ve grup geminin içerisindeki yolda yürüdü, “F derece evren gemileri saf doğal metallerden yapılır, bizi alan gemilerin hepsi F derece olmasına rağmen şu anda bu gemi bizi İlkel Evrene götürüyor, sanırım bu kesinlikle en azından F derece.”

 

Saf metaller güya güçlü ve dayanıklıydı.

 

Bu tam olarak balık gibiydi, inanılmazdı.

 

“Aptal!”

 

“Bunu bile bilmiyorsun, bu diğer  yaşam formlarıyla birleşmiş bir evren gemisi.” Babata’nın sesi yankılandı, “Ve çok yüksek bir yaşam formu, en azından ölümsüz seviye bir tanesi. Tıpkı metal yaşam formları, bitki yaşam formları gibi gerçekten birleşerek bir gemiyle bir bütün olabilen bazı özel ırklar bulunuyor. Bu evren gemisi… öğretmeninin Yun Mo gezegeni gemisinden çok daha iyi, eğer tahminim yanlış değilse, F dereceyi aştığı varsayılabilir… Bir G derece evren gemisi. Böylesine bir gemiye sahip olabilmek için biri engin evrende kesinlikle zirve varlıklar olmalı.”

 

“Bir gemiyle ölümsüz yaşam formunu birleştirmek?” Luo Feng geminin büyük salonuna doğru diğerlerini takip ederken tepki bile verememişti.

 

Salonda…..

 

Biçimsiz bir baskı 1000 dahinin çıt çıkartmamasını sağlarken,geminin içerisindeki 10 ölümsüzün ve şu uzun zayıf kırmızı gözlü adamın bile hafifçe eğilmesine neden oldu.

 

Luo Feng baktı ve yeşil zırhlı mor pullu adamın tam önde durduğunu gördü. Hala gerçekten buradaymış gibi görünse de sanal projeksiyon hissiyatı veriyordu, gerçek bir kişi değildi, mor pullu adam gençlere baktı ve söyledi, “Hadi yola çıkalım, ilkel evrene.”

 

Gümbür….

 

Balığımsı evren gemisi kuyruğunu sallayarak derhal konumundan kayboldu.