Swallowed Star - SS 416: Sıralama

---

 

 

 

 

 

Vahşi sessizce orada dururken yerdeki Luo Feng’in cesedine bakıyordu.

 

“Luo Feng.” Vahşi mırıldandı, “Önceden planım seni yenip intihar etmekti! Ve kaybeden dairesindeki maçlara katılmaktı. Ancak gücün hayal ettiğimin ve beklediğimin çok ötesindeydi. Tam gücümü açığa çıkarmadan seni yenmemin hiçbir yolu yoktu! Kaybeden dairesindeki uzun eğitimin etkileriyle kıyaslandığında, seni yenmek… daha önemliydi!”

 

“Ve her şeyini riske atarken seni yenemez ve bağışlayamazdım.” Vahşi önceki sahneyi hatırlarken hala sarsılıyordu.

 

Bu Luo Feng’in tepkisi fazla seriydi.

 

Beklentilerine göre toprak ve uzay kaynak yasalarından gelen gerçek gücünü açığa çıkardığında sadece bu sürekli hızlanan hareketi Luo Feng’in şaşırarak dikkatinin dağılmasına yetmeliydi. Saldırmak için altın gökkuşaklarını kullanmasına rağmen Vahşi kolaylıkla onlardan kaçınabilirdi. Bu noktada bir anda mesafeyi kapatarak direnemeyecek olan Luo Feng’i kesebilir ve ağır yaralayabilirdi.

 

Ve sonrasında çekilerek intihar edebilirdi.

 

Her şey çok basit olacaktı!

 

Ancak gerçekte hiçbir şey hayal ettiği gibi gitmemişti. Güçlerini açık ettikleri sırada Luo Feng en azından ölümcül saldırı yolunu seçmiş, iki altın bıçak 18 küçük bıçağa ayrılarak etrafında dönmüştü. Bu 18 küçük bıçak tüm yönlere birlikte ateşlenerek etraftaki boşluğu kaplayarak bir anda formasyonunu ve hareketini kırmıştı.

 

Aynı zamanda iki altın balığını saldırmak için kullanmıştı!

 

Bu ikisiyle savaşmak!

 

Bir anda Luo Feng 18 bıçağı kontrol ederek hızlıca altın bıçakları oluşturarak arkasından saldırmıştı!

 

“Bir hareketten diğerine dönmek…”

 

“Gücümü açığa çıkardığım zamandan savaşın sonuna kadar 0.1 saniye bile geçmedi.”

 

“ Altın bıçağı dağıtarak formasyonumu kırdı. Bir anda yüce mekiği kullanarak saldırdı ve sonrasında altın bıçakları tekrar misilleme yapmak için oluşturdu, ve zamanlaması çok kesindi. Eğer biraz olsun tereddüt etseydi, benim uzay saldırımı yapmama izin verirdi, ve işi biterdi. Her şeyi kısacık 0.1 saniyede düşünebildi,ayrıca  her şeyi güzelce yerine getirdi.”

 

“Sakin ve aklı başında!”

 

“Mutlak sakin.” Vahşi Luo Feng’in bedenine bakarken ona saygı duyuyordu, “Asla senin seviyende bir sakinliğe ulaşamam.”

 

Gerçekten!

 

Luo Feng ve kardeşi Luo Hua’nın sükuneti kemiklerine kadar işlemişti.

 

Ve dünyada Luo Feng birçok yaşam ölüm tecrübesi edinmişti. Özellikle altın boynuzlu yaratık ele geçirmesi sırasında, zaten öldüğünü düşünüyordu. Bu tecrübelerin hepsi Luo Feng’in herhangi bir felaket ve tehlike karşısında sakinliğini korumasını sağlıyordu! Ve altın boynuzlu yaratığın kan özelliği onu da etkilemiş ve Altın Boynuzlu Yaratığın soğuk katleden yanını edinmişti!

 

Ve bunun üzerine büyük ve ikinci kardeşinin zihinsel durum eğitimi de eklenmişti.

 

Sakinlik bakımından… Kaynak yasalarına adımını atmış 100 veya daha fazla dahi arasında Luo Feng en üst sıralardaydı!

 

Aslında!

 

Dünya’dan olan üç kişi de bu duyuda olağanüstü idi.İnsan, doğa ve ruh arasındaki mükemmel uyum bakımından Luo Feng iki büyük kardeşiyle kıyaslanamazdı. Diğer yandan mutlak buz soğukluğunda sakinliğine altın boynuzlu yaratığın kanında bulunan en antik öğretiler ve Hong ile Yıldırım Tanrısının idrak becerisi eklendiğinde mükemmel bir seviyeye ulaşıyordu.

 

Hong ve Yıldırım Tanrısı saf şekilde Çin ve Hindu kültürlerinin en yüksek seviyelerini araştırmıştı.

 

Luo Feng içeriden zayıf olmasına rağmen hala evrende zihinsel durumunu eğitmemiş birçok savaşçıdan çok daha güçlüydü. Buna altın boynuzlu yaratığın en üst seviye kanı eklendiğinde sakinlik bakımından kardeşleriyle kıyaslanabilirdi.

 

“Tebrikler Rong Jung!!!!”

 

Yüksek ve net bir ses arenada yankılandı, “Ve Luo Feng’e teşekkürler, ikisi Ganwu evren ülkesindeki trilyonlarca kişiye böyle bir gösteri sundu. Bu kesinlikle bu seferki dahiler savaşında şimdiye kadarki en heyecan verici savaştı. Diğer yandan her daim bir kazanan ve bir kaybeden olur!”

 

“Bu savaşta, Rong Jun kazanan! Rong Jun ayrıca Ganwu evren isim listesinde yer almaya hak kazandı. Ganwu evren ülkesini temsil ederek diğer evren ülkelerinden dahilere karşı savaşacak.”

 

“ Umalım ki… Rong Jun’un diğer evren ülkelerinden savaştığı maçlarda daha fazla onur elde etsin.”

 

Gümbür!

 

Bir milyar izleyici tezahüratlara boğulurken bazıları Vahşi Rong Jun için bağırırken diğerleri hala Zırdeli Luo Feng’i destekliyordu. Bu maç kesinlikle beklendiğinden çok daha heyecanlıydı. Luo Feng’in gücü açığa çıktığında birçok Luo Feng’in kazanacağını sanıyordu.

 

Kim düşünürdü ki Rong Jun’un bu kadar hasta şekilde, bir görüntü oluşturarak çok daha acımasız şekilde onu parçalara ayıracağını!

 

Luo Feng ölürken Rong Jun ağır yaralanmıştı!

 

Sanal evrende Ganwu kıtasında büyük bir sarayın içerisinde….

 

Büyük saraylardan birinde 1000’e yakın genç toplanmıştı. Hepsi ekrandaki Luo Feng ve Rong Jun arasında henüz bitmiş maçı izliyordu.

 

“Aranızda bazıları çoktan isim listesinde bir yer elde etti. Bazıları dördüncü maçına katılmak üzere!” Ekranın altında uzun sağlam yeşil boynuzlu tek gözlü bir adam usulca gürledi, “Siz Ganwu evren ülkesinin en olağanüstü neslisiniz, çoğunuz gerçekten bir şey olduğunuzu sanıyorsunuz. Buna bakın! Bu ikisine bakın! Hepiniz dikkatlice izleyin!”

 

Bitirirken yeşil boynuzlu tek gözlü adam saraydan dışarı çıktı.

 

Sarayda….

 

Bir grup genç adam ve hatunun hepsinin yüzüne acıyla karışık ifadeler hakimdi.

 

“Benden daha güçlü, ikisi de benden daha güçlü.” Yakışıklı kedi kulaklı bir genç başını salladı.

 

“Şu Zırdeli, iki altın bıçağı… onları engelleyemem.”

 

“Fazla güçlü.”

 

“Gerçekten iki altın bıçak açığa çıkarabilmek… ben zar zor bir tanesini çıkartabiliyorum.”

 

“Bu ikisi.”

 

“Şu Luo Feng, hala onu yeneceğim konusunda kendime güveniyorum. Fakat şu Rong Jun, Öğretmenin değerlendirmesine göre kaynak yasalarında idrak becerisine hakim ve şu hareketi, şu kesişi….” en az 8 metre uzunluğunda vahşi dev genç usulca mırıldanırken başını salladı.

 

Ganwu kıtası, yüzen adanın içindeki şu devasa yapıda…

 

Tahtlarındaki ebedi ve ulu ölümsüzlerin bulanık görüntülerinin hepsi savaş hakkında tartışıyordu.

 

“Ne kadar uzun sürdü, Ganwu evren ülkesi dahi karşılaşmaları tarihinde ne zamandan beri böyle savaşlar olmuyordu?”

 

“Önceki 300 Dahi karşılaşmasından daha uzun. Önceden Demir Reis General Yıldız seviye 7 iken sadece onun maçı bunun dengi olabilirdi.”

 

“Doğru, 300 dahi rekabeti öncesinde! Göz açıp kapayıncaya kadar 2 milyon yıla yakın geçti.”

 

“Haha… Önceden benim maçım zar zor bununla kıyaslanabilirdi. O zamandan bu yana 1.89 milyon yıl oldu ve çoktan bir ölümsüz oldum. Diğer yandan önceden rakibim benden zayıf değildi.Alan lordu olduğunda dışarıdaki yıldız alanına savaşa gidip ölmesi çok yazık oldu.” yankılanan metalik his veren bir ses patladı.

 

“Bir ölümsüzün yolu tarif edilemez şekilde zor. Yol boylu boyunca tehlikelerle dolu. Yolda düşen dahilerin sayısı çoktan sayılamayacak kadar fazla.”

 

“Düşen dahilerin çoğu sadece bir galakside veya yıldız alanında dahi sayılabilirdi. Luo Feng ve Rong Jun gibi dahiler, bu iki çöp… bu seviyedeki mutlak dahilerin ölüm şansı çok daha düşük.”

 

“Doğru!”

 

“Eğer Ganwu gizli bölgesinde olurlarsa bu zirve dahiler tarif edilemez şekilde saygı görerek ölüm şanslarını yüksek oranda düşürürler. Diğer yandan Sanal Evren Şirketinde olurlarsa… Orada çok fazla zirve dahi bulunuyor. Bu yüzden rekabet çok daha yoğun ve eleme oranı da daha yüksek. Orada ölen dahiler bizim gizli bölgemizde ölenlerle kıyaslandığında çok ama çok daha fazla.”

 

“Sadece dahiler arasında mutlak güçlü dehalara ihtiyaçları var.”

 

“Hm!”

 

“Bu sefer, bu Rong Jun kesinlikle evren ülkemizde en üst sıralarda olacak. Ve tüm evrende ilk 1000’e  girmesi de sıkıntı olmayacaktır. Tüm evrende bir numara olup olmayacağı konusundaysa sanırım şansı son derece düşük. Bunun yerine ilk 10 için hala ihtimali var.”

 

“Doğru.”

 

“Rong Jun kesinlikle Ganwu evren dahilerimiz arasında bir numara. Luo Feng ilk 10’da olmalı.”

 

“Hm, şu Luo Feng çöpü çok sakindi! Gerçekten onu beğendim, şu sakinlikle…. gelecekte ölme şansı da çok düşük.”

 

Luo Feng Ganwu evreninden ölümsüzlerin onu ve Rong Jun’u güçlerine göre sıraladıklarını bilmiyordu. Hala önceki savaşı düşünüyordu.

 

“Çevik ve esnek!” Luo Feng’in zihnii gerçekliğe döndü, dünyadaki evinin çalışma odasına…

 

“Esnekliğin hala yeterli değil. Ruhsal silahı üzerindeki bir ruh okuyucu denetçisi aslında uzaktan saldırmalı! Yakın dövüş anı geldiğinde… bu sadece intihar.” Luo Feng kaşlarını çattı, “Yeterince çevik olduğum sürece şu Rong Jun bana dokunamaz bile, en azından bir anda dezavantajlı konumda olmam!”

 

“Hm!”

 

“Uzay kaynak yasalarının kapısına bile dokunamadım. Diğer yandan Mutlak uzayı uzun süre çalıştıktan sonra, anlık hareket hızım da arttı.” Luo Feng düşündü, “Döndüğümde bana en iyi uyan uçan bir ruhsal silah bulmalıyım. Yüce mekik ise… fazla dağınık, yeterince odaklanmıyor!”

 

……

 

Her savaşı düşünmek Sınırların Dojosunun her öğrencisinin içine yerleşmiş bir alışkanlıktı.

 

Luo Feng kendi savaşını yarım saatin üzerinde düşündükten sonra sanal evren ağına girdi.

 

Sanal Evren Ağı Kara Ejder Dağı Adası 9 yıldız koyunda….

 

“Üçüncü, anca şimdi döndün, savaştan sonra nereye kayboldun?” Yıldırım tanrısı Luo Feng’in villasının önündeki çimenlik alanda duruyordu. Orada Xu Xin ve diğerlerinin de bulunduğu grupla birlikte bekliyordu.

 

“Babacık!”

 

“Babacık, sen çok güçlüydün!”

 

Küçük Hai ve Ping Ping Luo Feng’e sarılmak için fırladı.

 

“Büyük kardeş, bu çok güzel bir maçtı.” Luo Hua mutlu bir ifade sergiledi, “Şu anda tüm Ganwu evren ülkesi sallanıyor. Sayısız insan senin hakkında görüşüyor. Sanal Evren Şirketinin sayfasına giderek göz gezdirebilirsin.Birçok kişi mesaj bırakıyor...sen ve Rong Jun’un kesinlikle evren ülkemizin en güçlü dahileri olduğunuzu söylüyorlar.”

 

“Hm, dışarısı çıldırıyor.” Xu Gang onaylayarak iç geçirdi, “Kayın birader, maçı kaybettin fakat dışarıdaki tüm Kara Ejder Dağı adası tarif edilemez bir heyecana boğuldu.”

 

Gerçekten…

 

Aslında evrendeki birçok kişi Luo Feng ve Rong Jun arasındaki maçtaki küçük detayları anlayamamıştı. Diğer yandan savaş bittiğinde Rong Jun zaten büyük miktarda sektör lordu ve ölümsüz tarafından oy birliğiyle Ganwu evren ülkesinin bir numarası seçilmişti! Sadece bununla kalmayıp ayrıca önceki yüz dahi savaşında da en güçlü kabul edilmişti.

 

Önceki yüz karşılaşma sayısı mı? Bu maç doğal olarak gürleyen öfkeli bir alev misaliydi.

 

Rong Jung ve Luo Feng’in itibarı bir anda yükseldi.

 

“Büyük kardeş nerede?” Luo Feng merakla sordu.

 

“Büyük kardeş ve Luo onun evinde.” Yıldırım Tanrısı Hong’un evini işaret etti, “Savaşından 10 dakika kadar sonra Üç Balta Dağı kurucularından biri olan zamanın sektör lordu Luo geldi.”

 

“Zaman Sektör Lordu? Ve Büyük Kardeş?”

 

Luo Feng elinde olmadan gergin hissediyordu.

 

……

 

Hong’un evinin oturma odasında…

 

Tamamen beyaz saçlarıyla yaşlı adam Hong’un karşısında oturuyordu.

 

“Pişman olmayacaksın değil mi?” Luo, Hong’a baktı, “Beni takip etmen 20 bin sene geri dönemeyeceğin anlamına geliyor.”

 

“Hm!”

 

Hong hafifçe onayladı. Gözleri sakindi, hiçbir tereddüt okunmuyordu.

Çevirmen Notu: Uzun süredir not yazmıyorduk. Ama Ganwu evreni karışıyor. Milyonlarca senelik yaşamlarında sakin kalan Ölümsüz Varlıkların hepsi bu şiddetli savaşın sonucunda gelişecek olaylar dizisinin içerisine sürüklendi. Hong Sanal Evren Şirketinin balık yemi olmaktansa Zaman Sektör Lordu Efsanevi Luo’yu öğretmeni olarak kabul etmiş gibi görünüyor. Bakalım Luo Feng Sanal Evren Şirketine girerek milyonlarca dahi arasından canlı çıkmayı mı deneyecek yoksa farklı bir yolda ilerlemek durumunda mı kalacak? Gelecek bölümlerde hep birlikte göreceğiz!