SS 124: Luo Feng’in Sıralaması

avatar
8797 30

Swallowed Star - SS 124: Luo Feng’in Sıralaması


 

Çeviri ve Düzenleme: madShy

 

 

Jiang Fang savaş tanrısı çevresinde en ünlü kişilerden birisiydi.

 

Büyük Nirvana periyodunun gerçekleştiği birkaç yılda fakir bir ailenin çocuğu olarak dünyaya gelmişti. Oldukça kötü bir kaderi vardı: kocası onu kurtarmak için vahşi doğada ölmüştü. Bunun yüzünden Jiang Fang organizasyonlar ve ilişkiler arasındaki tüm güç mücadelelerini görmezden gelerek tamamen dövüş sanatlarına odaklanmıştı. Ve o gerçekten muhtemeşem biri haline gelmişti.

 

Takma ismi ‘ Ay Cadısı’ olan Jiang Fang.

 

Eğri bıçakları tanrısaldı. Genellikle tartışmalara dahil olmayı ve tartışmalarla birlikte dövüşçüler arasındaki dövüşleri sevmezdi. Sınırların Dojo’sunda bir eğitmen olmayı terchi etmişti. Jiang Fang neredeyse 10 yıldır seçkin eğitim kampındaydı. Bıçak tekniklerini çalışmanın dışında diğer tek hobisi--

 

öğrencilerinin muhteşem oluşunu izlemekti.

 

Diğer öğretmenlerin öğrencilerini aşan talebelerini izlemek !!

 

“Jiang,tebrikler” dedi kel zayıf siyahi bir adam.

 

“Luo Feng’in kendisi yetenekli” Jiang Fang gülümsedi. Beyaz iri yarı devasa bıyıklı adam aksanlı Çincesiyle konuştu: “Bunun nedeni bayan Jiang Fang’ın öğretimi. Çinde bir deyiş yok mu neydi o ? Hmm…. mükemmel öğrenciler mükemmel öğretmenlerden gelir !” Eğitim kampında  çok az bayan öğretmen vardı.

 

Ve Jiang Fang çoğu savaş tanrısı öğrencilere sahipti bu yüzden tonlarca bağlantısı vardı. O ayrıca kendi çapında aşırı güçlü ve güzeldi.

 

Onun ardından koşan epeyce savaş tanrısı bulunuyordu.

 

“Luo Feng çıktı”

 

Bunu duyduktan sonra Jiang Fang elinde olmadan başını çevirdi. Luo Feng’in sıradan giyisileriyle Dokuz Ulu Zeminden çıktığını gördü.



******

 

Dokuz Ulu Zeminden dışarı çıktıktan sonra Luo Feng uzaktan gelen Jiang Fang hocasını gördü. Jiang Fang hoca eğitim kampının çiçeğiydi; epeyce erkek öğrenci bile bu öğretmenin ardından koşuyordu. Bir savaş tanrısının yaşam süresi ortalama birinden çok daha uzun olduğundan öğrenciler 10 ya da daha fazla yaş farkına takılmıyorlardı.

 

Diğer yandan….

 

Luo Feng Jiang Fang’a saygı duyuyordu. Geçen bir ayda, Jiang Fang’ın ona çok yardımı olmuştu.

 

“Hocam” dedi Luo Feng saygıyla.

 

“Fena değil, kara ejder sıralamasında şuan #99 uncu sıradasın.” Jiang Feng iltifat ederken gülümsedi,”Deneme kulesi sınavını nasıl yaptın?”

 

“İkinci katın A derece sınavında başarısız oldum” dedi Luo Feng çaresizce.

 

O zaten çelik zırhlı akreplerle kapışmanın zor olacağını biliyordu fakat gerçekten dövüşene kadar ne kadar güçlü olduklarını bilmiyordu. Her bir akrebin keskin pençeleri ve hayaletimsi kuyrukları vardı. Çok fazla gelişmesine rağmen 50 çelik zırhlı akrebin elinden gelen her şeyi yaptıktan sonra sadece 36 tanesini öldürebilmişti. Sonunda akrepler tarafından çevrilmiş kumun altına çekilmiş ve sonra öldürülmüştü.

 

Çelik zırhlı akrep sürüsü çölde gerçekten korkutucuydu.

 

Sonunda deneme kulesi seviyesi 2.2 olmuştu.

 

“Çelik zırhlı akrepler gerçekten acıtır” Jiang Fang cesaretlendirdi, “Tut şunu! Şu anda sıralaman 99. 28inci günün gece yarısına ulaşana kadar hala iki gün var. Bu iki günde çok çalış ve en üst 100de kalmayı dene. İlk ayında gelerek en üst 100 e atlayan bir öğrenciye sahip olmam bir öğretmen olarak itibarımı kesinlikle artacaktır.”

 

Luo Feng gülümsedi.

 

Çok çalışacaktı!

 

.....

 

Akşam 8 civarı, özel eğitim kampı arabaları birbiri ardına eğitim kampının kapısından girdi.Vahşi doğaya avlanmak için gitmiş öğrenciler bir bir geldi.

 

“Luo Feng’in bu öğlen #99 olduğunu duydum?”

 

“Ben de duydum. Luo Feng biz Çinli senyörlerine iyilik ediyor haha”

 

Bu öğrencilerin eğitim kampına girdiklerinde ilk yaptıkları şey başlarını kara ejder sıralamasına kaldırmak oluyordu. Çünkü bu öğrenciler ellerinde canavar materyalleri ve savaş puanlarıyla geliyordu büyük bir kısmı sıralamada bir ya da iki yer değiştiriyordu. Sadece aşırı bir azınlık artmıyor ya da düşüyordu.

 

“#101? Luo Feng #101’e düştü”

 

Candace henüz eğitim kampına girmişti ve bu cümleyi duydu. Elinde olmadan başını kaldırarak gülümser bir ifade takındı.

 

Gerçekten--

 

Öğlen vakti hala #99 olan Luo Feng şuan #101 olmuştu.

 

“28inci gece yarısına yaklaştıkça herkes daha sıkı çalışır. Luo Feng en üst 100e mi ulaşmak istiyorsun?” Candace alay etti, sırt çantasını aldı ve kendi binasına doğru ilerledi.

 

.....

 

27inci günün şafağında Luo Feng eğitim kampındaki diğer 91 öğrenciyle ayrıldı. Eğitim kampından ayrıldığında Luo Feng sıralamasının #102 olduğunu gördü. Açıkça geçen gece dönen 91 diğer öğrenci sıralamada oldukça değişime sebep olmuştu.

 

27inci günün tümünde Luo Feng canavar avladı.

 

Ancak saat 10’a yaklaşırken eğitim kampına döndü.

 

“Luo Feng bugünkü hasadın oldukça iyi” eğitim kampının özel araçlarından birinde Sınırların Dojo’su çalışanlarından biri materyalleri toplandı ve parayı Luo Feng’in kartına aktardı. Luo Feng’in katkı puanı da yükseldi… bu sırada eğitim kampında savaş puanı da alıyordu, “Sıralaman birkaç derece yükselmeli”

 

“İyi niyetiniz için sağolun” Luo Feng sırıttı.

 

Eğitim kampında ana girişte.

 

Arabadan indikten sonra yürürken devasa kara ejder heykeline baktı. Tüm dikkatini ejderhanın pullarına odaklamıştı. Bir rahatlamayla ismini buldu--

 

“NO.98 Luo Feng  (570403)"

 

“#98 e atladı?” Luo Feng gülümsedi ve sonra Jiang Nan pagodasına ilerledi.

 

Beyaz delikanlılardan bir grup geldi ve biri akıcı İngilizcesiyle konuştu: “Bu Luo Feng gülümsüyor mu? Şuan #98 olmasına rağmen yarın 28i olacak, daha fazla canavar avlayamayacak.91 öğrenci avdan döndükten sonra Luo Feng muhtemelen en üst 100den düşmüş olacak”

 

“Jason diğer insanlarla eğleniyor musun? Eğer doğru hatırlıyorsam ilk ayında #179 değil miydin?”

 

******

28 Nisan , akşam 22:00.

 

Epeyce öğrenci neşeyle eğitim kampındaki devasa kara ejder heykelinin önünde sohbet ediyordu. Bir ay boyunca sıkı çalışmışlardı ve ellerinden gelen her şeyi yapmışlardı. Hepsinin yapabildiği tek şey final sonuçlarını beklemekti.

 

Eğitim kampının dışında 3 km ötedeki bir konut apartmanında.

 

“Çabuk, bütün ekipmanları alın toparlanın”

 

“Hepiniz çabuk olun. Patron siz çocuklara bunu yapmanız için çok para ödedi.Böyle bir şey yapmak tatile çıkmak gibidir! Patron bize sadece birkaç şey yapmamızı söyledi bu yüzden onları yapabildiğimiz kadar iyi yapmalıyız. Anladınız mı?” sağlam bir adam kısa boyalı sarı saçlarıyla gürledi. Diğer beş kişi hızlıca ekipmanlarını toparladı.

 

“Anlaşıldı”

 

“Kaptan biz tamamız”

 

Odanın devasa ekranında bir sıralama göründü; bu aslında kara ejder sıralamasıydı.

 

“Çok iyi” sağlam sarışın kısa boyalı saçları olan adam onayladı, “Sıralama gece yarısında belirlenene kadar bekleyin. Bu olduğunda patronu bilgilendireceğiz. Ah evet, patron özellikle bizim Çinden Luo Feng’e dikkat etmemizi söyledi”

 

“Anlaşıldı”

 

Geri kalan beşi neşeyle cevapladı.

 

.....

 

Hong-Ning şehrinde bu takım dışında, özellikle de ejderhanın sıralamasına dikkat eden eğitim kampının yakınında başka birçok bilgi toplayıcı vardı. Gece yarısındaki sıralamaya sadece seçkin eğitim kampındaki öğrenciler dikkat etmiyordu ayrıca tüm dünyadaki çoğu organizasyon da bunun üstündeydi.

 

Organizasyonlar sıralamadaki her bir öğrencinin bilgilerini elde ediyordu.

 

.....

 

28 Nisan, akşam 22:18.

 

Dokuz Ulu Zemin eğitim odasında.

 

KA!

 

Eğitim odasının kapısı açıldı. Luo Feng koyu yeşil eğitim üniformasının içerisinde kanepede uzanarak kafasına kaskı taktı ve sanal boşluğa bir kez daha girdi. Diğer kanepede siyah bir kız vardı. Bir ya da iki dakika sonra siyah kız kaskı çıkardı ve gözlerini açtı. Eğitim odasından ayrılırken bir ya da iki kez küfretti.

 

Aynı anda bir kişiden fazlası deneme kulesine giremiyordu!

 

Bu yüzden bir öğrenci girdiğinde diğeri ayrılıyordu.

 

Deneme kulesi ikinci katında.

 

Engin çölde 50 çelik zırhlı akrep pençeleriyle kuma çıktı ve Luo Feng’i çevirdi.

 

“Bugün siz akreplerle oynamak için bir saatim var” Luo Feng dövüşme isteğiyle doluydu.

 

“ÖLDÜR!”

 

Mücadele anında başladı!

 

.....

 

Deneme kulesi sınavları tam öldüğünde bitiyordu. Luo Feng’in geçen gece başarısız olmasının nedeniydi, sınavı bitmişti! Diğer yandan ….deneme kulesi sınavı olmak dışında, Mart 183.sırada olaraktan Luo Feng eğitim odasını ve arkeolojik yer çekimi odasını bir saat kullanma hakkına sahipti.

 

Ve Luo Feng eğitim odasının bir saatini 28inci gününde 20:20 -- 21:20 arasında kullanmaya karar vermişti.

 

Bu bir saatte Luo Feng başarısız olsa da denemeye devam edebilirdi. Kaç defa başarısız olduğunun bir önemli olmadan tekrar deneyebilirdi. Diğer yandan…..süre bittiğinde, ister geçsin ister başarılı olsun, anında sanal boşluktan atılacaktı.

 

“ÖLDÜR!”

 

50 çelik zırhlı akrep, atılarak olsun kazarak olsun hatta fırlayarak olsun her yönden geliyordu. Luo Feng hayaletimsi ve ışıldayan bıçağıyla sisten bir rüya gibiydi. Çelik zırhlı akreplerin düzenlerini bozdu ve onları birer birer öldürdü.

 

“PUÇHİU~~”

 

Bıçağın ışığı arkasında bir parıltı bıraktı ve üç çelik zırhlı akrep yere düştü.

 

Luo Feng yüzünden yaralanmışken elinde olmadan güldü: “Kahretsin, üç kere öldükten sonra sonunda ikinci aşamanın A derece sınavını geçebildim!” Süre bitmediği sürece ne kadar öldüğü fark etmeksizin yeniden deneyebilirdi.

 

“50 düşük kumandan seviye çelik zırhlı akrebi öldürmek için 5 dakika 6 saniye kullanıldı. İkinci kat A derece sınav, geçtiniz! Tebrikler, öğrenci Luo Feng.” elektronik bir ses kavurucu çölde yankılandı. Tüm cesetlerde bir ışık parladı ve çelik zırhlı akrep cesetleri kayboldu. Luo Feng’in bedeni de en iyi durumuna dönmüştü.

 

Luo Feng çok netti.

 

Bu ikinci kat A derece sınavı hemen hemen onun şu anki sınırıydı. Bu aşamayı geçmek için üç kere ölmüştü. B derece sınavı ise özel bir durum olmadığı sürece bu kadar kısa süre içerisinde geçebilmesi mümkün değildi.

 

“Sadece tekniğim ve bıçak tekniğimi eğitmek için kullanacağım”

 

“Belki tekniğim mükemmel seviyeye adım atabilir” Luo Feng elinde hayalet bıçağı tutarken denemelerine devam etti.

 

******

 

Gece 22 sıralarında özel bir eğitim kampı arabası ana kapının dışında durdu. İki tamamen kuşanmış öğrenci içeri yürüdü. Öğrencilerden birisi Candace Paulinus idi. 28inci günde avlanmaya o gitmişti.

 

“Candace!”

 

Sarışın delikanlı William onu gülümseyerek selamladı, “Tebrikler çoktan #38 sin.”

 

“Luo Feng’in sırası ne ?” Candace ve William yan yana kara ejder heykeline doğru yürüdüler.

 

“Gördüğün gibi, 101. sıra. Ah, 102, şuan 102” William devasa kara ejder heykelini işaret etti. Candace başını kaldırarak kara ejder heykeline baktı ve gülerek onayladı: “Doğruyu söylemek gerekirse, bu çatlağın gücü fena değil. Diğer yandan ilk ayında en üst 100 sıraya ulaşmak istiyorsa hayal kuruyor olmalı !”

 

“İlk ayında ilk 100e giren bir çaylak; Avrupadan birinin bunu yapma zamanı geldi. Bugün ayın 28i ve Luo Feng tek günlerde avlanıyor bu yüzden gerçekten hiçbir umudu kalmadı” William gülümsedi.

 

Candace de yürekten güldü.

 

Aniden--

 

“Değişti”

 

“Luo Feng’in sıralaması yükseldi.”

 

“Tuhaf, bugün ayın 28i öyleyse Luo Feng bugün avlanamaz, nasıl oldu da sıralaması tekrar yükseldi?” izlemekte olan bir demet kişi hayretler içerisindeydi.

 

Candace ve William bu iki sarışın delikanlı başlarını kaldırarak baktılar; onlar da şaşkınlıkla donup kalmışlardı.

 

Luo Feng’in sıralaması gerçekten #102den #98 olmuştu.

 

“Bugün 28i, nasıl oldu da Luo Feng sıralamasını yükseltti? Birisi onunla savaş puanına bahse girerek maç mı yaptı?” Candace hayalet görmüş gibiydi, “İmkansız!”

 

İnansalar da inanmasalar da fark etmezdi, çünkü gerçek buydu!

 

Aslında Luo Feng sadece ikinci katın A derece sınavını geçerek deneme kulesi seviyesini 2.2den 2.3e yükseltmişti. Bu nedenle sıralaması hafifçe artmıştı.

 

Zaman dakikalarla geçerken öğrencilerin hepsi sıralamayı tartışıyordu. Luo Feng’in şu anki sıralaması #98 idi.

 

22:56.

 

“Kahretsin!”

 

“Ah tanrım!”

 

“Aman tanrım!”

 

Tüm öğrenciler şaşkına dönmüştü.

 

Candace ve William yeni sıralamaya bakarken hayret ediyorlardı--NO. 82 Luo Feng (570403), #98den #82ye bu çok çılgınca bir zıplayış değil miydi. Bu sırada neredeyse 100 e yakın öğrenci kargaşayla toplanmıştı: bu atlayış fazla devasaydı.

 

“Hilekar!”

 

“Bahse girerim biriyle bahis maçı yaptı ve bahis olarak savaş puanı aldı! Birisi kasıtlı olarak Luo Feng’e bahis maçı vasıtasıyla savaş puanı verdi!” bir öğrenci aniden bağırdı, “Hilekar”

 

Bazı öğrenciler bugün vahşi doğaya gitmeyen Luo Feng’in sıralamada böylesine devasa bir artış yaşayabileceğine inanamıyorlardı.

 

“Hile yapmadı Luo Feng şuan eğitim odasında!” İngilizce bir cümle yükseldi.

 

“O şuan eğitim odasında, biz girdiğini gördük.”

 

beyaz ve siyah erkek ve kız gençlerden oluşan bir grup söyledi, Dokuz Ulu Zemin’in olduğu taraftan geliyorlardı. Dahilerin itirazları teker teker sessizleşti. Aslında sadece son derece az miktarda kişi ‘hilekar’ diye bağırmıştı; 180 öğrenciden sadece çok az bir miktarı fazla kıskanç dahilerdi.

 

“Luo Feng eğitim odasına 22:20 de girdi. Tam ben bitirdiğimde onun sırasıydı” dedi siyahi genç.

 

“Rebecca, Luo Feng senden sonra mıydı?” beyaz bir genç yürüdü.

 

“Evet” siyahi genç onayladı.

 

“Ah öyleyse Luo Feng eğitim odasındaydı. Görünen o ki deneme kulesi seviyesi yükseldiğinden sıralaması da yükseldi.”

 

tüm bu öğrenciler buna bakıyordu, eğitim kampındaki sadece beş dahi öğrenci ilk ayında ilk 100e sıçrayabilmişti.Diğer yandan en erken giren 20 sene önceyken en sonuncusu 8 sene önceydi. Böylesine bir şey bir süredir eğitim kampında gerçekleşmemişti.

 

Ve bu sefer Luo Feng bir mucizeyi gerçekleştirecek gibiydi.

 

“Martta Luo Feng kara ejder sıralamasında son sıradaydı bu yüzden eğitim odasında sadece bir saati var” sarı benizli orta yaşlı bir adam güldü, “Yakında 22:20 olacak. Bu sırada ne olursa olsun sanal boşluktan kesinlikle atılacak. Öğrenci arkadaşlar hadi 23:20 de sıralama nasıl değişecek görelim”

 

Şu anda saat 23:18 idi…

 

19…..

 

20!

 

Candace ve William iki sarışın delikanlı sıralamaya baktı.

 

“Yükselmeyecek, daha fazla yükselmeyecek “Candace kalbinde bunu tekrarladı.

 

Güncellendi!

 

Tam 23:20 de sıralama bir ke daha güncellendi--

 

Alanda bulunan herkes öylece donup kalmış Luo Feng’in sıralamasına bakıyordu…








Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44247 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr