Swallowed Star - Bölüm 516: İki Yıl

---

 

 

 

 

“Haha, başardım, başardım.”

 

Sanal evren, Mutlak Başlangıç villa 1136.Luo Feng kendi eğitim alanında çalışıyordu. Süzülen kan ve zaman uzay karalamalarıyla 9 evren levhasını Ahmak ıslatan resmini inceliyordu. Sonunda 12’inci harikayı idrak etmeyi başarabilmişti.

 

1’den 9’a en yüzeysel kısım olduğundan ilkel kaos şehrinde kavrayabilmişti.

 

10’uncu ve 11’inci konusunda ise zaman uzay karalamalarını çalıştıktan sonra biraz ilerleme kaydetmişti. İlkel kaos şehrinde biriktirdiği biraz bilgiyle sonunda muradına ermişti. Ve bundan sonra epey bir süre 12’inci harikada takılıp kalmıştı. Antik devasa çukurdaki 12 senelik eğitiminden sonra sonunda kavramıştı.

 

“Gerçekten zor. Zihin hesaplama hızım temel kuantum bilgisayar ile kıyaslanabilir ve idrak kabiliyetim de yüksek. Yine de 12’inci harikayı kavramam bu kadar uzun zaman aldı.” Luo Feng iç geçirdi. “İlk olarak 9, ortada 27 ve sonda 72 tane bulunuyor. Ortadan 27’den ancak 3 tanesini idrak ettim. Ne zaman hepsini bitireceğim?”

 

Mırıldanırken içinden her halükarda neşeliydi.

 

Evren uzay yasalarını ayırmak ve çalışmak kolay olur muydu hiç? Yalnızca olağanüstü kavrama becerisine sahip, iyi huylu ve yetenekli biri bunu başarabilirdi. Dahi Lian Luo bile ancak 3000 sene ilkel kaos şehrinde kaldıktan sonra idrak edebilmişti. Tabii ki ana vakit yiyen kısmı en son ve en zor olan 72 tanesiydi.

 

“Hm!”

 

“İki yıl, iki yıldır antik eğitim çukurundayım. Dünyalı bedenim her gün öldürme aurası özümseyerek dönüşüyor.Öncesiyle kıyasla gelişimim epey devasa olmalı. 3 ay önce hala ikinci kan nehri kristalini özümsemekte başarısız oluyordum ve şimdi 3 ay oldu….Belki başarabilirim!”Özellikle iyi hisseden Luo Feng kararını verdi…

 

Bugün tekrar kan nehri kristalini özümsemeyi deneyecekti!

 

Shua!

 

Zihni kayboldu ve gerçekliğe döndü.

 

Dev çukur konağında..

 

Mosha klan üyesi bağdaş kurmuş oturuyordu, dünyalı bedeni iç dünyasındaydı, özümseme sırasında bedenini kontrol edemediğinden en iyisi iç dünyasında yapmasıydı.

 

…..

 

İç dünyasında…

 

Luo Feng’in üzerinde sadece şortu vardı. Uzun metal dağının altına uzandığında sağ elinde kan kırmızı bir kristali tutuyordu.

 

“Chi!” sağ parmağını kullanarak sol avucunu keserek bir yara oluşturdu, taze kan aktı.

 

“Başla!”

 

Luo Feng tekrar kristali yaraya yerleştirdi. Bu ikinci kristali özümsemeyi beşinci sefer deneyişiydi. Önceki 4 seferde başarısız olmuştu. Bunu takiben delice öldürme arzusu ruhuna dalarak hücum etti. Benzer hisleri bir kere daha yaşarken bedenindeki her kemik ve hücre hızlıca değişmeye başladı.

 

“Buna dayanmak zorundayım!”

 

“Kesinlikle dayanmak zorundayım, çökme.” Luo Feng içinden beklenti doluydu. Ruhunun derinliklerine kadar ulaşan korkutucu bir acı yaşıyor olmasına rağmen tüm bunlara dayanabilirdi.

 

Kan kırmızı iplikler kristalden Luo Feng’in bedeninin içerisine akmaya devam etti. Yavaşça kristal çok daha saydam bir hal almaya başladı.

 

Luo Feng’in tuhaf vücut değişimleri de gitgide daha yoğun bir hal almaya başladı.

 

“Chi!”

 

Saydam kristal gövdesi de dahil olmak üzere tüm kristal aniden tuhaf bir enerjiye dönüşerek doğrudan Luo Feng’in bedenine atıldı. Bir anda göğsündeki basit  kan kırmızı desenlere işaretler eklendi, şuan tüm desenler önceki kadar basit görünmüyordu.

 

Hu!

 

Tüm bedeni normale dönerken kan kırmızı desen kayboldu ve gizemli enerji vücudunun her hücresine nüfuz etti.

 

Sou! Luo Feng hızlıca ayaklandı.

 

“Başardım, gerçekten başardım!” Luo Feng’in gözlerinde delice bir neşe okunuyordu. Önceki girişimlerinde her seferinde inanılmaz acı vericiydi.Fakat acı sıkıntı değildi, ana sıkıntı her seferinde başarısız olmasıydı. Bugün başarılı olacağını beklemiyordu.

 

“İki kristali özümsemenin verdiği his.”

 

Bir düşüncesiyle Luo Feng vücudunun derinliklerindeki gizemli enerjiyi tetikledi. Bir anda göğsündeki kan kırmızı desenler belirdi. Luo Feng neşe dolu bir bakış takındı. “Farklı hissettiriyor, açıkça farklı. 9 büyük kaynak yasaları hakkındaki hislerim şuan çok daha net.”

 

Hu!

 

Eli bir bıçağa dönüştü ve illüzyon 7 bıçağı açığa çıkarmaya başladı. Bunu yaptığında çok daha memnuniyet verici bir sürpriz ile karşılaştı.

 

“Evren enerjileriyle birleştirildiğinde gücünün biraz yükselmesine neden oluyor.” Luo Feng içinden şaşkına dönmüştü. “Birinci kristali özümsemek gücümü %20-30 civarı yükseltti. Şu anda bir %20-30 kadar daha yükseldi. Bunun anlamı… iki kristal sayesinde aynı seviyede idrak becerisiyle gücüm %50 kadar yükseldi!”

 

Ölüm kalım savaşında %50 daha fazla güç ile tamamen kendi kaderini belirleyebilirdi. Ayrıca biri sınırına yaklaştıkça arttırması daha zor hale gelirdi.

 

Altın boynuzlu yaratığın doğal becerisi güçlendirme en fazla gücünü iki katına çıkartabiliyordu ve bu zaten göksel sayılırdı.

 

Dünyanın dünyası eğitimi etkileri çok sert olduğundan son dere zorlayıcıydı.

 

“Hadi bakalım üçüncü kristali özümseyebiliyor muyum bir bakalım.” Luo Feng’in gözleri parladı.

 

Umutları fazla olmasa da denemek istiyordu.

 

Üçüncü kristali denediğinde kristaldeki öldürme arzusu bedeninde iki yıldır biriken öldürme aurasıyla birleşerek korkutucu bir öldürme aurası oluşturdu ve ona saldırdı. Diğer yandan sadece irade gücüyle Luo Feng buna dayanabildi! Buna alışıktı, iki senedir ne de olsa bu öldürme aurasının içinde duruyordu.

 

Her daim öldürme arzusunu bastırdığından Luo Feng’in zihinsel durumu şuan çok daha eğitimli ve sağlamdı.

 

İrade gücü saldırılarını Luo Feng kolayca engelledi. Üçüncü kristal yaranın içine ipliklerini uzatarak Luo Feng’in içine akmaya başladı.

 

“Peng!” “Peng!” “Peng!”

 

Luo Feng’in vücudunun 12 farklı noktası aynı anda patladı, adeta sınırına ulaşan bir bambuyu andırıyordu. Herhangi bir ekstra baskı aniden yarılarak açılmasına neden oldu. Bir teoride ikinci kristali özümsedikten sonra Luo Feng zaten sınırına ulaşmıştı ve şuan üçüncüyü denerken bedeni daha fazla kaldıramıyordu.

 

Bilindiği üzere daha ileri gidildikçe bedende daha sert gereksinimlere ihtiyaç duyuluyordu. Doğrusu her seferinde gereksinim 10 katı kadar artıyordu!

 

“Kahretsin!” avucunda oluşan kristale bakarken Luo Feng sadece çaresizce bedenini yenileyebilirdi.

 

“Bu iyi. Zaten ikinci kristali özümsediğimden memnunum. Bu yerde sıkı çalıştıktan sonra kristali özümseyebilir ve irade gücümü eğitebilirim. Kesinlikle devam etmek zorundayım.” Luo Feng gülümsedi. Normal tehlikeli seviye görevler sadece 10-20 bin puan civarı veriyordu, birkaç tehlikeli seviye görevle ancak bu kadar fazla toplayabilirdi.

 

Kan savaşçısı olduğunda ve kan nehri madalyası elde ettiğinde 100b puan alacaktı.

 

Dahası üç kristal özümsemesi bedeni için de iyiydi.

 

Mutlak başlangıç bölgesi…

 

Wuka’nın villası…. Normalde Luo Feng, Wuka ve Rong Jun hep Wuka’nın konağında buluşuyordu.

 

“Wa, Luo Feng, zırdeli gibi eğitim yapıyorsun. Bugün aradığımda geldin. Bu şaşırtıcı.” Wuka halinden memnun şekilde kanepeye oturdu, bacaklarını önündeki masaya uzatıyordu.

 

“Eğer bir zırdelinin işleri seni şaşırtmıyorsa o halde artık bir zırdeli olamaz.” Luo Feng güldü ve o da kanepeye uzandı. “Wuka en iyi şarabını getir. Nadiren geliyorum ve burada olduğumdan ev sahibi misafirperverliğini göstermek zorundasın.”

 

“Sanal evrendeki şaraplar da maliyet demek!” Wuka çaresizce kalktı.

 

Sanal evren gerçeklikteki gibi bir iş olduğundan dolayı yiyecek ve içecekler Ping Hai şirketine bu kadar fazla kazandırabiliyordu.

 

Yan tarafta Rong Jun da güldü. “Para? Wuka, ulu Manka prensimiz, bu kadar küçük bir meblağ sevgili majestelerimize bir anlam ifade eder mi?”

 

“Kahretsin, sizi çöpler. Önceden biriniz zırdeli ve diğeriniz vahşi idiniz. Yalnızca ben masum bir genç idim…. siz ikinizi bu kadar uzun süre göreceğimi kim düşünürdü ki, ikiniz de ahlaksız ve kurnazsınız.” Wuka söyledi. Parlak yeşim bir şişe çıkartarak yanına koydu, içerisinde saydam akan sıvı birini görüntü lezzetiyle tamamen titretiyordu.

 

“Hehe.” Luo Feng’in gözleri parladı.

 

“Wa, Wuka kesinlikle bir kardeş.” Rong Jun da güldü.

 

“Hmph, bu Tanrı İçkisi , sanal evrende olmasına rağmen içtiğinizde gerçekte içmekte tamamen aynı. Lakin Tanrı İçkisinin gerçekte sadece 1 şişesinin maliyeti 8000 karışık element. Ve burada sadece 8 karışık element harcadım.” Wuka açıkça bunu söylerken gururluydu.

 

Luo Feng bağırdı. “Bir yaşam meyvesi almak için 2 karışık element yeterli. Bu şarap kesinlikle lüks, şov yapmayı bırak.”

 

“Çabuk getir, çoktan ağzım sulandı.” Rong Jun ayaklanarak onu yakalamayı denedi.

 

“Acele etme, geliyorum.” Wuka oturdu ve üçü için şaraptan doldurdu.

 

Tanrı İçkisi olarak anılsa bile tamamen kendinden geçirmiyordu, fakat birinin bilincinde inanılmaz hissiyat üretiyordu. Tamamen ruha çalışıyordu.

 

“İyi şarap.” Luo Feng gözlerini kapadı.

 

“Güzel.” Rong Jun tattıktan sonra gözlerini açtı ve şişeyi yakaladı. “Biraz daha alacağım.”

 

“Gerçek yaşamda aldığında biraz daha lüks davran.” Wuka mırıldandı.

 

“Majesteleri çok ahlaksız.” Luo Feng güldü.

 

“Bizim paramız yok.” Rong Jun söyledi.

 

Wuka Rong Jun’a baktı, “Rong Jun iki sene geçti. Birçok görev tamamladın. Sadece bu görevlerden tek başına on binlerce puana sahip olmalısın! On binlerce… gerçek bir Tanrı İçkisiyle gerçeklikte takas etmek sıkıntı olmamalı. Eğer istersen ölümsüzler bile seninle takas etmeyi isteyebilir.”

 

“Doğru Luo Feng.” Wuka ona baktı. “Hala şu görevde mi takılıp kaldın? Dırdır etmeye çalışmıyorum ama zamanı israf etmek gücü israf etmektir. Zamanını ve sıkı eğitimini şimdi değerlendiremiyorsan bu israftır. Eğer tamamlayamıyorsan, sadece pes et ve başka bir görev al.”

 

“Nasıl pes edebilir? Her 100 yılda böylesine görevlerden sadece 10 tane alabiliyorsun. Bu nedenle bunlardan herhangi birinden pes edemezsin.” Rong Jun vurguladı.

 

“Her 100 yılda böyle görevlerden yalnızca 10 tane mi alabiliyorsun?” Luo Feng Rong Jun’a baktı, “Bunu nereden öğrendin?”

 

“Hm, beşinci görevimi aldığımda bir bildirim belirerek bana her 100 yılda sadece 10 görev alabileceğimizi söyledi. Bu çekirdek üyelerin puan elde etmek için fazla çalışmasını ve görevlerde zamanını harcamasını engellemek için. Sonuçta eğitim ve görevlerle birlikte çalışma ve idrak etme hepsi çok önemli.” Rong Jung açıkladı.

 

Luo Feng onayladı.

 

“Fark etmez Zrıdeli 1 görevde takılıp kalmak iyi değil.” Wuka söyledi.

 

“Hm, Wuka haklı.” Rong Jun onayladı.

 

Luo Feng gülmekten kendini alamadı. “Siz iki çöp. Orada zamanımı israf ettiğimi mi düşünüyorsunuz? Ve gücümün yeterince gelişmediğini? Haha…. bugün göksel köprüye gideceğim ve görmenizi sağlayacağım.”

 

“Göksel Köprü?” Rong Jun ve Wuka ona bakarken şaşkına dönmüşlerdi. “6’ıncı seviye mi?”