Çevirmen: Darkcack

Editör: ÇHY 

Tılsımlı mühürler ve işaretler, Zorlu Buz Âlemi’nin kenarında durmadan hareket ederken, çeşitli beyaz sisli kütleler bu âlemin içinde süzülüyordu. Qin Yu’nun vücudu o beyaz sisli kütlelere dokunur dokunmaz, dokunan kısımları donmuş gibi yapıştı.

“Kükreme.” Aslan kükremesinin ardından, Shi Xin tek başına uçtu ve yıldırım gibi Qin Yu'ya doğru ilerledi. Aynı zamanda, zorlu buz aslanı gövdesinin etrafındaki beyaz sisli kütleler olağanüstü derecede kalınlaştı.

Qin Yu, vücudunun bir hareketi ile derhal kaçtı.

“Bu kadar soğuk olmasını beklemiyordum.” Zorlu buz aslanının saldırısından kaçındı, ama… Zorlu buz aslanının vücudunun yol açtığı beyaz sisli kütleleri tüm vücuduna saldırdı, kontrol edilemez bir şekilde titriyordu.

Güneş Çekirdeği’nin dantianındaki enerjisi hemen vücudu boyunca yayıldı ve bu uyuşma hissini derhal giderdi.

Aniden, Qin Yu’nun vücudunda rüzgâr esiyor. Kaçınmasına rağmen, hâlâ bir ağrı dalgası hissediyordu. 10 cm uzunluğunda bir yara sırtında belirdi, ancak bir süre sonra tamamen iyileşti.

Kesin olarak söylemek gerekirse, göz açıp kapayıncaya kadar iyileşmişti.

“Ha-ha, velet, gerçekten bir hazinen var.” 3 zorlu buz aslanının gözleri parıldadı.

Böyle bir iyileşme yeteneği gerçekten çok şaşırtıcıydı.

Zorlu buz aslanları, birinin doğal iyileşme yeteneğinin o kadar güçlü olabileceğine inanmıyordu. Belki de süper ilahi canavarlar bile bu kadar zorlu değildi. Bu nedenle, önlerindeki Xiuzanist'in olağanüstü bir hazineye sahip olduğuna inanıyorlardı.

“Hazine bizim olacak. 2. erkek kardeş, 3. erkek kardeş, becerilerimizi gizlemeyi bırakalım.” En büyük zorlu buz aslanı Shi Xin yüksek sesle söyledi.

“Evet, ağabey.”

Shi Bing ve Shi Zhan da çok heyecanlandılar.

Ancak Qin Yu, hala merkezde duruyordu.

3 zorlu buz aslanı ağızlarını aynı anda açtı. 3 Kılıç iğnesi durmadan dönerken son derece hızlı uçuyordu. Aynı zamanda, 3 zorlu buz aslanı da hızlarını maksimuma çıkardı ve Aşırı Buz Âlemi’nin içinde 3 ağır göktaşı gibi delice duruyorlardı.

Bu şekilde, 3 Kılıç iğnesi ve 3 göktaşına benzeyen ilahi canavar, Aşırı Buz Âlemi’nde sürekli olarak Qin Yu'ya saldırdı.

“Savunmaları gerçekten güçlü mü?” Qin Yunun vücudu, hiç bir şeyden kaçmadan doğruca zorlu buz aslanına şarj olarak bir ışık huzmesine dönüştü. Ancak bu zorlu buz aslanı Shi Zhan, en azından kaçmıyordu. Bunu dört gözle bekliyor bile denilebilirdi.

İkisi birbiriyle kafa kafaya çarpışıyordu.

Şiddetli çarpışma Qin Yu'nun iç organlarının şiddetle sarsıldığını hissetmesine neden oldu. Vücudu istemeden geri uçtu ve kanı ağzının köşelerinden aktı. Fakat 3 Kılıç İğnesi ve diğer 2 zorlu buz aslanı hemen ona geldi.

Qin Yu’nun vücudu hızlı bir şekilde 2 zorlu buz aslanının keskin pençesinden ve bir Kılıç İğnesi’nin kaçınarak birkaç takla attı. Diğer 2 Kılıç İğnesi, biri kalçasını delerken biri yüzünü çizmekteydi ancak yaraları bu süre içinde tamamen iyileşmekteydi.

“Hâlâ savunmanın çok güçlü olduğuna inanmıyorum.”

Yine bir ışık huzmesine dönüşen Qin Yu, zorlu buz aslanlarına koştu.

“Ölümünü arıyorsun.”

Shi Bing adındaki zorlu buz aslanı hiç korkmuyordu. Qin Yu ile şiddetli bir göktaşıymış gibi şiddetle çatışıyordu. Fakat şu anda, öfkeli, acı bir kükreme duyuldu: “Büyük kardeş, 3. kardeş, bu veletin ölümsüz bir silahı var!”

Shi Bing’in vücudunda kan lekeleri ortaya çıktı. Beyaz zırhının bir kısmı delindi ve yok edildi. Fakat vücudundaki mavimsi beyaz ışık titredi ve bu beyaz zırh takımı gözle görülür derecede hızlı bir şekilde restore edildi. Bir süre sonra yine tam bir zırh takımı haline geldi.

Şimdi 3 zorlu buz aslanı Qin Yu'ya daha da yanan gözlerle bakıyordu.

“Velet, gerçekten çok fazla hazinen var. Sadece restorasyon için inanılmaz bir hazineye sahip değilsin, şaşırtıcı bir saldırı gücüne sahip ölümsüz bir silahın da var. Zorlu Buz Zırhımızı kırabileceğinizi ve hatta 2. kardeşimi yaralayabileceğinizi hiç düşünmemiştim.”  Shi Xin gülerek söyledi.

Fakat Qin Yu kaşlarını çattı.

Shi Xin bu durumda bile gülümsüyordu, o yüzden açıkça o ve erkek kardeşlerinin hala bir yedek bir hareketi vardı.

Dahası, rakiplerin Zorlu Buz Zırhı’nın savunması gerçekten çok güçlüydü ve ölümsüz eşyalara rakip olabilirdi. En önemlisi, Zorlu Buz Zırhını kırmak için elinden gelenin en iyisini yapsa bile, bu zorlu buz aslanlarının içindeki Mistik Gözbebekleri bir süre sonra otomatik olarak normale döndürecekti.

Şimdi Qin Yu'nun büyük bir sorunu vardı.

“Brat, iyileştirici inanılmaz bir hazinen var diye seni yakalayamayacağımızı düşünme.” Shi Xin kayıtsız bir gülümsemeyle söyledi.

Çeşitli mühür tarzı işaretler 3 zorlu buz aslanının midesinden süzülmeye başladı. Her işaret kendine özgü bir ışık yayıyordu. Bu işaretler, Zorlu Buz Âlemi’nin kenarındaki işaretlere çok benziyordu.

Yeni mühür gibi işaretler Zorlu Buz Âlemi’nin köşesine girdikten hemen sonra tüm işaretler yoğun şekilde parladı. Aynı zamanda, Zorlu Buz Âlemi’nin içindeki beyaz kütlelerin yoğunluğu büyük ölçüde artmaktaydı. Şimdi tüm Zorlu Buz Âlemi onlarla dolu görünüyordu.

Uyuşma;

Bu beyaz sisli kütleler gerçekten çok soğuktu. Bazıları Qin Yu’nun bedenine girdi. Vücudunun içindeki yıldız enerjisi beyaz sisli kütleleri etkisiz hale getirdiğinden çok da büyük sorunları yoktu.

Puf!

Kılıç İğnesi, Qin Yu’nun midesini deldi.

Normalde ondan kaçınabilirdi, ama vücudu çok uyuştuğu için hızı doğal olarak düştü ve Kılıç İğnesi’nden kaçınması için onu çok yavaş bir hale getirdi.

“Ha-ha… Ölme zamanı, velet.”

Zorlu buzlu aslanı Shi Xin, Qin Yu’nın kafasına bir pençe geçirme pozisyonu aldı. Qin Yu'nun bu pençenin keskinliği hakkında kesinlikle hiçbir şüphesi yoktu. Genel olarak, ilahi canavarların pençeleri ve dişleri, güçleri arttıkça zorlu hale gelirdi.

Bu aşırı buz aslanlarının pençeleri ve dişleri ölümsüz silahlara yaklaşıyor olmalıydı.

Shi Xin, Shi Bing ve Shi Zhan, sürekli olarak Qin Yu'ya saldırmaya devam ederken, Kılıç İğnelerinin hareketleri durmadan devam ediyordu.

“Zaten yeterince kendinizi beğenen birisiniz.” Qin Yu'nun kayıtsız sesi zorlu buz aslanlarının kafasında yükseliyordu.

Başından beri ölümcül bir darbe kullanmadı, çünkü bu 3 zorlu buz aslanını kendi kutsal canavarları olarak görüyordu ve bu nedenle gerçekte ne kadar zorlu olduklarını dikkatle gözlemlemek istedi.

Şimdi öyle görünüyor ki… Onlar gerçekten hoş bir sürprizdi.

Qin Yu havada durdu.

3 zorlu buz aslanı, söylediklerini duyduktan sonra ürkmelerine engel olamadı.

“Büyük konuşma, velet. Dacheng aşamasına bile ulaşmamış sizin gibi bir cüce Xiuzanist'in bize bir şey yapabileceğine inanmıyorum.” Shi Xin tamamen endişesizdi.

“Gerçekten mi?”

Qin Yu kayıtsız bir şekilde güldü. Aynı zamanda, vücudu mor bir alev kütlesine dönüştü.

Siyah Alev Efendisi Yüzüğü - Göksel Alev Alanı.

Qin Yu, Siyah Alev Efendisi’nin Yüzüğü’nün ne kadar alev enerjisi içerdiğini bilmiyordu, sadece yüzüğün gerçek gücünü serbest bırakamayacağını biliyordu.

Göksel Alev Alanı’nın altında, Aşırı Buz Alanı’nın beyaz sisli kütleleri en azından Qin Yu'yu etkileyemezdi.

Hız açısından, Kılıç İğnesi’nden daha düşük hıza sahipti ancak zorlu buz aslanlarının hızından üstündü. Bu nedenle, o ve etrafındaki mor alev kütlesi, Shi Zhan’ın bedenine çarptı.

Göksel alevler içinde bulunan Qin Yu, Zorlu Buz Âlemi’nden hiç bir şekilde etkilenmiyordu.

Buna karşılık, göksel alevler zorlu buz aslanıyla temas ettiğinde, zorlu buz aslanı onu fazlasıyla dayanılmaz buluyordu. Zorlu Buz Zırhı tarafından korunuyor olmasına rağmen, göksel alevler saldırı gücünün keskin bir şekilde düşmesine neden oluyordu.

“Çok güçlüsün değil mi?” Qin Yu soğuk bir gülüş verdi. Çevresindeki Göksel Alev Alanı, beklenmedik bir anda oldukça fazla bir şekilde genişledi ve neredeyse zorlu buz aslanının tüm vücudunu sardı.

Sadece zorlu buz aslanının gövdesi değil, kafası, gözleri ve kuyruğu da tamamen beyaz bir zırh tabakası ile korunuyordu.

Zorlu Buz Zırhını oluşturabildiği için Mistik Göz Küresi gerçekten muhteşemdi. Buna ek olarak, zırhı zorlu buz aslanının vücudunda herhangi bir saldırısını etkilemeden bile oluşturulabilirdi.

Göksel alevler ve zorlu Buz Zırhı birbiriyle temasa geçti.

Biri aşırı sıcak, diğeri aşırı soğuktu.

Birbirlerini engelliyorlardı.

Şu anda, Qin Yu zorlu buz aslanının yüzüne bir dizi sert yumruk attı, yumrukları göksel alevlerle kaplıydı ve bir tür illüzyona benziyordu.

Diğer 2 zorlu buz aslanı, Shi Xin ve Shi Bing, Qin Yu'nun etrafındaki göksel alevler karşısında şaşkın görünüyorlardı. Sadece Qin Yu, Shi Zhan'ı yumruklamaya başladığında uyandılar. Öfkeli kükremeler salıvererek, hemen ondan şarjlandılar.

Göksel alevler sayesinde, Qin Yu Zorlu Buz Âlemi’nden etkilenmez, Fakat Shi Zhan’ın vücudu göksel alevlerle çevriliydi, bu yüzden Zorlu Buz Âlemi’nin büyütme etkisi onun için temelde işe yaramazdı ve saldırgan gücü bile bunun yüzünden düşmüştü.

Qin Yu’nun güçlü fiziksel bedeni göz önüne alındığında, Dacheng aşamalı bir ilahi canavarı ele alması hiç de zor değildi.

Bir göz açıp kapayıncaya kadar, zorlu buz aslanı Shi Zhan birkaç yüz yumruk yedikten sonra yere yığıldı.

“Güzel, bu ilki.” Qin Yu elini dalgalandırdı. Siyah bir ip zorlu buz aslanını hemen bağladı. Hemen aslanı bir düşünce ile doğrudan Qingyu Ölümsüz Konağa fırlattı.

Qingyu Ölümsüz Konağı'nın sahibi olarak, Qin Yu doğal olarak içine başka birini koyabilirdi. Tabii ki, bu yalnızca o kişinin direnmemesi koşuluyla yapılabilirdi. Şimdi zorlu buz aslanı Shi Zhan birkaç yüz hızlı ve sert yumruk tarafından bayıldı ve bağlandı, nasıl direnebilirdi ki?

Qingyu Ölümsüz Konağa girdikten sonra, belki altın ölümsüzlerin bile Qin Yu’nun emirlerini dinlemesi gerekecekti.

“3. kardeş nerede?”

Hem Shi Bing hem de Shi Xin neredeyse aynı anda öfkeyle kükredi. 3. kardeşlerinin aniden kendi gözleri önünde kaybolduğunu gördüler. Bu gerçekten inanılmazdı.

“3. kardeşin mi?” Qin Yu şaşkın görünüyordu, ama sonra hemen kahkahalara boğuldu. “Çok güzel bir yerde seni bekliyor.”

Başka bir zorlu buz aslanına şarjlandı. Bu sefer hedefi Shi Bing’di.

Siyah Alev Efendisi Yüzüğü - Göksel Alev Alanı.

Göksel alevler vücuduna dokunduğunda, Shi Bing, Zorlu Buz Zırhı ile korunmasına rağmen, zorlu buz aslanları en çok alevden nefret ettiği için tüm rahatlığını kaybediyordu.

Aynı hareketi kullandı.

Ağır yumrukların bombardımanını!

Bununla birlikte, 3. kardeşinin bu hamle ile bayıldığını ve sonra da bağlandığını gören Shi Bing, Qin Yu'ya deli gibi saldırmak için kendi keskin pençelerini kullandı.

Saldırıya saldırıyla cevap vermek mi? Bu en çok Qin Yu’nun işine gelirdi.

Pençelerin kendisine verdiği yaralar göz açıp kapayıncaya kadar iyileşti ancak Shi Bing’in yaralanmaları gittikçe daha ciddi hale geldi.

“Kaybol.” En yaşlı aşırı buz aslanı Shi Xin aceleyle saldırmak üzereydi.

Fakat şimdi Qin Yu, Zaten Siyah Kökenli kılıcını tekrar bir ipe dönüştürdü ve Shi Bing'i bağlamak üzereydi. Shi Xin'in ona arkadan şarj ettiğini fark ettiğinde, sadece bir gülücük verdi.

Siyah Alev Efendisi – Yer Çekimi Alanı.

Bir an önce aşırı hızla koşan Shi Xin'in tüm vücudu büyük bir dağ tarafından bastırılmış gibi aniden batıyordu. Doğal olarak, saldırısı Qin Yu'ya ulaşamadı.

Qin Yu, Shi Bing'i yavaşça bağladı ve doğrudan Qingyu Ölümsüz Konağa attı.

“Geride kalan tek kişi sizsiniz.” Shi Xin'e baktı ve gülümseyerek söyledi.