Swallowed Star - Bölüm 561: Keşif

---

 

 

 

 

 

Luo Feng şeytan notası dağına girdiğinde 1000’lerce savaşçı hala kimlik etiketlerini bekliyordu, sonrasında bunlar da sırayla şeytan notası dağı veya buz dağına girdi.

 

Hepsi 10,000 giriş arasından önceden seçilmiş belirli yerlerden girdiler.

 

Sou!

 

Mor bir disk şeklinde gemi şeytan dağının kanyonlarından uçtu, kabin kapısı açıldı ve 6 silüet gemiden dışarı uçarak gemiyi depo yüzüğüne aldılar.Bunlar 1000 yıldız tarikatından gelen Amir Po Yu’nun gönderdiği 6 kişiydi.Tarikat lideri sonuçta bir ölümsüzdü ve daha önce evreni keşfetmiş bir Sanal Evren Şirketi çekirdek üyesiydi. Bu nedenle 1000 yıldız tarikatının alan lordlarının ve sektör lordlarının hepsinin evren gemileri bulunuyordu.

 

Normal evren gemileri çok ucuzdu.

 

Tabii ki alan lordları evren gemilerini saklayabilecekleri kadar büyük depo yüzüklerine sahip değillerdi, Sektör Lordları ise bunları iç dünyalarında saklayabilirlerdi.

 

“Bayan, bak. Etiket almak için sıralanan birçok kişi var. Her saniye bir etiket verilmesine rağmen binlercesinin alınması yine de birkaç saat alacak.”

 

“Dikkatsiz davranmayın, vaktimizi değerlendirmek zorundayız. Şansımızı kaçıramayız, kaçırırsak girmeden önce sonraki 10 bin yığınını beklemek zorunda kalırız.”

 

6’sı derhal uzaktaki saraya doğru uçtu.

 

Amir Po Yu’nun bin yıldız tarikatına gitmesi birkaç dakika, emri vermesi de birkaç dakika almıştı. Gemiyle buraya ilerlemeleri de bir 10 dakika kadar sürmüştü. Bu sırada yalnızca binlerce kişilik küçük bir grup yerli etiketlerini almıştı. Katılım mı? Sanal Evren Şirketi üyeleri kesinlikle bu yerliler kadar rağbet göstermiyordu.

 

1 saat sonra…

 

“Gidelim! Şeytan notası dağı!”

 

“Liderin emirleri doğrultusunda ayrılacağız, böylelikle hedefimizi bulmamız daha kolay olacaktır.”

 

“Hm, burada ayrılıyoruz.”

 

6 kişi aynı mağaranın farklı yol ayrımlarında dağıldılar ve 6 farklı yolda ilerlediler.

 

Aslında şeytan notası dağına girişimde bulunanlar çoğunlukla evren seviyelerdi. Burada çok az alan lordu ve çok daha az sektör lordu bulunuyordu.

 

Bu nedenle aralarında en zayıfı alan lordu seviye 9 idi. Şeytan dağındaki gerçek tehlikeler şeytan notaları ve yaratıklardı. Bununla kıyaslandığında diğer yerlilerin tehdit düzeyi küçük sayılırdı, tabii ki de geniş dağın içerisinde nadiren bir sektör lordu ile karşılaşılmadığı sürece.

 

Siyah boynuzlu bir genç dikkatlice iç içe geçmiş sayısız derin ve geniş yollarda ilerliyordu.

 

"Ang!"

 

"Yang!"

 

"Howl!"

 

Her şeytan notası duyduğunda Luo Feng derhal yavaşlıyor ve duruyor, riske atmaya cüret etmiyordu, yoksa son derece güçlü bir bölgeye kazara girebilirdi. Kendine güveniyor olmasına rağmen…. ihtiyatsız davranamazdı.

 

“Benim yolum?” Luo Feng somurttu.

 

Şeytan notası dağında üç büyük bedenden ve bulut öpen asmasından başka çok önemli olan tek bir mesele daha vardı, Babata! Son derece güçlü bir tarama aygıtı bulunuyordu. Tarama alanı sadece 20 km kadar küçük olmasına rağmen verimi son derece yüksekti. Sektör Lordları bile bu alandaki bir şeyi bu bölge içerisinde tespit edemezlerdi.

 

Tarama aygıtı önceden Yun Mo Gezegeni Ustası Hu Yan Bo’nun satın aldığı pahalı bir üründü. Şu anki Luo Feng böylesine son aşama bir aygıtı karşılayamazdı.

 

Doğal olarak….

 

Yalnızca 20 km alan, şeytan notası gibi gizli bölgelere ve böylesine özel bölgelere uygundu.

 

“Hızlıca yaklaşıyor, 12.8 km...9.9km….” Babata onu bilgilendirdi.

 

“Görüyorum.” Luo Feng ileri baktı.

 

Yol bu noktada tamamen düzleşiyordu. Bu nedenle uzaklık 10 km’ye ulaştığında Luo Feng cüce dövüşçünün yaklaşan hayali görüntüsünü görebiliyordu. Net şekilde yüzündeki siyah tüyleri bile görebiliyordu, ve soğuk gözlerini. Dikkatle ilerlemeye devam etti. Luo Feng’i fark ettiğinde durdu ve sonrasında manyak şekilde gülümseyerek ileri fırladı!

 

“Evren seviye 9! Haha….” Cüce yüksek sesle güldü. İki parıltıyla Luo Feng’in önüne ulaştı. Elinde koyu kırmızı bir balta tutuyordu. Üzerine karmaşık desenler işlenmişti.

 

Luo Feng başını salladı.

 

“Klang!”

 

Anında bıçağını çekti!

 

Salla!

 

Bedenindeki bulut öpen asma doğal olarak alan seviye 9 asma gücüyle patladı. Sadece gücünün ufacık kısmıyla bile insan alan seviye 9’dan daha güçlüydü! Hava baskılandı ve kan gölgesi bıçağı inanılmaz bir hızda önündeki cüceyle baltasına doğru kesti.

 

Gümbür!

 

DEvasa bir balyozun karıncayı ezişi gibi cüce elindeki baltanın kendine doğru savruluşunu gözleri kocaman açılırken izledi. Baltanın arkası çarptı, “Pu Chi”... anında bedenine çarparak patladı, kemikleri ve kasları zırhından fışkırdı ve taze kan her yana pükürdü.

 

Gümbür….

 

Tüm zemin gürleyerek sarsıldı, donmuş yüzeydeki katman patlayarak her yana buz parçalarının saçılmasına neden olurken zeminde 10 kmlik bir yarık açıldı.

 

“Aslında seni öldürmek istemiyordum.” Luo Feng hızlıca cücenin depo yüzüğündeki iki siyah etiketi aldı. Bununla birlikte çoktan 19’uncu etiketi olmuştu. “Yolumla kesiştin ve önce sen saldırdın, nasıl seni öldürmeyebilirdim ki?”

 

Luo Feng siyah etiketleri aldı ve hızlıca ilerledi.

 

10 bin siyah etiket özel bir ödül demekti, gerçekten.

 

Lakin?

 

Ödül ne kadar yüksekse o kadar zordu. Şeytan notası dağında 3 ay hayatta kaldığı vakit birinci görevi tamamlayabilirdi, bununla birlikte 3 yıl daha hayatta kalırsa ikinci görevi tamamlayabilirdi. Bu vakit geldiğinde 400 bin puan elde edecekti! 10 bin etiket ödülü bundan bile daha iyi bir şeydi!

 

Biri zorluğunu ancak hayal edebilirdi!

 

“Her yığında sadece 10 bin kişinin girmesine izin veriliyor ve kendi aralarında birbirlerini öldürüyorlar.Kim bili burada ne kadarı ölüyor. Bazıları çok erken düşüyor belki de. Etiketlerin çoğu sektör lordlarının ellerinde olmalı. 10 bin siyah etiket toplayabilmek şu anki gücümle kesinlikle imkansız.” Luo Feng çok netti.

 

Ayakları altındaki ölü cüceye bakarak başını salladı.

 

“Görevim 3 yıl hayatta kalmak.”

 

“Diğerlerini öldürmek istemiyorum.”

 

“Lakin biri yoluma çıkarsa, yapacak başka bir şey yok.” Luo Feng devam ederken arkasındaki yüzeyde cücenin parçalanmış bedenini bıraktı.

 

Düşük sıcaklıklar taze kanı ve saçılan parçaları çoktan hızlıca dondurmuştu ve çok süre geçmeden her şey önceden olduğu gibi görünüyordu.

…

 

Şeytan notası dağı genişti, tüm dağın yarısını kaplıyordu.

 

Ve şeytan notası dağının merkezi 3.200 milyon km’ye ulaşıyordu. Yüksekliği ise şaşırtıcı şekilde 1.800 milyon km kadardı. İçerisinde sayısız mağaralar ve yollar kesiğinden Luo Feng gün içerisinde dikkatli şekilde yalnızca 100 bin km kadar ilerleyebiliyordu. 3 yıldan sonra bile muhtemelen şeytan notası dağının sadece küçük bir kısmında bulunmuş olacaktı.

 

Dikkatli ve ihtiyatlı…

 

1 gün, 2 gün, 3 gün….

 

Göz açıp kapayıncaya kadar 9 gün geçti. 9 gün içerisinde Babata’nın tarama aygıtıyla Luo Feng bir sektör lordu keşfetmiş ve derhal yönünü değiştirerek kayıp gitmişti. Bu ayrıca bir Sektör Lorduna yaklaştığı tek seferdi. Diğer vakitlerde birkaç alan lorduyla ve büyük miktarda evren seviye ile karşılaşmıştı. Kimse birbirine güvenmediğinden arkasından kovalamıyordu, sadece ona saldırdıklarında onları öldürebilirdi.

 

Bu 9 gün içerisinde çoktan 112 siyah etiket toplamıştı.

 

“Şansım hiç de fena sayılmaz. 9 gün içerisinde gerçekten de şeytan dağı yaratıklarıyla karşılaşmadım.” Luo Feng yol boyunca ilerledi, kıvrıldı ve döndü, bu sırada Babata tüm zamanlar taramasını sürdürüyordu.

 

“Luo Feng geçen iki günde karşılaştığın şeytan notalarına göre şuan çok daha tehlikeli bir bölgeye girmek üzeresin. Şeytan notası açıkça çok daha güçlü, sanırım yakınlarda tehlikeli bir yer bulunuyor!”

 

“Babata, Sanal Evren Şirketinin bize verdiği bilgiye göre şeytan notası dağındaki tehlikeli bölgeleri taramamızın hiçbir yolu yok, çok güvenli görülebilir fakat her an bir tehlike ortaya çıkabilir. Taramaya gerek yok.” Luo Feng zihinsel olarak iletişim kurdu, aynı anda çevreyi tararken tarama aygıtına güvenmedi.

 

20 kmyi aşan normal bir patikadaydılar ve aygıtın tarama alanı sadece 20 km kadardı. Bu nedenle diğerleri onları tespit etmeden onları görebilmeleri yüksek ihtimaldi.

 

“Luo Feng, 3.6 km solunda 3 alan lordu var.”

 

“3.6 km?” Luo Feng şaşırmıştı.

 

Soluna baktı…

 

Fazla uzakta olmayan bir yerde taş bir duvar vardı, ancak o vakit rahat bir nefes aldı.

 

“Diğer yolda.” Babata söyledi.

 

“Diğer yolda tehlike yoktu, neden beni bilgilendirdin?” Luo Feng başını salladı.

 

“Konuşmaları sanırım senin için önemli.” Babata söyledi.

 

“Ah?” Luo Feng düşündü.

 

Elini kaydırmasıyla küçük bir ekran belirdi.

 

“Görüntüyü bana aktar.” Luo Feng söyledi.

 

“Gönderim tamamlandı.”

 

Di.

 

Avucundaki küçük ekranda benzer şekilde donmuş taş bir mağara görülüyordu, içerisinde yaşlı bir adam, orta yaşlı bir adam ve genç görülüyordu. Bu üçü yoğun şekilde önlerindeki kalın kitaplara bakıyordu. “Bu Anka tarikatı kılavuzu! bu ölü eleman anka tarikatının üst kademelerinden olmalı.”

 

“Hocam, biri aslında bu kişiyi öldürmüş ve kılavuz hazinelerini bile almamış. Haha…”

 

“Yanılıyorsun, onu öldüren bir insan değilmiş. Bir yaratıkmış! Zırhındaki yaralara bakarsan açıkça büyük bir pençe ona saldırmış gibi görünüyor.”

 

“Hocam, hocam.” Genç gülümsedi, “Burada anka tarikatının kılavuzunu elde ettik, diğer bir miras sayılmaz mı?”

 

“Bu kılavuzla bir mirası kıyaslama.”

 

Yaşlı adam emretti, “Anka tarikatı çok değerlidir. Lakin bu yasaklı toprak Sanal Evren Şirketi tarafından şeytan dağı olarak anılır, ayrıca burada birçok değerli varlık bulunur. Duyduğuma göre ara sıra ölümsüzleri yasaklı topraklardaki mirasları elde etmesi için gönderiyorlar!”

 

“Ah!”

 

“Ölümsüzler mirası mı kabul ediyor?” Yanındaki ikisi şaşırmıştı.

 

Ekrana baktığında Luo Feng de şaşırmıştı.

 

“Bu bilemeyeceğiniz bir şey, bu 9 yıldız okyanusumuzun sırrıdır.” Yaşlı adam söyledi. “Yasaklı toprak, neden bu isimle anılıyor? Çünkü bu antik altın dağda bir tür varlık bulunuyor!Varlığı son derece eskiye dayanıyor, 9 yıldız okyanusunun tarihinin en erken safhalarına kadar uzanıyor.Sanal Evren Şirketi şeytan dağının kontrolünü eline almasından önceye dayanıyor! Her şekilde bu yasaklı toprak…. sanal evren şirketinin bile arzularını süslüyor!”

 

“Sanal Evren Şirketi ne kadar güçlü öyle?”

 

“Bu imkansız.” 2 öğrenci buna inanamadı.

 

“Öhöm.” Yaşlı adam birkaç defa öksürdü ve usulca söyledi, “Sanal Evren Şirketi evrenin amiral gemilerinden birisi, gerçekten çok güçlüdür. Lakin yine de buraya girmesi için düzenli olarak güçlü varlıklar ve ölümsüzler ayarlayarak mirası elde etmeyi deniyorlar. Gerçek bundan ibaret. Bu 9 yıldız okyanusumuzun en antik mirasıdır, kim onu elde ederse gerçekten göklere doğru bir adım atmış olacaktır.”

 

….

 

Luo Feng ekrandaki 3 kişinin sohbetine baktı, çok hızlı şekilde son bulmuştu.

 

Somurttu, “Miras? Şeytan Dağı? Yasaklı toprak?”