Swallowed Star - Bölüm 735: Fırtına

---

 

Bölüm 735: Fırtına

 

Ne kadar mucizevi bir olay, orman yangını gibi yayıldı. Ölümsüz grubu bunu dostlarıyla paylaşmadan edemediler... bundan dolayı, yarım saat içinde, bir serserinin sadece birkaç yüz yıl eğitim yapıp 13. seviyeyi geçme haberleri çoktan yayılmıştı...

 

Ancak baş karakter Luo Feng azıcık bile heyecanlı değildi.

 

"9 evren tabletini çalışmaya henüz gitmeyeceğim." Birden durduğu gibi şehir liderinin konutuna doğru yöneldi. Kaşları çatık bir şekilde, "6. seviyeyi geçtiğimde bir aydınlanma yaşamıştım, 9 evren tabletini çalışmaya gitmeden önce bunun üzerine biraz kafa yoracağım."

 

Ardından döndü ve bu eğitim kışlalarına doğru gitmeye başladı.

 

Dövüştüğü her seviyede rakipleriyle onlarca kez çarpıştı kapıştı. Bu nedenle, onların yeteneklerini ve Nan Shen Donanımı'nı kullanışlarını net bir şekilde görmüştü. Hepsinin, ondan farklı tarzları vardı, bu yüzden bunlar ona ilham kaynağı oldu.

 

...

 

Eğitim konutunun balkonunda, Luo Feng çıktı, orada bağdaş kurdu ve bir sürü savaş hakkında kafa yormaya başladı. Bu onun için çok önemliydi, bu nedenle kesintileri önlemek için hemen sanal evren bağlantısını kapattı.

 

Hu...hu...

 

İlkel kaos enerjilerinin akarken, Luo Feng sakince düşündü.

 

Koca bir kargaşa yarattığının farkında değildi.

 

Sanal evren, Yıldırım adası, 9 bıçak şövalyesinin sarayı.

 

9 Bıçak şövalyesi orada dikilmiş ve kaşlarını çatmıştı, başında mor pullarıyla yeşil zırhını giymişti.

 

"Şövalye, bu Luo Feng çok dehşet verici. Birçok mutlak dahi güçlü başlarlar fakat daha sonra yavaşlarlar. Ancak onun gelişimi daha da şok edici... o sadece birkaç yüz yıl yaşadı ama şimdiden 13. seviyeyi geçti. O kesinlikle 10 milyon çağın nadir bir dahisi. Diğer şövayeler ve evren ülke liderleri kesinlikle onu öğrencileri olarak kabul etmek isteyecektir. Bu olduğu zaman, o başkasının emrinde olacak, artık tereddüt etmenize gerek kalmayacaktır." Yeşim, onun yanında gergince dikilmişti.

 

9 bıçak şövalyesi yavaşça elini havaya doğru uzattı.

 

Yeşim imparator, başka ne söylemek istiyorsa tuttu, sessizliği korudu.

 

"Anladım." 9 bıçak başını salladı.

 

"Ancak..." Yeşim endişeyle konuştu.

 

Yeşim, 9 bıçak şövalyesinin 1 numaralı imparator seviye ölümsüzüydü. Bundan dolayı onlar çok yakınlardı ve ikisi sık sık sorunları beraber tartışırlardı. Emirleri veren 9 bıçak olsa da... yeşim genellikle organize eden ve diğer görevlerle ordusunu yöneyen kişiydi.

 

9 bıçak başını yana salladı ve gülümsedi, "Bu konudan nasıl habersiz olabilirim, şu Bolan ve o, yaklaşık aynı miktarda eğitim yaptılar. Ancak, Bolan sadece 8. seviyeyi geçti... ve o yine de evren seviyelerin arasında istisnai olarak düşünülüyor. Ancak bu Luo Feng şimdiden 13. seviyeyi geçti, o, Bolandan binlerce, on binlerce kat daha güçlü. Bolan 10,000 çağın nadir bir dahisi, ama bu Luo Feng 10 milyon çağın nadir bir dahisi."

 

"Ama bak, 10 milyon çağın dahileri diğer insanlar onları istemesin diye hep gizlenmiştir. Bu kadar açık bir şeyi Luo Feng gözden kaçırmaz." 9 bıçak başını yana salladı, "Yoksa, ona kişisel olarak gönderdiğim maili görmezden gelmezdi."

 

"Şövalye, maili zaten gönderdiniz mi?" Yeşim şok olmuştu.

 

Onun bu kadar hızlı harekete geçmesini beklemiyordu.

 

"Cevaplamadı, cevaplamamaya nasıl cüret edebilir?" Yeşim şok olmuştu.

 

"O normalde bana cevap vermemeye cesaret edemez. Ama, sanal evren ağına bağlantısını kapattı." 9 bıçak şövalyesi başını yana salladı. "Bunu yaptığı için... doğal olarak hiçbir şey alamaz, bu yüzden onu suçlayamam."

 

Yeşim şok olmuştu.

 

Zeki serseri.

 

Bu Luo Feng elbette kurnazdı, o muhtemelen birçok güçlü insanın onu davet edeceğini ya da onu öğrencileri olarak kabul etme niyetlerinde olmalarını zaten bekliyordu ve kendisi düşük bir pozisyonda olduğu için, kimseyi reddetmeye cüret edemeyecekti. Bundan dolayı özellikle bağlantısını kapattı, bu doğal olarak onu masum kılacaktı.

 

Büyük miktarda mail toplandıktan sonra bağlantıyı açınca, hepsinin içinden seçebilirdi.

 

"Kurnaz." Yeşim yumuşakça söyledi.

 

"Böyle bir dahi, bu kadar zekice davranması doğal." 9 bıçak şövalyesi başını yana salladı ve gülümsedi. "Rahatla, sonuçta ben onun üzerinde bir şövalyeyim ve doğrudan ya da dolaylı bir şekilde ondan sorumluyum. İlk alacağı mail yine de benimki olmalı."

 

Luo Feng, göksel köprünün 13. seviyesini geçtikten sonra, büyük bir fırtınaya sebep oldu. Bu fırtına sadece Sanal Evren Şirketi'nin üst tabakasını etkilemedi, ayrıca diğer ırklara da ulaştı.

 

...

 

Issız evren ülkesindeki bir yıldız alanında, içinde bir tanrı ülkesi tutan bir yarık vardı.

 

Bu muhteşem tanrı ülkesi böcek klanı organizasyonunun saklandığı yerdi.

 

Tanrı ülkesinin içinde, 1 milyon km'den fazla yükseklikte sıradağlar vardı. Bu oradaki en yüksek dağdı ve zirvesinde... 100,000 km'den fazla uzunlukta bir tapınak vardı. O, göz kamaştırıcı altın bir ışık ile parıldıyordu ve tapınağın içindeki siluetler görülebiliyordu.

 

İnsanlar, cesur böcek askerler, uyumlu bir biçimde çalışıyorlardı.

 

"Usta, usta."

 

Tapınağın en üst katında, geniş sarayın içinde altın elbiseli siluet parladı ve endişeyle bağırdı, "Rapor edecek önemli meselelerim var, önemli meseleler."

 

Auuu...auuu... Sarayın içinde dağılmış 10,000'in üzerinde böcek asker (Ölümsüz böcek askerler) onlara doğru gelen altın elbiseli adamı farkedince hemen öfkelendiler, ona uyarı sinyalleri gönderdiler. Daha fazla saygısızlık gösterirse, ona saldıracaklarını söylüyorlardı.

 

"Neden bu koşuşturmaca, rapor edilecek ne var." Kibar bir ses salonda yankılandı, birinin tüm bedenini sakinleştirecek bir ses.

 

Altın elbiseli adam saygıyla, 10 km uzunluğundaki yuva annesini koruyan çok sayıdaki ölümsüz askerlere baktı. "İnsan dahi Luo Feng hakkında haberlerim var, 3 numara, bugün göksel köprü girişiminde bulundu. O sadece birkaç yüz yıldır yaşıyor ve şimdiden 13. seviyeyi geçti!"

 

"13. seviye?"

 

Onun kibar sesinde biraz kuşku vardı, "10. seviyeyi geçmek normal ölümsüz seviyesidir. Bu demek oluyor ki, 3 numaranın yasa kavrayışı şimdiden bir generale yakın ya da daha bile iyi."

 

"Evet efendim." Adam saygıyla ama acilen cevap verdi. "Ve böyle bir seviyeye ulaşmak için birkaç yüz yıl harcadı, onunla aynı dahi grubundan gelen ikinci en iyi Bolan sadece 8. seviyeyi geçebildi, Luo Feng ile kesinlikle karşılaştırılamaz. Bu Bolan zaten son 10,000 çağın nadir bir dahisi olarak düşünülüyor, ama bu Luo Feng son 10 miyon çağın en önemli kişilerinden biri."

 

10 milyonluk çağ, bu 100 milyar yıl demekti.

 

Evren çok uzun zamandır var olsa da, 10 miyon çağ yine de uzun bir zaman periyotu olarak düşünülür. Bu unvanı alabilecek, Ke Di ve Shi Huo şövalyesi gibi dahiler, zamanla düşmüş olmalarına rağmen, kim düşmedi ki... onlar şok edici başarılara ulaşmışlardı!

 

Ölmeyen bir, 10 milyon çağın mutlak dahisi, en azından zirve seviye imparator ölümsüz olurdu. 

 

"10 miyon çağın nadir dahisi mi, Ke Di ile karşılaştırılabilir mi?" Kibar ses yankılandı.

 

"Evet" Altın giysili adam söyledi.

 

"O zamanlar Ke Di tehdidinden kurtulduğumuzda, böcek klanımız, ilkel kaos şehri lideri olan öğretmenin zaman ve mekanı çözememesi ve onu canlandırmaması için çok fazla enerji ve kaynak harcamıştı." Kibar ses yankılandı. "Luo Feng'in pozisyonunu 1 numaraya yükselt. Bunu ırkıma rapor edeceğim... organizasyonumuz henüz onunla uğraşmak için yeterli kaynaklara sahip değil, gidebilirsin."

 

"Tamam Usta."

 

Altın giysili adam saygıyla ayrıldı.

 

Evren son derece genişti, insanlık, böcek klanı, otomaton ırkı vesaire... Ama hâlâ bunların hepsi birlikte evrenin küçük bir kısmını oluşturuyor. Uzak bölgelerde, diğer inanılmaz güçlü ırklar vardı. Bunların içinde, bir uzay yarığının içinde saklı bir tanrı ülkesi vardı.

 

Bu, siyah enerji akımıyla dolu bir tanrı ülkesi kıtasıydı.

 

İçinde haşmetli siyah tapınak vardı.

 

"Usta."

 

Siyah dumanla kaplı bir siluet saygıyla diz çökmüştü ve serin salonun içinde sayısız kayalardan oluşmuş 3 km'den fazla uzunluktaki bir siluet oturuyordu Kayaların yüzeyleri kırmızı alevlerle yanmıştı, burnundan ara sıra siyah alevler çıkıyordu.

 

İki boynuzu yarı saydam bir seramik camdan yapılmış gibi duruyordu.

 

Aşağıdaki sıska siyah siluete baktı.

 

"Hm?" Heybetli siluet burun deliklerinden siyah alevler çıkardı.

 

"Efendi, daha şimdi Hong Birliği insanlığının mutlak bir dahi ürettiğini duydum, o Luo Feng diye anılıyor. O sadece birkaç yüz yıldır eğitim yapıyor ve şimdiden göksel köprünün 13. seviyesini geçmiş." Küçük siluet saygıyla söyledi. "O kesinlikle 10 milyon çağın nadir bir dahisi fakat o şu anda insanlığın kutsal toprağı ilkel kaos şehrinde onu koruyan liderleriyle birlikte yaşıyor. Bundan dolayı, ırkımız içeri sızacak bir yola sahip değil."

 

Haşmetli siluet altındaki siluete gözlerini dikti. "İlkel kaos şehri liderinin koruduğu yerde umut yok. Bekleyeceğiz, o sektör lordu olduğunda, kesinlikle diğer bölge savaşlarına çıkacaktır... doğal olarak ondan kurtulma şansımız olacak!"

 

Sayısız kristal metal, muhteşem tanrı ülkesi üzerinde süzülüyordu. Mekanın çapı 3 milyon km civarındaydı ve tamamen özel bir kristalden yapılmıştı.

 

Bölgenin merkezinde.

 

Yeşil yeşim bir tahtta bir adam oturuyordu. İnsan görünümünde, harika bir kristal oymacılığı gibi görünüyordu ve alnında altın bir göze sahipti. Gözünün etrafındaki şekilsiz dalgalanmalar, 300 km çaplık alana yayılıyormuş gibiydi.

 

"Ah?"

 

"Uzak Hong Birliği insan ırkı cidden 10 milyon çağın nadir bir dahisini üretmiş..."

 

"Böcek klanı, şeytanlar ve otomaton ırkının hepsi uğraşacak ve onu öldürmenin yollarını bulmaya çalışacak gibi görünüyor. İşi yapmak için şövalyeler göndermek Luo Feng öldürülmesini garantiye alacaktır. Ancak, bunun bedeli, şövalyelerini, insanlığın güçlü savaşçılarına feda etmeleri olacak. Luo Feng için orada bir şövalye kullanmak? Hiçbir ırk bunu yapmaz. Ancak eğer o bir ölümsüzse... onu öldürmeye çalışmak zahmetli olacaktır."

 

"İlginç, ilginç."

 

"4 zirve ırk birbirine yakın bölgelere sahip, ne kadarı savaşırsa o kadar iyi." Adam üç gözünü kapattıktan sonra kendi kendine yumuşakça konuştu.

 

...

 

İnsanlığın mutlak bir dahi ürettiği haberleri bir gün içinde sayısız ırka yayılmıştı.