Swallowed Star - Bölüm 661: Gizli

---

 

Bölüm 661: Gizli

 

K.N: Arkadaşlar bu bölüm yeni çevirmenimizin ilk bölümü. Bazı terimlerde değişiklikler olabilir. Tekrardan hızlanmayı planlıyoruz. Herkes merhaba desin :)

 

Kutsal topraklar, Luo Feng'in eğitim yerinin dışındaki yollar tamamen bağdaş kurarak oturan büyük miktarda altın boynuz ırkı insanları ile doluydu. Ve ana girişte mor zırhlı siyah tenli genç Bei Qiu oturuyordu, orada gözleri kapalı bağdaş kurup oturdu.

 

Sou! Sou! Sou! Sou! Sou! Sou!

 

Eğitim yerinden bir ışık demeti çıktı ve hızla uçtu.

 

"Uçup gidiyorlar"

 

"İnsan Luo Feng onların arasında."

 

"Gerçekten uçup gittiler mi?"

 

10.000'den fazla altın boynuz ırkı insanı hep birlikte hareketlendi, ayağa kalktı ve uzak gökyüzüne bakmaya başladı. Işık demeti uzakta kayboldu, hepsi öfkelenmeye başladı.

 

Bei Qiu gözlerini açtı ve sahneye soğuk bir şekilde baktı, gözleri neredeyse alevlerle yanıyordu, yumuşak bir şekilde kendi kendine mırıldandı "İnsan Luo Feng… seni korkak!"

 

Gümbür!

 

Işık demeti haline geldi ve doyen sarayına doğru yöneldi. Kardeşi ve onlarla birlikte olanlar da takip etti.

 

Luo Feng, Laos dünyasında altın boynuz ırkı grubunun içinde karışıklığa sebep olmuşken, evren ülkesindeki uzak ıssız bir bölgede, herhangi bir yıldız ya da gezegen olmaksızın, sadece zaman zaman uzay enkazlarının olduğu, siyah sessiz bir alanın içinde, bir uzay tabakasında oturuyordu.

 

Bu uçsuz bucaksız tanrı ülkesinde.

 

Uçsuz bucaksız bir altın kıta yükseldi, topraklarda ve ormanlarda, teknolojik açıdan gelişmiş yapıları olan birçok insan yaşıyordu. Bunların arasında 100 milyarlarca insan şehirlere dağılmıştı, her şehirde bir tanrı heykeli vardı.

 

Sayısız insan bu tanrıya ibadet etmeye geliyordu.

 

İnsanların yaşadığı bu bölüm bütün tanrı ülkesinin sadece küçük bir kısmıydı.

 

Yaşadıkları bölgelerden 30 milyon km uzakta, bir milyon kilometreye ulaşan son derece yüksek bir dağda, en tepede, altın gibi parlayan bir tapınak vardı. Tapınağın kendisi 100.000 km kadardı ve içinde çok sayıda siluet vardı.

 

Tapınağın içinde.

 

"Jiji!"

 

Grrr!

 

Her şekil ve büyüklükte çok sayıda devasa böcek askerler tapınakta yürüyordular. Hatta bazen altın böcek askerler de (Ölümsüz böcekler) görülebiliyordu. Bunların dışında beyaz elbiseli, altın elbiseli ve zırhlar içinde birçok insan vardı, sık sık yolları kesişiyordu ama bu hiçbir şeymiş gibi görünüyordu.

 

Tapınağın en yüksek seviyesinde.

 

10 km büyüklüğünde bir böcek klanı anne yuvası merkezde duruyordu. Büyük miktarda altın böcek askerler tarafından çevrelenmişti, bakıldığı zaman 10,000'den fazla vardı.

 

"Usta!"

 

Üç altın cübbeli insan, büyük miktarlarda askerler tarafından kuşatılmıştı, ancak derhal saygıyla eğildiler.

 

"Neden beni aradın?" Neredeyse mutlak bir güzellik konuşuyormuş gibi, nazik bir ses, salon boyunca yankılandı.

 

"Usta" Öndeki altın cübbeli adam saygılı bir şekilde söyledi. "Altın boynuz ırkının Laos dünyasının içinde yer alan bir ölümsüz bazı haberler gönderdi, insan Luo Feng şu anda Laos dünyasının kutsal şehrinde."

 

"No.9?" Nazik bir ses yanıtladı.

 

"Evet."

 

Öndekialtın cübbeli adam dedi, "Ve başka bir şey daha var, no.9 Luo Feng'in gelişimi çok şok edici. Altın boynuz ırkından alan lordu seviye 9 bir dahi Bei Chuang'ı herkesin içinde yendi, Bu Bei Chuang göksel köprünün 9. seviyesini geçen bir insanla aynı seviyede yasa kavrayışına sahipti. Ve Luo Feng, 1. yeterlilik savaşları sırasında ancak 8. seviyeyi geçebilecek yeteneğe sahipti. "

 

"Görüntü var mı?" Nazik ses sordu.

 

"Bu savaş halkın içindeydi, bolca var. Ölümsüz, mesajıyla birlikte bir görüntü de gönderdi." Adam parmağını havaya uzattı ve hemen Luo Feng'in Bei Chuang ile olan tüm savaşını tekrar oynatan bir projeksiyon ortaya çıktı.

 

Tüm video boyunca, Bei Chuang, Luo Feng'i bastırıyordu.

 

En sonunda.

 

Luo Feng, Bei Chuang'a karşı saldırısını ortaya çıkarttı ve onu yendi.

 

Videoyu bitirdikten sonra.

 

"İnsanların Sanal Evren Şirketi'nin, evren seviyesi dahilerinden, göksel köprünün 8. seviyesine ulaşan sadece bir tane vardı." Altın cübbeli adam dedi. "Ve Luo Feng, bu kısa on yılda, köken yasa anlayışı, en güçlü evren seviye dahiyi aştı. Bu hıza göre, şu andan itibaren birkaç yüz yıl sonra olacak alan lordu yeterlilik savaşlarında, muhtemelen ilkel bölgede kalabilecektir. Gelişim hızı çok şok edici. İnsanlık tarihinde, trilyonlarca çağ içinde, sadece bazen böyle istisnai mutlak bir dahi olur. ”

 

"Hm" Nazik ses emretti, "Numarasını yükseltin, no.3 yapın, diğer hedefler geriye düşecek"

 

"Evet." Altın cübbeli adam uydu.

 

"Ayrıca Laos Dünyası'ndaki ölümsüzlere emir yollayın, onlardan birini harekete geçirin." Nazik ses dedi. "Luo Feng'i öldürebilirse, normal bir ölümsüz kuklayı feda etmek hiçbir şey değil. Ancak, Laos Dünyasında böcek klanımızdan gizlenenlerin sayısı çok az. En fazla bir ölümsüzü açığa çıkarabiliriz, daha fazlalasını kurban edemeyiz. Eğer başaramazsa, sabırla beklemek zorundayız. "

 

"Evet." Altın cübbeli adam saygılı bir şekilde dedi, "Hemen Ganwu Evren ülkesinin bölüm üyelerine ve altın boynuz ırkı üyelerine emir vereceğim."

 

"Git"

 

Nazik ses dedi.

 

3 altın cübbeli savaşçı aynı anda eğildi ve gitti.

 

Ganwu evren ülkesinin yan bölgelerinde, evren gizli bölgesi Laos Dünyası.

 

Kutsal şehir.

 

Sessiz bir yaşam bölümü içinde.

 

"Luo Feng'i öldür mü, bedeli ne olursa olsun mu?" Taş gri zırhı içinde bir altın boynuz ırkı ölümsüzü orada oturuyor, kendi kendine mırıldanıyordu, "Bedeli ne olursa olsun, bedeli ne olursa olsun..."

 

Hua!

 

Gözleri aniden açıldı ve kan kırmızı gözleri ileriye soğuk bir şekilde baktı.

 

"Luo Feng?" Altın boynuz ırkı ölümsüzü hafifçe mırıldandı.

 

"Yaşlı, yaşlı." Bir altın boynuz ırkı genci dışarıdan koşarak içeri girerek, bağırdı, “İnsanların dahisi Luo Feng'in Bei Qiu'nun meydan okumasını görmezden geldiği ve doğrudan yaşam bölümünden, doyen sarayına gittiği haberini aldık. Bu Luo Feng cidden bir korkak, o kadar korkuyor ki Bei Qiu ile savaşmayacak bile." Altın boynuz ırkı genci dişlerini sıktı.

 

Taş gri zırhlı adam ciddiyetle emretti, "Gidebilirsin."

 

"Evet yaşlı." Altın boynuz ırkı genci saygıyla yanıtladı.

 

"Doyen Sarayı?"

 

Taş gri zırhlı adam bir bulanıklık oldu ve direk doyen sarayına doğru ilerleyerek hızlıca uçtu....

 

İnsan bölgeleri çok genişti. Böcek klanı ve insanlar, trilyonlarca yıldan fazladır savaşan, evrenin iki zirve ırkı. Böcek klanı, evren ülkeleri içine uzun zamandır birçok ajan yerleştirmişti. Böcek klanı'nın ruh istilası ve kontrol yeteneği çok korkunçtu, hatta insan ölümsüzleri bile kontrolünden kaçamıyordu.

 

Tersine.

 

Tüm altın boynuz ırkı Laos dünyasında toplandığından, böcek klanının, onları istila etmek için neredeyse hiç şansı olmayacaktı. Sadece bazı güçlü altın boynuz ırkı savaşçıları insanların savaşlarına yardım ettiğinde, zaman zaman altın boynuz ırkı savaşçılarının ruhlarını istila etme şansı bulurlardı. Ve onların Laos dünyasına geri dönmelerine izin veriyorlardı.

 

Böylelikle, içeride güven içinde saklanan piyonları olurdu.

 

Laos dünyası çok büyüktü ve çok az sayıda böcek ajanıyla iletişim raporları güncel değildi. Luo Feng, kutsal şehir içinde böyle bir kargaşa yarattıktan sonra, piyonlardan birinin dikkatini çekti, en sonunda Luo Feng'in olaylarını teyit ettiler.

 

Verimlilikleri son derece düşüktü.

 

Luo Feng ve grup nihayet doyen sarayın sıra dağlarının ayağına indi, daha sonra grup saraya doğru yöneldi.

 

Bu sırada, Luo Feng, altın boynuz ırkının gizli bölgesinde onu pusuya düşürmek için gizlenen başka ırkların olabileceğini düşünmüyordu. Bu, tüm altın boynuz ırkının yaşam alanıydı, ki bunu insanlığın çoğu ölümsüzü bile bilmiyordu. Birçok ölümsüz insan, altın boynuz ırkının, insanlığın emri altındaki bir ırk olduğu gerçeğini bile bilmiyordu.

 

Eğer insanların bile çok azı bunu biliyorsa, diğer ırkların onları istila etmesi kesinlikle çok zor olacaktır.

 

Öyle olsa bile, Luo Feng hâlâ çok ihtiyatlıydı.

 

Ne de olsa şu an dışarıda bir denetmen elçiydi. Diğer ırkların dahileri öldürmesi çok yaygındı, bu yüzden gücünün çok fazla açığa çıkmasını istemiyordu. Bei Chuang'ı yenmek diğer ırkların dikkatini çekmişti bile, Bei Qiu'yu yendiği anda diğer ırklar muhtemelen onu öldürmek için her şeyi riske atacaktı.

 

"Yaşlı Si Fan Qi." Luo Feng dedi, "Talebime yardım et, sadece doyen benimle buluşmayı kabul ederse gireceğim."

 

"Tamam"

 

Yaşlı Si Fan Qi, doyen sarayına kolayca girdi, Luo Feng ve grubu, muhafızların hepsi Luo Feng ve grubundakilere merakla bakarken dışarıda durdu. Belli ki çok azı daha önce bir insan görmüştü.

 

"Majesteleri Luo feng, doyen sizi görmeyi kabul etti, girin." Yaşlının sesi Luo Feng'in kulaklarında yankılandı.

 

''Ah?''

 

Luo Feng'in gözleri parladı, emretti "Herkes burada kalsın, Dylan beni takip et."

 

Luo Feng, Dylan'ı getirdi ve girişe yürüdü. Bütün muhafızlar emirlerini almış gibi görünüyordu, dolayısıyla hiçbiri bu ikisini durdurmadı....

 

"Laos dünyasın sıcaklığı son derece düşüktü, doyen sarayı daha da soğuk." Luo Feng buz soğuğu şeytan notası dağında yürüyormuş gibi hissetti. Bunların yanı sıra, saray muhafızları ve personelleri, bazı öğrencilerle birlikte görülebiliyordu, bir süre sonra sessiz bir salona varmışlardı.

 

Personelin, öğrencilerinin ve gardiyanların hiçbiri bu salonun yanına gitmeye bile cesaret edemiyordu.

 

Girişte iki ölümsüz duruyordu, bir erkek ve bir kadın.

 

"İnsan Luo Feng, doyen içeride." Ölümsüz adam dedi.

 

"Hm."

 

Luo Feng başıyla onayladı ve Dylan'ı kapıya getirerek salona girdi.

 

Girdiği an, neredeyse başka bir uzaya adım atmış gibiydi. Dışarısı tamamen gitmişti, sadece bu aşırı soğuk büyük salon kalmıştı. Salonda 10 tane ölümsüz vardı, hepsi saygılıydı ve hepsinin üstünde, göğsünü gösteren bir yıldız cübbe giymiş bir doyen oturuyordu.

 

Orada otururken, uzay ve zaman onu merkezi olarak almıştı.

 

Onun bakışları... içinde uçsuz bucaksız bir güç tutuyordu, başkalarının hemen boyun eğmesini sağlıyordu.

 

"İnsan Luo Feng altın boynuz ırkı doyen'ini selamlıyor." Luo Feng, saygısını ifade etmek için derinlemesine eğildi, yanında ki Dylan da aynısını yaptı.

 

Bir evren şövalyesine, böyle büyük bir varlığa, saygı gösterilmeliydi.