SS 329: Demir Boynuzlu Gergedan Sürüsü

avatar
6302 17

Swallowed Star - SS 329: Demir Boynuzlu Gergedan Sürüsü


 

Çeviri: I Eat Novels

 

 

 

Long Suo dağ sahasında tehlike her yana gizlenmişti.

 

“Sağda 18 km ötede yırtıcı yaratıklar var.”

 

“Saat 3 yönünde 19 km ötede yaratıklar var.”

 

......

 

Luo Feng her bir figürü sakince bildirdi. Tüm küçük takım şok edici hızlarda ilerliyordu, bu ilerleme süreci Long Suo dağ sahasındaki takımların büyük kısmının hayal edemeyeceği bir şeydi! Burası Sektör Lordu dünyası olduğundan birinin ruh okuyucu çapı çok küçüktü ve araştırmak için ruhsal gücü kullanarak yırtıcı canavarları keşfetmek çok kolaydı. Bu yüzden genellikle ilerleme süreci çok yavaş olurdu.

 

Birinin Evren Paralı Asker stajyer sınavını bir veya iki yılda tamamlaması çok normaldi.

 

Diğer yandan Luo Feng ve grubu aşırı hızlı hareket ediyordu.

 

“Babata, güvenlik arama yeteneğin gerçekten çok kullanışlı.” Luo Feng zihninde iltifat etti.

 

“Bu Yun Mo gezegeni gemisinden aldığım bir şey, 20 bin metre çapındaki hiçbir şeyi ihmal etmez! Sektör Lordları bile aramasından kaçamaz, aptal canavarla elbette kaçamayacaklar.” Babata özellikle kendinden memnundu.

 

Dağ ormanında seyahat etmesi özellikle zordu.

 

Luo Feng’in beş kişilik takımı tamamen uçamıyordu fakat Long Suo dağ sahasında uçmak…. tüm canavarların hedefi olmak demekti! Yaratık sürüleri yukarı bakarak onları kolayca bulabilirdi, bilindiği gibi… bu yaratıklar da uçabilirdi. O vakit büyük miktardaki canavar ve yaratığın etraflarını sararak saldırmasıyla biri kaçamazdı.

 

İki güne yakın zaman harcayarak Luo Feng’in takımı sonunda Şeytan Ayı Nehrine ulaştı.

 

Şeytan Ayı Nehri.

 

Geniş ve engin bir nehirdi. Etrafında boş kara alanları bulunuyordu. Birkaç ağaç vurularak devrilmişti. Belli ki büyük miktardaki yaratık nehir etrafını sıklıkla kullanıyordu.

 

“Etrafta hiç yaratık yok.” Luo Feng kaşlarını çattı.

 

“Bunun hakkında yapacak bir şey yok. Sadece sabırla beklemek zorundayız.” Yıldırım Tanrısı güldü, “Burada beklemek demir boynuzlu gergedanın bulunduğu diğer noktaya uçmaktan daha iyi.”

 

“Şansımız fena değil, Sektör Lordunun Yıldırım Dünyasına geldiğimizden beri hiç kanlı bir savaş geçirmedik.” Hong çok rahattı, tabii ki mücadeleye girmemelerinin nedeni Luo Feng’in güvenlik izleme aygıtıydı.

 

Sabırla beklediler.

 

Yıldırım Dünyasında gün içerisinde dokuz güneşimsi top vardı. Ve gece zifiri karanlıktı, sadece yukarıdan ince bir ışık parçası sızıyordu. Şeytan Ayı Nehri ormanında beklediler. İlk gece boyunca Luo Feng ve diğerleri üç devasa kertenkele türü yırtıcı yaratıkla karşılaştı.

 

İkinci gün sırasında üç grup yaratıkla karşılaştılar.

 

Yaratıkların kendi aralarında savaşarak birbirlerini öldürdüğü korkutucu sahneye bile tanıklık ettiler.

 

Altıncı gün dokuz ışık topu Yıldırım Dünyasının üzerinde süzülüyordu.

 

Luo Feng ve diğer dördü sabırla bekledi.

 

“Tavşanı bekleyen avcılar mıyız? Asla böyle oturup bekleyeceğimizi ummuyordum.” Yıldırım Tanrısı ağaç dalına oturmuş ara sıra uzaklara bakıyordu.

 

“Sen aşağı in, eğer demir boynuzlu gergedan gelirse hemen onu fark ederim.” Luo Feng yukarı bakarak gülümsedi, zeminde bazı ezilmiş etler vardı, hepsi güzelce preslenmişti, “Herkes dikkat!” Luo Feng’in ifadesi ciddileşti. Yanında uzanan Hong ile birlikte bağdaş kurarak oturan Ao Gu ve nöbet tutan Tie Nan He hepsi çabucak baktı.

 

“Durum nedir Luo Feng?” diğerleri ona baktı.

 

“Demir boynuzlu gergedan geldi.” Luo Feng’in gözleri parladı.

 

“Sonunda geldiler!”

 

Grup hemen ayağa kalktı.

 

“Beni takip edin.” Luo Feng Yüce Mekiğin üzerine çıkarak ormana doğru hızlıca başı çekti. Ormanda büyük miktarda bitki ve ağaç olmasına rağmen Luo Feng kıvrak hareketleriyle onlardan birine bile dokunmadı. Arkasında Hong, Yıldırım Tanrısı,Tie Nan He ve Ao Gu hızlıca onu takip etti. Seri biçimde beşi göl kenarına ulaştı.

 

“Demir boynuzlu gergedan bu yönden geliyor. Hızları fazla değil. 5 dakika civarında burda olurlar.” Luo Feng ileriyi işaret etti, “Toplamda 21 demir boynuzlu gergedan var.”

 

Bir süre sonra…

 

Yaratık ardına yaratık tır sürüsü misali görüş sınırında belirdi.Kayamsı derileri şüphesiz sert ve dayanıklıydı. Şu bıçağımsı delici tek boynuzları…. üzerlerindeki dokuz güneşin dondurucu ışığını yansıtırken gözlerini kamaştırıyordu. Yine de gözleri nazik görünüyordu.

 

Tek boynuzlu gergedan çok basit bir yaratıktı.

 

Bu vahşi yaratıkların vahşi olmalarının nedeni düşük zekalarıydı.Evrende  yaratıklar iki kategoriye ayrılırdı, şeytan yaratıklar ve vahşi yaratıklar.

 

Şeytan yaratık ırkı grubu insan ırkının öğrenci seviyesine benzer türde bir zeka ile hareket ederdi. Dünya’daki yaratıklar gibi şeytan yaratıklar grubuna ait olanlar olgunlaştıkça zekaları insanlardan aşağı kalmazdı! Zeki olduklarından engin evrende şeytan yaratık ırkı aşırı devasa ve güçlü ırklardan biriydi.

 

Vahşi yaratıklar güçlüydü fakat zekaları düşüktü.

 

Öğrenemezlerdi, acımasızlık ve vahşilikleri veya incelikleri olsun ortak noktaları düşük zekaları olmasıydı.

 

Tabii ki yaratıklar, şeytan yaratıkları ve vahşi yaratıkların yanı sıra göksel yaratıklar olan uzay yaratıkları göksel uzay yaratıkları olarak da bilinirdi.

 

“Kahretsin, bu demir boynuzlu gergeden çok güçlü.” Yıldırım Tanrısı kolundaki ekranda beliren güç seviyesine bakıyordu.

 

“Çok güçlü, beşimizin onunla baş etmesi zor olacak. Onları ayırmak için bir yol bulmamız lazım. Sonuçta sadece beş boynuza ihtiyacımız var.” Luo Feng ruh okuyuculuğu sayesinde iletişim kurdu.

 

“Ayrılmak mı? Bu yaratıklar düşük zekaya sahipler, kolayca dağılıyor olmalılar.”

 

“Kullanacağımız yöntem ne olacak?”

 

Luo Feng’in gurubu usulca tartışırken Luo Feng’in ifadesi bir anda değişerek sakince söyledi, “Küçük bir insan takımı süratle yaklaşıyor, su içen demir boynuzlu gergedanları fark etmiş olmalılar.” Şeytan Ayı Nehri bir göl olduğundan görüşü kısıtlayan hiçbir şey yoktu, çok uzaktan bile birisi etraftaki yaratıkları görebilirdi.

 

Bir insan takımı görüş alanlarında belirdi.

 

Hepsi aynı siyah savaş üniformasını giyiyordu.

 

“Öldürün!”

 

Siyah korkutucu silüetler en yüksek hızlarına fırlayarak ses patlamasına neden olurken doğrudan su içmekte olan Demir Boynuzlu Gergedanlara doğru atıldı. 21 demir boynuzlu gergedan vahşice başlarını kaldırdı, sürünün lideri bir anda güçlü ve öfkeli bir gürleme bıraktı, “Groowr!!!”

 

İnsan takımındaki her kişi inanılmaz bir şekilde sakindi, el birliği ile bir demir boynuzlu gergedanın etrafını sararak en yüksek hızlarıyla onu öldürdüler.

 

Takımda toplamda on kişi vardı. Hızlıca Demir Boynuzlu Gergedanlardan dördünü öldürdüler.

 

......

 

“Dokuz Yıldız Seviye 9 aşama, bir Yıldız Seviye 2 aşama.” Luo Feng ekrana bakarak usulca söyledi. “Bu küçük takım çok fazla Yıldız Seviye 9 aşama savaşçı ayarlamış. Daha zayıf olan tahminimce muhtemelen statü sahibi birisi, bu yüzden beraberinde bu kadar ast getirmiş.” Evren paralı asker stajyer sınavına katılmak aşırı normaldi.

 

Bilindiği üzere güçlerin %99’u bunu tecrübe etmişti.

 

Birkaç büyük aile varisi olmak için bu stajyer sınavı gerekliydi fakat güvenlik konusunda büyük miktarda Yıldız Seviye 9 aşama savaşçı göndermeleri oldukça normaldi. Aile varislerini eğitiyor olmasına rağmen uzun zaman sürecinden sonra… birkaç kural ve öğreti yöntemi değişmiş ve orijinal başlangıç yönteminin çok uzağına kaymıştı.

 

“Dokuz Yıldız Seviye 9 aşama, bunlar kesinlikle 21 demir boynuzlu gergedan ile baş edebilir.” Hong usulca söyledi.

 

“Kahretsin bu kadar uzun süre bekledikten sonra şımartılmış bir varis tarafından kapıldılar.” Yıldırım Tanrısı usulca lanet okudu.

 

Bu hoş bir durum değildi.

 

Fakat uygun hazırlanmış ve koordine olmuş dokuz Yıldız Seviye 9 savaşçıya karşı onların küçük takımı ne yapabilirdi ki? Sadece kenarda durup aptalca izleyebilirlerdi.

 

“Hm?” Luo Feng’in gözleri parladı, “İyi bir şey geliyor.”

 

“İyi bir şey mi?” Yıldırım Tanrısı şüpheyle Luo Feng’e baktı, “Burada iyi olan ne olabilir ki?”

 

“Boynuzlarımızı alabiliriz.” Luo Feng gergin bir şekilde uzaklara baktı.

 

......

 

“Öldürün!”

 

“Hepsini öldürün ve boynuzların hepsini toplayın, sonra hemen ayrılacağız.” uzun eğri bir bıçak tutan beyaz tenli bir genç en ufak yapılı demir boynuzlu gergedanla savaşa tutuşmuştu. Bu küçük demir boynuzlu gergedanın gücü sadece Yıldız Seviye 1 kadardı, gerçekten hiçbir sıkıntı olmadan bunu halledebilirdi.

 

“Evet.” Yıldız Seviye 9 savaşçı grubu hemen itaat etti.

 

Taze kan her tarafa saçıldı! Öfkeli gürlemeler ve kükremeler yankılandı! Yaratık ardına yaratık yeri sarsarak zemine yığılıyordu! Bu demir boynuzlu gergedan grubunun en güçlüsü Yıldız Seviye 9 civarındaydı, diğerlerinin hepsi daha zayıf kalıyordu. Dokuz Yıldız Seviye 9 insana karşı kesinlikle dezavantajlı konumdaydılar, yoldaş yaratıklarından git gide daha da fazlasını kaybettiler.

 

“Gümbüüür….”

 

Zemin şiddetlice salladı.

 

“Grooowrr!” Öfkeli bir gürleme ormanda yankılandı.

 

Yer şiddetlice titremeye başladı, kalan beş demir boynuzlu gergedan bir anda heyecanla gürledi. Çok da uzak olmayan bir yerde devasa bir demir boynuzlu gergedan silüeti belirdi.

 

“İyi değil, hadi hemen gidelim!” dokuz siyah kıyafetli asttan biri bağırdı.

 

“Efendimiz, ellinin üzerinde demir boynuzlu yaratık buraya doğru geliyor, başı çeken birkaçı çok güçlü, hadi gidelim.”

 

“Çabuk dokuzuncu prensi güzelce koruyun.”

 

“Çabuk.”

 

Bir anda dokuz siyah kıyafetli asttan birisi dokuzuncu prensi kavrayarak tek çizgi halindeki uçan ruhsal silahına adımlayarak hızlıca kaçtı. Ve diğer sekizi hızlıca arkalarında delice onlara hücum eden demir boynuzlu yaratıklara bakarak topukladı.

 

“Growr!”

 

“Groowrr!”

 

Büyk miktardaki muazzam demir boynuzlu gergadan atıldı. Her birinin kızıl gözleri öfkeden deliye dönmüş gibiydi. Ellinin üzerindeki demir boynuzlu gergedan….belli ki demir boynuzlu gergadan sürüsünün olgun erkekleriydi. Her biri delice orman zeminini dövüyordu. Delice siyah kıyafetli adamların grubunun ardından koşuyolardı.

 

Luo Feng’in beşli takımı delice seçkin takımı kovalayan heybeyli demir boynuzlu gergedan grubuna baktı. Arkalarında demir boynuzlu gergedanların bedenlerinin kalıntılarını bırakıyorlardı.

 

“Çabuk!” Luo Feng başı çekerek atıldı.

 

“Haha, kolayca hallettik.”

 

“Bu dokuzuncu prens hangi imparatorluktan? Kara Ejder İmmparatolruğundan veya temel düzeyde bir imparatorluktan mı? Sanırım sadece bir veya iki temel seviye imparatorluğu kontrol eden bir aileden.” Yıldırım Tanrısı mırıldandı, grup hızlıca düşen demir boynuzlu gergedanlara doğru ilerledi. Siyah kıyafetli adamların grubu boynuzlardan on tanesini kesmiş olsa da…

 

Hala boynuzları üzerinde olan altı ceset daha vardı.

 

“Pu chi!” Yüce mekik altın kılıç balığında dönüşerek ölü gergedanlardan birinin boynuzunu kesti.

 

Hong, Yıldırım Tanrısı, Tie Nan He ve Ao Gu da hızlıca keserek kendi boynuzlarını elde ettiler.

 

“Growwr!” Uzaklarda siyah kıyafetli adamları kovalayan gergedan grubundan birisi dönerek Luo Feng’in grubuna baktı. Öfkeyle gürledi. Bir anda 20’nin üzerinde demir boynuzlu gergedan dönerek delice onlara doğru atıldı. Aynı ırktan insanlar yoldaş yaratıklarından çoğunu öldürmüşlerdi, nefretle doluydular!

 

“Acele edin.” Luo Feng telaşlandı.

 

“Luo Feng 12 km civarı uzaklıkta nehirde beklemekte olan bir grup insan çok hızlı bir şekilde size doğru yaklaşıyor, sanırım hepinizi öldürmek istiyorlar.” Babata Luo Feng’in zihninde onu uyardı.



 Çevirmen Notu: Arkadaşlar aranızdan neden premium gelmedi diye soranları duyuyorum. Nedeni çok basit: geçen bir tane okuyucuyla denk geldim ve kıza aşık oldum. Adını bilmiyorum ama çok güzeldi bir de gözlüğü falan vardı. Ya o kız buraya gelir ya da bütün pre bölümlerini benzin döküp yakarım hahahaha 

 

 






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44265 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr