SS 158: Dev Kargaşa

avatar
8187 27

Swallowed Star - SS 158: Dev Kargaşa


 

 

Çeviri ve Düzenleme: madShy

 

Temsilci Farr donup kaldı…..

 

Luo Feng de şaşırmıştı. Tüm sisli adanın sisle kaplı olduğunu ve görüşün burada düşük olduğunu da unutmamak gerekirdi. Ve doğa ruhları gibi şeyler önünüzde bile olsa fark etmeniz zor olan varlıklardı. Kim daha fazla bulursa alacak mıydı? Araştırmacı Liu neden böyle bir koşulu kabul etmişti?

 

“Bu sende.” Araştırmacı Liu altın maskeli adama baktı.

 

“Tamam.” altın maskeli adam hafifçe onayladı.

 

Vıııınnn!

 

Uzaklara uçtu ve sisli ada üzerinde süzüldü. Sonradan gizemli altın maskeli adam iki elini uzatarak gözlerini kapattı. Biçimsiz özel bir güç her yöne merkezinde olduğu yerden yayıldı, radar gibi radyo dalgaları yayıyordu.

 

Bu süreç beş altı saniye sürdü.

 

Vııınnnn! Yıldırım topu gibi gizemli altın maskeli adam direkt olarak sisli adanın içine doğru daldı.

 

.....

 

Bu sahne hala havada olan  Luo Feng ve temsilci Farr’ı şok etmişti. Genellikle doğa ruhlarını sisin içerisinde aramak zor bir görevdi. Eğer doğa ruhları saldırmazsa o zaman hemen yanı  başında olsalar da fark edilmeleri çok zordu! Bu yüzden savaş tanrısı düzeyini aşan varlıkların doğa ruhlarını ararlarken çok fazla avantajları yoktu.

 

Ancak neden…..

 

Araştırmacı Liu fazlasıyla özgüvenli görünüyordu ve nasıl olduysa rahat bir şekilde gizemli altın maskeli adamın mevzuya girişine müsaade mi etmişti?

 

“Temsilci Farr sadece beni burada oyala. Bu senin için daha kolay olacaktır ve benim için de kolay olacaktır.” araştırmacı Liu ona baktı. Temsilci Farr küçümseyerek havada süzülmeye devam etti.  Temsilci Farr’ın doğa ruhlarını armasına yardımcı olacak hiçbir özel yöntemi yoktu, dolayısıyla sadece burada kalıp araştırmacı Liu ile ilgilenmesi daha iyi olacaktı.

 

Aniden--

 

Dört gölge aşağıda yarıştı ve biri gökyüzüne bile yükseldi.

 

Luo Feng dikkatlice inceledi ve yukarı uçanın aslında Hayalet Şeytan Catalan olduğunu gördü.Catalan’ın ayaklarından siyah bir ışık uzadı ve pedal şekli alıyormuş gibi göründü. Hayalet Şeytan Catalan’ın ayakları siyah pedallara basarak onu gökyüzünde yükseltti.

 

“Temsilci Farr, temsilci Farr.” Catalan öfkeyle söylendi ve boyun eğerek, “Bilinmeyen bir doğa ruhunu kazıyorduk fakat tam en önemli anda çalındı. rakip çok hızlı ve güçlüydü. Muhtemelen savaş tanrısı düzeyini aşan bir varlıktı, dolayısıyla dördümüzden hiçbirinin karşı mücadeleye girişmemiz mümkün değildi.”

 

Temsilci Farr’ın ifadesi bunu duyduğunda değişti.

 

“Li Yao’nun önceden keşfettiği doğa ruhlarıysa biz vardığımızda çoktan alınmıştı.” diye tekrar çığrındı Catalan.

 

“HAAHAA….” araştırmacı Liu bunu duyunca yüksek sesle güldü.

 

Temsilci Farr bunu duyduğunda beti benzi attı.

 

Ve Luo Feng tamamen afallamıştı. Kahretsin, bu gizemli altın maskeli adamın sisin içerisindeki doğa ruhlarını bulabilecek özel bir gücü mü vardı? Genellikle doğa ruhları saldırmadığı sürece tanımlaması aşırı zor varlıklardı.

 

“Araştırmacı Liu, merak ediyorum da o üç Kraliyet Muhafızından hangisi? Buz Dağı mı?” temsilci Farr’ın yüzü düştü, “ Kim düşünürdü ki Sınırların Dojosu reisinin üç kraliyet muhafızının böylesine özel yetenekleri olduğunu.”

 

“Oldukça zekisin. Gerçekten de o Buz Dağı.”

 

Araştırmacı Liu hafifçe gülümsedi, “Diğer yandan şaşırmaya değdi mi? Herkes savaş tanrısı seviyesini aşarak savaş tanrısı düzeyini aşan varlıklar haline geldiğinde farklı yeteneklere sahip olur. Yeteneğin sadece ateş. Buz Dağı ise üç kraliyet muhafızından biri olarak senin hayal bile edemeyeceğin bir yeteneğe sahip.”

 

Hong’un sınırların dojosunda beş büyük araştırmacı bulunuyordu.

 

Fakat beş büyük araştırmacının dışında birkaç kişi bilirdi ki….Hong üç kraliyet muhafızına sahipti. Bu üç kraliyet muhafızı Hong’u tüm beden ve ruhlarıyla uzun zaman önceden beridir takip ediyordu! Muhakkak ki sadıklardı. Hong ayrıca bu üç kraliyet muhafızına rehberlik ediyor ve mümkün olduğunda arkasında duruyordu…..tüm üç kraliyet muhafızı savaş tanrısı seviyesini aşan varoluşlardı!

 

İnsanlar bu beş araştırmacının ürkütücü olduğunu söylerlerdi…

 

Fakat bu üç kraliyet muhafızından daha fazla dövüşçü korkardı! Hong dışında kimse onların kim olduğunu bilmezdi. İnsanlar sadece takma isimlerini bilirdi, “Yaratık”  “ Buz Dağı” “Cazibe”.

 

“Kraliyet Muhafızları?” Luo Feng sersemlemişti, “Araştırmacı değil mi?”

 

“Genç adam.” araştırmacı Liu Luo Feng’e bakarak gülümsedi, “Hong düşündüğün kadar basit birisi değildir. Altındaki üç kraliyet muhafızı savaş tanrısı düzeyini aşan varlıklardır. Ve her bir kraliyet muhafızı Hong’un öğretileri altındayken olağanüstü güce sahiptir. Diğer türlü…..neden dünyanın en güçlü ülkeleri ve organizasyonlarının hepsi Hong’dan bu kadar korksun ki?”

 

Luo Feng donup kaldı.

 

Bir kişi, tek başına üç savaş tanrısı düzeyini aşan varlık yükseltmişti.

 

Tanrım!

 

“GÜMBÜÜÜR~~~”

 

“HU!”

 

Aşağısı tamamen kapkaraydı. Sonik patlama ardına patlamalar aşağıdaki sise gömülmüş adada yankılanıyordu. Bitkilere isabet eden saldırıların sesleriydi. Net bir şekilde bu seslere kraliyet muhafızı sebep oluyordu.

 

Havada.

 

Bir esintinin yarattığı kalkan Luo Feng ve araştırmacı Liu’nun etrafını sardı.

 

“Araştırmacı?” Luo Feng şok içinde araştırmacı Liu’ya baktı.

 

“Sadece küçük bir hile böylece temsilci Farr bizi duymayacaktır.” araştırmacı Liu gülümsedi, “Kendimi tanıtmama izin ver. Ben Liu He. Reisin senin üzerindeki değerlendirmesi epey yüksek, dünyanın en tepesindeki ruh okuyuculardan biri olduğunu söylüyor. Bin yıllık söğüt kalbini tükettikten sonra….ruhsal gücün hangi seviyeye ulaştı?”

 

Luo Feng tereddüt etti.

 

“İleri düzey savaş tanrısı seviyesinin zirvesine.” dedi Luo Feng.

 

Araştırmacı Liu derin bir nefes alırken Luo Feng’e yüzünde güvensiz bir ifadeyle bakıyordu.Söylemekten kendini alamadı: “Yaş kaç?”

 

“Yaş 19!” Luo Feng cevapladı.

 

“19 yaşında ileri düzey savaş tanrısı seviyesinde bir ruh okuyucu mu?” araştırmacı Liu başını sallayarak gülmekten kendini alamadı, “ Her daim efsanelerdeki dahilerin ne kadar güçlü olduklarını duymuşumdur. Büyük Nirvana periyodu sırasında reis ve başkan Yıldırım Tanrısı’nın savaş tanrısı düzeyini aşmaları sadece iki yıllarını almıştı. Ayrıca ileri düzey savaş tanrısı seviyesinin zirvesine kısacık 2-3 senede ulaşan kişileri de görmüştüm.”

 

“Fakat….19 yaşında ileri düzey savaş tanrısı seviyesinde bir ruh okuyucu gördüğüm ilk seferim.” araştırmacı Liu’nun Luo Feng’e olan bakışları epeyce yumuşadı.

 

Neden Sınırların Dojosu güçlüydü? Birlikten!

 

Dojoyu güçlendirmek için dahilerin güçlerini yükseltmek ve genç olanların yaşlıları aşması konusunda endişelenmemek. Luo Feng’in dövüşçü olma yolunda…..öğrenim görmüş ve eğitmen Jiang Nan, şef eğitmen Wu Tong, elçi Yang Hui, öğretmen Jiang Fang ve diğerleri tarafından yardım almıştı. Onlar ellerinden geleni yapmışları ve Luo Feng’e nasıl en başarılı şekilde gelişeceği konusunda tavsiyelerini sunmuşlardı!

 

Yeteneği önemliydi fakat onun çevresi de öyleydi.

 

“Çok iyi.” araştırmacı Liu onaylayarak gülümsedi, “Gücünle çoktan yenilmez savaş tanrısı takma ismini alabilirsin. İleri düzey savaş tanrısı seviyesinin zirvesinde bir ruh okuyucu, hehe, bu oldukça bir meydan okuma. Çok hızlı uçuyorlar gibi görünüyor ve yer altında epeyce kendine özgüler, arkalarından kovalaması insanları zorluyor.”

 

Luo Feng önceden düştüğü durumu anımsamaktan kendini alamadı.

 

Temsilci Farr onu havada yakalayamamıştı!

 

“Fakat fazla kıçın kalkmasın. Savaş tanrıları içerisinde yenilmezsin fakat bir defa savaş tanrısı seviyesini aşan bir varlıkla karşılaştığında…..bu o kadar kolay olmayacak! Savaş tanrısı seviyesini aşan her varlığın özel bir becerisi bulunur.” araştırmacı Liu gülümsedi, “Ve herkesin farklı güçleri vardır. Örneğin ben temsilci Farr’dan çok daha hızlı uçabilirim.”

 

Luo Feng onayladı. Şu altın maskeli adam Hong’un kraliyet muhafızlarından biri olan Buz Dağı idi. O gerçekten de kolayca büyük miktarda doğa ruhunu bulabilmişti.

 

Araştırmacı Liu dikkatlice Luo Feng’e gardını indiremeyeceğini hatırlatıyordu. Luo Feng’i dümdüz edebilecek tonla savaş tanrısını aşan varlık bulunuyordu.

 

“Bana on bin yıllık söğüt kalbini göster.” dedi araştırmacı Liu.

 

“Araştırmacı..” Luo Feng on bin yıllık söğüt kalbini çıkardı.

 

Araştırmacı Liu aldı ve ona baktı. Akan yeşil özün içerisinde altın parçaları vardı ve oval şeklindeki kristal araştırmacı Liu’nun gözlerini kısmasına neden olmuştu. Başıyla onayladı, “Bu on bin yıllık söğüt kalbi kesinlikle özel bir şey. Bir tane on bin yıllık söğüt kalbinin 10 tane bin yıllık söğüt kalbinden daha değerli olduğu hakkında içimde bir his var.” Luo Feng bunu duyduğunda gülümsemesine hakim olamadı.

 

Doğru değil miydi?

 

Dokuz tane söğüt ağacını kesmek kim bilir bir tane söğüt ağacı kralını kesmekten kaç kat daha kolaydı. Söğüt ağacı kralının on bin yıllık söğüt kalbi kesinlikle özel bir şeydi.

 

“Fakat böylesine bir hazine dikkatsizce tüketilemez. Bunu nasıl uygun şekilde kullanabileceğimizi çözmek için reise göstermek zorundayız.” dedi araştırmacı Liu ciddiyetle, “Eğer hazine uygun şekilde kullanılmazsa hayat alabilir. Bir sene elemanın birisi belli bir hazineyi tüketmişti ve bedeni bu nedenle direkt olarak patlamıştı.”

 

// seni yiyolar bence at ağzına…

 

Luo Feng onayladı.

 

Aşırı fazla yemekten ölebilirdin. Bu on bin yıllık söğüt kalbi bin yıllık söğüt kalbinden çok daha iyiydi dolayısıyla tam bir güven olmadan Luo Feng aptalca onu yiyemezdi.

 

“Neyse Luo Feng bu sefer büyük iş yaptın.” dedi araştırmacı Liu, “Sisli adanın konumunu rapor etmen sana %10 sağlıyor. Ayrıca on bin yıllık söğüt kalbini elde etti dolayısıyla bu da hazineyi almamıza yardım etmen olarak sayılır. Zamanı geldiğinde sana daha fazlasını vereceğiz.”

 

“Ve şuan sen ….ileri düzey savaş tanrısı seviyesinin zirvesinde bir ruh okuyucusun.Reis muhtemelen senin için bir şeyler organize edecektir. Seçkin eğitim kampında kalmanın artık bir anlamı yok.” araştırmacı Liu gülümsedi, “Neden reis senin kadar yetenekli birini kullanmasın ki? Senin için devasa bir mükafatı bile olabilir. Reis cimri adam değildir.”

 

“Araştırmacı….”

 

Luo Feng bir miktar endişelenmişti.

 

“Hm?” araştırmacı Liu Luo Feng’e baktı, “konuş.”

 

“Araştırmacıya sormak istiyorum….Bilmiyorum ama reis bana ödül olarak Kara Tanrı seti vermek isteyebilir mi?” diye sordu Luo Feng.

 

Araştırmacı Liu donup kaldı, bu velet kesinlikle geri adım atmıyordu.

 

Sisli adadaki mücadeleden sonra Luo Feng gerçekten bir Kara Tanrı seti istiyordu. Kara Tanrı setinin etkileri fazla inanılmazdı, SS derece savaş üniforması setinden çok daha iyiydi. Aslında Luo Feng resmi olarak savaş tanrısı ünvanını almamıştı. Yasalar onun hala bir savaş tanrısı olmadığını söylüyordu. Teknik olarak seçkin eğitim kampında durabilir ve birinci sırayı tekrar tekrar almaya devam edebilirdi…..devasa ödülü bu şekilde alamaz mıydı? Ya ayrıca Kara Tanrı setini de böyle elde edemez miydi?

 

“Eğer eğitim kampında kalırsam, almak için bir şansım olacak.” Luo Feng soytarılık etti.

 

“Seni velet, zaten yenilmez bir savaş tanrısı oldun ve hala o veletlerle yüz yüze mücadele etmek mi istiyorsun?” araştırmacı Liu ağlasa mı gülse mi bilemiyordu, “Diğer yandan Kara Tanrı seti üzerinde gerçekten karar veremem. Döndüğümüzde reisin ne diyeceğini göreceğiz!”

 

Araştırmacılar nadiren öğrencilerle etkileşim kurardı.

 

Araştırmacı Liu kendini tanıtma girişiminde bulunmuş ve Luo Feng ile konuşmuştu. Luo Feng’i tanımak istiyordu. Dünya bölgesini şok edecek bir şahıs olan yenilmez bir savaş tanrısı Luo Feng’in bir velet gibi davranacağını kim bilirdi ki. Ah bekleyin….Luo Feng zaten 19 yaşındaydı, yani gerçekten hakiki bir veletti. Ve basitçe istediği bir oyuncağı almak istiyordu.

 

***

 

"BOOM~~"

 

Gecenin içerisinde sisli ada sallanarak Luo Feng, araştırmacı Liu ve temsilci Farr’ı şok etti.

 

“Hadi çabuk olun gidelim!” yüksek bir ses duyuldu.

 

Altın maskeli adam aceleyle geldi, ‘vııııınnn!”. Uzakta siyah morumsu bir 20 cm çapında bir asma ona doğru uzanıyordu…..bir bakışta asmanın ne kadar uzun olduğunu söylemezdiniz.Temsilci Farr’ın ateşinden gelen bir ışıkla çıplak gözle 500-600 metre uzunluğundaydı ve hala sisin içerisinde uzanıyordu.

 

Cennet ve dünya arasındaki bir asma gibiydi!

 

Bu asma yüzlerce metre boyunda uzayan bir dokunaç gibiydi ve hala altın maskeli adamın etrafını kademeli olarak sararken uzamaya devam ediyordu. Altın maskeli adamın çantası doğa ruhlarıyla tıka basa dolmuş görünüyordu.



 

 

 






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 43991 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr