Swallowed Star - SS 223: Gelişim

---

 

 

Çeviri ve Düzenleme: madShy

 

Luo Feng ruhsal enerjisini etrafa yayarak 100 metre ötedeki 2 m civarı uzunluktaki su kabağı bitkisini hissetti.

 

Ruhsal enerjisini bir yol açmaya yönlendirerek doğrudan oraya ilerledi.

 

“Luo Feng, bu bulut öpen asma senin hayat arkadaşın olacak. “Babata iç geçirdi, “Tabii ki ben, Şeytan Babata sana yaşamında eşlik edeceğim. Yalnızca öldüğünde ayrılacağım. Ustanın emrini takiben...alan lordu olana kadar senin ustan olacağım.”

 

Babata’nın sesi Luo Feng’in zihninde yankılandı.

 

“Ah?” Luo Feng aniden farkına vardı.

 

Evren yıldız nehrinde arkasında bıraktığı her bir banka hesabı farklı seviyeler için farklı hazineler barındırıyordu, ana olarak yıldız seviyesi, evren seviyesi ve alan lordu seviyesine ayrılıyorlardı! Bunun anlamı en büyük ve son hazine yalnızca bu seviyeye ulaştığında kazanılabilirdi. Yaşayan Ark Babata da yalnızca Luo Feng alan lordu aşamasına ulaşana kadar onun ustası olarak kalacaktı.

 

Belli ki….

 

Öğretmeni onu yalnızca alan lordu seviyesine kadar yükseltecekti!

 

Dikkatlice şişe şeklindeki bulut öpen asmayı çantasına yerleştirirken Luo Feng doğrudan gökyüzüne atıldı!

 

******

 

Peng! Peng! Peng! Peng! Peng! Peng!

 

Yerin 10 bin metrenin üstünde derinliğinde sayısız kaya katmanını parçalayarak gölün yüzeyine sonrasında da gökyüzüne ulaştı. Gökyüzü mavi ve açıktı,etrafta süzülen bulutlar süt kadar tertemizdi, an ve an bir uçan canavar geçiyordu. Luo Feng havada süzülürken ufuktaki ve etrafındaki manzarayı içine çekti, morali yerindeydi.

 

“Hm?” Luo Feng iletişim cihazına baktı, cevapsız bir arama ?

 

Geri aradı.

 

“Merhaba Luo Feng, önceden ne oldu? Seni iki üç kere aradım fakat arama yapılamadı?” Liu He’nin sesi iletişim saatinden duyuldu.

 

Luo Feng şok olmuştu…

 

Aniden Babata’nın sesi aklında çalındı: “Luo Feng önceden Yun Mo gezegeni gemisindeyken tüm dış iletişim engellenmişti.”

 

“Bu tuhaf.” Liu He sıkıntıdaymış gibi görünüyordu.

 

Luo Feng hızlıca farklı cevaplara yöneldi. İletişim sistemleri o günlerde son derece verimli ve doğru çalışıyordu, neredeyse aramanın gitmediği hiçbir durum olmuyordu.

 

“Ah, öyle mi, iletişim saatimin gücü neredeyse bitmek üzere, bu yüzden kapattım. Henüz yer altından ayrıldım, geri dönmeye hazırlanıyorum! Oto jetimde cihazı şarj edebilirim, şuan açık olmasının nedeni de bu.” Luo Feng hızlıca bir bahane buldu.

 

“Ah? Kapattın mı? Sana diğeri telefonunu kapattığı zaman söylemiyor mu? Her neyse, bazı zamanlar sorunları olabiliyor.” Liu He bu meseleyi fazla deşmedi, “Luo Feng dönmeye hazırlandığını söyledin? Hala yer altında arıyoruz.”

 

“Daha fazla bulamayacağımı hissettim bu yüzden durdum.” Luo Feng güldü.

 

“Pekala, hala arıyoruz,ne bulabiliriz kim bilebilir ki.” Liu He kapattı.

 

“Mu Ya Kristallerini mi arıyorlar? Artık bulmalarının hiçbir yolu yok.” Babata güldü.

 

Luo Feng doğrudan oto jetine doğru uçarak havalandırmak için kontrol etti.

 

“Başka kristal olmadığını mı söylüyorsun?” Luo Feng şaşırmıştı.

 

Gemi hızlıca havada durdu, kabin kapağının açılmasıyla Luo Feng içeri girdi.

 

“No.1 eve dön.” Luo Feng emretti.

 

“Tabii ki de. “ zihninde Babata’nın sesi yankılandı, “bu kristaller oradaydı çünkü onları ben bıraktım. Onları kabinin açık kapısından fırlattım! Sanal bir şekli taklit etmek için geminin enerjisinden faydalandım, ve bunun nedeni gemiden ayrılamamamdı. Başlangıçta zihinsel uygunluklarını test etmek için dünyanın en güçlü dahilerini cezbetmek için kristalleri fırlattım.”

 

“Test?” Luo Feng şaşırmıştı, “Biz kristalleri ararken hepimizi test mi ettiniz?”

 

Luo Feng önceden arkeolojik harabe #9’daki testin tamamlanmadan önce oldukça uzun vakit aldığını hatırladı.

 

“Verimimin dış Ark’lardan daha düşük olduğunu mu düşündün?” Babata gururla söyledi, “diğer yandan siz dünyalıların uygunlukları ciddi şekilde fazla düşük, birçok yıldız gezgini ve büyük miktarda savaş tanrısı…zihinsel kapasitesi bilge, sen 22 ile en iyisisin, sırada gelen 16 ile bir savaş tanrısı, üçüncü 15 ile bir yıldız gezgini.”

 

“16?” Luo Feng sordu, “Kim bu?”

 

temsilci Eastbourne’nin zihin kapasitesi 15 idi Luo Feng şaşırmamıştı.

 

Fakat aslında ondan daha yüksek biri daha vardı.

 

“Bu Hindistan’dan veledin biri.” Babata cevapladı.

 

“Hindistan? Ah….” Luo Feng daha fazla soru sormadı.

 

madShy notu: Bu bahsettiği 16 zihin gücü olan çocuk muhtemelen Yıldırım Dojosu Luo Feng’e teklif yaptığında bahsedilen ruh okuyucu. Yıldırım dojosu onu direkt olarak kendi basit eğitim kampına göndermişti.

 

Eğer Çinden olsaydı Luo Feng onu eğitebilirdi. Hindistan’dan olduğundan unut bunu, yalnızca ona güvenebilirdi. Fakat çoktan savaş tanrısı olduğundan iyi gidiyor gibi görünüyordu.

 

......

 

Oto jet Avustralya semalarında süzülüyordu, hızlıca Asya kıtasına, Jiang Nan şehrine doğru yöneldi.

 

Geminin içerisinde.

 

“Luo Feng bulut öpen asma çok sadıktır, ustasının hayatını tanıyacaktır. Ayrıca ustam öldüğünde bulut öpen asmanın da ölmesinin nedeni bu idi. Bir defa ustasını tanıdığında başka kimse onu kullanamaz. Bu nedenle…. tanıdığı ustasını koruma süreci son derece önemlidir. Bundan önce, hadi oto jet sisteminde birkaç değişiklik yapalım.” dedi Babata.

 

“Oto jet sistemi mi?” Luo Feng şaşırmıştı.

 

Gemideki birkaç düğme ve konsol aydınlandı, ışıklarla dolan göstergeler 15 saniye geçtikten sonra sakinleşti.

 

“Şimdi bu iyi.” dedi Babata.

 

“Neden sistemi değiştirdin?” Luo Feng sordu.

 

“Bu oto jet sistemi, ilk olarak  sizin Sınırların Dojosu Reisi Hong’a cevap veriyor, ikinci olarak sana. Bu nedenle…. dilediğince bu gemide ne yapıp yapmadığını bulabilir. Ayrıca istediğinde geri de alabilir.” dedi Babata, “Şimdi onu değiştirdim Hong farkına bile varmayacak, ilk seni ikinci olarak da Hong’u dinleyecek.”

 

Luo Feng şok olmuştu, ancak hemen mevzuyu idrak etti.

 

Kendi başına akıllı bir savaş gemisi satın almış olsaydı, içine onunla ilgili olan bir şey bırakırdı.

 

“Şu bulut öpen asma Hong’un sahip olduğundan çok daha güçlü.” Babata iç geçirdi, “Önceden Büyük Nirvana döneminde Dünya daha güçlü savaşçılar geliştirmeye başladı. Bu savaşçıları cezbedebilmek için bir bulut öpen asmayı dışarı salladım ve böylece gelişmeye başladı! Ayrıca üç Mu Ya kristalini absorbe ettikten sonra, toz haline getirdiğim iki kristalle birlikte bitkilerin içerisine absorbe oldular. Bunlar sizin doğa ruhu olarak çağırdığınız varlıklar.”

 

“Ne acınası…..”

 

“Hong ve astları hemen bulut öpen asmayla doğa ruhlarını alıp götürdüler. Sizin hepinizi buraya çekmek için yalnızca İmparator seviye bir canavarı geliştirmeye başvurabildim. Bundan sonra kristalleri sayısız savaşçıyı çekmek için birer birer kullandı böylece en yüksek zihin kapasitesine sahip olanlarınızdan birini seçebilirdim.” Babata açıkladı, “Başlangıçta geminin girişine çok az miktarda kristal koyarak onları dışarı attım. Üçünü kasıtlı olarak senin tarafına attım! Ve sekiz kristal kasıtlı olarak sana yakın bırakıldı….”

 

“Diğer yandan çok az fırlatarak hedefime ulaştım.”

 

“Gemiyi terk edemediğimden düşüncelerine sızmak için geminin ruh enerjisi emitörünü kullanabilirdim, kurnazca kırık parçayı bulduğun ve aldığın yere yönlendirdim. Sonradan ince bir şekilde gemi girişine gelmeni aklına soktum.” Babata tek bir nefeste söyledi.

 

Luo Feng şok olmuştu!

 

Kahretsin!

 

Başlangıçtan bitişe tüm Sisli Ada efsanesi Babata tarafından bestelenmişti!

 

Doğa ruhları, bulut öpen asma, Canavar İmparator, Mu Ya Kristalleri!

 

Luo Feng başlangıçta canavar imparatorun neden diğer kristalleri toplamadığı konusunda şüpheliydi, onlar aslında teker teker atılmıştı! Ve kırık parçayı elde ederek gemiyi keşfetmesi hepsi Babata tarafından kurulmuştu!

 

“Ruh enerjisi emitörü? Neden bana etki etti?” Luo Feng telaşla sordu.

 

Bu şey fazla korkunçtu.

 

“Düşündüğün kadar güçlü değil.” dedi Babata, “Kendi başına çok zayıf, yalnızca bilinçaltında seni tahrik edebilir. Önceden yer altında körü körüne arıyordun, tavsiyelerim doğrultusunda doğal olarak doğru yönde ilerledin! Eğer sana örneğin kendini öldürmeni önerseydim! Kesinlikle farkına varırdın, öyle değil mi?”

 

Luo Feng onayladı.

 

Gerçekten önceden telefonda Xu Xin ile konuşurken aklı başka yerlerde geziyordu.

 

“Bunun hakkında artık konuşmayalım, hadi bulut öpen asmaya sahibini tanıtalım.” dedi Babata,” Sadece bileğini kes, bulut öpen asmanın biraz taze kan emmesi gerekli.”

 

Bileğimi kesmek?

 

Bir yıldız gezgini için bu hiçbir şekilde tehlikeli değildi, Luo Feng başlangıçta şaşırdı fakat sonrasında bileğini kesti, chi! Tam bulut öpen asmanın yanında kesmişti, taze kan asmaya doğru akarken onu absorbe etti. Luo Feng’in iyileşme hızıyla yara hızlıca kendini iyileştirdi ve seçim şansı olmadan tekrar keserek açtı!

 

“Xiu!” Üzüm gibi kan kırmızısı bir meyve hiç yoktan ortaya çıkarak, asmanın bedeni üzerine düştü, büyük miktardaki asma bükülüyordu.

 

Si la! Si la! Si la!

 

Kan kırmızısı ışık mıknatısları asmanın bedeninden sızmaya başladı.

 

“Bu ne? Babata?” Luo Feng sordu.Bu meyve kesinlikle Babata’nın işiydi, kendinden başka yalnızca Babata’nın depolama boşluğunda kristal bir çekirdeği bulunuyordu.

 

“Bulut öpen asmayı ilk besleme!” Babata açıkladı, “Beslemesi durumu zorlaştıracağından asmanın genç bedenini beslemekten her daim korktum. Eğer ondan zayıf olursan o zaman onu eğitemezsin! Tüm o seneler boyunca öylece yatırmamın sebebi de buydu. Şimdi sahibini tanıması için ilk besleme vakti en iyi zaman!”

 

“Dünyanızdaki bebekler gibi, annenin sütü çok önemlidir. İlk beslemede ne yediği de çok önemlidir.”

 

“Birinci olarak bu hazine, sıradaki, asmanın yutabileceği bir şey olmak zorunda.” Babata açıkladı, “Bu meyve önceden ustanın özel olarak bulut öpen asman için bıraktığı bir şeydi. Eğer fiyat karşılaştırması yaparsan kırmızı kırık parçandan bile daha değerli.”

 

Luo Feng son derece şok olmuştu.

 

Babata kolaylıkla kırmızı kırık parçadan daha değerli olan meyveyi atarak, kendisinin özel gizli bir zulası olduğunu kanıtlıyordu.

 

“Ustanın bana yalnızca bunları bıraktığını mı söylüyorsun?” Luo Feng sormaktan kendini alamadı.

 

“Sana yalnızca bunları veriyorum. Beni depolama boşluğumda asma için ne var. Sahip olduğum hazineler hakkında düşünme. Sıkı sıkıya Ustamın eğitimleri ve senin eğitim planına bağlı kalacağım.” Bileğiyle olan boşlukta Babata’nın yüzü gururla doluydu.

 

Konuşurlarken…

 

Aslında yeşil olan Bulut öpen asma koyu kırmızı renge büyümeye başladı ve yüzeyinde etrafına akan kırmızı ağsı izler vardı.

 

“Şimdi onu tutabilirsin, doğrudan teninle. Bu ilk besleme… sana verdiğim meyve çok güçlü, sindirmesi uzunca bir zaman alacak.” dedi Babata, Luo Feng’in elleri asmayı yakalarken merakı arttı, zihinleri bağlanmıştı ve asmanın düşünceleri Luo Feng’e ulaşarak ona asmayı kullanma yöntemlerini öğretiyordu.

 

Kullanımı gerçekten basitti.

 

Bir düşüncesiyle asma hızlıca küçülerek yarım metre kadar uzunlukta bir kırbaca dönüşerek Luo Feng’in derisine girerek kayboldu.

 

Bu diğer bir soğuk elbise gitmek gibi çok rahatlatıcıydı!

 

Asmanın basit ve masum emniyeti Luo Feng’in zihin bağlantısına aktarıldı, ebeveynlerinin bebeklerine duydukları gibiydi, Luo Feng hissedebiliyordu… bu asma bir çocuk gibiydi.

 

“İlk besleme çok iyi olduğundan, başlangıç adımları diğer bulut öpen asmalardan çok daha yukarıda olacaktır. Bir defa ilk dönüşüm tamamlandığında senin yardımcın olacaktır. Bununla birlikte kara tanrı setin kullanışsız olacaktır.” Babata gururluydu, “Söyleyebilirim  ki tüm Kara Ejder İmparatorluğunda bile ilk seferinde bir şeyi bu kadar iyi besleyecek savurgan bir şey o kadar çok yoktur!”

 

Luo Feng çoktan Babata’nın mağrur yollarına alışmıştı.

 

“Babata eğer kırık parçayı kullanırsam, hangi seviyelere karşı dövüşebilirim?” Luo Feng sonunda onu yiyip bitiren soruyu sordu.

 

“Sen? Hm, ruhsal enerji kullanımın şuan çok çiğ, ve hibrid bakır özü parçasını kullanma şeklin çok basit. Normal yıldız gezgini aşama 6 savaşçılara karşı dövüşürken kullanabileceğini hesaplayabilirim! Bu şey hepsinden sonra ölümsüz varlıkların bile yok ederken sıkıntı yaşadığı bir madde.” Boşlukta siyah cübbeli Babata başını salladı, “Diğer yandan eve gittiğinde , ustanın kılavuz ve eğitimlerini aldığında, biraz temel eğitimle birlikte yıldız gezgini seviye 8’lerle kapışabilirsin. Şu Yıldırım Tanrısı….ne kadar denerse denesin senin eşin olmayacaktır.”

 

Luo Feng’in kalbi titredi…

 

Yıldırım Tanrısı?

 

“Neden şaşırıyorsun be! Benim, Babata’nın kim olduğunu göremiyor musun? Sen Yun Mo gezegeninin tek müridisin, hibrit bakır özünü kullanarak uygun şekilde eğitilmemiş senden 7-8 seviye yüksek  bir elemanı halletmek çok normal olmalı değil mi?” Babata gururluydu, “ Öğretmenin ölümsüz bir varlıktı! Ve ölümsüzler arasında bir şampiyondu.”

 

Luo Feng’in kalbi tek cümle mırıldandı…

 

En nihayetinde,  güçlü bir ölümsüz varlık olsa bile yine de silinmişti.

 

“Doğru Babata, usta nasıl düşmana karşı öldü?” Luo Feng çok meraklıydı, evrenle aynı doğrultuda ilerleyen böyle biri nasıl bu şekilde ölürdü?

 

“Gerçekten bilmek istiyor musun?” Babata sordu.

 

“Evet.”

 

“Eğer bilmek istiyorsan o zaman ilk önce ölümsüz bir varlık ol.” Boşlukta Babata’nın ufak dürüst yüzünde yaramaz bir gülümseme belirdi.

 

“Ölümsüzlük…” Luo Feng boğuk sesle söyledi.

 

Çok uzaktaydı.

 

Sektör lordu olabilmek için bile 100,000 yıl gerekiyordu, ölümsüz olmak ne kadar zaman alacaktı? Çin kültürü bile yalnızca 5000 yaşındaydı.

 

******

 

Koyu mavi üçgen savaş jeti gecenin köründe Jiang Nan şehrine doğru uçuyordu.

 

Yükselen ay küçük bölgeyi aydınlatırken Luo Feng’in evinin ışıkları hala yanıyor, küçük kardeşi, annesi ve diğerleri avlunun girişinde duruyordu.

 

Luo Feng önceden arayarak geleceğinin haberini vermişti.

 

“Baba, anne, savaş jetine bakın.” Luo Hua tekerlekli sandalyedeki babasına ve annesine o yönü gösterirken söyleyip duruyordu.

 

“Küçük Feng döndü.”

 

Aile heyecanla dışarı döküldü, koyu mavi savaş jeti yükseklerden alçalmaya başladı. Evin yüz metre ötesindeki çimenlik alanda durdu. Kabin kapısı açıldı, siyah bir zırh kuşanmış Luo Feng dışarı yürüyerek heyecanla bağırdı: “Baba, Anne!”