Swallowed Star - Bölüm 648: Uzay Yaratığı

---

 

 

 

 

 

Pagoda kabilesinden ayrıldıktan sonra ışık hızında uçmaya devam ettiler. Yun Mo Gezegen gemisinin ileri düzey teknolojisiyle dışarıda gerçekleşen her şeyi görmeleri ve kaydetmeleri mümkündü. Luo Feng, Dlyan ve kalan diğerleri ırkın kültürü hakkında yetkin bir anlayışa hakim olmuşlardı.

 

Uçuşun 18’inci gününde kutsa şehre varmak üzereydiler.

 

"Buraya gelene kadar yolda sürekli savaş ve katliama tanıklık ettik,  neler oluyor?" Luo Feng dinlenme odasından çıktı. Bazı görüntüleri izleyen, yaşlı Si Fan Qi'ye merakla sordu.

 

"Iırkımızın kurallarından birisi de, kişi  evren seviyesine ulaştığı anda kabileyi terk ederek bin yıl boyunca dışarıda eğitim yapması ya da dönmeden önce alan lordu seviyesine ulaşmak zorunda olmasıdır." Yaşlı Si Fa Qi söyledi . " Ve dışarıda dolaşırken savaşların ve katliamların yaşanması çok normal.”

 

"Bunlar  yasak değil mi?" Luo Feng sordu.

 

Irkın aslında daha az bir nüfusu vardı.

 

"Neden bunu yasaklamak gereksin ki? Güçlülerin savaş yoluyla eğitilmesi gerekiyor." Yaşlı Si Fan Qi kayıtsızca söyledi. "Dahası, sadece ölümsüz olduktan sonra, ırkın zirvesinde durabilirler. Aksi halde, kısa ömürlü olanlar, mutlak savaşçı olamayacaklardır ve bu nedenle ... ırkın hayatta kalması  konusunda bir işe yaramayacaklardır. "

 

"Majesteleri, bakın kutsal şehir önümüzde " Yaşlı Si Fan Qi dedi.

 

Yun Mo gezegen gemisi yavaşladı.

 

Luo Feng aşağıya baktı. Vahşi doğanın ortasında duran inanılmaz görkemli bir eski şehir görülüyordu. Bu şehrin çapı 100.000 km kadardı ve en çok göze çarpan yapısı 10.000 km yüksekliğe ulaşan saf altın heykeldi. Gemiden bile Luo Feng açıkça görebiliyordu.

 

Gemi iniş yaptı.

 

Kabin kapısı açıldığında, Luo Feng, Dylan, 5 sektör lordu , Kashna ve yaşlı Si Fan Qi hep beraber indi. Sonrasında Luo Feng gemisini depo yüzüğüne aldı.

 

"Şu heykeli görüyor musun?" Yaşlı adam, şehrin en göz alıcı saf altın heykeline işaret etti. "Bu Xi Luo Duo! Ulu Xi Luo Duo! Herhangi bir vakitte, sayısız savaşçı saygılarını sunmak üzere burada bulunuyor. Tüm heykel 12.319 km boyunda, sadece bacakları 1.622km."

 

Luo Feng onayladı, içinden heyecanlandığını  hissediyordu.

 

Sayısız yıl boyunca tüm bir ırkın hayranlığını canlı tutabilmek...

 

"Şehre girelim." Yaşlı ölümsüz gülümsedi. "Majesteleri şunu unutmamalıdır ki kutsal şehir özel bir yer ve altın boynuz ırkımızın sayısız dahisi burada toplanmıştır.Bunlar bizim ırkımızın geleceğidir. Bu yüzden ... şehirde öldürmek yasaktır, bunun dışına çıkarak öldürmek isteyen birinin arenaya gitmesi gerekir.

 

Luo Feng ve grup antik kutsal şehre girdi.

 

İçeride çok sayıda insan vardı.

 

"Xi Luo Duo." Luo Feng plazada dururken büyük altın heykele baktı. Gözleri sonsuz evrenin kendisini kapsıyor gibi görünüyordu, ancak hiçbir zorlama ya da güç duygusu görünmüyordu. Aksine, sakin ve huzurlu bir havası vardı. Kişi ne kadar huzursuz olursa olsun, heykele baktığı sürece sorunları ortadan kalkmış gibi hissediyordu.

 

“Gerçek birine bakmıyor olsam da, sadece bu heykelden bile… engin evrende tüm ırka liderlik etmesine şaşmamalı.”

 

Luo Feng altın boynuz ırkının ulu varlığının başarılarını düşünürken plazadaki klan üyelerinin merakla Luo Feng’in grubuna doğru baktı.

 

"Bakın insanlar."

 

"İnsanlar."

 

// İnsan mıyız kardeş?

 

"Kan ve etten oluşan yaşam formları kan ve et kokuyorlar ancak üzerlerinde hiçbir yaşam izi yok."

 

Rahatsızlık giderek büyüyordu.

 

Altın boynuzlu klan üyeleri giderek daha fazla insanı fark ettiler. İnsanları Laos Dünyasında görmek nadirdi, lakin ara sıra kutsal şehirdeki bazı davetli insanlar burada görülebiliyordu. Gelenler genelde olağanüstü kişilerdi.

 

"Hımm?" Luo Feng izlendiğini fark etti.

 

"Hadi gidelim." Luo Feng emretti.

 

"Evet majesteleri." Grup itaat etti.

 

Aniden…

 

"İnsan, sadece alan lordu 9 düzeyindesin ve altın boynuz ırkımızın kutsal şehrine gelmeye cesaret etmişsin. İnsanlığın mutlak dahilerinden biri olmalısınız. Ben… Kanoen size meydan okuyorum!" Tamamen koyu kırmızı tenli ve sırtında koyu altın uzun bir çubuk olan genç Luo Feng'e doğru gürledi.

 

"Meydan okumak mı?" Luo Feng bu gence baktı.

 

Bu genç de alan lordu seviye 9 idi.

 

"Majesteleri uğraşmanıza gerek yok" Luo Feng'nin yanında duran Yaşlı Si Fan Qi konuştu,. “Kutsal şehre gelen insanların çoğu mutlak dahiler olduğundan insanlığın dahileri ile ırkımızın dahileri arasında muhakkak bir rekabet yaşanmıştır. Ve bunun hakkında birçok hikaye vardır, bu yüzden genç kuşakların çoğu insanları gördüklerinde, insan dahilerine meydan okumak için can atarlar. Ancak, Majestelerinin onlarla uğraşması gerekmez, peşinizde dolaşmaya cüret etmezler. "

 

Yaşlı adam konuşmasını bittikten sonra, biçimsiz ölümsüz enerji dalgalarını çevreye yaydı.

 

Altın boynu klanının oluşturduğu grup hayretler içinde kalmıştı.

 

"Hıh!"

 

Yaşlı Si Fan Qi soğukça iç geçirdi, başka imse onlarla uğraşmaya cüret etmemişti, gülümsedi ve şöyle söyledi: "Hadi saraydaki Doyen’i ziyaret edelim. "

 

Derhal Luo Feng ve grubu sayısız kişinin bakışları arasında plazayı terk etti.

 

"İnsanlar."

 

"Kutsal şehirde insanlar var, liderleri alan lord seviye 9 biri."

 

"İnsanların dahilerinden biri olmalı."

 

"İnsanlığın mutlak bir dahisi kutsal şehre geldi."

 

Haberler tüm kutsal şehir boyunca hızlı bir kasırga gibi yayıldı. Altın boynuz ırkının 10.000 kabilesinden tüm dahileri topladı. Bu dahilerin hepsi, rekabetçi bir ruha sahipti… insanlığın mutlak bir dahisinin şehre geldiğini bildiklerinden,ırklarının bir çeşit gururu olarak heyecanlanmış ve çileden çıkmışlardı.Hepsi de insana meydan okumak için can atıyordu.

 

Luo Feng ve grubu ise çoktan Doyen sarayına gelmişti.

 

"Bu bu…"

 

Luo Feng uzaklara gözlerini kocaman açarak baktı.

 

“Bu nasıl olabilir… bu imkansız!” Altın boynuzlu ırkı topraklarına … Laos dünyasına geldiğinden beri ...Luo Feng ilk kez bu kadar şaşırıyordu.

 

.

"Majesteleri?" Yaşlı Si Fan Qi, Kashna, her zaman sakin ve ağırbaşlı olan Luo Feng'in sakinliğini kaybetmesine şaşırmışlardı.

 

Uzakta, sürekli devam eden dağ sahasının ortasında görkemli bir saray vardı.Saray tamamen koyu altından yapılmaydı. 1000 km boyundaydı ve kapladığı alan 10,000 km'ye yakındı. Bu saray, Luo Feng'in daha önce gördüğü abartılı saraylarla kıyaslandığında hiçbir şey değildi. Şaşırdığı nokta burası değildi.

 

Lakin bu sarayın girişinde 1 km kalınlığında siyah yıldız zinciri bulunuyordu.

 

Bu siyah yıldız zinciri 1 km kalınlığındaydı, uzunluğu ise 10,000 km'ye kadar ulaşıyordu.620 km uzunluğundaki tamamen yeşil goril biçimli yaratığın kasları ve kemikleri arasından geçiyordu. Yaratık orada dururken görkemli bir dağ misaliydi, yanındaki saraydan kısa kalır yanı yoktu.

 

“Uzay, uzay…” Luo Feng’in gözleri kocaman açılırken içinden ürperdi "Uzay yaratığı!"

 

İlk defa!

 

Altın boynuzlu yaratığa sahip olduğundan beri, evrenin çoğunu görmüş ve çok fazla tecrübe edinmiş olsa da, daha önce hiç ikinci bir uzay yaratığı görmemişti.Ne bir cesedini ne de canlı bir uzay yaratığını görmemişti! Başka bir uzay yaratığını ilk kez görüyordu.

 

Ancak, bu uzay yaratığı, vücudu boyunca uzanan delici siyah yıldız zincir ile tamamen boyun eğdirilmişti.

 

"Haha…" Yaşlı Si Fan Qi güldü, "Majesteleri uzay yaratığına şaşırmış olmalı, haha, bu uzay yaratığı Hui Suo’dur. Olgunlaştığında sektör lordu düzeyine ulaşan 12 zirve ırktan biridir.. Sektör Lordu zirvesinde birçok ölümsüz onun dengi olmadığından dehşet verici bir yaratıktır.”

 

Luo Feng, bir evcil hayvan gibi bağlı olan yaratığa baktı, yaşadığı acı ve ızdırabı hissedebiliyordu.

 

"Ne kadar oldu?" Luo Feng sordu.

 

"Ne kadar ne oldu?" Yaşlı adam sersemledi.

 

"Bu uzay yaratığı yakalanalı ne kadar oldu?" Luo Feng ciddi bir şekilde sordu.

 

"Yaklaşık 20 milyon yıl." Yaşlı  adam açıkladı, “Uzay yaratıklarının yaşam süresi uzundur, altın boynuz ırkının sektör lordunun yaşam süresi yaklaşık 1000 çağdır, bu uzay yaratığının yaşam süresi ise bunun on katıdır.”

 

"Neden bağlı halde?" Luo Feng sordu.

 

Yaşlı Luo Feng'in ses tonunun kesin olduğunu hissetti,  "Bu uzay yaratığı o zamanlar bir doyen tarafından ele geçirildi, ancak boyun eğmeyi reddetti. Bir Doyen ne pozisyonda mıdır? Sektör Lordu zirvesinde bir uzay yaratığının onlar karşısında hiç şansı yoktur. Ancak son derece nadir olduğundan onu yakaladı. "

 

"Evet, doyanlar evren krallarıdır, doğal olarak bir uzay yaratıklarını fazla umursamazlar" Luo Feng konuştu.

 

“Ancak, bu uzay yaratığı çok inatçı olduğundan boyun eğmeyi reddetti.Önceleri delice uluduğunu duyabiliyorduk. O kadar çok mücadele ediyordu ki vücudundaki damarlar ve kaslar v.b dokuları zarar görüyordu” Büyük Si Fan Qi konuştu, "Yaşam çekirdeği ve bedeni birbirine bağlıdır bu yüzden nasıl mücadele ederse etsin işe yaramıyor. Zamanla… doğal olarak vazgeçti. Ancak yine de zincirlenerek boyun eğmeyi reddediyor."

 

Luo Feng bunu duyduğunda titredi.

 

Uzay yaratıkları çok gururluydu.

 

Tıpkı önceden altın boynuzlu yaratığı ele geçirdiği zaman olduğu gibi son derece gururluydular. Bunun üzerine insanları öldürmeleri avlanma sporu gibi bir mevzudan ibaretti. Belki vahşi, ahlaksız bir durumdu lakin bu doğuştan gelen bir eğilimdi, bu şekilde doğuyorlardı! Bu nedenle boyun eğdirmek fazla zordu.

 

"Majesteleri ilk kez mi uzay yaratığı görüyor?" Yaşlı Si Fan Qi sordu, “Bu Hui Suo inanılmaz güçlüdür. Sektör Lordu zirvesindeyken normal ölümsüzleri yenebilir, kökenini size anlatmalı mıyım?”

 

Luo Feng bir şey söylemedi.

 

Si Fan Qi'den çok daha fazlasını biliyordu.

 

Uzay yaratığının 12 zirve kanından biri olan Hui Suo uzay yaratığı,altın boynuzlu yaratığın dengi güçteydi! Ancak yutan türde bir yaratık değildi.

 

Yıldırım ve zaman uzay yaratığıydı.

 

Doğal olarak kurnaz ve sinsiydi.

 

Sadece 1 doğal yeteneği vardı ... Zamanı durdurmak!

 

Sadece bir yetenek olmasına rağmen, gücü hayal bile edilemezdi.

 

Doğuştan gelen sinsi ve kurnaz karakteri, yaratığın zaman durdurma yeteneğiyle ile birleşince savaşma gücü ve kaçma becerileri şaşırtıcı bir hal alıyordu. Altın boynuzlu yaratığın ve Alev Yıldızı yaratığının tamamen dengi olabilecek düzeydeydi..