SS 67: Göçen Savaş Tanrısı, ‘Lu Gang’

avatar
9041 25

Swallowed Star - SS 67: Göçen Savaş Tanrısı, ‘Lu Gang’


 

 

Luo Feng elinde olmadan güldü. Bu kelime aslında oldukça ilginçti. 5 ay önce Dojo'nun bir üyesiyken buraya test için gelmişti. Bu sırada ailesi hala ucuz evlerinde yaşıyordu. Göz açıp kapayıncaya dek Ming-Yue sektöründe yaşamaya başlamıştı ve kolayca milyonlar kazanıyordu.

Test yapmaya devam etmelisin, Wu amca. Bu sırada ben uğrayıp bir göz atacağım” Luo Feng gülerek kenara oturdu. Bir garson hızlıca çay ve tatlıları getirdi.

Çılgın” Dojo üniforması giyen ve ayrıca Dojo da eğitmen olan bir adam gülerek konuştu, “Geçen iki ayda 10.000’in üzerinde canavar öldürdüğünü duydum? Ve çoğu yüksek seviye asker canavar mıymış? O halde acemi kumandan seviyesine mi ulaştın?

Öyle görünüyor” arkasındaki adam kabul ederek onayladı.

Wu Tong da onayladı: “İleri düzey savaşçı seviyesinde birinin tüm bu canavarları öldürmesinin bir yolu yok. Luo Feng acemi kumandan seviyesine ulaşmamasına rağmen o hemen hemen o seviyede. Luo Feng’in Dokuz Aşama Yıldırım Bıçağı eğitimini yaptığını hatırlıyorum, bu yüzden Dokuz Aşama Yıldırım Bıçağı etkilerini gösteriyor olmalı.

Luo Feng donup kaldı.

Öyle değil miydi?

İki aydan kısa bir sürede 10.000 canavar öldürmüştü ve bunların çoğu kesinlikle yüksek seviye asker canavarlardı. Aslında, ileri düzey bir savaşçının böyle bir veriminin olması gerçekten zordu. Bunların hepsini düşündüğünde acemi kumandan seviyesinde olması o kadar garip değildi.

Dokuz Aşama Yıldırım Bıçağı eğitimi son derece zor ve kullanım kılavuzunun fiyatı da son derece pahalı” dedi diğer dövüşçüler.

Evet, o çok zor” Luo Feng onaylarken güldü, “Ben tesadüfen küçük tüyolar elde ettim.

"Ah"

Oradaki herkes Wu Tong da dahil olmak üzere Luo Feng’in gözlerinde farklı bir bakış olduğunu fark etmişti. Dokuz Aşama Yıldırım Bıçağı nihai bir kullanım kılavuzuydu. Sadece bir miktar insan bu kullanım kılavuzunu satın alıyordu fakat birazı da ilk aşamada başarısız oluyordu. Bu kullanım kılavuzunun eğitimini almak… Savaşları domine etmeni sağlıyordu!

Luo Feng” dışarıdan bir ses duyuldu. Luo Feng başını çevirdi ve kardeş Chen’i gördü.

Luo Feng, geri döndüğünü duydum fakat bu kadar erken burada olacağını düşünmüyordum.” Chen Gu içeri yürürken güldü, “Ah evet, yarın kıdemli Lu Gang’ı anma buluşmasına gitmeyi planlıyor musun?

Bu büyük bir olay, bu yüzden hepimiz gidiyoruz. Luo Feng, vaktin varsa sen de geliyorsun.” dedi şef eğitmen Wu Tong.

Luo Feng duygulanarak iç geçirdi ve onayladı.

Tabii ki böyle bir olaya katılmak zorundaydı.

Onların kıdemlisi Lu Gang derece 3 sıçan gelgitinin içerisinden geçen güçlü Savaş Tanrısıydı! Luo Feng kişisel olarak bir sıçan gelgiti tecrübe etmemesine rağmen, sıçan gelgiti patlak verdiğinde o da vahşi doğadaydı… Elinde olmadan ölümüne üzülüyordu. Kıdemlisinin nasıl geçip gittiğini bildiğinden doğal olarak Luo Feng oraya gidecek ve ona olan vefa borcunu ödeyecekti.

Potansiyel dövüşçü sınavı gününde  Luo Feng ve diğerleri taze adayların testini izledi. Toplamda 8 kişi vardı ve 3 tanesi geçmişti.

Aslında Luo Feng'in bu 8 kişiden aşina olduğu birisi vardı. Zhi-An bölgesi Sınırların Dojo'sundan seçkin bir üyeydi. Diğer yandan bu seçkin üye geçemedi.

Sonraki günün şafağında. Sıcaklık düşüktü. Cenaze evi Jiang- Nan şehrinin Kahramanlar Salonuydu, birçok kıdemli kişi kıdemli Lu Gang’a olan saygılarından ötürü törende bulunduğundan güvenlik son derece üst seviyedeydi.

Ateş Çekici takımının beş üyesi bir arada toplanmışlardı ve beşi de siyah giyiyordu.

Bugün burada epeyce insan var” dedi Chen Gu bir nefes alarak. Luo Feng etrafına baktı ve saygılarını göstermeye gelmiş insanların caddeleri doldurduğunu gördü. En önemlisi, Bugün yasın birinci günüydü bu yüzden sadece dövüşçüler, aile üyeleri, yüksek rütbeli hükümet görevlileri v.b gelmeye izinliydi.

Yarından itibaren yedinci güne kadar normal siviller saygılarını göstermek için gelebiliyordu.

Yine de burada 10.000 in üzerinde kişi toplanmıştı ve Jiang-Nan şehrinin üst sınıf insanlarıydı. Bazıları büyük işlerin en zirvesindeydi, hükümet ve ordu gibi. Ayrıca orada büyük bir dövüşçü kitlesi vardı. Gruplar halinde dövüşçüler, güçlü savaş tanrıları bile vardı!

Eğer bir Savaş Tanrısı ölürse, diğer savaş tanrılarının saygılarını ödemek için gelmeleri normaldi.

Ulusal televizyon da gelmiş” dedi Luo Feng onların aracına bakarak.

Bir Savaş Tanrısının anma töreni tüm ülkede yayınlanır” dedi Gao Feng minnetle, “Neredeyse bütün yıl boyunca Çin’de bir Savaş Tanrısı bile ölmedi.

Sadece Savaş Tanrısı seviyesindeki dövüşçüler veya daha yüksekleri tüm ülke çapında yayınlanıyordu. Savaşçı ve kumandan seviye dövüşçüler böyle bir muamelenin zevkine varamıyorlardı. Ayrıca sadece orduda en yüksek generaller de bu tür bir muamele görüyordu.

Bak, bu Jiang-Nan şehri belediye başkanı. Tam orada, televizyonda sıkça görünen lider.

Hmhm, şuraya bak, bu HR ittifakının 12 ailesinden biri olan Xu ailesinin başı.

Luo Feng Xu ailesini duyunca elinde olmadan oraya baktı. Biraz şişman saçlarının tümü beyazlamış bir yaşlı adamdı ve 80-90 yaşında görünüyordu. Diğer yandan doğal olarak etrafında yüksek yetki havası vardı. Arkasında onun dört astı vardı.

İşte orada güçlü Savaş Tanrısı seviye dövüşçü Zhu Ge Shan. Bizim şef eğitmenimiz Zhu Ge Tao’nun kardeşi

Epeyce dövüşçü tartışıyordu.

Bugün buraya gelen insanlar gerçekten çok önemli insanlardı. Dünyadaki hükümetlerin, ordunun, şirketlerin veya dövüşçülerin olsun hepsi en üst noktalardaydı.

Anma töreni başlıyor” dedi Gao Feng ileri bakarak,” Diğer yandan, girebilene kadar önce biraz beklememiz gerekecek.

Hadi bekleyelim, tüm bu insanları nadiren görebiliyoruz.” diyerek güldü Chen Gu.

Luo Feng ve diğerleri caddede durdu ve büyük bir dövüşçü kitlesinin arkasında bekledi. VIP’ler çoktan girmeye başlamıştı.

“BİİİP!”

Kasvetli, karanlık çay tabağı şeklindeki dövüşçü uçağı direkt olarak uzaktan uçtu ve kahramanların salonunu çevreleyen ordu onu engellemedi. Ve güçlü Savaş Tanrısı dövüşçüler, Jiang-Nan şehri belediye başkanı ve üst düzey ordu mensupları ve hükümet anma törenine girerek saygılarını ve selamlarını ilettiler.

Büyük birisi geldi.” Chen Gu’nun gözleri parladı.

Kahretsin, ne tür birisi geldi?” Gao Feng bile şok olmuştu.

Sahnedeki insanlar zaten Çin’in en üst sınıf sosyetesiydi. Örneğin, savaş tanrıları dövüşçülerin en üstüydü. Jiang-Nan şehri belediye başkanı, şüphesiz görevlilerin en üstüydü. Çin’de sadece 6 merkezi şehir vardı bu yüzden Büyük Nirvana periyodundan önceki eyalet valisinden bile daha da önemliydi.

Diğer yandan tüm bu insanlar selamlamak için gelmişti.

Bu kim?” Luo Feng dikkatlice baktı. Tüm dövüşçüler ve ulusal televizyondaki muhabirler bile yakından bakıyordu. Hiç kimse bir ses çıkarmaya cüret etmedi.

Tam bir sessizlik.

Şeker tabağı şeklindeki dövüşçü uçağı yavaşça alçaldı ve mekanik kapısı açıldı.

Gaga gibi bir burnu olan zayıf adamın elbiseleri simsiyahtı ve dövüşçü uçağından aşağı indi. İyi modda değil gibi görünüyordu ve gözlerinde yaşlar görülebiliyordu. Sadece varlığı 10 metre yarıçapındaki insanların karanlığa düşmüş gibi hissetmesine neden oluyordu. O yarıçapta bir tanrı gibi görünüyordu.

Bay Zhu” güçlü Savaş Tanrısı dövüşçü konuştu.

Gaga burunlu adam iç geçirdi ve bir şey söylemedi. Savaş Tanrısı dövüşçüler, Jiang-Nan şehri belediye başkanı, Kyoto şehrinden gelen üst düzey yetkililerin hepsi ve ordu onaylayarak kahramanlar salonuna doğru ilerledi.

Diğer insanlar onu arkasından takip etti.

Tam bir sessizlikti.

Sadece bu önemli insanlar içeri girdikten sonra dışarıdan tartışmalar yükseldi.

Bu eleman kim?” Luo Feng inanılmaz merak doluydu. Bu şüphesiz Çin’in tepesindeki insanların tepesindeki insanlar türünden biri olmalıydı. Savaş tanrıları ülkelerin liderlerini bile nadiren selamlardı. Genellikle Savaş Tanrısı dövüşçüler yüksek mevkili yetkililere saygı duymazdı.

Bir fikrim yok” Chen Gu ve diğerleri başlarını salladı.

Gao Feng’in kulakları biraz hareket etti ve sessizce söyledi: “İleride birisi şu elemanın ‘Zhu Xi’ olduğunu söyledi. Zhu Xi ismini duymuştum. Eskiden son derece ünlü bir Savaş Tanrısı seviyesinde dövüşçüymüş. Diğer yandan kendini çok nadir gösterdiğinden daha önce onu hiç duymadım. İnternette okuduğuma göre bu Zhu Xin çoktan Savaş Tanrısı seviyesini aşmış ve zirve bir varlıkmış.

Savaş Tanrısı seviyesini aşan bir varlık mı? “ Luo Feng ve diğerleri derin bir nefes aldı.

Aman tanrım.

Böylesine bir varlık tüm bir ülkeyle kafa kafaya kapışabilirdi! Böyle bir insan karşısında bir şehir bile kafasını eğmek zorunda kalmıştı. Bu gerçekten de insan toplumunun en üst varlıklarından biriydi. İş dünyasının, hükümetin, ordunun ve Savaş Tanrısı dövüşçülerinin üst rütbelilerinin onu selamlamasına şaşırmamak lazımdı.

Diyebilirsiniz ki

Böyle birisi insanlar için kutsal bir varlık gibiydi.

 

madShy notu: Arkadaşlar yorumlarda görüyorum bazen yaptığım işi abartıyorsunuz, fazla övüyorsunuz. Ancak buna gerek yok. Yorumlarda sizden istediğim tek şey kuralları aşmadan gerçeği söylemeniz. Bu işi seviyorum her gün de kendimi geliştiriyor ve hızlanıyorum, sizlerin yardımıyla bir gün ben de savaş tanrısı seviyesini aşan bir çevirmene dönüşebilirim ! Ahahah neyse keyifli okumalar ...



 

 






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44299 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr