Swallowed Star - Bölüm 515: Antik Resim

---

 

 

 

 

10,000  km çapında devasa bir çukur, bu da neyin nesiydi?

 

Ay bile içine atılsa zorlukla içini doldurabilirdi!

 

Luo Feng çukurun kenarında dururken içinden yayılan tuhaf enerjiyi hissediyordu. Bu enerji kuvvetli, antik, deli….

 

“Ne kalın bir öldürme aurası böyle.” Luo Feng baktı. Devasa çukurun dibini göremiyordu. Başlangıçta 10,000 metre yüksekliğinde dağın üzerinde dururken bile devasa çukurun kenarlarını zorlukla görebiliyordu. Diğer yandan şimdi burada durduğunda nereden bakarsa baksın sonunu göremiyordu, adeta engin ve sonsuz gibiydi.

 

“Bu devasa çukur iyi bir yer gibi görünüyor. Son derece derin ve öldürme aurası gerçekten kalın!” Luo Feng’in gözleri parladı. Bir gülümseme takınırken, “Çukurun içine bir yaşam konağı inşa edebilir ve uzun süre eğitim yapabilirim.”

 

Geçen yarım ay içinde sabit bir hedefe sahip olmadığından rastgele geziyordu. Fakat ana sebebi yarım ay önce 4 evren seviye 9 dahi ile karşılaşmasıydı.

 

Birini öldürüp uzay eşyasını aldığında iyi bir tarama bir şeyi açığa çıkardı…

 

Ölü savaşçı da evren gemisine ve iletişim cihazına sahipti. Babata’nın iletişim cihazına yayılan saldırı taramasıyla iletişim cihazının içerisine kayıtlı bir mesaj ortaya çıkmıştı. Mesajın detaylarından, karar verebiliyordu ki… ölü savaşçının ismi Wu Qi idi ve ölümsüz tapınağı tarafından yetiştirilen seçkin bir dahiydi.

 

“Ölümsüz tapınağı tarafından yetiştirilen bir dahi mi? Bazı mutlak savaşçılarla birkaç sorun yaşayabilirim.” Önceden Luo Feng böyle düşünmüştü. Kan nehri kıtası memleketi olmadığından 18’inci bulut katmanına giderek robot gemisine oturmuş, 10 milyar km uçarak sonrasında durmuştu.

 

……

 

“Uzun süre uygun şekilde 9 evren levhasını çalışabileceğim güvenli bir noktaya ihtiyacım var.” Luo Feng çukurun kenarından zıpladı ve alçaldı.

 

“Öldürme aurası gerçekten kalın.”

 

“İyi nokta, bu iyi bir nokta.” Luo Feng’in yüzü neşeyle doluydu. Yer çekiminin onu çekmesine müsaade etti ve nihayetinde 1000 km alçaldıktan sonra durdu.

 

Dağın kenarlarına baktığında Luo Feng onayladı. “Tam burası iyi bir konum. Dağın duvarlarına bir delik kazacağım burada kalacağım.”

 

Çukurun dibi mi?

 

Kim bilir ne kadar derine gidiyordu, yalnızca vakti olduğunda gidip kontrol etmeye karar vermişti.

 

Luo Feng sonunda devasa çukura köklerini saldı. Yeteneğiyle kolaylıkla 100 metre genişliğinde, 100 metre uzunluğunda ve yüksekliğinde bir çukuru kendisi için kazabildi. Ayrıca birkaç kayayı şekillendirerek üzerini örterek duvarlarına işlemeler yaparak normal bir ev gibi hissettirmesini sağlamıştı.

 

Yaşam kışlasının ismini Luo Feng gururla Dev Çukur konağı koydu.

 

Dev Çukur konağının derinliklerinde dağ duvarına bağlanan bir yol vardı.

 

…..

 

Gümüş zırhlı Luo Feng ve Mosha Luo Feng aynı anda kaya katmanına bağdaş kurarak oturdu.

 

Evet.

 

Dünyalı bedeni ve Mosha klan üyesinin ikisi de birlikte dış dünyada idi. Sonuçta Mosha klanı bedeni evren uzayına karşı çok hassastı. Bu nedenle herhangi bir savaşçı yaklaştığında fark edebilirdi...ve kriz anında Mosha Luo Feng koruma görevi görebilirdi.

 

“Bu antik tanrı harabelerindeki öldürme aurası benzersiz ve vücuda etkileri açıkça belli oluyor.” Luo Feng aniden ayağa kalktı. Mosha Luo Feng derhal iç dünyasına kayboldu. “Tek mesele dünyalı bedenim ve Mosha bedeninin eğitim yolları net fakat ya altın boynuzlu yaratık ne olacak?”

 

Dünyanın dünyası ve mutlak uzay kesinlikle vurgulanıyordu, lakin altın boynuzlu yaratık hala bir savaş tekniğine sıkışıktı.

 

Miras hatırlarında birçok teknik bulunuyordu. Kan nehri dünyasından uzun zaman önce Luo Feng bu sıkıntı hakkında düşünmüştü. Babata’nın yardımıyla elendikten sonra bile Luo Feng’in arasından seçmesi gereken 12 teknik kalmıştı. Diğer yandan seçim düpedüz çok zordu ve sadece içlerinden 3’ünü ayırabilmişti.

 

Bunlar 8 düzey av, Muhteşem Gök ve Yer, Altın Boynuz.

 

Bu üç tekniğin hepsi çok güçlüydü. Luo Feng’in düşüncelerine göre altın boynuzlu yaratık ilk olarak üçünü eğitecekti. Sonuçları incelendikten sonra en yetkin olduğu tekniği seçecekti.

 

3 büyük tekniğin hepsi yakın dövüş ile ilgiliydi.

 

8 düzey Av, harekete odaklanıyordu.

Muhteşem Gök ve Yer, yakın dövüş şiddetine odaklanıyordu.

 

Altın Boynuz, tek vuruşta öldürmeye odaklanıyordu.

 

Hepsi güçlü olmasına rağmen hepsinin kendi özellikleri vardı, hareket, şiddet veya tek atmak olsun.

 

“Bu gerçekten sıkıntılı.”

 

“Önünde sınırsız seçimler olduğu zaman bu başını ağrıtıyor.” Luo Feng iç geçirdi. Bu sözcükleri söyledikten sonra elinde olmadan güldü. Bu kelimeler gerçekten üzücüydü.Sanal Evren Şirketi mutlak dahileri bile teknikleri takas etmek için puanları kullanmak zorundaydı.

 

Bu tamamen altın boynuzlu yaratıktan farklıydı, hangi teknik olursa olsun miras hatıralarından seçebiliyordu.

 

“Fazla gururlu olamam, olursam, bahtım kapanır. Mütevazı olmalıyım, mütevazı. İyi hissettiriyor…” Luo Feng homurdandı ve deliğin kenarına doğru ilerleyen yolu takip etti.

 

Çıkışa oturdu ve aşağıdaki çukurun sonsuz derinliğine baktı. Önünde sınırsız miktarda kalın öldürme arzusu yayılıyordu, düşünmeyi bıraktı ve rahatladı.

 

“Hm.”

 

“Ah?” Luo Feng uzaktaki öldürme aurasına baktığında somurttu.

 

Çukur şaşırtıcı derecede devasaydı. Doğal olarak içeride derinlerde akan aura tüm çeşit illüzyon resimlerini, ara sıra çok canlı resimleri oluşturuyordu. Bu sırada görüş alanında bulanık 100 kmlik devasa bir resim uzakta görülebiliyordu.

 

Silik ve uzaktı…

 

Bu bir tür devasa kertenkele resmiydi. Tek farkı kertenkelenin gökleri delen bir boynuzunun olmasıydı! Ayrıca daha yapılıydı ve pençeleri daha büyüklerdi.

 

Bulanık resimde….

 

Devasa bir avuç aniden gökyüzünden düştü ve 100 km uzunluğundaki yaratık yukarı baktı ve gökyüzüne fırladı. Uçtuğu gibi uzun kertenkele hızlıca kuyruğunu savurdu ve yırtıcı şekilde devasa avuca çarptı.

 

Gümbür!

 

Resim dağıldı ve enerjiler aktı, artık önceki gibi gerçekçi bir resim oluşturmuyorlardı.

 

// Arkadaşlar anlamayanlar oluyormuş burada açıklayayım. Burada gökyüzünden gelen devasa el muhtemelen İlkel kaos şehrinde dövüşen 2 ölümsüzü yakalayan el ile bağlantılı. Şuan net bir mesele yok ancak ileriki bölümlerde o devasa elin gerçekten  kime ait olduğunu öğreniriz diye düşünüyorum.

 

“Bu, bu, bu….” Luo Feng’in gözleri kocaman açıldı. Öncesinden bulanık sahneler zihninde parladı. Az önce yaratık hareketinde ana olarak uçuyor ve uzun kuyruğunu savuruyordu. Kuyruğu göksel avucu kamçıladığında tamamen parçalanmasına sebep oluyordu.

 

Uçuş!

 

Kuyruk savuruşu!

 

Resim zihninde parlamaya devam ederken 8 düzey Av, Muhteşem Gök ile Yer ve Altın Boynuz tekniklerini eğitmeye başladı. Bu süreç boyunca Luo Feng anında birazını kavramıştı.Zihinleri bağlantılı olduğundan gördüğü veya anladığı herhangi bir şeyi diğer 2’si de öğreniyordu. Altın boynuzlu yaratığın eğitimi doğal olarak dünyalı bedeninin eğitimi oluyordu.

 

“Bu kesinlikle doğal bir belirti değil. Kaynak yasalarının bu kadar derininde oluşan bir resim bu kadar basil olamaz!”

 

Gerçekten!

 

Derin ve yetkindi!

 

Basit bir uçuş ve kuyruğunu savuruşu bile zihninde yeniden canlandı. Kuyruk vınlayarak avucu parçalarken gücü inanılmazdı.

 

“Bu doğal bir oluşum değil.” Luo Feng aniden yukarıdan antik tanrı harabelerine nasıl baktığını düşündü, devasa çukuru gördüğünde adeta mutlak bir yaratığın ayak izleri olduğunu düşünmüştü. Bu Luo Feng’in zihninin açılmasını ve gözlerinin parlamasına neden oldu. “Bu devasa çukurlar önceden Sanal Evren Şirketi ve kan nehri dünyası yerlileri arasındaki efsanevi savaştan kalmış olmalılar.”

 

“O vakit!”

 

“Önceki bulanık görüntü, öncesinden belirli bir savaş sahnesi olabilir mi?” Luo Feng şaşkına dönmüştü. Bakış açısı konusunda onunki gerçekten yüksekti.

 

Hissediyordu ki….

 

Bu geçmişten kalma çabuk savaş sahnesi kesinlikle ölümsüzler arasındaki bir mücadelenin resmiydi. Çünkü ilkel kaos şehrinde Luo Feng kişisel olarak iki ölümsüzün savaşına tanık olmuş ve ayrıca öğretmeni Gerçek Yan’ın cesaretini gösterdiğini görmüştü. Tek mesele hissiyatının devasa avuç veya yaratık ile kıyaslanamıyor oluşuydu.

 

“Avuç?” Luo Feng’in gözleri kocaman açıldı.

 

“Devasa avuç?”

 

Adeta bir yıldırımın şamarı gibi düşünce kafasında yankılandı!

 

// Kalbim temizmiş bölüm bitmeden anlatıyor hahahah…

 

Önceden ilkel kaos şehrinde iki ölümsüz savaşırken evren uzayı sessizleşerek yasalar dönmeyi bırakmıştı. Devasa bir avuç bu iki ölümsüzü toza çevirmişti. Yenilenmiş olmalarına rağmen ağır şekilde yaralanmışlardı.

 

“İlkel kaos şehri liderinin avucu mu? Evet, bu aynı his.” Luo Feng onayladı. “Lakin buradaki şehir liderinin avucu kadar korkunç görünmüyor.”

 

// Lale kaç trilyon yıl önceki gücüyle şimdiki gücü aynı mı olacak onu da düşünürsün artık hhahaha…

 

Şehir lideri hareketini yaptığında evren uzayındaki her şey bastırılarak kontrol ediliyor gibiydi.

 

Ve bu bulanık görüntü… Luo Feng sadece birazını hissedebilmişti.

 

“Uçmak ve kuyruğunu savurmak!”

 

“Heyecan verici, bu fazla heyecan verici.” Luo Feng daha fazla düşünemiyordu, zaman fırsatını kullanarak çalışıp idrak etmeye başladı. İlerledikçe daha da heyecan verici bir hal alıyordu.

 

Bu iki hareket Luo Feng’in Muhteşem Gök ile Yer gelişimini farklı bir boyuta taşımıştı. Bu yakın dövüş şiddet tekniğiydi, Muhteşem gök pençe saldırısını temsil ediyorken muhteşem yer de  kuyruğunu kullanmayı sağlıyordu. Doğal olarak bu çok basit kaçan bir açıklamaydı.

 

Diğer yandan antik resme bakması Luo Feng’in Muhteşem Gök ve Yer tekniğini eğitme konusunda öz güvenle dolup taşmasına neden olmuştu.

 

“İşte bu, altın boynuzlu yaratığın savaş tekniği muhteşem gök ve yer olacak.” Luo Feng kararını verdi. Gözleri parlıyordu, uzaktaki sınırsız auraya beklentiyle bakıyordu, “Kim bilir belki daha ne resimler göreceğim!”

 

Bu sırada...

 

Luo Feng kışlasında eğitim yapıyor olmasına rağmen Mosha bedeni bir kayaya dönüşerek mağaranın girişini kapayarak dikkatlice dışarıdaki aura hareketlerini inceliyordu.

 

…

 

1,2,3 gün...1,2 ay….. 1yıl….

 

Burada 2 ay kaldıktan sonra Mosha bedeni toplamda birinci de dahil olmak üzere 3 resim keşfetti. Uzun dönem burada kaldığından ara sıra 3’ünün tekrar ettiğini görüyordu, yeni resimler göremiyordu.

 

Üç resim arasında birincisi devasa avucun gökyüzünden düşüşüne karşılık yaratığın kuyruğunu uçarken savurmasıyla avucu parçalayışıydı.

 

İkincisi yaratık başını eğdiğinde altın boynuzun ileriyi hedefleyerek uçarken gökyüzünü deldiği basit bir hücum sahnesiydi.

 

Üçüncüsü yaratığın şiddetlice pençelerini savurarak ileri doğru kestiği bir sahneydi.