Swallowed Star - Bölüm 609: Ganwu Evren Ülkesine Doğru

---

 

 

 

İlkel bölge inanılmaz geniş en antik evren gizli bölgelerinden biriydi.

 

Kara dönem kıtasında…

 

Üzerinde bir grup saray sürekli olarak devam ederken sonunu görmek imkansızdı. Birçok ilkel bölge dahisi nesli burada kalmıştı. Tüm kara dönem kıtasının kontrol merkezi 66 katlı tamamen siyah bir kuleydi. En alt katı bile 1000 km uzunluk ve genişlikteydi, ve yüksekliği 10 bin km’ye ulaşıyordu.

 

Bu kule etrafındaki tüm uzayı kontrol ediyordu.

 

Kulenin 45’inci katında bulanık hassas ekipmanlar, ekranlar v.b bulunuyordu. Ve etraflarında birçok gümüş giyimli görevli, çok az da siyah giyimli görevli bulunuyordu. Salonun üzerinde süzülen muazzam ekranların hepsi aniden aydınlandı.

 

“Bir evren gemisi almak ve ilkel bölgeden Ganwu evren ülkesine ilerlemek istiyorum.” Bir ses tüm salon boyunca yankılandı.

 

Derhal siyah giyimli görevliler yukarı baktı. Burada, ekranda gümüş giyimli siyah saçlı bir gencin silüeti görülüyordu.

 

“Bu Majesteleri Luo Feng!”

 

“Luo Feng derhal Ganwu evren ülkesine mi gitmek istiyor? Emir henüz gönderilmedi değil mi?”

 

“Ganwu evren ülkesinin mesafesi oldukça uzak. En olağanüstü F derece gemiyle bile ulaşmak için 1ila 2 yıl gerekir. En uzun emir ulaşma süresi muhtemelen yarım yıl kadar. Şimdi yola çıkması tuhaf değil.”

 

Siyah giyimli görevlilerin hepsi usulca tartıştı.

 

Siyah giyimli görevlilerden biri kontrol panosuna yürüdü ve düğmeye basarak saygıyla cevapladı, “Majesteleri Luo Feng, isteğiniz kontrol sistemine gönderilmiştir. Doğrulandığında derhal yetkilendirileceksiniz.”

 

….

 

Kara Dönem kıtasında Luo Feng’in sarayının semalarında tamamen siyah düz evren gemisi süzülüyordu.

 

Evren gemisinde…

 

“Dylan, gemin gerçekten fena değil. Bu F derece bir evren gemisi. Birçok ölümsüzün bunun gibi F derece bir gemiyi inşa edemediğini duymuştum.” Luo Feng kontrol odasındaki kanepeye oturdu, etrafa bakarken iltifat ediyordu.

 

“Bu Yan Asterisk gemisi büyük bir işi tamamladıktan sonra hocamın bana mükafatıdır.” Dylan yandaki kanepede oturdu.

 

“Mükafat?” Luo Feng tamamen şaşırmıştı.

 

Üçüncü kıdemlisi gerçekten cömertti. Bu gemi Yun Mo Gezegen gemisinin sadece hafifçe aşağısında kalıyordu ancak yine de nihayetinde F derece bir gemiydi.

 

Di!

 

“Usta, çoktan yetkilendirmeyi aldık, derhal ayrılabiliriz.” Sevimli bir kız görüntüsü kontrol panosunun üzerindeki ekranda belirdi, sesi temiz ve gevrekti.

 

“Hadi yola çıkalım!” Dylan emretti.

 

“Evet!”

 

Gemi derhal aktifleşti ve hızlıca gökyüzüne uçarak bulanık bir görüntü haline gelerek hızlıca uzaya doğru uçtu. Kara dönem uzayını kenarından uçtuğu gibi… etrafındaki uzay titredi ve gemi tam dalgacıklara doğru girdi.

 

…

 

Yarım gün kadar sonra…

 

Yan Asterisk gemisi uzayda yüzen devasa yassı bir balık gibiydi.

 

“Majesteleri çoktan ilkel bölgeden ayrıldık.” Dylan gülümsedi. “İlkel bölge Sanal Evren Şirketinin çekirdeğidir. Göksel ülke aktarımımı orada başlatmaya cüret edemem fakat şimdi başlayabilirim.”

 

“Sana sıkıntı olduğum için üzgünüm.” Luo Feng ayağa kalktı.

 

Yüzü beklentiyle dolu biçimde engin uzaya bakarken, daha önce hiç göksel ülke aktarımını görmüş ya da tecrübe etmiş değildi.

 

“Hızlı olacak!”

 

Siyah cübbeli kel Dylan yanında doğrulurken güçlü dalgacıklar kaynak yasası enerjilerinden oluşmaya başladı. Gözleri etraftaki sonsuz uzaya baktı. Bir anda inanılmaz göz kamaştıran bir ışık bedeninden yayılarak anında yayılarak dışarıdaki uzayı kilometrelerce kapladı.

 

Ang!

 

Tüm evren gemisi kör edici bir ışıkla kaplanmıştı.

 

“Bu!!” kör edici ışıkla kaplanan Luo Feng de şaşkınlıkla gözlerini kocaman açarak bakıyordu. Zorlukla kör edici ışığın arasında altın bir sarayı görebiliyordu, “Bu göksel ülke mi?”

 

Xiu!

 

Tüm evren gemisi ışık yolunu takip etti ve hızlıca göksel ülkeye girdi.

 

….

 

Göksel ülke aktarımı uzak mesafe ışınlanmaya benzerdi! Diğer yandan bu seviyede bir ışınlanma birinin kaynak yasaları ve uzay yasalarını kullanarak ışınlanmasına benzemiyordu. Bunun yerine göksel ülkelerin oluşturulmasında kullanılan özel enerjinin göksel ülkeye aktarımda kullanılmasıyla gerçekleşiyordu.

 

Yan Asterisk tamamen kör edici ışıkla kaplanmış ve anında asıl uzaydan kaybolmuştu.

 

Ölümsüz Dylan’ın göksel ülkesinde..

 

“Wa!” Luo Feng kontrol odasında durdu. Dış simülasyondan dışarıdaki güzel göksel ülkeyi görebiliyordu.

 

Dışarıdaki sonsuz okyanusun yeşim mavisi rengi vardı. Okyanusun üzerinde dalgalar görülüyordu. Yukarıdaki gökyüzü sonsuz maviydi… altın saray adeta bir yıldız misali süzülürken, ışıldıyor ve tüm göksel ülkeyi aydınlatıyordu.

 

“Bu benim göksel ülkem.” Dylan Luo Feng’in yanında durdu ve gülümsedi.

 

“Ne gizemli ve görkemli bir yer.” Luo Feng uzakta tüm göksel ülke okyanusunu aydınlatan uzaktaki altın tapınağa baktı.

 

“Majesteleri, göksel ülke bir ölümsüzün en önemli yeridir.” Dylan yanında durdu ve Luo Feng’i uyardı. “Bu birinin asla düşmanlarını göksel ülkeye getirmemesinin de nedenidir. Göksel ülkeye girdikleri anda gerçek anlamda ölümüne dövüşeceklerdir. Göksel ülke yıkıldığı anda… ölümsüz bir şekilde hayatta kalsa bile, asla bir geleceği olmaz.”

 

Luo Feng onayladı.

 

“Ayrıca, göksel ülke uzayı aktarımı diğer ölümsüzlerin bölge içinde olmadığı çok güvenli bir yere aktarılmalı.” Dylan söyledi. “Çünkü aktarıma başladığımız anda göksel ülkenin konumu açığa çıkacaktır. Diğer ölümsüzler göksel ülkenin nerede olduğunu fark ederlerse bu bir kabus olur.”

 

“Hm.” Luo Feng onayladı.

 

göksel ülke birinin çekirdeğine benzer bir varlıktı.

 

Aşırı önemliydi.

 

Biri diğerlerine açık etmemeliydi! bu sefer Luo Feng ve muhafızlarının hepsini göksel ülkesine getirmişti. Ancak muhafız takımında başka hiçbir ölümsüz olmadığından… Dylan için hiçbir tehdit oluşturmuyorlardı.

 

“O zaman şimdi Ganwu evren ülkesine yola çıksak mı?” Dylan Luo Feng’e baktı.

 

“Hm.” Luo Feng onayladı.

 

Dylan’ın bedeni güçlü yasa enerjileri yaymaya başlarken aynı anda altın saray aydınlanarak parlak bir şekilde ışıldayarak ışık sütunu olarak yoğunlaştı.

 

Gümbür!

 

Işık sütunu gökyüzüne fırladı!

 

Ve evren gemisi hızlıca sütuna doğru uçtu ve içinde kayboldu.

 

Sou!

 

Süper uzun mesafeli ışınlanma tamamlanmış, göz kamaştıran sütun kaybolmuştu.

 

….

 

Ganwu evren ülkesi bölgesinde isimsiz bir mineral gezegeninde göz kamaştıran bir ışık demetinin içinde yassı bir gemi belirdi.

 

“Majesteleri şu anda Ganwu evren ülkesinin Rok taşı yıldız alanındayız.” Kontrol odasında Dylan Luo Feng’in yanında durdu ve gülümsedi. “Önceden ölümsüz enerjimin bir kısmını burada bırakmıştım. Bu yüzden mesafe ne kadar uzak olursa olsun göksel ülkemden enerjiyi hissedebilir… ve doğrudan göksel ülkem aracılığıyla ışınlanabilirim.”

 

“Işınlanmak için ölümsüz enerjini mi bırakmak zorundasın?” Luo Feng merakla sordu.

 

“Evet.” Dylan onayladı. “Aktarılacağım konumu doğrulamak zorundayım! Ve her ölümsüzünki eşsizdir… hepsi kendi bireylerine özgü enerjilere sahiptir. Bu yüzden bir işaretçi yapmak için kullanabilirler.”

 

Luo fen gonayladı.

 

Bir ölümsüzün enerjisi her biri için benzersizdi, hepsi birbirinden hafifçe de olsa farklılık gösteriyordu.

 

“Söylediğine göre göksel ülkeyi ışınlanma konusunda kullanmak için bu yere özellikle bazı eşyalar bırakılması gerekmiyor muydu?” Luo Feng somurttu. “Bu ayrıca… önceden burada olduğun anlamına geliyor.”

 

“Doğru.”

 

Dylan güldü, “Örneğin daha önce hiç bulunmadığım bir yere doğal olarak ışınlanamam.”

 

“Yeşim Kubbe Gezegeni bu gezegene ne kadar uzakta?” Luo Feng sordu.

 

“Bu işaretçinin pozisyonu önceden bıraktığım birçoğuna oranla Yeşim Kubbe Gezegenine en yakın olanı.” Dylan konuştu, “Eğer evren seyahatine buradan 50 kat ışık hızıyla kara evrene girersek 12 gün civarı sürecektir.”

 

“Ah.” Luo Feng onayladı.

 

12 gün.

 

Engin evrende 12 gün seyahat aşırı kısa bir seyahat süresi sayılırdı.

 

“Hadi yola koyulalım.” Luo Feng gülümsedi.

 

“Evet.” Dylan onayladı.

 

Luo Feng dinlenme kabinine döndü. Bu Dylan’ın özellikle ona ayarladığı bir kabindi ve aşırı lüks idi. Elini bir defa savurmasıyla birlikte Luo Feng besleme kabinini uzay yüzüğünden çıkartarak zemine yerleştirdi.

 

“Besleme kabinini kullanmak için vaktim olmadı.” Luo Feng besleme sıvısına baktı ve düşündü, “Dünyalı bedenimin alan lordu seviye 1den alan lordu seviye 9’a ulaşması muhtemelen yarım yıllık zaman alacak. Hm…. ve ben Büyük kardeşin sıkıntısıyla uğraşmakla meşgul olacağım, sadece ara sıra beslenme kabinini kullanabilirim.”

 

Hua!

 

Besleme kabini Luo Feng’in kimliği doğrulandıktan sonra otomatik olarak açıldı.

 

Sonrasında Luo Feng çıplak biçimde içine adım atarak buz soğukluğunda değerli besleme sıvısına uzandı. Zengin ve sonsuz enerji derhal teninden içeri akmaya başlarken kasları, organları… ve bedeni hızlıca değişmeye başladı.

 

….

 

12 gün sonrasında…

 

Dylan Luo Feng’i uyandırdıktan sonra onu kontrol odasına çağırdı.

 

“Majesteleri!” 10 sektör lordu seviye muhafız saygıyla eğildi.

 

“Hm.” Luo Feng onayladı. Bu yolculuk süresince sektör lordu, alan lordu ve evren seviye muhafızların hepsi evren gemisinde kalmıştı. Ancak şimdi varış noktalarına vardıkları anda Sektör Lordları kabinlerinden çıkmışlardı.

 

Dylan gülümsedi ve dışarıdaki uzayı işaret etti, “Majesteleri, bakın,şu Yeşim Kubbe gezegeni.”

 

Luo Feng kontrol odasından baktı. İleride inanılmaz göz kamaştıran gezegen uzak uzayda uzanıyordu, dış yüzeyi tamamen yeşim yeşili rengindeydi.

 

“Majesteleri, Yeşim Kuvve Gezegeni dokuz gezegenden biri, birinci sınıf idari gezegenidir. Ganwu evren ülkesinin bölgesi fazla geniş olduğundan dolayı birinci sınıf idari gezegeni farklı bölgelere hükmetmek için kullanıyorlar. Ve Yeşim Kubbe Gezegeni 1000 yıldız alanının merkezinde.” Dylan gülümsedi ve açıkladı. “Ve gezegenin kendisi içerisine özellikle doğal olarak oluşmamış bir göksel ülke inşa edilmiştir. Tüm gezegen 980 km çapında, normal bir gezegen boyutunda.”

 

“Hm.”

 

Luo Feng gülümsedi, “Yeşim Kubbe Gezegeninde bir Evren Galaksi Bankası vardır değil mi?”

 

“Tabii ki de.” Dylan onayladı.

 

“Biraz sonra evren galaksi bankasından para aktaracağım ve 8 karışık elementi sana geri ödeyeceğim.” Luo Feng gülümsedi.

 

Evren galaksi bankası….

 

Hocasının onun için bıraktığı mirası alma zamanı gelmişti..