“Yüksek seviye bir sürü lideri olsa da çelik zırhlı ejderha uçamaz. Sadece süratle koşabilir ve zıplayabilir. Tabii ki havada da yön değiştiremediğinden kurtulmak kolay olmalı.” Luo Feng kaçabileceğinden emindi. Ayaklarının altındaki altıgen kalkan ile havada artistik bir eğri çizerek dümdüz bulutların arasına daldı!

Arkasında bıraktığı sadece çelik zırhlı ejderhanın tehditkar gözüydü. Bakışında dayı çocukları olan ‘esaslı ejderha’ları çağıracakmış gibi intikam dolu bir ifade vardı.

“GROARR~~” öfkeli uğultuyla birlikte çelik zırhlı ejder yırtıcı şekilde kuyruğunu savurdu!

10 metre uzunluğundaki kuyruğu yeşil bir serapa dönerek Luo Feng’in suratına doğru sallanıyordu. Luo Feng’in kaçındığı mesafe ejderhanın 10 metre uzunluğundaki dalgasıyla kapanmış oldu. Yüksek seviye çelik zırhlı ejderha ses hızını aşarak depar atabiliyordu ve kuyruk ‘dalgasını’ sallama hızı depar hızından 10 kat daha seriydi!

Bu ejderha dalgası en iyi nişancı tüfeğinden ateşlenmiş kurşundan birkaç kat daha hızlıydı!

Dn: Arkadaş ne nişancı tüfeğiymiş anasını satayım ya gören bütün Çinliler nişancı tüfeği kullanmayı biliyor sanır… :/

Yüksek seviye sürü liderlerinin hakiki korkutuculuğu da buradan geliyordu!

“CHİ!”

Muhtemelen ejderha kuyruğu çok hızlı olduğundan yüksek basınçlı hava dalgası oluşturmuştu.

“Bana vurmayacak, hala 50-60 santim dışarda !” Luo Feng hemen karar verdi. Ancak bir yandan da bu boyutta bir dalganın ona temas ettiğinde ne denli sıkıntılara düşeceğini de düşünmeden edemiyordu.

Ejderhanın kuyruğunun ucu Luo Feng’in göğsünün yarım metre kadar ötesinden geçti; ona vuramadı. Diğer yandan yüksek basınçlı hava akımı Luo Feng’in göğsüne devasa bir balyoz gibi isabet etti. Bundan dolayı Luo Feng bir süre nefes alamadı.

“BENG!” Luo Feng’in bedeni savruldu ve kalkanıyla durumu stabilize etti.

“Tam da yüksek seviye sürü liderinden beklendiği gibi. Neredeyse bana vurmak üzere olan ejderha kuyruğunun yüksek basınçlı hava akımı beni saf dışı bırakıyordu.” Luo Feng boğazından gelen ağız dolusu kanı daha fazla tutamadı. Bir “PU!” sesiyle ağız dolusu taze kan boşalttı.

Luo Feng hala havadaki çelik zırhlı ejderhaya baktı ve sadece yere düşmekte olan devasa bedenini gördü: “Uçabilen bir canavar bile değilsin. İmparator seviyesine ulaşmadığın sürece, asla uçamayacaksın!”

Luo Feng gülümserken tamamen rahatladı ve sonra ayaklarının altındaki kalkan ile yukarıya uçtu.

HU!

Uçmanın verdiği his gerçekten fantastikti!

“GROOAR~” çelik zırhlı ejderha önce iki katlı birkaç binaya sonra kaldırıma çakıldı. Bir kez daha vahşetle zıpladı… Bu sırada konut apartmanı binası anında yıkıldı. Büyük miktarda moloz yığını etrafa saçıldı.

Çelik zırhlı ejderha bu zıplamayı 100 metre yükseklikteki Luo Feng’e ulaşmak için kullanırken öfkeyle kükrüyordu.

“Çelik zırhlı ejderha ne kadar iyi zıpladığın önemli değil, bu boşuna.” Luo Feng çelik zırhlı ejderhanın konut apartmanından zıpladığını gördüğünde yükselmeye başladı... Sürekli yükselmesiyle yerden 300 metre yüksekliğe ulaşmıştı.

Çelik zırhlı ejderha sadece gerisin geriye hızla düşebilirdi.

HU! Çelik zırhlı ejderha direnç kuvvetiyle yere daha çabuk dönebilmek için havada tekrar kuyruğunu savurdu.

“Kullanışsız.”

Luo Feng yükselmeye devam etti ve ayrıca şehirden de çıkmaya başlıyordu.

“GÜMBÜÜRT~~” kulak parçalayan bir ses aşağıdan duyuldu.

“Hm?”

Luo Feng gökyüzündeyken başını eğerek çelik zırhlı ejderhanın şehrin etrafında koştuğunu gördü. Bazen konut apartmanlarının üzerine zıplıyor bazen kaldırıma koşuyor ve bazen depar atarak binalara adım atıyordu. Onu kovalarken Luo Feng’e tutkal gibi yapışmıştı.

“Buna inanamıyorum pes etmiyor!” Luo Feng’in yüzü hafifçe değişti, “Yüksek seviye sürü lideri olarak çelik zırhlı ejderhanın durumu çok boktan görünüyor. Yerden iki bin hatta üç bin metre yükselsem bile görüşünü engelleyen bir şey olmadığı sürece beni görebilecek!” Yüksek seviye sürü lideri bir kenara Luo Feng iki ya da üç mil ötedeki birini görebiliyordu.

Bu yüzden tabii ki çelik zırhlı ejderhanın 5-6 mil uzaklıktaki birini görmesi garip olmazdı.

“Ses hızını geçerek uçamıyorum fakat o ses hızını aşarak depar atabiliyor bu yüzden ekmesi zor olacak. Tahminimce tek yolu bulutların üzerinde uçmak!” Luo Feng tekrar yükselmeye başladı!

Whoşşh!

Ayaklarının altındaki altıgen kalkan tekrar yükselmeye başladı, bu sefer bulutları aşmayı umuyordu. Bulutların üzerine çıktıktan sonra çelik zırhlı ejderha onu tekrar göremeyecekti. Doğal olarak daha fazla kovalayamazdı.

“GA~~” “ GA GA GA~~” kulak parçalayan siyah devasa kalabalık bir kuş canavarı sürüsü sesleri Batıdan geliyordu. Ve bu devasa sürü Luo Feng’e yönelmişti.

“Tam bir aptalım !” Luo Feng kendini azarladı. Gökyüzü uçan canavarların yaşam alanıydı. Sadece hayret verici düzeyde güçlü hava araçları gökyüzünde uçabiliyordu… İnsan dövüşçüler açısından havada uçmaya cüret ederlerse doğal olarak uçan türde canavarların saldırısına maruz kalırlardı!

Büyük Nirvana periyodundan önce kuşlar süper bir görüşe sahiplerdi. Öyleyse şuan ki görme kabiliyetlerini açıklamaya bile gerek yoktu.

Uçan türde canavarlar muhtemelen onun uçtuğunu görmüşlerdi bu yüzden aniden etrafında bir sürü oluşturdular!

“Arazideki aile marketindeki canavar ortamına göre daha da esneğim.”

“Fakat şu uçan canavarlarla karşılaşmak… Bu kendimi ölüme atmak !” Luo Feng tamamen tereddütte değildi. Uçan kuş sürüsünü fark ettiği gibi anında şehrin üzerinde doğru aceleyle geri döndü.

Uçan türdeki canavarlarla havada dövüşmek kesin ölüm demekti!

Çelik zırhlı ejderhadan yeterince uzakta durduğu sürece hala umudu vardı.

“GROWRR~~” çelik zırhlı ejderha uçan insanın gerçekten geri döndüğünü görünce hemen Luo Feng’e kabardı.

Luo Feng alçalırken koca bir ay kadar yol kat etti!

SHA!

Luo Feng şimşek gibi ve bir BAAM sesi ile direkt olarak konut apartmanının 12inci katının balkon penceresine çakıldı. Camlar anında parçalandı ve Luo Feng içeri daldı.

“GÜMBÜRT~” Derin yeşil yıldırım hızındaki çelik zırhlı ejderha vahşice direkt olarak Luo Feng’in daldığı apartmanın 8inci katından içeriye yardırdı. Korkunç derecedeki tepki altında tüm konut apartmanı şiddetlice sallandı. Binanın merkezindeki beton duvarlar açılmaya ve tüm bina yavaşça düşmeye başladı.

“İNSAN!”

Çelik zırhlı ejderha canavar konuşmasıyla kükredi ve önünde hareket eden gölgeye odaklandı. Bu az önce başka bir konut apartmanına geçen Luo Feng’e ait idi.

“GROAAR~”

Çelik zırhlı ejder Luo Feng’in kaçmasından korkuyordu bu yüzden hiç tereddüt etmeden direkt olarak Luo Feng’in geçtiği yere tosladı… Tüm yapı merkezinden ikiye kesildi ve tekrar yıkılmaya başladı!

Burası orta boyutta bir sektördü bu yüzden sadece 12 katlı konutlar hesaba katıldığında onlardan en az 20 tane vardı. Ancak Luo Feng’i kovalayan çelik zırhlı ejderha çoktan sekizini hiç etmişti… Konut apartmanı pencereden giren Luo Feng’den fazla etkilenmemişti. Çelik zırhlı ejderhanın devasa bedeniyse konut apartmanlarını havaya uçuruyordu.

Fakat çelik zırhlı ejderin başka seçeneği yoktu!

Çünkü konut apartmanları görüşünü kapatıyordu!

“GÜMBÜRT~” 8inci konut apartmanını yok ettikten sonra çelik zırhlı ejderha aniden durdu ve zeminde bekledi.

8inci konut apartmanı yavaşça alçaldı ve çelik zırhlı ejderhanın üzerine düştü. Diğer yandan çelik zırhlı ejderha kaçınmadı. Bir BAAM ile… Tüm konut apartmanı çelik zırhlı ejderhanın üzerine yıkıldı fakat pullarının sertliğinden konut apartmanı tofu gibiydi ve çelik zırhlı ejderhayı yaralamamıştı.

“İNSAN, İNSAN…” çelik zırhlı ejder öfkeyle uğuldayarak etrafa bakıyordu.

Evet!

Luo Feng’i kaybetmişti!

���

Küçük sektörün altındaki yeraltı otoparkının karanlık bir elektrikli odasında, Luo Feng duvara yaslanmıştı.

“Nefes al nefes al” Luo Feng yavaşça soluklandı. Göğsündeki acıyı ve tüm üniformasına bulanmış taze kanı hissedebiliyordu.

“Bu sefer ciddi bir yara aldım. Önceden büyük miktarda canavarla sarıldığımda kaçarken de ağır bir yara almıştım. Ve şimdi çelik zırhlı ejderhanın kuyruğundan yayılan hava dalgası yarayı daha beter bir hale getirdi.” Luo Feng hafifçe göğsünü ovaladı ve Luo Feng’in yüzünü solduran bir acı duydu.

Ağır yaralanmasına rağmen Luo Feng oldukça iyi moddaydı.

“Bu çelik zırhlı ejderha yeraltı otoparkındaki şantiye odasında saklanırsam muhtemelen beni bulamayacak.” Luo Feng bir gülümsedi. Bu sektöre aceleyle ilerlediğinde kaçış planı çoktan kurulmuştu.

Bunun gibi bir sektörde yeraltı parkları çok olmalıydı.

Konut apartmanlarına ilerleyerek çelik zırhlı ejderhanın görüşünü kapatmıştı… Çelik zırhlı ejderhanın ne kadar sağlam olduğu fark etmezdi, konut apartmanlarına tekrar tekrar çarpmasının onun üzerinde etkisi oluyordu. O zaman Luo Feng bu şansı fırsata çevirdi. Yeraltı otoparkının girişi sekizinci konut apartmanından çok da uzak değildi. Doğal olarak bu avantajı kullandı ve direkt olarak oraya ilerledi.

8inci konut apartmanı düştükten sonra bir parça moloz yeraltı otoparkının girişini kapattı. Çelik zırhlı ejderhanın Luo Feng’in tüm bunların altında olduğunu düşünmesi oldukça zordu.

���

"GROOAR~~"

Yüzeyde çelik zırhlı ejderhanın öfkeli kükreyişleri yayılıyordu. Bu önceki kükreyişlerden çok daha gürültülüydü.

“GÜMBÜRT ~~” Hemen ardından yer sarsılması bunu takip etti. Bu sırada çeşitli kükremeler çalınmaya başladı.

Bu çelik zırhlı ejderhanın, 20 ila 30 mil yarıçapındaki tüm canavarların lideri olduğuna dikkat etmek lazımdı. Bir komutla 100.000 ferdin üzerindeki canavar sürüsü etrafa yayılarak şehrin her tarafına dağıldı! Düşük, orta ve yüksek seviye kumandanların komutları altında canavarlar insanı aramak için bölgeyi taradı.

���

Karanlık soğuk yeraltı otoparkı şantiye odasında.

“Canavarların kükremeleri durmuyor ve yer sallanıyor. Çelik zırhlı ejderha muhtemelen tüm amca-dayı çocuklarını beni araması için çağırdı.” Luo Feng’in yüzü değişti. Çelik zırhlı ejderhanın onu tek başına denk getirme olasılığı düşüktü fakat 10 binlerce canavar hemşerisi mümkün olan her deliği arıyordu… Eğer burada kalırsa armut gibi yakalanacaktı.

Bu sektör çelik zırhlı ejderhanın ana odak mekanı olduğundan burayı kendi muhiti bellemişti.

“Görünen o ki yaralarımla ilgilenecek fırsatım olmayacak.”

Luo Feng oldukça rahat şekilde ayağa kalktı, önceki mevzu şu anki sahneden çok daha tehlikeliydi. Hepsinden önemlisi çoktan topuğu koymuştu.

Ve şimdi yine de uzaklaşamayacak mıydı?

#003 şehrinin metro sisteminde yapılmış tonlarca tünel vardı.

“Hm, eğer doğru hatırlıyorsam buradan çok uzakta olmayan bir yerde bir tünel olmalı! Yeraltı tüneline gireceğim ve takip edeceğim. O vakit #003 şehrinden kolayca tüyebilirim. Tüneller küçük bu yüzden orada canavarlar olsa bile küçük ve zayıf olanlardan olacaktır. En azından çelik zırhlı ejderha gibi canavarlar içeride kekanlık* yapamaz.”

Dn: Çevirmen gardaşıma göre kekanlık kekoluğun bir üst rütbesi bilin istedim :D

“Mahalleye, merkezi şehirdeki evimize dönme zamanı.”

“Bir kez geri döndüğümde, bu ejderha yumurtası, savaş üniforması setini ve bıçağı satıcam! Ne kadara satabilirim bilmiyorum, 30 milyar alıp almayacağımı da.” Luo Feng’in göğsü acıyla doluyken bile kalbi sonsuz bir umut içerisindeydi.

Bu sefer kendisi için çılgınlar gibi çalışsa da küçük kardeşinin yeniden ayaklanması ödülü olduğunda tüm bunlara değerdi!

madShy notu: Kardeşin ayaklandıktan sonra çelik zırhlı ejderhanın dayı çocuklarını beraber pıçaklarsınız hem değil mi ? hahahah …