Çeviri ve Düzenleme: madShy

Akşamleyin. Luo Feng sokakta yürüyordu. Üniversite bölgesinde olduğundan caddeler genç erkek ve kız öğrencilerle doluydu.

“Merhaba” Luo Feng Xu Xin’in numarasını tuşladı, “Benim, Luo Feng!” Geçen gece Luo Feng ve Xu Xin uzunca videolu sohbet etmişlerdi. Xu Xin’e bugünlerde onu görmeye geleceğini söylemişti. “Gece Baharı Sütunu? Kavşakta? Tamamdır, bekliyor olacağım.”

Luo Feng telefonu kapattı ve çabucak Gece Bahar Postası olarak bilinen kavşağa geldi. Bu bölge oldukça güzel bir şekilde ağaçlandırılmıştı. Luo Feng caddedeki sütunlardan birine yaslandı ve sessizce beklemeye koyuldu. Aynı zamanda kardeşinin ona söylediği ders niteliğindeki sözü de düşünmeden edemiyordu. Söyleği Luo Feng’in aklında yankılanıyordu. “Gerçekten de durum bundan ibaret!”

“Xu Xin’in abisi Xu Gang ile ilk görüşmemizde bana bakarak kız kardeşinden uzak durmamı söylemişti. Onun açısından sadece acemi bir dövüşçüydüm ve kız kardeşi için yeterince iyi değildim!”

“Bu muazzam genç usta ‘Li Wei’ de küçük bir karides olduğumu düşünüyordu. Eğer bir savaş tanrısı ya da savaş tanrısının çocuğu olsaydım o muhtemelen gözlerime bakmaya bile cüret edemezdi.” Tabii ki Li Wei emri altındakilere Luo Feng’i öldürmeleri konusunda izin vermiş olsa bile Li Wei kendi biletini kendi kesmişti. “Eğer savaş tanrısı seviyesini aşabilen bir varlık haline gelirsem, eğer araştırmacı Zhu ile karşılaştırılabilirsem, Akrep Akbaba çifti böylesine astronomik bir ödül koymaya cüret edebilir miydi?” Farklı dairelerdeki insanlar farklı durumlara sahip oluyordu.

Bir üniversitede bir dövüşçü ya da zengin bir kişi talebeler arasında yüksek statüde biri olarak kabul ediliyordu. Tüm Jiang Nan şehri geneline bakıldığında acemi düzey bir savaş tanrısı oldukça meşhurdu!

Eğer tüm dünya geneline bakacak olursanız Sınırların Dojo'su ‘müfettişleri’ olan güçlü savaş tanrıları tüm dünyayı sarsıyordu.

Ve savaş tanrısı seviyesini aşan araştırmacı Zhu tarzında varlıklara, araştırmacı oldukları için Sınırların Dojo'su en üst mevkilerinde kabul ediliyorlardı ve devasa ülkeler tarafından saygı görüyorlardı. Muazzam olarak tabir edilen aileler onlar için şaka gibi kalıyordu. Bu seviyede paranın etkisi çok azdı. “Savaş tanrısı düzeyini aşan dövüşçülerin oranı dünya genelinde aşırı nadir.”

“Benim şu andaki hedefim mümkün olan en hızlı şekilde ileri düzey savaş tanrısı bir ruh okuyucu olmak! Bu gerçekleştiğinde Akrep ve Akbabadan korkar mıyım?” Arzuladıklarını elde etmek ve yapmak istediklerini başarabilmek için niteliklerini yükseltmek zorundaydı!

‘Hong’ misali gerçekten güçlü dövüşçüler tüm dünyadaki güçlü dövüşçüleri bir araya getirerek emirlerini yaptırabilmek için tek bir cümleye ihtiyaç duyarlardı. İşte nitelik buydu!

���

Jiang Nan üniversitesi kapısında.

“Xu Xin, bizimle akşam yemeği yemiyor musun?” Xu Xin’in yanındaki birkaç bayan sınıf arkadaşı ona bakarak ellerini sallayarak güldüler: “Yapmam gereken işler var. Bu gece dışarıda yiyeceğim.” Söyledikten sonra Xu Xin Jiang Nan üniversitesi kapısının yanındaki Gece Baharı Postası kavşağına Luo Feng ile buluşmak üzere ilerledi, diğer bayan sınıf arkadaşları tanık oldular. “Hm?” kızlardan birisi kocaman gözlerini pahalı olduğu belli olan telefonundan kaldırdı ve Gece Baharı Postası kavşağını işaret etti.

“Bakın, bakın, Xu Xin bi adamla birlikte” dedi koca gözlü bayan telefonuyla kavşağı işaret ederek. Gece baharı posta kavşağı okul kapısından 500 metre ileride olmasına rağmen modern telefonların muhteşem özellikleri sayesinde o uzaklığı görebiliyorlardı.

Telefon fotoğraf ve video çekebiliyordu. Bu koca gözlü kızın telefonu 1000 metre ötedeki birinin yüzünü bile kayıt edebiliyordu.

“Hey, bu doğru!” diğer kızlar yaslandı ve baktılar, “Oldukça yakışıklı görünüyor.”

“Hasiktir, sınıfta bir şeyimi unuttum. Siz çocuklar gidin sizi sonra yakalarım.” Koca gözlü kız okula koşmaya başladı ve çabucak boş arazinin köşesine geldi. Telefonunu çıkardı ve hemen henüz çektiği kısa videoyu gönderdi.

Jiang Nan üniversitesine çok da uzak olmayan yüksek klasta bir otel odasında genç bir adam bornozuyla kanepede uzanıyordu. Güzelce bir hatun ayaklarına iki eliyle hafifçe masaj yaparken genç delikanlıyla neşeyle sohbet ediyordu. Aniden, gencin telefonu çaldı. “Merhaba” genç adam telefonunu açtı.

“Genç usta Wang, Xu Xin az önce tanımadığım bir çocukla akşam yemeği için ayrıldı. Videoyu az önce gönderdim.”

“Oh.” genç adam hoş karşılamadı, “Tamamdır, iyi iş çıkardın.”

Bunu söyledikten sonra genç adam videoyu açtı ve ilgiyle izledi. Luo Feng ve Xu Xin’in olduğu sahne inanılmaz yüksek kalitedeydi, genç adam hafifçe somurttu: “Luo Feng? Xu Xin ile denk gelebilmek için üniversiteye kadar geleceğini kim düşünürdü. Xu Xin ile ilişkisi hiç normal görünmüyordu!”

“Siz çocuklar aşağı gidin” genç adam elini salladı, “An amcaya gelmesini söyleyin.”

“Evet genç usta”

İki kız itaatkar biçimde dışarı gitti. Kısa süre sonra takım giyen bir kahya gelerek eğildi: “Genç usta”

“An amca” genç adam ayağa kalktı ve somurttu, “Xu Xin Luo Feng ile akşam yemeğine gitmiş.”

“Luo Feng?” bu kahya, An amca elinde olmadan şaşırdı. Bunun genç usta ‘Wang Xing Ping’ olduğundan emindi. Kyoto merkezi şehrinden Jiang Nan üniversitesine ödülü için daha çok yaklaşmak için transfer olmuştu. Ve Xu Xin e yakınlaşan erkeklerin tüm bilgileri yavaş yavaş kaydediliyordu. Doğal olarak Luo Feng’in bilgileri de kaydedilmişti. Sadece bu değil ayrıca Xu Xin’in kadın sınıf arkadaşları da rüşvet alıyordu! Aynı zamanda Jiang Nan üniversitesi genelinde ona ait 100’e yakın insan bulunuyordu!

“İlişkilerini mahvetmek kolay olmalı” dedi Wang Xing Ping soğukça, “Sadece bir dövüşçü. An amca, bu görevi sana veriyorum. İlk olarak bu gece nerede yediklerini bul. Sıradaki aşamaları sana söylememe gerek yok değil mi? Tek isteğim ilişkilerinin yerle bir olması!” Kahya, An amca başıyla onaylayarak cevapladı: “Hemen hazırlanacağım!”

“Tamam” Wang Xing Ping elini salladı. Kahya hemen ve saygıyla huzurundan ayrıldı.

Bu sırada otelin diğer odalarından birinde. Kahya An amca henüz bulduğu iki genç kıza bakıyordu. Bu iki güzel kız oldukça tatlıydı ve kolayca bedenin alt yarısının tepkisini çekebiliyordu.

“Amacınız o adam!” kahya An amca ekranı işaret etti. Ekranda şu anda Luo Feng’in ve Xu Xin’in fotoğrafları görünüyordu. “Adı Luo Feng, Jiang Nan merkezi şehri Yang Zhou şehrinden. Telefon numarası… Tüm bu bilgileri kaydedin ve telefon numarasını bağlantılarınıza ekleyin.”

“Evet” iki güzel hatun itaatkar biçimde onayladı.

“Planımız bu, dikkatlice inceleyin” bunu dediği gibi kahya An amca bilgisayara hafifçe dokundu, sonrasında planının ince ayrıntıları ekranda gösterildi. İki güzel hatun bir baktılar ve birbirleriyle göz teması kurdular.

“Anladık, An amca.”

“Pekala, Luo Feng restoran Yinuo’nun yanında, gidin” kahya An amca emretti. İki güzel hatunun gidişini izledi ve ekrandaki plana baktı. Elinde olmadan başını salladı, “Luo Feng çok çalışan bir dövüşçü olarak kabul edilebilirsin. Ne yazık ki bizim genç ustamızın gözleri Xu Xin’in üzerinde bu yüzden ona dokunmaya hakkın yok.”

���

Yinuo, Jiang Nan şehrinde oldukça tarz bir restorandı. Müzik akan bir nehir gibi atmosferi harikulade bir hale getiriyordu.

Luo Feng ve Xu Xin köşeye oturdu. Masada mumlar yanıyordu; bu efsanevi romantik akşam yemeğiydi. Luo Feng’in hatrına Xu Xin yakınlardaki koltukların boş olmasını ve kimsenin onları rahatsız etmemesini istedi.

“Oraya mı gidiyorsun?” Xu Xin gülümsedi, “Evet, bu senin için iyi bir şey. Dünyanın en iyi eğitim kampına girebildiğin sürece gelecekte sorun olmadan savaş tanrısı olabildiğini duymuştum… Geleceğin savaş tanrısı, seni ilk ben tebrik edeceğim.” kız bunu söylediği gibi, şarap kadehini kaldırdı. Kadehte aşırı az alkol içeren kırmızı şarap vardı.

“Teşekkürler” Luo Feng de gülümsedi ve kadeh kaldırdı.

Hafifçe yudumladıktan sonra Luo Feng ve Xu Xin konuşmaya başladı. Xu Xin’in karmaşık aile ilişkileri ve Luo Feng’in aile durumları hakkında konuştular. İkisi neşeyle konuşuyorlardı. Sadece öylesine konuşuyor gibi görünmelerine rağmen bir çifti andırıyorlardı. Sadece ikisi ilişkilerini henüz o noktaya taşımamışlardı.

“Kızım, dün gece o adamın gerçekten harika olduğunu duydum?”

“Neden seni kandırayım ki. Demek istediğim oldukça tecrübeliyim ve epeyce adamı denemişliğim var fakat bu geçen geceki nasıl desem… Olağanüstüydü. Hehe… hakkında düşündükçe kalbim azıyor. Birkaç günlüğüne oynamak için onu tekrar bulacağım.”

“Telefon numarasını biliyor musun?”

“O uyurken, telefonunu kullanarak kendi telefonumu aradım ve numarasını kaydettim.”

//günümüz kızlarını anlatıyorlar,bunların yaptığı işleri yapmıyorlar ama davranışlar bundan farksız, görünüş: 8/10 karakter:0’ın altında eksilerde, gerçi makyajı çıkartınca karakterleri güzelliklerine de yansıyor ya neyse ahhahuah

İki güzel hatun düşük sesle Luo Feng’lerin iki masa ötesinde konuşuyorlardı. Ancak restoran oldukça sessizdi bu yüzden Luo Feng ve Xu Xin ikisinin ne konuştuğunu net bir şekilde duyabiliyordu.İkisi de eğlenerek birbirlerine baktı; böylesine bir diyaloğu burada duyacaklarını düşünmüyorlardı.

Luo Feng ve Xu Xin muhabbete devam etti.

Yarım saat kadar sonra.

“Peki, hadi gidelim” kızlar sonunda ayaklandı.

Aniden diğer kızlardan biri Luo Feng’in arkasından geçti ve sonra birkaç adım geriye yürüdü. Onu dikkatlice inceledi ve şaşırmış bir tonla konuştu: “Eh? Gerçekten sen olduğunu düşünmüyordum. Arkandan bakınca sen olduğunu hissetmiştim ancak çok karanlıktı bu yüzden açıkça göremedim. Şimdi bakıyorum da gerçekten sensin. Wow, iki gün üst üste seninle karşılaşmak, ne tesadüf ama!”

“Kız, bu kim?” dedi yanındaki kız şaşkın bir ton ile.

“İki gün üst üste? Bu genç bayan, sizi daha önce gördüğümü düşünmüyorum.” dedi Luo Feng önündeki güzel hatuna bakarken, “Bence karıştırıyor olmalısınız?”

“Ehhhhh” tatlı hatun dikkatle tekrar baktı ve sonra kenardaki Xu Xin’e doğru baktı. Sonra konuştu, “Yanlış kişi, yanlış kişi. Üzgünüm.”

Xu Xin bu sahneye tanık olurken somurtuyordu. Xu Xin tek gecelik ilişkilerden nefret ediyordu… Bu sahne elinde olmadan şüphelenmesine sebep olmuştu: Luo Feng bu kızlarla önceden gerçekten fingirdeşmiş miydi? Dövüşçüler her zaman ölüm ile yaşam arasındaki sınırda yaşarlardı bu yüzden paralarını böylesine güzel hatunlara gömmeleri oldukça normaldi. Geçmişte Xu Xin hep Luo Feng’in böyle biri olmadığını düşünürdü. Fakat bu sahneye tanık olduktan sonra…

madShy notu: bu iş şüpheyle yürüyorsa Luo Feng’de herhangi bir sebeple Xu Xin den şüphe duyabilir. Yani bu işlere şüphe ters, gözlerinle görmeden boşuna evham yapmayacaksın valla yoksa sevdiğinden de olursun hayatının aşkından da...