Swallowed Star - SS 283: Wei Di Ailesi

---

 

 

Çeviri ve Düzenleme: I Eat Novels

 

 

“Luo Feng, ruh silahları ortalama olarak seviye 1, 2, 3 ,4 ve 5 ‘e ayrılır!”

 

“Ortalama olanların neredeyse hiç geniş etkileri yoktur, bu yüzden fiyatları ucuzdur.”

 

“Seviye 1 ruh silahı Yıldız Gezgini ruh okuyucunun maksimum savaş potansiyelini ortaya koyabilir. Seviye 2 ruh silahı Yıldız Seviyesi için… Seviye 5  Sektör Lordu için yapılmıştır.” dedi Babata, “Senin yay kesen bıçağın ve yüce mekiğinin ikisi de Evren seviyesine kadar kullanılabilir, bu yüzden seviye 3 ruh silahları!”

 

“Seviye 3?” Luo Feng şaşırmıştı fakat hoşuna gitmişti.

 

Restoranın ikinci kat zemininde beliren gencin seviye 2 silahı tek başına bu kadar pahalıydı! Luo Feng kendisinin 2 silahının çok daha değerli olduğunu tahmin etti.

 

“Bir silah kullanımı kolay oldukça fiyatı yükselir!” dedi Babata, “Örneğin senin yüce mekiğinin ikinci formunu kullanmak için savaş yeteneği katlayıcısı 30 gerekiyor.Altın Boynuzlu Yaratığın bedenin dolayısıyla zihnin çok güçlü. Genellikle sadece Yıldız Seviye 5 veya 6 bu seviyeye ulaşma becerisine sahip olurdu.”

 

“Özellikle üçüncü form çok daha berbattır. Savaş yeteneği katlayıcısı 48, Evren seviye ve Alana sahip olma gereksinimi gibi üç büyük koşul gerekiyor!” dedi Babata.

 

Luo Feng şaşırmıştı.

 

“Benzer seviye 2 ruh silahlarının güç miktarı aynıyken birinin katlayıcısı 30 iken diğeri 20 ise hangisinin daha pahalı olmasını beklersin?” Babata sorguladı.

 

“Ah.” Luo Feng onayladı.

 

“Bu nedenle Wei Lin denen gencin seviye 2 yüksek kalite silahı sayılıyor çünkü kullanması kolay.”

 

“Yüce mekiğinin gereksinimleri çok yüksek bu yüzden sadece seviye 3 düşük kalite silah. Yay kesen bıçağının gereksinimleri hafifçe daha az olarak seviye 3 orta kalite bir silah. Eğer yüce mekiği silah mağazasından alırsan maliyeti 5 milyar Kara Ejder doları olur. Yay kesen bıçak ise 20 milyar dolar..” Babata açıkladı.

 

“Fark bu denli büyük mü?” Luo Feng sersemlemişti.

 

Tecrübelerinden ikisi arasındaki güç farkının o kadar olmadığını hissetmişti.

 

Fiyat farkı her nasılsa şaşırtıcıydı.

 

“Tabii ki fark devasa! Bir silah biri Evren Seviyesine ulaştığında kullanılabilir ve seninki yalnızca Evren seviyesi 7 veya 8’e ulaştıktan sonra kullanılabilir. Nasıl aynı olurlar?” Babata sordu.

 

Luo Feng şimdi daha iyi anlıyordu.

 

“Seviye 3 daha yüksek kalite silahın fiyatı 100 milyar dolar civarındadır. Seviye 3 en yüksek kaliteli silahınki 500 milyar olabilir.” Babata gelişigüzel söyledi, “Evren seviye savaşçılar için yüz milyarlarca doları bir silaha harcamak çok normal şeydir. Güçlü olmak için…. en önemli mesele silahlar,zırhlar, teknikler ve bundan sonra bir gemidir!”

 

Evren seviye savaşçılar bir imparatorluğa katılarak kolaylıkla onlarca gezegeni bölgeleri olarak tayin edebilirlerdi.

 

Böylesine bir seviyede bulunan savaşçıya yüz milyarlarca dolar tabii koymazdı.

 

Restoranın ikinci katında.

 

Müşterilerin çoğu dikkatlerini az önce  6 milyarı dillendiren iki gence yöneltmişti! Yıldız seviye bir savaşçı için bu para devasa bir meblağ idi!

 

“Katlayıcım 18’e ulaştığı sürece ikinci aşamanın gücünü açığa çıkartabilirim.” Wei Lin özel altından diskini sallarken gururlu bir edayla söyledi, hu, altın disk derhal süzüldü. Restoranın ikinci katının yürüme yolu boyunca uçarken son derece memnundu!

 

Hu!

 

Altın disk hatun garsonun önünü yalayarak geçtiğinde onu şaşırtarak diğerlerini zıplattı.

 

“Haha, haha, korkmayın, kontrol yeteneklerim olağanüstüdür.” Wei Lin son derece memnun ve gururluydu.

 

“Ne olağanüstü kontrol.” diğer iki öğrenci yıkayıp yağladı.

 

"Ah!"

 

Yemeklerle dolu tabaklarla mutfaktan çıkan yeşim saçlı garson hatun onu yalayıp geçen altın ışıktan şaşkına döndü ve elleri titreyerek tabaklar etrafa saçıldı. Bir sebzeli et tabağı bol soslarıyla özel dönen altın diskin üzerine dökülerek onu kirletti ve yağa buladı.

 

“Ruh silahım!” Wei Lin’in ifadesi çığlık atarken şiddetli bir şekilde değişti.

 

Hu!

 

Altın disk yanına konarken üzerinden süzülen sosa baktı, öfkeden titriyordu.

 

Tıpkı Dünyada yeni alınmış bir arabanın üzerine yağlı yiyecek ve sebzelerin dökülmesi gibi bu durum da aynıydı! Ruh silahı denen şey bir arabadan çok ama çok daha pahalı bir meretti. 6 milyar Kara Ejder doları harcayan Wei Lin’in kalbinde bu silah kız arkadaşından bile daha önemliydi!

 

Gerçekten de ilk gününde pisliğe bulanmıştı!

 

“Piç!” Wei Lin’in bakışları yeşim saçlı garson hatuna doğru kitlendi, dişerini sıkarak, “Cehenneme git sürtük!”

 

Gümbüüür!

Altın disk altın ışık demetine dönüşerek doğrudan garson hatuna fırladı.

 

“Hayır.”

 

Garson hatunun korkudan eli ayağı titreyen bir ifadesi varken kaçınmak veya savuşturmak için hiçbir şekilde vakti yoktu.

 

“Hu!”

 

Biçimsiz bir ruhsal enerji parçası adeta odaklanmış asma dalları gibi hızlıca altın diskin etrafını sararak altın ışığın yön değiştirerek yandaki duvara çarpmaya zorladı. “Gümbür….” Yıldız seviyesinde bir savaşçının saldırısı duvarda sadece bir çentiğe neden olurken etraftaki pencereler anında parçalanarak her yere camlar uçuştu. Bir cam parçası diğer bir garson hatunun koluna değerek anında kolunu kesti. Kan zemine akıyor ve kırmızıya boyuyordu.

 

“Efendim, durun!” Bir silüet aniden kenardan belirdi, bu restoran yöneticisi idi.

 

“Kim! Kim yoluma çıktı!”

 

Wei Lin öfkeden kuduruyor etrafında dönüyordu.

 

“Efendim.” Yönetici bağırdı.

 

“Kimsin sen!” Wei Lin restoran yöneticisini işaret etti, “Görmedin mi, çalışanın ruh silahımı yağa buladı? Bu silahın ne olduğunu biliyor musun, ne kadar değerli olduğunu? 6 milyar Kara Ejder Doları! Tüm restoranı satsan bile bunu karşılayamazsınız, ama gerçekten de ruh silahımı kirletmeye cüret ettiniz.”

 

Zaten Yıldız Seviye olan yöneticinin ifadesi 6 milyar rakamını duyduktan sonra değişti.

 

“Özür dilerim, efendim.”

 

Yönetici başını çevirdi, çalışanlar arasında bakışları gezerken buz gibiydi, kolu kesilen garsonu takmamıştı bile, “Kim, kim müşterinin silahını kirletti?”

 

Yönetici bakmaya başladığından…

 

Yeşim saçlı garson hatun son derece dehşete düşmüştü, yöneticinin gücü konusunda çok netti! Memleketinde, Yıldız seviyesindeki bir savaşçı bir iblis kralının varlığıydı, yenilmez ve yüksek güce sahipti. Ve böylesine bir yerde Ejder Yıldızında tüm herkes güçlü savaşçılardı, restoran yöneticisi bile Yıldız Seviye bir dövüşçü idi!

 

“Bu o!” Wei Lin yeşim saçlı garson hatunu işaret etti.

 

“Efendim, o sizindir, bu durumu nasıl isterseniz çözebilirsiniz.” Restoran sahibi Wei Lin’e bakarken gülümsedi, “Bugün ki tüm masraflarınız ikramımız.”

 

“Az önce kim müdahale etti!”

 

Wei Lin’in bakışları etraftaki her bir müşterinin üzerinde gezindi, “Hangi ruh okuyucu? Ne oldu, bir güzelliği kurtarmak için cesaretin vardı ama şimdi bunu itiraf etmek için çok mu korktun? Pislik çık dışarı! Hemen dışarı çık!” Ejder Yıldızında ikamet eden biri olarak en güvenli korumaya sahipti, bir Evren Seviye savaşçı bile bir Ejder Yıldızı sakinini kırmaya veya öldürmeye cüret edemezdi.

 

Bu Ejder Yıldızında ikamet edenin özel bir ayrıcalığıydı.

 

Bu nedenle Wei Lin vicdansız bir şekilde hareket edebiliyordu.

 

“Kim? Kabul etmeye çok mu korktun?” Wei Lin herkese baktı.

 

“Ulan pislik herif ne diye bağırıyorsun?” kayıtsız bir ses duyuldu.

 

Wei Lin bakmak için sert bir şekilde döndü.

 

Konuşan kişi siyah saçlarıyla ve arkasında iki sıvı gümüş muhafızıyla sakin ve oturaklı genç bir adamdan başkası değildi.

 

Tüm restoran sessizleşmişti.

 

Bir bakışta birisi iki büyük ailenin mirasçılarının kavgası olduğunu söyleyebilirdi, normal kişiler sessizliklerini korudu.

 

“Ah, sen kimsin?” Wei Lin dikkatlice Luo Feng’i inceledi.

 

Luo Feng Wei Lin’in arkasıyla uğraşamazdı, “ Böyle büyük bir geçmişe sahip olmanın faydası kime, buradan ayrılıp yakında Dünya'ya geri döneceğim! Dünyanın kara alan işaretçisi hocamın gizli tekniği ile örtülü, ölümsüz varlıklar bile kırıp geçmekte zorluk çekerler. Bir defa Dünyaya döndüğümde Kara Ejder Dağı İmparatorluğu prensi bile olsan bana hiçbir şey yapamazsın.”

 

“Haha, kardeş, bu hatuna kapıldığını söylememiştim değil mi?” Yanında Gao Sheng güldü.

 

“Hayır, sadece etrafa kan sıçrayışını izleyemezdim.” Luo Feng de güldü.

 

Wei Lin ikisinin kendi muhabbetine döndüğünü gördüğünde öfkesi daha da büyüdü. Ona bakmıyorlardı bile. Yanında Yıldız Seviye restoran yöneticisi zor bir durumdaydı...normal gezegenlerde Yıldız seviye zaten yenilmezdi. Burada her nasılsa, balıkların ve ejderhaların karıştığı yerde, son derece ihtiyatlı olmak zorundaydı.

 

Bu tarafın 6 milyar dolarlık bir ruh silahı kullandığını görmüyor muydu?

 

Öte yandan, diğer tarafın iki adet sıvı gümüş muhafız ile birlikte dört Yıldız seviyesi koruması olduğunu da görmüyor muydu?

 

İki taraf da hafife alınamazdı!

 

“Dediğim gibi kardeş.” Gao Sheng Wei Lin’e bir bakış attı, “Yıldız Gezgini bile olmayan fakir bir hatunla uğraşmaya ne gerek var, ne rezalet!”

 

“Ya sen kimsin?” Wei Lin Gao Sheng’e söyledi.

 

“Gao Sheng Wei Di!” Gao Sheng sıradan bir şekilde söyledi.

 

“Wei Di?”

 

Wei Lin’in kaşları çatılarak Luo Feng’e bakmak için döndü, “Hala bana kim olduğunu söylemedin.”

 

“Sadece bir ruh okuyucu, hepsi bu.” Luo Feng elini salladı.

 

Hu!

 

Hu!

 

İki altın ışık etrafta dönüyordu, bu sahne yöneticinin soğuk terler dökmesini beraberinde getirdi: “Kahretsin, iki ruh silahı?” Bazı restoranın ikinci kat müşterilerinin gözleri parladı, onlar için Ejder Yıldızı diğer gezegenlerden çok daha nezih ve hareketli bir yerdi, tatil için buradalardı ve manzaranın tadını çıkartıyorlardı.

 

Ejder Yıldızına gelmek….gerçekten gözü gönlü açıyordu!

 

“Hm?” Wei Lin’in göz bebekleri küçüldü, bakışları kolayca sakinledi, iki ruh silahı kendisininkinden daha zayıf değildi.

 

“Wei Di, Wei Di? Sakin söyleme… efsanevi Wei Di ailesi mi?”

 

Wei Lin dişlerini sıktı. Hiçbir mırıldanma sesi ve iz bırakmadan sadece döndü ve ayrıldı.

 

Diğer iki öğrenci de arkasından onu takip ederek ayrıldı!

 

“Haha, ilginç, çok ilginç.” Gao Sheng güldü, “Ejder Yıldızında ilk seferimde böyle bir durumla karşılaşacağımı asla düşünmemiştim, hehe…”

 

“Hareketim kardeş Gao Sheng’e sıkıntı çıkardı mı?” Luo Feng mahçup hissediyordu, kolaylıkla Dünyaya dönebilirdi fakat Gao Sheng burada birkaç yıl kadar kalacağının bahsini etmişti.

 

“Sıkıntı değil, sadece cılız bir sıçan.”

 

Gao Sheng güldü, “Ejder Yıldızında uğraşamayacağım kimse yok!”

 

“Kahretsin.” Luo Feng istemsizce güldü.

 

Bu düzeyde bir konuşma kesinlikle cesaret kırıcıydı!

 

Fakat Luo Feng bilmiyordu...büyük bir ailenin mirasçısı yaş seremonisinde bir gezegen alabilirdi. Bu tür muamelenin kendisi şok ediciydi zaten! Eğer gerçekten farkına varsaydı Gao Sheng’in ailesinin ve arkasının ihtişamını anlayabilirdi.

 

“Yönetici.” Gao Sheng bağırdı.

 

“Efendim.” restoran yöneticisi koştu, aslında önceki konuşmaları duymuştu, Ejder Yıldızında uğraşamayacağı kimse yoktu, kim böylesine bir sözü söylemeye cüret edebilirdi ki? Gümüşmavi İmparatorluğunun İmparatoru bile böylesine bir şeyi söylemeye cüret edemezdi! Kara Ejder Dağı İmparatorluğu İmparatoru veya daha büyük bir varlık buraya gelmediği sürece!

 

“Garsonu yanımda götüreceğim.” dedi Gao Sheng.

 

“Evet efendim.” Yönetici gülümsedi, “Bu onun için bir onur.”

 

“Hm.”

 

Gao Sheng onayladı.

 

Restoran yöneticisi merdivenlerden aşağı doğru gözden kayboldu, Luo Feng Gao Sheng’e bakarak gülümsedi, “Şimdi ona vuruldun mu?”

 

“Hayır.” Gao Sheng2in şişman ufak yüzü gülücüklerle doluydu, “Bu durumdan sonra restoran kesinlikle onu tutmaya cüret etmeyecektir, köle pazarına gönderilecektir! Bu olduğunda kaderi son derece trajik olur. Ben güzel bir hatunun acı çekmesine dayanamayan türde biriyim.sonuçta Ejderha Yıldızında bazı yardımcılara ihtiyacım var, yani sadece elverişli olduğu için alıyorum. Doğru… eğer beğendiysen sen alabilirsin.”

 

// UZAYLI CARİYE GÖTÜR LUO FENG!!!!

 

Luo Feng gülümsedi, “Seyahat etmeye ve çok dolaşmaya eğilimliyim, seninle daha iyi olacaktır.”

 

“Seyahat etmek ve dolaşmak mı? Eğitim falan mı yapıyorsun? Hm, hiç sormadım say! Doğru, yemeyi bitirdik, hadi….köle pazarına doğru yürürken konuşalım, ne dersin? Birkaç yardımcı köle veya koruma fena olmaz.” Gao Sheng öneride bulundu.

 

“Köle pazarı mı?”

 

Luo Feng onayladı, “Pekala!”