Swallowed Star - SS 187: Luo Feng'in Ölüm Haberi

---

 

 

Çeviri ve Düzenleme: madShy

 

 

Arkeolojik harabenin derinliklerindeki yarı saydam kristal evin içerisinde.

 

“Başarısızlığın anlamı ölüm mü?”

 

“Üç yıl?” Luo Feng’in ifadesi aşırı berbattı. Arkeolojik harabeden dış dünyayla bağlantı kuramıyordu bile! Ve özel ölüm misyonu ona üç yıllık bir süreç vermişti. Eğer bu harabede o kadar uzun süre sıkışıp kalırsa dışarıdaki insanlar ne düşüneceklerdi?

 

Muhtemelen öldüğünü düşüneceklerdi!

 

Sonra ebeveynleriyle bağlantıya geçeceklerdi. Xu Xin bile bilecekti.

 

“Ne yapmalıyım, henüz ölmedim bile!”

 

“Eğer burada uzun süre kalırsam dış dünyayla bağlantı kuramayacağım.” Luo Feng son derece gergindi. Ailesi ve Xu Xin’in onun öldüğünü öğrendiğini düşündüğünde elinde olmadan daha bile gerilmişti, “Sikeyim, bu aptal sınava sürüklendiğime inanamıyorum. Başarılı olduğumda alacağım hediyelere sahip olmamayı tercih ederdim!”

 

Luo Feng eğer üç sene boyunca orada olmazsa ailesine ne olacağını düşünemiyordu!

 

“Çabuk!”

 

“Bu sınav odasını mümkün olduğunca hızlı kırmalıyım!”  Luo Feng kristal odanın duvarlarını taradı. Üzerlerinde büyük miktarda karmaşık oyma bulunuyordu ancak Luo Feng onlarla daha fazla uğraşamadı. Dişlerini sıktı, vııınnnn! vııııınnn! vııııınnn! Altı fırlatma bıçakları altı ışığa dönüşerek 3 cm çapında bir daire olarak patladı.

 

BOOOM!

 

BOOOM!

 

BOOOM!

 

Tekrar ve tekrar Luo Feng çılgınlar gibi tüm gücüyle saldırdı!

 

“KIRIL!” Luo Feng kalbinin derinliklerinden çığlıklar attı.

 

“Burada üç sene boyunca kalmak istemiyorum!”

 

Tekrar tekrar saldırmaya devam etti. Ancak tuhaf kristalimsi materyalin üzerinde en ufak bir çizik bile yoktu.

 

“İşe yaramaz, yaramıyor.” Luo Feng çaresizce kristal evin zeminine diz çöktü.

 

Mantığı misyon ona üç koca yıl verdiğinden kristal evi kırmanın şüphesiz son derece zor olduğunu söylüyordu. Eğer sadece….eğer sadece dış dünya ile taktiksel iletişim saatiyle bağlantıya geçebilseydi, ailesine ve kız arkadaşına hala hayatta olduğunu söyleyebilse bu iyi olurdu.

 

Fakat bağlantıya geçemiyordu.

 

Eğer ebeveynlerine bir şey olursa bunun neresi ödül olurdu?

 

“Eğer buna karşı çıkamıyorsam o vakit sadece kabul edebilirim.”

 

Luo Feng’in gözleri etraftaki diyagramları tararken bıçak kadar keskindi ve eğitim kılavuzunun kelimelerinde, “eğer bana üç yıl verdiysen o zaman bu test  odasını üç ayda kıracağım.”

 

Klik!

 

Luo Fen taktiksel iletişim saatinin düğmesine bastı. Videoya alıyormuş gibi tüm diyagramları ve kelimeleri kaydederek çeviri yazılımı sayesinde Çin’ceye tercüme etti. 20 dakika kadar sonra gizli eğitim kılavuzu denetçisi  Temel 312 hareket tamamlanmıştı.

 

.....

 

Şuan 22:56 9/29/2057 Beijing, Çin’de.

 

Luo Feng denetçinin eğitim kılavuzu olan Temel 312 Hareket eğitimine çoktan başlamıştı. Eve gitme arzusu Luo Feng’in çalışmasına tamamen odaklanmasına neden olmuştu. Arkeolojik harabede su ve yiyecek vardı! Eğer susarsa içebilirdi. Acıkırsa yiyebilirdi. Kalan zamanını tamamen bu temelleri çalışmaya ayırıyordu!

 

Başladıktan sonra Luo Feng Temel 312 Hareket eğitim kılavuzunun ne kadar derin olduğunun farkına varmıştı!

 

Karmaşıklık bakımından kim bilir Göksel Tanrı Kataloğundan kaç defa daha karmaşıktı.

 

Göksel Tanrı Kataloğu tamamen birinin fırlatma bıçaklarıyla çizebileceği bir yığın sıkıcı çizimle doluydu. Bu şu tür “ pratik yapmak mükemmelleştirir” gibi sürekli fırlatma bıçaklarını hareket ettirerek kontrolünü arttırmasını sağlayan bir fikirdi. Bundan birisi kontrol yeteneğini geliştirebilirdi! Bu çizimler Hong tarafından Al sistemi aracılığıyla oluşturulmuştu. Çizimler git gide daha da zorlaşıyordu.

 

Diğer yandan Temel 312 Hareket farklıydı!

 

Bu arkeolojik harabe #9 tarafından oluşturulan ruh okuyucu denetçilerinin temellerini içeren eğitim yöntemlerini inşa ediyordu, evrendeki belli bir organizasyondu! Bu eğitim kılavuzu geçmişte Luo Feng’den yüzlerce kat daha güçlü sayısız bir grup güçlü kişinin ortaya çıkarttığı bir şeydi!

 

Luo Feng’e önceden Hong tarafından hazine edilen Ruh Okuyucu temelleri insanların birkaç düzine yılda edindiği bilgi birikimiyle oluşturulmuştu.

 

Fakat Temel 312 Hareket milyonlarca yıllık testin sonucunda oluşturulmuştu!

 

Luo Feng bir defa eğitime başladığında hemen ikisi arasındaki farkı anlamıştı!

 

Luo Feng Göksel Tanrı Kataloğunu uzun bir süre çalıştıktan sonra oldukça yavaş gelişmişti fakat Temel 312 Hareket’i çalıştıktan sonra…. fırlatma bıçakları üzerindeki  kontrol yeteneği vııııın diye artmıştı.Luo Feng bile bu gelişime şaşırmıştı.

 

.....

 

"BOOM!"

 

“Hala yeterli değil.” Kristal evin içerisinde kirli sakallı Luo Feng kristal duvara baktı. Kristal duvarda en ufak bir iz yoktu ve kristal duvara çarpan on bıçak parçası dans ederek yüce mekiğe geri döndü, “On bıçak parçası, her bıçak parçasının etki gücü 500,000 kg, yeterli olmanın yanından geçmiyor.”

 

“Devam!”

 

Luo Feng tekrar Temel 312 Hareketin içine daldı. Altı bıçak parçasından on bıçak parçasına sadece iki ay 21 gün geçmişti! Şunu unutmamak gerekirdi ki Göksel Tanrı Kataloğunu bir ay çalıştıktan sonra bile altı fırlatma bıçağından yedi fırlatma bıçağına geçememişti! İkisi karşılaştırıldığında fark şok ediciydi.

 

���

 

Arkeolojik harabe #9 yer altı üssünde.

 

“Çoktan üç ay oldu!”

 

Kırmızı cübbeli adam başını sallayarak iç geçirdi, “Üç koca ay ve Luo Feng hala dışarı gelmedi. Sınırların Dojosuna haber verin.”

 

“Evet!”

 

Üsteki birçok üye hızlıca mesajı gönderdi.

 

.....

 

Luo Feng dış dünyayı nasıl şaşkına uğrattığı hakkında bir fikri olmaksızın kafasını çalışmasına gömmüştü! Şuan arkeolojik harabeye giren sekiz savaş tanrısından beşi dışarı çıkmıştı. Beş kişiden ikisi başarılı olurken üçü sakat kalmıştı. Dışarı henüz gelmeyen üç kişi daha vardı!

 

Genellikle arkeolojik harabeden dışarı canlı gelmediğinizde öldüğünüz hükmüne varılırdı!

 

Diğer yandan şunu da unutmamak gerekirdi ki dışarıya gelmeyenler arasında ünlü yenilmez savaş tanrısı Luo Feng’ de bulunuyordu! Kimse Luo Feng’in başarısız olacağını düşünmüyordu!  Başarısız olsa bile en azından engelli olarak kaçabilirdi. Fakat Luo Feng ve diğer iki savaş tanrısından hiç haber gelmedi.

 

Sınırların Dojosu dünya karargahında devasa uzay gemisi şeklindeki yapıda.

 

Siyah kıyafetli adam Hong sessizce dikilerek pencereden dışarıya baktı.

 

“Reis.” dedi Cazibe saygıyla.

 

“Sanmıyordum, gerçekten sanmıyordum…” Hong derinden iç geçirdi.

 

Giren sekizinden beşi dışarı çıkmıştı. En hızlı olanı 3 günde çıkmıştı! En yavaş olanı 15 günde çıkmıştı! Kalan üçü hiç görünmemişti….. Luo Feng de buna dahildi. Genellikle eğer üç ay sonra dışarı gelmezlerse öldüklerinde karar kılınırdı!

 

Çeviri yazılımı yapılmadan önce arkeolojik harabe #9da hiçbir şeyi okuyamadıkları ya da anlayamadıkları için savaş tanrılarının dışarı gelmesi için geçen süre yedi ayı bulabiliyordu.

 

Fakat çeviri yazılımı yapıldıktan sonra verim muazzam ölçüde artmıştı. Birinin dışarı gelmesi için geçen en uzun süre yarım aydı!

 

Dojo bu süreyi katlayarak son tarih olarak 3 ayı belirledi.

 

Eğer arkeolojik harabe #9 dan üç ay sonra dışarı çıkamazlarsa o zaman öldüklerine karar verilirdi!

 

“Üç kişi başaramadı.” siyah kıyafetli adam Hong sessizce söyledi, “Aile üyelerine ölümlerini haber verin! Luo Feng bir istisna….. ailesine Luo Feng’in ölmüş olabileceğini fakat doğrulanmadığını söyleyin.”

 

“Evet.” Cazibe eğildi.

 

“Fakat reis üç ay oldu?” Cazibe söylemekten kendini alamadı.

 

Siyah kıyafetli adam iç geçirdi: “Hala Luo Feng’in arkeolojik harabe #9’da öleceğine inanmıyorum.Git!”

 

“Evet.” Cazibe ayrıldı.

 

Siyah kıyafetli adam Hong sessizce pencereden dışarıya baktı. Luo Feng’i ilk gördüğünde seçkin eğitim kampındaydı. Bu sırada Hong Luo Feng’in yeteneği karşısında şok olmuştu! Sonrasında Luo Feng’e olan umutları sürekli artmıştı. Yüce mekiği bile Luo Feng’e vermişti. Bir gün Luo Feng’in onun sağ eli olabileceğini düşünüyordu.

 

Fakat sanmıyordu ki…..

 

Luo Feng en güvenli harabe olan arkeolojik harabe #9da ölebilirdi.

 

���

 

Şafakta Yang Zhou şehri Ming Yue sektörü.

 

“Hong Guo neler oluyor?” mutfakta Gong Xin Lan bağırdı, “Luo Feng ile üç aydır bağlantı kuramıyoruz. Tüm bu zaman endişe içerisindeydim.”

 

“Rahatla.”

 

Oturma odasında Luo Hong Guo gülerek gazetesine baktı, “Oğlumuz dünyadaki en güçlü kişilerden birisi! Canavarları bile sebze doğrar gibi öldürür. Geçen sefer güney doğu sektörünün generali bile ailemize teşekkür etmek için geldi.”

 

Aniden--

 

Kapı zili çaldı.

 

“Belki Feng dönmüştür.” Luo Hong Guo hemen kalktı fakat Gong Xin Lan ondan daha hızlıydı; kapıyı açmak için olan tüm o yolu mutfaktan koştu.

 

“Siz çocuklar?”

 

Luo Hong Guo ve Gong Xin Lan çifti yüzlerine şaşırmış bir ifadeyle önlerindeki iki kişiye baktı. Kapının dışında aşırı güzel bir bayan ve yanında başka bir bayan duruyordu. Eşiğin aşağısında dört kişi daha vardı: Sınırların Dojosu Jiang Nan merkezi şehri başkanı ve üç şefi.

 

Altısının yüzünde acı dolu bir ifade bulunuyordu.

 

“Hong Guo bir şeyler doğru değil biraz korkuyorum.” dedi Gong Xin Lan sessizce.

 

“Başkan Zhou? Çabuk içeri gelin.” Luo Hong Guo gülümsedi.

 

Altısı içeri geldi.

 

Öndeki bayan eğildi: “Bay Luo , Bayan Gong, ben Luo Feng’in öğretmeni Jiang Fang.”

 

“Ah öğretmen Jiang Fang. Sizi duymuştum.” Gong Xin Lan gülümsedi.

 

“Bugün bir şeyi bildirmek için geldim.” Jiang Fang’ın gözlerinde bir miktar hüzün okunuyordu.Yetenekli olmasına rağmen çalışkan bir gencin bu hale düşeceğini hayal bile edemiyordu…

 

Luo Hong Guo ve Gong Xin Lan bakıştılar.

 

“Dojomuz oğlunuz Luo Feng’in ölmüş olabileceğinden şüpheleniyor bu yüzden ikinizi bilgilendirmek istediler.”

 

“Tanrım!”

 

Gong Xin Lan’ın gözleri kocaman açılırken hemen çöktü.

 

Luo Hong Guo’nun bedeni donup kaldı fakat yine de karısını tutmaya davrandı. Luo Hong Guo’nun elinde olmadan göz yaşları döküldü.

 

Jiang Fang da Gong Xin Lan’ı tuttu.Gong Xin Lan'ın çökmüş bedeni donup kaldı, gözlerini kocaman açarak önündeki Jiang Fang’a baktı. Sesi titriyordu: “Öğretmen Jiang, imkansız, bu imkansız. Feng’imiz kesinlikle iyi. İmkansız, imkansız…..” Gong Xin Lan’ın yüzü şok edici şekilde solmuştu.

 

“Emin değiliz, henüz doğrulanmadı.” Jiang Fang takip etti.

 

“Evet henüz doğrulanmadı.” Luo Hong Guo, Gong Xin Lan’ı tuttu, “Hiçbir problem olmayacak. Feng geri dönecek.”

 

Fakat Gong Xin Lan sessizce ağladı.

 

Emin değiller?

 

Sınırların Dojosu ne tür bir güçtü? Dünyadaki en güçlü kuvvetlerdi! Sınırların Dojosu ikisini bilgilendirmek için birkaç savaş tanrısı göndermişlerdi. Eğer bir kanıtları olmasaydı sadece öylece gelir ve böyle bir şey söylerler miydi? Baba Luo Hong Guo apaçıktı…. oğlu Luo Feng’in ölmüş olma ihtimali %90’ın üzerindeydi.

 

“Merhaba başkan Zhou.”

 

Luo Hua yüzüne parlak bir gülümsemeyle evine yürüdü fakat anne babasına baktıktan sonra elinde olmadan panikleyerek koştu: “Baba, anne yanlış olan ne?”