Bölüm 4.10: Beklenmedik Yönde Gelişen Olaylar

avatar
5434 3

Stellar Transformations - Bölüm 4.10: Beklenmedik Yönde Gelişen Olaylar


Çeviri-Düzenleme: Pervane

 

Güneş batıyordu. Bir ovanın içinden 2 Kuzey bölgesi eyaletine doğru giden bir yolda, başıboş bir ejderha misali durmadan ilerleyen bir ordu vardı. Kuyruk o kadar uzundu ki sonunu görmek mümkün değildi. Bir sırada yan yana 4 asker olacak şekilde uzun adımlarla yürüyorlardı.

Bu ordudaki her askerden canlılık akıyordu ve her birisinden hafif de olsa öldürme niyeti yayılıyordu. Bu Qin klanının düzenli ordusuydu. Yaban’daki vahşi hayvanlarla dövüşen bu ordu hafife alınmaması gereken bir güçtü. Bu ordu güçlü olmasına rağmen asıl mesele tek bir askerin ne kadar güçlü olduğu değildi. Asıl mesele güçlü olan tek bir askerin değil on binlerce askerin olmasıydı.

Özellikle General Zhao Yunxing’in yanındaki iki grup korku vericiydi. Bunların birisi sadece 100 kişiden oluşuyordu ve bizzat Zhao Yunxing tarafından Sınır Eğitimi ve iç teknikler kullanılarak eğitilmişlerdi. Diğer grup ise 300 kişiden oluşan şahsi muhafızlarıydı. Bu iki güçlü grup Zhao Yunxing’in gizli kozlarıydı.

İki grubun arasında vücudu alev almış gibi görünen kırmızı yeleli bir aslan vardı. Zhao Yunxing bu kırmızı yeleli aslana biniyor ve ordusun merkezinde genel durumu gözlemliyordu.

General, 1 saat içerisinde Lanshan Şehrine varmış olacağız. Kuzey Fatihi Prens bizim için kamp hazırlamış. Şehre varınca hemen dinlenebiliriz.” dedi koyu kırmızı bir at süren bilgin.

Zhao Yunxing gülümseyerek başını salladı. “Xue Lan, ayarlamalara göre biz 2 Kuzey bölgesi eyaletine en son gireceğiz. Görünene o ki majestelerinin kendi planları var.”

Bilgin başıyla onayladı. “2 Kuzey bölgesi eyaletinden geçecek 3 ordu arasında sizinkisi tartışmasız en güçlüsü ama majesteleri General Sima ve General Ouyang’ın ordularının ilk girmesini istiyor. Bu iki ordu saldırı konusunda çok iyi olmalarına rağmen güçlü yönleri savunmaları. Majesteleri böyle bir düzenleme yaptığına göre iyi bir nedeni olmalı.”

Zhao Yunxing, “Majestelerinin bu kararı arkasında şüphesiz iyi bir neden vardır. Şu anda anlayamadığımız birçok şey var ama birkaç ay sonra majestelerinin gerçek niyetini anlayacağız.” dedi.

Majesteleri bu gün için uzun zamandır bekliyor olmalı. Kara Su haydutlarının taraf değiştirip Qin ordusuna katıldığını duyan herkes majestelerine hayran kaldı.” Belli ki bu bilgin de Qin De’ye büyük saygı duyuyordu.

İlerleyen dakikalarda Zhao Yunxing ve askerleri 2 Kuzey bölgesi eyaletine girdi.

 

 

Qin De ve Shangguan Hong’un gizli toplantılarında konuştuğu planın, şu anda ilk adımı hayata geçirilmişti. 300 bin kişilik güçlü Qin ordusu, 2 kuzey eyaleti topraklarına girmişti. Tabii bu anlaşmaya göre Shangguan Hong’un asker göndermesine gerek yoktu. Yalnızca lojistik destek verse yeterliydi.

Chu krallığında yeni bir durum vuku buluyordu.

Güneyde,

Lei Xue Eyaletinde bulunan 300 bin kişilik Kara Su Ordusu, 3 Güney Eyaletinin sahibi Mu klanıyla karşı karşıya gelmişti. Mu klanının 600 bin kişilik ordusu vardı ama bir kısmını eyaletlerin korumasına bıraktığından saldırı gücü 300-400 bin civarındaydı.

Kara Su Ordusu saldırıya geçmiyordu. Sadece savunma yaptığından 3 Güney eyaletinin bu orduyu yenmesinin bir yolu yoktu.

Batıda,

3 mareşal, Qin Feng, Fu Bing ve Jiang Tao, ordularını Lei Xue Eyaletinde konuşlandırmışlardı. Bulundukları bölge Xiang klanının Shang Que Eyaletine ve başkentin bulunduğu Ba Chu Eyaletine komşuydu. Mareşallerin 300 bin kişilik ordusu Xiang klanıyla karşı karşıyaydı. 50 bin kişilik Vahşet Kaplanı Birlikleri de Lei Xue Eyaletine giriş yapmıştı.

Kuzeyde ise,

Qin klanının 300 bin kişilik ordusu, 2 Kuzey eyaletinin yollarını kullanarak batıya doğru ilerliyordu. Kuzey bölgesinden, Xiang klanının 4 eyaletinden birisi olan Zhen Yang Eyaletine saldırmak istedikleri açıktı.

Qin klanı neredeyse bütün gücünü bu üç yöne sevk etmişti. Geride yalnızca 3 Doğu eyaletini koruması için 150 bin kişi kalmıştı. Bu 150 bin içindeki 50 bin kişilik bir kuvvet Yasak Muhafızlar olarak adlandırılıyordu ve Qin klanının merkezini korumakla görevlendirilmişti. Hepsi de çok güçlü savaşçılardı.

 

 

Xiang klanı ise hiçbir önemli hamle yapmadı. Hatta tek yaptığı Lei Xue Eyaletine olan sınırlarını tahkim etmek oldu. Sonunda bu bölgedeki asker sayısı 400 bin olmuştu. Qin klanı bu askerleri 350 bin kişiyle durdursa da bunların tamamı güçlü adamlardı. Ayrıca 50 bin kişisi Vahşet Kaplanı Birliği idi.

Xiang klanı 200 bin kişiyi de 2 Kuzey bölgesi sınırındaki Zhen Yang Eyaletine konuşlandırmıştı.

Shang Que Eyaleti, Mu klanıyla sınır olduğundan, şehri yalnızca 30 bin kişi koruyordu. Xiang klanı ayrıca çoğunluğu Han krallığı sınırlarında olan 400 bin askere daha sahipti. Han klanı müdahele etmemişti ama o ihtimale karşı önlem alınmıştı.

Normalde Xiang klanı 800 bin askeri olduğunu ilan etmişti ama gerçek sayı 1 milyondu ve şimdi hepsi ortaya çıkmıştı.

 

 

Geniş bir ovada çok sayıda askeri çadır görülüyordu.

Merkezdeki sıradan görünüşlü bir çadırda,

General Sima, General Ouyang, Lordum, neden Xiang klanının Zhen Yang Eyaletine 1 günlük yolunuz kalmışken saldırmak yerine kamo kurmaya niyetlendiğinizi öğrenmek istiyor.”

Zhuang Jun, 2 Kuzey bölgesi eyaletinin iki numaralı ismi. Shangguan Hong’a sadık ve bağlıdır. Hatta onu birçok defa kurtarmıştır.

Sima Yang ve Ouyang Zhi birbirlerine baktıktan sonra gülümsediler. “Kardeş Zhuang Jun, lütfen lordunuza bu meselenin Qin klanının bir askeri sırrı olduğunu söyleyin. Kimseye söyleyemeyiz. Savaş bittiğinde lordunuz işin aslını öğrenecektir.

Zhuang Jun hafifçe yüzünü buruşturdu. Askeri sır?

Sadece bunu sebep göstererek onu uzaklaştırmak mı istiyorlardı?

General Sima, General Ouyang, Lordum dedi ki bu sefer Shangguan klanı ve Qin klanı güçlerini birleştirecekler. Zhen Yang Eyaletinin savunmasını kırabileceğinizden emin değilseniz 200 bin askeri size destek olarak verebiliriz.”

Zhuang Jun, Sima ve Ouyang’a baktı. Ama bu iki general istiflerini bozmadan aynı şekilde gülümsemeye devam ettiler. Ya bu teklifi bekliyorlardı ve şaşırmamışlardı ya da Zhuang Jun’un ne dediğini hiç mi hiç umursamıyorlardı.

Zhen Yang Eyaletini mağlup etmek zor değil. Neden harekete geçmediğimiz bir askeri sır. Ne zaman saldıracağına karar vermek Qin ordusunun işi. Kuzey Fatihi Prens’in endişelenmesine gerek yok.

Zhuang Jun’un durum değerlendirmesi yaptıktan sonra ayrılmaktan başka bir seçeneği yoktu.

 

 

10 gün geçtikten sonra bile Sima ve Ouyang’ın sayıları 200 bini bulan orduları ovadan dışarı bir adım bile atmamışlardı. Bu 10 gün içinde de büyük miktarda erzak ve malzeme tüketmişlerdi.

Zhuang Jun yeniden geldi.

General Sima, General Ouyang, 10 gün oldu. 10 gündür ordularınız yerinden kıpırdamadı. Lordum Qin klanının samimiyetinden şüphe duymaya başladı. Burada durmuş ne saldırıyor ne de geri çekiliyorsunuz. Yoksa Qin klanı anlaşmayı unuttu mu?” Zhuang Jun öfkeliydi.

Sima Yang hemen ayağa kalktı ve gülümseyerek konuştu. “Otur lütfen, Kardeş Zhuang Jun. Böyle sinirlenmene gerek yok. Eğer samimi değilsek buralarda işimiz ne?

Zhuang Jun oturduktan sonra yanıtladı. “Qin klanı Lei Xue Eyaletini kalabalık bir orduyla koruyor ama hala saldırıya geçmedi. Buradaki 200 bin asker de henüz hareket etmedi. Arkanızda da General Zhao Yunxing’in 100 bin kişilik ordusu kaplumbağa hızında hareket ediyor. Lordum 2 Kuzey bölgesi eyaletini hiçe sayıp Xiang klanıyla gizlice görüşme yaptığınızdan şüpheleniyor. Siz istediğiniz gibi gidebilirsiniz ama 2 Kuzey bölgesi eyaleti Xiang klanının yanında olduğundan bütün öfkelerini bize kusacaklardır.

Ha ha… Görüşme mi? Qin klanının Xiang klanıyla görüşme yapması mümkün mü? Lütfen gerip dönüp Kuzey Fatihi Prens’e kaygılarını bir kenara bırakmasını söyleyin. 5 gün içinde ona bir açıklama yapacağız.” dedi Ouyang Zhi gülümseyerek.

5 gün mü?” Zhuang Jun kaşlarını çattı ve başıyla onayladı. “Tamam 5 gün olsun. Lordum ve ben sessizce sizden haber bekleyeceğiz.” Zhuang Jun arkasını dönüp ayrıldı. Şahsi korumaları da peşinden gittiler.

5 gün mü? Ouyang 5 gün çok kısa.” dedi Sima Yang.

Ouyang Zhi konuşmadan önce bir süre düşündü. “Bu konu da ben de net bir şey bilmiyorum ama bu majestelerinin gizli emri. Biz de bu emre uymak zorundayız. Majestelerinin başka gizli piyonları olmalı. Sima, unutma ki Lordumuz müthiş birisi!

Sima Yang başını salladı.

Bu nesildeki generallerin çoğu Qin De tarafından atandıkları için ona son derece sadıklardı.

 

 

Xuejing Şehri, Shangguan klanının ana üssüydü. Zhuang Jun, Xuejing Şehrindeki bahçeli, sade bir evin bir odasındaydı. Burası göze çarpmayan bir evdi. Aslında burası Shangguan Hong’un metreslerinden birinin yaşadığı evdi.

Majesteleri.

Zhuang Jun, boncuklu perdenin arkasından saygıyla konuştu. Boncuklu perdenin içinden, odanın içindeki etrafı tülbentle sarılı yatakta uyuyan insanlar görülüyordu.

Zhuang Jun sen misin? Bekle, giyineyim.” İçerden Shangguan Hong’un sesi duyuldu.

Majesteleri, lütfen biraz daha uyuyun.” Odanın içinden uykulu bir ses geldi.

Shangguan Hong rahatlatıcı bir sesle, “Xiao Xue, yaramazlık yapma. Önemli bir işim var.” dedikten sonra, kadın rahatsız etmeyi bıraktı.

Kısa süre içinde Shangguan Hong giyinip dışarı çıktı. Yanındaki kadında giyinik halde Shangguan Hong’un yanında dışarı çıktı. Kadının yüzü hala kızarıktı ve hala uyuşuk görünüyordu. Kedi gibi Shangguan Hong’a sarılmıştı.

Majesteleri.” Zhuang Jun gözleriyle işaret etti.

Xiao Xue, bizi yalnız bırakabilir misin? Zhuang Jun ile önemli bir şey konuşacağız.” Shangguan Hong kadının elini okşadı ve cebinden mor yeşimden yapılma bir bilezik çıkarıp kadının bileğine taktı. Bilezik koluna takıldıktan sonra kadın Shangguan Hong’u öptü ve gülümseyerek uzaklaştı.

Dışarıdaki şahsi korumalar odanın kapısını kapattılar. Artık odanın içinde yalnızca Shangguan Hong ve Zhuang Jun vardı.

Majesteleri, kamp alanına bir defa daha gittim ve General Sima ve General Ouyang ile konuştum.

Öyle mi? Peki 10 gündür hiçbir şey yapmadan beklemelerini nasıl açıkladılar? Sakın bana bir sır olduğunu falan söyleme.” dedi Shangguan Hong gülerek. Xiang klanıyla yaptığı plana göre, Qin klanı Zhen Yang Eyaletine saldırdığında, Shangguan klanı Qin klanını arkadan vuracaktı.

Qin klanı Xiang klanıyla savaşırken Shangguan klanı taraf değiştirdiğinde, Qin ordusu dehşete düşecek ve yok edilecekti.

Fakar Qin ordusu Zhen Yang Eyaletine 1 günlük yolları kaldığında beklenmedik şekilde durmuştu. Bu sebepten Shagguan Hong huzursuzlanmıştı. Hatta Xiang klanı ile yaptığı planı öğrendiklerinden bile şüphelenmeye başlamıştı.

Majesteleri, 5 gün içerisinde size cevap vereceklerini söylediler.” Zhuang Jun eğilerek konuştu.

5 gün mü?” Shangguan Hong birden kaşlarını çattı ve yüzü hafiften renk değiştirirken ayağa kalktı. “Hadi, prens sarayına gidiyoruz.” Sanki bir şey hatırlamış gibi uzun adımlarla kapıya doğru yürüdü.

Bir anda…

Pu!

Shangguan Hong sırtından mıhlandı. Yüzünün rengi atarken arkasındaki Zhuang Jun’a kuşkuyla baktı. “Sen…”

Shangguan Hong’un sırtında, orta Xian seviyesinde bir hançer saplıydı. Zhuang Jun Xiantian seviyesinin ileri evrelerindeydi ve ayrıca Shangguan Hong hazırlıksız yakalanmıştı. Yani bu darbe Shangguan Hong’un zırhını delip ölümcül bir noktaya isabet etmişti.

Zekisin.” Zhuang Jun gülümsüyordu. “Sen yukardaki, Baskın Ejder Birliklerinden olan, neden aşağı gelmiyorsun?

İnce yapılı bir adamın silueti parlayıp odanın ortasında ortaya çıktı. Adamın gözleri garip bir şekilde yeşil renkliydi. An itibariyle adam öldürme isteğiyle doluydu ama Zhuang Jun ona bakarken gülümsüyordu. “Benden nefret ediyorsun değil mi? Görevin Xiang klanı ve Shangguan klanı arasındaki haberleşmeyi sağlamak olmalı. Ve Shangguan Hong’u korumak. Yazık…

Yeşil gözlü adam Shangguan Hong’a baktı. Ağır yaralandığını ve sayılı zamanı kaldığını görebiliyordu.

Öleceksin!” Yeşil gözlü adamın sesi buz gibi soğuktu.

Shangguan Hong odadan ayrılmaya niyetlenip Zhuang Jun’un yanından geçerken, ani bir darbeyle öldürülmüştü ve yeşil gözlü adamın bunu engellemek için yeterli zamanı yoktu. Shangguan Hong ağır yaralıydı ve yakında ölecekti.

Zhuang Jun, neden bana ihanet ettin? Sana gayet iyi davranmamış mıydım?” Shangguan hayatının ellerinden kaydığını hissederken içinde bulunduğu duruma inanmakta hala güçlük çekiyordu.

Shangguan Hong’a geçmişte birçok suikast girişimi olmuştu. Hatta bazılarında Zhuang Jun olmasaydı çoktan ölmüştü. Bu yüzden defalarca hayatını kurtaran kişinin kendisini öldürebileceğine hala inanamıyordu.

Majesteleri, bana çok iyi davrandınız. Ama maalesef, Qin klanının Uçan Kartal Planındaki üç kartaldan biriyim. Uzun zaman bu gün için sabrettim. Sizi öldürdüm çünkü ölümünüz sayesinde Qin klanı 2 Kuzey bölgesi eyaletinin ordusunun kontrolünü eline alabilecek!

Zhuang Jun gülüyordu.

Uçan Kartal Planı? Üç kartaldan biri mi? 2 Kuzey bölgesi eyaletinin kontrolünü eline almak?

Shangguan Hong’un bütün şüpheleri uçup gitmişti. Artık her şeyin farkındaydı. Oğullarının Zhuang Jun’a karşı koyamayacaklarını biliyordu. Ne de olsa Zhuang Jun, bunca yıldır kendisinin 1 numaralı adamıydı ve arkasında da Qin klanının desteği vardı.

En önemli şey ise… Qin klanının Uçan Kartal Planı’nın korkunç olmasıydı. Xiantian seviyesinin ileri evresindeki bir uzman olan Zhuang Jun bile kaç zamandır kendisini gizlemiş hatta ve hatta Qin klanından bazı insanları bile öldürmüştü.

Qin klanı birkaç yüzyıldır kendisini tutuyor. Kara Su haydutları ve Uçan Kartal Planından başka, daha kaç gizli kozu var?  Sana hayranlık duyuyorum… hay…ran…” Shangguan Hong ağız dolusu kan tükürdü. Sonrasında çok miktarda kan kustu ve öldü.

Odanın içi çok gürültülü olsa da, ilginçtir, şahsi muhafızlardan hiçbiri odaya girmemişti.

 

 

 






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 43989 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr