Swallowed Star - SS 319:Öldürme Sahası Savaş Alanı

---

 

 

 

 

 

Öldürme Sahasının salonunda Nuolan Shan buz gibi bakışlarla Luo Feng ve diğerlerinin ayrılışını izledi.

 

Kuzey Ejder Şehrinden iki kel Evren Paralı Askeri yürüdü, hatta Kunxi güldü, “Bay Nuolan Shan, şu Luo Feng ve grubu öfkelenmeye değmeyecek sıçanlar! Bay Nuolan Shan  mutsuz ise bir şansını bularak gerekirse gerçek bedenini yok edebiliriz!”

 

“Doğru, Bay Nuolan Shan, gördüğüme göre ilk olarak savaş alanına ilerlememiz iyi olur.” diğer kel evren savaşçı fikrini sundu.

 

“Biraz bekle.” Nuolan Shan soğukça söyleyerek Buleimu ve Heruo’ya bakmak için döndü, “İkiniz buraya gelin.”

 

“Biz mi?”

 

Heruo solgun teni ve kırmızı saçlarıyla, sağlam ve devasa siyah adam Buleimu ile bakıştı, kalplerinde korku tohumları yeşeriyordu. Onların iki eğitmeni olan tereyağı misali onları eritebilecek iki güçlü savaşçı onlara mı bakıyordu? Eğer onları öldürmek isteseler bu çok basit olurdu, Heruo yutkundu, “Luo Feng , gerçekten bizi mahvettin!”

 

“Bay Nuolan Shan’ı selamlıyoruz.” Heruo ve Buleimu saygıyla söyledi.

 

“Onun sanal evren hesabının numarası ne.”

 

Heruo ve Buleimu hafifçe şaşırarak bir müddet tereddüt etti. Diğer yandan doğrudan iki evren seviye askeri eğitmenle savaş baltası cengaverine baktıklarında ikisi sadece başlarını eğerek bakışabildiler, sonunda, Heruo usulca söyledi, “Efendim Luo Feng’in sanal evren numarası….” Heruo hesap numarasını bildirdi.

 

“Tamam.” Nuolan Shan bunu duyduktan sonra doğrudan dönerek ayrıldı. İki kel Evren Paralı Askeri arkasından takip etti.

 

Samanyolu, Dünya.

 

Batı Gölü Avlusu tamamen yeniden inşa edilmişti. Ayrıca Luo Feng özel en yüksek D1 derece seviyeyi buraya kurmuştu. Kale gezegen izleme ve güvenlik sistemlerinin tam merkezindeydi. Tüm güneş sisteminde bulunan birçok izleme uydusu, güvenlik sistemi vesaire buradan kontrol ediliyordu.

 

Kalenin içerisinde yedi katlı gezegen kontrol odasında.

 

“Usta.”

 

“Kara uzay solucan deliğinin etrafında giriş yapan üç grup bulunuyor, birincisi D3 derece gemi, ikincisi D1 derece gemi, üçüncüsü C8 derece gemi.”

 

Luo Feng  Dünya savunma sisteminin ana kontrol odasında durdu, Önünde süzülen devasa ekran üç sahneye ayrılmış her biri farklı evren gemilerinin resimlerini gösteriyordu. Bu sahne Luo Feng’in kaşlarının hafifçe çatılmasına sebep oldu. Durum hakkında düşünüyordu.

 

“Bu üç grup insan muhtemelen üç farklı kesimden geliyor.”

 

“Gemilerin seviyelerine göre, güçlerine ve seviyelerine karar verebiliriz. Birinci yığında yüksek ihtimalle bir Evren seviye savaşçı var. İkinci yığında muhtemelen seçkin Yıldız seviye grubu veya bir Evren seviye, üçüncü grupta yüksek ihtimalle bir grup Yıldız seviye grup bulunuyor.” Luo Feng zihninde hızlıca kararını verdi. Dünya lideri olma isteğinde bulunduğundan beri, Dünya’ya gelen tek yol….solucan deliği ve uzayda 2 yıl 8 aylık bir yolculuktu!

 

Bu yöntem kesinlikle imparatorluk tarafından biliniyordu.

 

Bu yüzden diğerin güçler bazı küçük keşif takımlarını göndereceğini de hesaba katmıştı.

 

“Luo Feng , Sanal Evren Ağında yeni bir postan var.”

 

“Ah, sanal evrene bağlan.”

 

Ah Kara Ejder Dağı Adası, dokuz yıldız limanında insanlar genellikle limana inşaat yapmıştı, veya küçük dağ sahasına fahiş villalar dikmişlerdi. Hepsi isteklerine göre özelleştirilmişti. Luo Feng, Hong ve Yıldırım Tanrısı da nehir boyundan bir parça alarak ana olarak ağaç kullanarak bazı yapılar inşa etmişlerdi.

 

“Birinci genç Usta, bu hareket gerçekten güzel.”

 

“İkinci genç usta,  şu vakitte tekmelemelisiniz.”

 

“Meng İki Amca, ne zaman iç tarikata gerçekten girebilirim.”

 

“Çok yakında, sadece biraz daha eğitim yap ve olacak.”

 

Üç katlı ahşap köşkte iki genç Siyah Moğol delikanlı şu sırada Luo Feng’in iki çocuğu Ping Ping ve Küçük Hai’ye eğitime tutulmuşlardı. Luo Feng bir anda ortaya çıktı ve iki çocuğu şaşırarak baktı:” “Babacık!” Luo Ping ve Luo Hai, Luo Feng’in izni doğrultusunda, özellikle Babata tarafından sanal evren oyunları oynamaya gönderilmişlerdi.

 

Bu oyunların gizlice öğrenmelerine katkısı oluyordu, eğlenerek öğrenmelerine. Bedenlerinin yeteneklerine, enerji yeteneklerini genişletmelerine v.b’ne ilişkin kendi iki çocuğu olmasına rağmen…. kiralık apartmandaki halinden çok daha güçlüydüler. Ayrıca Luo Feng kavrama dönemleri süresince birkaç dönüşüm hazinesi de kullanmıştı.

 

Bu evrendeki büyük ailelerde sık sık görülen bir durumdu.

 

Tüm bunlar Luo Hai ve Luo Ping’i sadece dört yaşlarında orta düzey savaşçı seviyesine getirmişti. Dünya’da gerçekten şok ediciydi, ancak evrende sıradan ve normaldi.

 

“Kimin postası?” Luo Feng sandalyeye oturdu. Bir düşüncesiyle önüne ekran süzülerek e-postayı gösterdi.

 

“Hm?”

 

“Doğrusu bilinmeyen bir numara, muhtemelen Nuolan Shan onunla görüşmeyeceğimi biliyordu ve bir e-posta göndermeye karar verdi.” Luo Feng bu postaya ilgi ve merak besliyordu.Dikkatlice okudu. Posta çok uzundu, evrendeki tehlikeler ve kötülerin detaylı bir açıklamasıyla Luo Feng’in evrene robot gemisini açık etmesinin muazzam tehlikelerini açıklıyordu.

 

Robot gemisi pahalıydı, ancak para harcamak için hayatta kalmak şuan bazı ödüllerden daha iyi olurdu.

 

“Hıh hıh, şu Nuolan Shan’ın hali vakti oldukça yerinde.” Luo Feng Nuolan Shan’ın sunduğu büyük miktardaki teklife ve koşullara baktı. Bu sefer Dünya’yı satın almak istemiyordu, fakat Dünya hükümdarlığını paylaşarak kontrol etmeyi istiyordu. Paylaşımın iki fonksiyonu bulunuyordu, Luo Feng ana hissedar olarak dünya lideri statüsünü koruyabilirdi. Nuolan Shan ailesi daha ufak bir statüde olurdu.

 

Aynı zamanda robot gemisi Nuolan Shan ailesine verilebilirdi.

 

Bu yolla….

 

Nuolan Shan ailesi birçok şeyi yapmaya devam edebilirdi.

 

“Hissedarlık? Dünya’ya beraber hükmetmek? Ve tüm istedikleri robot gemisi mi?” Luo Feng çenesini sıvazladı.

 

“Onlara verme!”

 

“Luo Feng, Yun Mo Gezegeni gemisi zaten hasarlı, onu tamir etmek için gerekli koşullar son derece zor. Ve güçlendiğinde robot gemisini alabileceksin! Bununla birlikte daha kolay yaşayabilirsin.” dedi Babata, “Robot ırkının teknolojisi insan ırkı teknolojisini açık ara aşıyor. Nuolan Shan’a katılma bile. Dünya hazinelerinden robot gemisinin bile gelecekte senin koz kartın olduğu söylenebilir.”

 

“Anladım.” Luo Feng onayladı. Bunu takiben Nuolan Shan’ın dikkatlice astlarına cazip bir şekilde hazırlattığı postayı sildi.

 

O sırada….

 

“Du,du,du.”

 

“Luo Feng, Heruo ve Buleimu bir çağrı yapıyor.”

 

“Cevapla.”

 

“Luo Feng üzgünüm, sanal evren numaranı Nuolan Shan’a verdim, bu seni çok etkilemez dimi.” Heruo konuştu, yanında Buleimu söyledi, “Ayrıca bir emir çağrısı aldık, hemen Evren Paralı Asker Staj Sınavının bir parçası olmak için ayrılıyoruz, döndüğümüzde görüşürüz.”

 

“Umarım canlı dönebiliriz.” Heruo da gülümsedi.

 

“Hepsi gönlünüzce olsun.”Luo Feng bir yumruğunu kaldırdı, “Eğer canlı dönebilirseniz sanal evren numaramı açık etmenizi unutacağım.”

 

“Hah.” Heruo güldü, “Doğru Luo Feng, siz üç kardeşin öldürme sahasında şimdiye kadar hep katliam alanına girdiğinizi gördüm, vaktiniz varsa savaş alanını deneyin.Katliam alanından biraz daha anlamlı.”

 

“Savaş Alanı mı?” Luo Feng hafifçe şaşırdı, “Tamam, kontrol edeceğim.”

 

Dünya Luo Feng’in takviyeleriyle güvenli ve koruma altındaydı. Ayrıca, köle marketi aracılığıyla önceden hayatta kalan Yıldız Seviye 9 yedi köleye ek olarak 29 Yıldız Seviye 9 köle daha almıştı. Bunlar 36 kişilik seçkin bir grup oluşturuyordu. Ve gezegen etrafındaki güvenlik sistemleri,evrenden biri veya bir şey olmasa da kolaylıkla kurulabilirdi.

 

Luo Feng, Hong ve Yıldırım Tanrısı kendilerini eğitime daldırdılar.

 

Öldürme Sahası.

 

“Yani savaş alanı böyleymiş.”

 

“Tanıma bakıldığında, katliam alanı ile kıyaslanırsa, gerçekten ilgi çekici.” Luo Feng ve diğerleri Öldürme Sahasının büyük salonunun önünde durarak alanın tanım görüntüsünün yansıtıldığı ekrana bakıyordu. Katliam alanı özel olarak aynı anda sadece bir kişinin girebildiği bir yerdi. Birisi rakibini özelleştirebilirdi, bu en iyi eğitim aletiydi.

 

Ve savaş alanında gerçek savaşçılar ve dövüşçüler birbiriyle dövüşebilirdi!

 

Dövüşen iki kişi gerçek insanlardı, sadece sanal simülasyonlar değildi. Ve savaş alanı için kullanılan kredinin miktarı katliam alanının onda biri kadardı.

......

 

“Ben Yıldız Seviye 1’im, şuan sadece aynı seviyede bir rakip seçebilirim.” Luo Feng, Hong ve Yıldırım Tanrısı Öldürme Sahasının büyük salonunun bir köşesine oturmuştu. Önlerinde süzülen ekranlar vardı. Ekranda birçok rakip ve güçlerini tanımlayan bilgiler bulunuyordu. Eğer savaşmak istersen…. ilk önce bir istek atarak rakibi savaşa davet etmen gerekiyordu.

 

“Haha, üçüncü kardeş, büyük kardeş. Bakın bu kişi kendini 1 numaralı katılımcı sayıyor, fakat sadece 21 kazanma ve 921 kaybetmesi var, derecelendirmesi 1 yıldız düzeyinde.”

 

Savaş alanında biri kolaylıkla kendine bir isim verebilirdi.

 

Bu eğitim için isimlerinin tanınmasını veya kimliklerinin yayılmasını isteyen biri için sunulan bir imkandı. Bu tür bir iş yeri doğal olarak herkesin isteğine göre eklemeler ve adaptasyonlara doğru gitmişti.

 

“Şimdi sadece aynı seviyede birini mi seçebiliyorum?” Luo Feng’in bakışları sıralamalar üzeride gezdi…..5 yıldız olanları görmezden gelerek doğrudan 6 yılıdz ve 7 yıldız rakiplere baktı. Tüm sıralama sisteminde en yüksek derece 9 yıldız idi. Bu aynı seviyedeki en güçlü savaşçıydı.

“Bu aydan sonra Yüce Mekiğin beşinci katman kontrolüne eriştim.”

 

“7 yıldız bir rakibe bir atış yapacağım.” Luo Feng usulen isteğini gönderdi, bu Luo Feng’in aynı düzey ve dereceye karşı olan ilk savaşıydı.

 

1 saniye, 2 saniye, 1 dakika, 2 dakika….

 

“Kahretsin, 6 yıldız bir rakip seçtim, ve gerçekten cevap yok, beni görmezden geliyor.” Yıldırım Tanrısı sert bir şekilde baktı.

 

“Benim rakibim de görmezden geliyor.” Luo Feng çaresizce söyledi, “Büyük kardeş senden ne haber?”

 

“Büyük kardeş?” Yıldırım Tanrısı da Hong’a baktı.

 

Hong burnuna vurarak kasvetli bir şekilde söyledi, “9 yıldız Yıldız Gezgini seviye dokuz birini seçtim. Onunla savaşabileceğimi hissediyordum. Ancak…. savaş isteği anında reddedildi. 9 yıldız savaşçının kabul sınırının 7 yıldız ve yukarısı olduğu hakkında bir sistem bildirimi aldım.”

 

Luo Feng ve Yıldırım Tanrısı sert biçimde göz kıprtı.

 

Üç kardeşin….

 

Diğerleriyle kapışması için ilk seferleriydi ve yine de hepsi aşağı görülüyordu.