Swallowed Star - SS 127: Çağrı

---

 

Çeviri ve Düzenleme: madShy

 

 

 

Nisanın son günü sabah vaktinde. Dışarıda yağmur çiseliyordu ve biraz olsun soğuktu.

 

Hong Nin merkezi şehri seçkin eğitim kampında sessiz antik tarzda pagodada.

 

Jiang Fang beyaz elbiseler giymiş bağdaş kurarak eğitim odasında oturuyordu. Derinden yavaşça nefes aldı ve verdi.Bu süreçte Jiang Fang vücudunun her yerinden terlemeye başladı ve teni biraz kızarmıştı. Aniden Jiang Fang’ın gözlerini açmasına sebep olan uzun bir flüt sesi duyuldu.

 

“Bu vakitte kim arayabilir?” Jiang Fang şaşkınlıkla kalktı ve çıplak ayakla eğitim odasından köşedeki cep telefonuna yürüdü.

 

Cep telefonunda gösterilen isme baktı.

 

Jiang Fang’ın ifadesi aniden değişti ve hemen tutumunu epeyce değiştirdi: “Araştırmacı Wang!”

 

“Jiang Fang, git öğrencin Luo Feng ile bağlantı kur ve onu bana getir” hafif çatlak bir ses cep telefonundan duyuldu.

 

“Evet” Jiang Fang cevapladı.

 

Kapattıktan sonra Jiang Fang gülümsedi: “Düşündüğüm gibi, daha yüksek çağrılar Luo Feng’i bulacaktı. Evet iyi,son sekiz senede ilk ayında en üst 100e giren hiçbir öğrenci görmemiştik ve Luo Feng #68 numara.” daha yüksek çağrılar tamamen tahminlerindeydi. Bundan sonra Jiang Fang Luo Feng’in telefon numarasını çevirdi.

 

“BİİİP--BİİİP--BİİİP--”

 

Bu kişi şu anda meşgul.

 

“Hm?”

 

“Nasıl olur da açmaz” Jiang Fang somurttu ve cep telefonunu attı. Elbiselerini değiştirdi ve Luo Feng’in yerine doğru yürümeye başladı.

******

 

Jiang Nan pagodasında Luo Feng’in yer altı eğitim odasında.

 

Luo Feng üstsüz ve yalın ayaktı; sadece uzun pantolon giyiyordu. Bu sırada tamamen terle kaplanmıştı ve saçları tamamen ıslaktı.

 

“FORŞ!” beş metre uzunluğunda ve genişliğindeki yer altı eğitim odasında Luo Feng’in ayakları hareket ederek ileri doğru şimşek gibi atıldı. Aynı sırada çıplak sağ eliyle doğradı. “ÇHİU!” havada sonik patlamayı takiben kağıt yırtılma sesi yankılandı. Ve sağ eliyle doğradıktan sonra Luo Feng momentumu geri adım atmak için kullandı.

 

Luo Feng’in ruhsal gücü sonik patlamaya neden olan doğrayışın havayı su gibi ayırdığını net bir şekilde hissetmişti.

 

Elleri gerçek bir bıçak gibiydi ve her doğrayış ses hızını aşıyordu.

 

Alaşımlı eğitim odasında Luo Feng’in figürü bazen bulanıklaştı ve bazen göründü. Adımlarının her biri inanılmaz hızlıydı ve eli havada gerçek bir bıçak gibi saldırıyordu. Saldırılarının her biri orijinal gücünün 2.8 katını patlatıyordu.

 

Bin defa vurduktan sonra tekniğin doğal hale geliyordu.

 

Bu Jiang Fang’ın söylediği cümlelerden biriydi. Jiang Fang ister bıçak ister normal teknikler v.b olsun geliştirmenin tek yolunun tekrar tekrar alıştırma yapmak olduğunu söylerdi. Eğer sadece oturur ve düşünürsen ne kadar düşündüğünün bir önemi olmaksızın gelişemezdin.

 

Tekniğini geliştirmek mi istiyorsun?

 

Alıştırma yap!

 

Bıçak tekniğini geliştirmek mi istiyorsun?

 

Alıştırma yap!

 

Yumruk gücü düzeyini yükseltmek mi istiyorsun?

 

Alıştırma yap!

 

Tekrar tekrar uzun zaman dilimlerinde alıştırma yaparken beynini kullan. Sadece bunu yaparak gelişeceksin!

 

.....

 

Siyah ipekten yapılma bol dojo üniforması giyen Jiang Fang elinde bir şemsiye tutarak Jiang Nan pagodasına ulaştı.

 

“Luo Feng!” Jiang Fang Jiang Nan pagodasının avlusuna vardığı anda bağırdı.

 

Genç bir kız elinde şemsiyesini tutarak komşu pagodanın ikinci katından atladı; elbette bu Zhao Ruo idi. Zhao Ruo kikirdedi: “Öğretmen Jiang Fang, eğer Luo Feng’i bulmak istiyorsanız, sadece arayabilirdiniz. Kişisel olarak gelmenize gerek yoktu.”

 

Vııınnnn!

 

Luo Feng’in pagodasında birinci katta bir gölge belirdi ve merdivenlerden uçtu: “Hocam,biraz aşağıda kalacağım”

 

Zhao Ruo ve Jiang Fang donup kaldı.

 

Her ikisi de inanılmaz görüşe sahip uzmanlardı. Tabii ki onlar Luo Feng’in üzerinde sadece uzun bir pantolon ve yalın ayak olduğunu gördüler.

 

“Kesinlikle sıkı çalışıyor; vücudu ter içinde kalmış” Zhao Ruo iltifat etti, “Vücudu da oldukça iyi değil mi hocam?”

 

“Seni küçük kız” Jiang Fang güldü.

 

Aslında bu Zhao Ruo tarafından alay konusu yapılmıştı.

 

Zhao Ruo neşeli bir ifade takındı ve kikirdedi.

 

“Shi Jiang nerede,burada değil mi?” Jiang Fang sordu.

 

“Senyör Shi Jiang bu sabah Dokuz Ulu Zemin’e gitti. Bizden farklı olarak eğitim odasında ve arkeolojik yer çekimi odasında tonla zamanı var.” Zhao Ruo başını salladı ve kasten iç geçirdi, “Ne yazık. Bir ya da iki sene içerisinde Luo Feng muhtemelen ilk 10a atılacak. Onlarla karşılaştırıldığımda, çok acınasıyım!”

 

Jiang Fang güldü: “Eğer gelişmek istiyorsan,o vakit düşünmeye başlasan iyi edersin.”

 

Bu sırada Luo Feng sıradan kıyafetler giyerken elinde şemsiyeyle merdivenlerden aşağı atıldı: “Hocam”

 

“Benimle gel” dedi Jiang Fang.

 

Luo Feng itaatkar biçimde şemsiyesini tutarak Jiang Nan pagodasından Jiang Fang ile ayrıldı.

 

Eğitim kampını kaplayan sisin içerisinde yürümenin farklı bir tadı vardı.

 

Jiang Fang Luo Feng’e baktı ve gülümsedi: “Luo Feng araştırmacı Wang seni görmek istiyor.”

 

“Araştırmacı?” Luo Feng şok olmuştu.

 

Araştırmacı: Bu Sınırların Dojosu’nun kesinlikle en üst unvanıydı. Söylentilere göre reis ve beş ulu araştırmacı Sınırların Dojo’sunun tüm kararlarını veriyordu! Dünyadaki en güçlü dövüşçü olarak reis çoğu şeyde kendini açık edemezdi, bu gibi durumlarda beş ulu araştırmacı mevzuya intikal ediyordu.

 

“Geçen sefer sana daha yüksek çağrıların seni bulacağını söylemiştim, değil mi?” Jiang Fang güldü.

 

“Hocam, bu araştırmacıyla tanışırken neye dikkat etmeliyim?” Luo Feng biraz gergindi.

 

Hepsinden önemlisi o bir araştırmacıydı!

 

İnsanlığın zirvesinde olağanüstü gücüyle duran bir varlıktı. Luo Feng önceden savaş tanrısı Lu Gang’ın anma töreninde sadece uzaktan ‘Zhu Xi’ye bir bakış atmıştı. Bu sırada hükümetler ve savaş tanrıları gibi tüm büyük figürler ona karşı aşırı derecede kibardı.

 

“Endişelenme, hiçbir şey için ona yalvarmayacaksın. Ve seni işe almak isteyen Dojo’nun kendisi.” Jiang Fang tatlı tatlı tarif etti, “Bu yüzden fazla gerilme. Araştırmacı Wang seni gördüğünde gülümsemese bile araştırmacıların genelde yaptığı gibi davranmayacaktır.”

 

“Tutumuna biraz dikkat et ve çok kibirli olma. Sadece ona senyörüne veya öğretmenine muamele ediyormuş gibi davran.” dedi Jiang Fang.

 

“Ah” Luo Feng onayladı.

 

Jiang Fang’ı takip ederek o çabucak savaş tanrısı öğretmenlerin konut bölgesine vardı. Oradayken görünüşte normal sessiz bir villa keşfetti. Bu villa Tang hanedanı tarzına sahipti. Diğer savaş tanrılarının villalarıyla karşılaştırıldığında bu villanın özellikle tek farkı...biraz daha fazla alan kaplamasıydı.

 

“Eğitmen Jiang Fang, Bay Araştırmacı şu anda siz ve öğrenciniz Luo Feng’i bekliyor.” villanın kapısında yaşlı bir kahya bunu söyleyerek gülümsedi.

 

Kapıdan girdikten sonra.

 

Luo Feng bakındı ve üç kadının villanın lobisinde konuştuklarını gördü.

 

“Hey bu Jiang” kadınlardan birinin harika bir teni vardı ve gülümsemesiyle aristokratik bir hava veriyordu, “Yaşlı Wang ziyaretçileri üst katta bekliyor. Yaşlı Wang dedi ki…. Luo Feng veledinin yukarı yalnız gelmesine müsaade edin. Jiang, gel ve bizle sohbet et. Sonra Mahjong oynayabiliriz?”

 

// Mahjong: Çin dominosu, çeşitli oynanış tarzları var. İskambil kartlarıyla oynanan oyunlar gibi çeşiştlendirilebiliyor.

 

“Evet Jiang hep eğitim yapma” dedi başka bir kadın.

 

Bu tür kadınlar genellikle savaş tanrısı öğretmenlerin aileleriydi.

 

“Sen önden çık.” dedi Jiang Fang.

 

“Tamam.”

 

Luo Feng tek başına merdivenlerden yukarı çıktı. İkinci kata vardığında zayıf yine de rahatlatıcı bir çay kokusu aldı. Kokuyu takip ederek kolayca ziyaretçi odasının kapısına ulaştı.

 

“İçeri gel” çatlak bir ses duyuldu.

 

Luo Feng ziyaretçi odasına ilerledi ve anında odadaki tek diğer kişiyi gördü--zayıf bir adam bağdaş kurmuş oturuyordu. Bıyığı vardı ve 40 yaş civarında görünüyordu. Görünüşünden gençliğinde oldukça yakışıklı olduğunu söylenebilirdi. Bu sırada zayıf adamın gözleri kapalıydı ve bir elinde tesbih vardı.

 

Bir çay fincanı önündeki masaya yerleştirilmişti.

 

“Bay Araştırmacı” Luo Feng hafifçe eğildi.

 

Zayıf adam hafifçe gözlerini açtı. Bakmaya başladığı gibi Luo Feng bedeninin bu dünyayı terk ettiğini hissetti. Ziyaretçi odası sadece basit bir odaydı ve bu zayıf adam odanın ‘ruhu’ gibiydi; oluşturduğu baskı Luo Feng’i boğmaya yetiyordu.

 

“Otur!” zayıf adam masanın önünü işaret etti.

 

Odada hiç sandalye yoktu, nasıl otururdu ki?

 

Luo Feng sadece araştrımacı Wang’ı taklit edebilir ve zemine bağdaş kurarak oturabilirdi.

 

“Önündeki sözleşmeye dikkatlice bak. Eğer problem yoksa, imzala.” dedi araştırmacı Wang sükunet içerisinde. Bundan sonra tekrar gözlerini kapattı ve tesbih tanelerini çekti.

 

Masanın üzerinde toplamda üç sayfa kağıttan oluşan bir sözleşme vardı.

 

Luo Feng aldı ve dikkatlice onları inceledi.

 

Normal sözleşmelerden farklı olarak bu Sınırların Dojosu resmi işe alım sözleşmesiydi. Örneğin sıradan bir dövüşçü Sınırların Dojosuna katıldığında maaş almazdı, geçmişteki Luo Feng gibi! Hiç maaşları olmadığından Sınırların Dojo’su onlardan çok istekte bulunmazdı.

 

Diğer yandan bu sözleşme farklıydı!

 

Burada itibar ve para vardı! Fakat burada ayrıca sorumluluk vardı!

 

“Yılda beş milyar çin doları mı?” Luo Feng hafifçe somurttu. Bu fiyat yüksek değildi; aslında oldukça düşüktü.

 

Acemi seviye bir savaş tanrısı bu kadar fazla parayı bir yılda yapabilirdi.

 

Ve Luo Feng şuan ileri düzey savaş tanrılarından daha iyi muamele görüyordu.Diğer organizasyonlardan hiçbiri onu 10 milyar Çin dolarının altında bir fiyat teklif ederek davet etmemişlerdi.

 

“Huh…..”

 

“Sözleşmeye göre, Sınırların Dojosunda son derece az miktarda kişinin mi maaşı var?” sözleşmede maaşlar hakkında çok bilgi bulunuyordu.En yüksek pozisyon olan ‘araştırmacı’ bile yılda sadece 10 milyar alıyordu.

 

Sınırların Dojosu o kadar fazla ödemiyordu.

 

Diğer yandan insanlar genellikle Sınırların Dojo’suna para için katılmazdı!

 

“Huh?”

 

Luo Feng’in gözleri üçüncü sayfayı çevirdiğinde parladı.

 

“Eğer savaş yeteneği yükselticiniz 1 Ağustos 2057de 12 olursa, Q seri savaş üniforması seti, tam koleksiyon silahlar, herhangi bir tamamlanmış eğitim kılavuzu ve 80 milyar değerinde bir porsiyon ejderha kanı almaya uygun olacaksınız.”

 

“Eğer savaş yeteneği yükselticiniz 1 Ağustos 2057--1 Ocak 2058 arasında 12 olursa, Q seri savaş üniforması seti, tam koleksiyon silahlar ve değeri 30 milyar değerindeki bir damla Krizopras almaya uygun olacaksınız.”

 

“Eğer savaş yeteneği yükselticiniz  1 Ocak 2060da 16ya ulaşırsa, SS derece savaş üniforması seti, tam koleksiyon silahlar, herhangi üç tamamlanmış eğitim kılavuzu, değeri 80 milyar olan bir porsiyon ejderha kanı ve arkeolojik kalıntılardan bir ‘Kara Tanrı’ seti almaya uygun olacaksınız.”

 

“Eğer….”