Çevirmen: Darkcack

Editör: ÇHY

“Dujie aşamasındaki insan, önümde ne yapmaya çalışıyorsun? Dacheng aşamasında ilahi bir canavara meydan okuyan Dujie aşamasında bir insan, kendi ölümünü mü arıyorsun yoksa?” Mürekkep Kirin, buz gibi soğuk iki gözüyle Qin Yu'ya bakıyor, sesi gökyüzünde yankılanıyordu.

Bu mürekkep Kirin kesinlikle bir demir canavar değildi. Demir Canavarların gözleri kan kırmızısıydı, ancak bu mürekkep kirinin değildi. Dahası, bu mürekkep kirin bir şeytandı, hatta serbest bir şeytandı.

“Mürekkep Kirin, 3. Sıkıştırma serbest şeytan ilahi canavarı olarak, hemen önümde yenilgiyi kabul etsen iyi olur. Bana eş değilsin.” Qin Yu bir gülümsemeyle söyledi.

Mürekkep Kirin, 3. Sıkıştırma serbest şeytanıydı, yalnızca şimdi ‘Dacheng aşamasında ilahi bir canavar’ olduğunu iddia etti. Gerçekten de Dacheng aşamasının gücüne sahip ilahi bir canavardı, ancak 3. Sıkıştırma serbest şeytanıydı ve kesinlikle Dacheng aşamasında değildi. Açıkça görülüyor ki bu Mürekkep Kirin son derece gururluydu.

“Serbest şeytan mı? Sen kendi ölümünü arıyorsun.” Mürekkep Kirin çok öfkeliydi. Vücudunun hareketi ile bulanıklaştı ve anında Qin Yu’nun yüzüne doğru gitti. Qin Yu’nun buna tepkisi…

Siyah Alev Efendisi Yüzüğü - Göksel Alev Alanı.

“Ah!” Acı veren bir ses Mürekkep Kirin’in ağzından çıktı. Aynı zamanda, hızla geri çekildi, gözleri şokla doluydu: “Göksel alev, Göksel alevi saldırmak için bile kullanabilir misin?”

4. sıkıştırma serbest ölümsüzler ve serbest şeytanlar bile göksel alevlere karşı koyamazlar. Mürekkep Kirin, 3. Sıkıştırma serbest şeytan bir ilahi canavarıdır, bu yüzden 4. Sıkıştırma serbest şeytanından daha güçlüydü, ama uzun süre direnemezdi. Qin Yu'nun göksel alevle saldırabileceğini görünce, çok akıllıca bir seçim yaptı; kaçmak.

“Kaçmak mı? İlahi Canavar Mürekkep Kirin, yaşamınız için koşmanız iyi olmadı. Ne yazık ki, hız, en iyi olduğum şeydir.” Orta dereceli ölümsüz silahının üzerinde duran Qin Yu, Vücut-Silah Birleştirme tekniğini uyguladı.

Fiziksel bedeni son derece güçlü ve üst sınıf bir kutsal silahtan bile daha sert olduğu için uçarken herhangi bir engel oluşturmazdı. Buna ek olarak, uçan kılıcı orta dereceli ölümsüz bir silahtı, bu yüzden hızı sadece şok ediciydi.

Mürekkep Kirin bir süredir kaçıyor olsa da, Qin Yu onun önüne geçti.

“Koşma. Kaçamazsın.” dedi kayıtsız bir gülümsemeyle.

Mürekkep Kirin gizemli siyah giyinmiş adamı önünde gördüğünde, kalbi hızla attı. Hız kesinlikle en güçlü noktası değildi ancak hiç de fena bir hıza sahip değildi. Dacheng aşamalı uzmanlar bile ona ayak uyduramazdı.

“Sadece Dujie aşamasındasın, bana nasıl yetişebilirsin? Ayrıca… Göksel alevi nasıl kullanabilirsiniz? Sıradan standart ölümsüzlerin bile kullanabilme yeteneği yoktur.” Mürekkep Kirin şimdi koşmak yerine Qin Yu'ya sordu.

“Bu bir sır.”

Qin Yu bir gülümseme verdi. Hemen ardından, vücudu siyah bir ışık huzmesi gibi Mürekkep Kirin’e şarj oldu.

Eller, bacaklar, dirsekler, dizler…

Bir anda, sanki insani bir ilahi canavar gibi son derece hızlı bir şekilde saldırı gerçekleştirdi. Başlangıçta, mürekkep Kirin olağanüstü şekilde heyecanlanır. İlahi bir canavarla fiziksel bir bedenle savaşmak mı? Önündeki insanın bir aptal olup olmadığını merak ediyordu.

Bununla birlikte birbirleriyle kavga ettiklerinde, Mürekkep Kirin’in zihni biraz sarsılıyordu.

Onun ilahi canavar bedeni güçlüydü, ancak o kadar güçlü değildir ki, Dacheng aşaması gücünü yalnızca bedenin içindeki enerjiyi kullanmadan, fiziksel bedenine dayandırabilirdi. Sonuçta, ilahi bir canavara göre, fiziksel beden gücünün sadece bir parçasıydı ve vücudundaki yuanyen enerjisi en önemli şeydi.

Fakat Qin Yu, yalnızca fiziksel bedenini kullanarak kafa kafaya bir ilahi canavarla savaşıyordu.

Birbiri ardına, yumruklar mürekkep Kirinin pullarına çarptı, Qin Yu durmadan kum torbasına çarpıyor gibiydi. Kirin’in siyah pulları parçalanmaya başladı ve kanı akmaya başlamıştı.

“Sen bir insan mısın? Hayır, sen ilahi bir canavarsın. Gerçek formunuz nedir, beş pençeli altın bir ejderha mı yoksa efsanevi bir altın gözlü kayalık maymunu mu?” Mürekkep Kirin öfkeyle kutsal duyu iletişimi yoluyla söylemişti.

Altın gözlü kayalık maymunu, beş pençeli altın ejderha ile aynı seviyede ilahi bir canavardı. Dahası, vücudu elmas gibi son derece güçlüydü.

“Hayır, ben bir insanım.”

Qin Yu’nun vücudu kasırgaya dönüştü. Sağ bacağı, mürekkep Kirinin midesine ilahi bir kamçı gibi sertçe sallandı ve mürekkep Kirini uçurup yukarı gönderdi.

“Roar!” Mürekkep Kirin yüzünü yukarı doğru çevirdi ve öfkeyle kükredi. Çevresindeki çeşitli su akıntıları tamamen deliriyordu. Hepsi Qin Yu'ya ateş eden çeşitli uçan kılıçlara dönüştü. Şu anda uçan kılıçlara dönüşen sudan yola çıkarak, Qin Yu'nun, Kirin’in gücü hakkında hiç şüphesi yoktu.

Mürekkep Kirin, suyu kontrol etmede doğuştan gelen bir yeteneğe sahipti.

Kirin klanı nispeten güçlü bir gruptu. Elbette, Kirin klanının kralları, yanlarında alev taşıyan ve alevde doğan efsanevi ateş Kirinleri’dir.

Mürekkep Kirinler her nesil farklı doğmuşlardı. Ateş Kirinleri gibi alevleri şiddetli bir şekilde taşımıyorlardı ancak suyu kontrol edebilmeleri de son derece güçlü bir özellikti.

Bu Mürekkep Kirin aynı zamanda uçan kılıçlara dönüşen suyun Qin Yu'ya bir şey yapamayacağını biliyor gibi görünüyordu. Vücudu, okyanusun suyunu birkaç yüz metre içine çeken çeşitli siyah ışık ışınlarını yayıyordu. Bu su miktarı daha sonra uçtu ve çapı 1 km'den büyük devasa bir su küresi oluşturur.

Su küresi hızla küçülür. Bir anda, yumruk büyüklüğünde bir su küresine dönüştü.

“İnsan, şimdi beklenmedik bir şekilde, bu özel beceriyi yapmamı engellemedin. Evet, Göksel aleve sahipsin, ama hayat kurtarıcı bu becerim, Siyah Ağır Su, kesinlikle senin düşündüğün kadar basit değil. Şimdi ölmeye hazırlan.” Mürekkep Kirin soğukça bağırıyordu.

Dediği gibi Qin Yu gerçekten de bu hareketi kullanmasını engellemedi. Qin Yu’nun hızı göz önüne alındığında, onu engelleme şansı vardı ama yapmadı.

Qin Yu mürekkebi Kirini evcilleştirmek, onu kutsal canavarı haline getirmek ve onu öldürmek istememesi nedeniyle, mürekkep Kirinin onun gücünü anlamasını sağlamalıydı. Gururlu bir ilahi canavarın teslim olmasının tek yolu buydu.

“Endişelenme. Seni engellemek için göksel alevi kullanmayacağım. Yine de seni kolaylıkla yenebilirim. Üstelik bu özel yeteneğin beni hiç etkileyemez.” Qin Yu, ilgisiz bir gülümsemeyle söyledi.

“O zaman kendi ölümünü arıyorsun.” Qin Yu'nun onu bloke etmek için Göksel alevi kullanmayacağını duyunca, mürekkep Kirin vücudundan çeşitli siyah ışık ışınları yaydı. Daha sonra, ışık ışınları her yönden o küçük su küresinin etrafında dolandı.

Siyah bir ışık demeti gibi, su küresi Qin Yu’ya çok hızlı ilerledi.

Ama o sadece… Sağ elini uzattı.

Sağ elini kullanarak, son derece hızlı uçan siyah su küresini çok rahat bir şekilde kavradı.

Mürekkep Kirinin yüzü delilik doldu. Görünüşe göre, siyah su küresinin Qin Yu’nun sağ elini havaya uçurduğunu, yaralandığını ya da onu direk öldürdüğünü çoktan görebiliyordu.

“Oldukça güçlü, ha?” Qin Yu’nun sesi yükseldi.

Kirin’in yüzü renk değiştirdi.

Ancak Qin Yu, içinde çok dikkatliydi: “Bu hareket gerçekten güçlü. Şu anki bedenim bile buna dayanmakta zorlanıyor. Zhou Xian'ın o gün kullandığı mavi dalgalanma saldırısı kadar güçlü olmalı.”

O sırada Zhou Xian’ın saldırısına direnirken, vücudundaki elemental yaşam gücü onu otomatik olarak iyileştirdi. Ama şimdi… Bilinçli bir şekilde vücudunda bulunan elemental yaşam gücünün büyük bir kısmını onu iyileştirmek için kontrol ediyordu.

Siyah su küresini tutarak, enerjisini hiç durmadan tüketiliyordu. Avuç içi zarar gördüğünde, anında iyileşiyordu. Elemental yaşam gücünün bir yaralanmayı iyileştirmesi için aktif olarak kontrol edilmesi, otomatik olarak iyileşmesine izin vermekten çok daha hızlıydı.

“Bu nasıl mümkün olabilir?” Mürekkep Kirin afallamıştı.

Bunun sebebi, Qin Yu, Kirin’in özel becerisini bu şekilde kolayca tek elle indirgemesiydi.

“Göksel alevi kullanmadan, seni hâlâ kolayca yenebilirim…” Qin Yu’nun sesi durduğunda, bedeni hemen aceleyle ilerledi. Şimdi mürekkep Kirin zaten biraz korkmaya ve içerisinde endişelenmeye başlamıştı.

Kendisinin bile bu harekete hiçbir yaralanma çekmeden dayanamayacağı çok açıktı.

“Ah… Öl.” Mürekkep Kirin öfkeyle kükredi ve Qin Yu'da tek boynuzuyla sertçe saldırdı. Ancak şu anda, vücudu aniden batıyordu.

Siyah Alev Efendisi Yüzüğü - Yer Çekimi Alanı.

Ani yüksek basınç, Mürekkep Kirin’in en kritik anda ölümcül bir zayıflamaya maruz kalmasına neden oldu.

Puf!

Qin Yu’nun kısa kılıcı, mürekkep Kirinin pullu zırhına doğrudan nüfuz etti. Bir süre sonra, Kirinin yuanyenini vücudundan tek eliyle çekiyordu.

Kirinin yuanyeninin yüzü şokla dolmuştu: “Uçan kılıcınızın derecesi nedir? Pullu zırhımı tek bir kılıç hareketiyle kolayca delmek, bu nasıl mümkün olabilir?”

“Orta dereceli ölümsüz silah.” Qin Yu avucundaki yuanyene bakarken söyledi.

“Göksel alevi kullanabiliyorsun, vücudun beni kolayca öldürecek kadar güçlü, benden bile daha hızlısın… Ve pullu zırhımı da kolaylıkla geçebilecek ölümsüz bir silahın var. Neden bana bu şekilde işkence etmek istiyorsun? Amacın nedir?” Şimdi mürekkep Kirin öfkeden çıldırmıştı.

Bu gizemli siyah giyinmiş genç adamın ondan çok güçlü olduğunu söyleyebilirdi. Eğer bu genç adam, onu öldürmek isteseydi, belki de onu göksel alevi kullanarak küllerine kadar yakmış olabilir ya da doğrudan başlangıçta ölümsüz kılıcını kullanarak öldürmüş olabilirdi. Neden şimdiye kadar bekledi?

“Hiçbir şey, sadece benim kutsal canavarım olmanı istiyorum.” Qin Yu kutsal canavar tasmasını çıkardı.

Mürekkep Kirin açıkça kutsal canavar tasmalarını duymuştu. Kutsal canavar tasmasını gördüğü anda gururla şöyle dedi: “Kutsal canavarın olayım mı istiyorsun? Oldukça güçlüsün ama bana istediğin gibi emir vermene ve kontrol etmene izin vermeyeceğim. Böyle bir özgürlük olmadan yaşamaktansa ölmeyi tercih ederim.”

Qin Yu gizlice rahat bir nefes aldı.

Genel olarak, ilahi canavarlar kibirlidir ve kimsenin kutsal hayvanı olmak istemezler, ancak gücünü sergileyerek bu mürekkep Kirini tamamen bastırdı. Mürekkep Kirin öyle dese de, aslında içinde çoktan rahatlamıştı. Gerçekten isteksiz olsaydı, farklı bir tavrı olurdu.

“Endişelenme. Sen 3. Sıkıştırma bir serbest şeytansın. Önce benim kutsal canavarım ol. Ben yükseldikten sonra, sadece akrabalarıma biraz bakman gerekecek. O zaman kimse özgürlüğünü kısıtlamaz. Ve size istediğim gibi davranmam gibi bir şey olmayacak.” dedi Qin Yu gülümseyerek.

Mürekkep Kirin, Qin Yu’nun gücünü biliyordu, o yüzden derhal başını salladı: “Tamam, sana güveniyorum.” dedi.

Zaten Qin Yu’nun gücünün tadına varmıştı. Qin Yu gibi güçlü bir insanın, 9'da 9 Göksel Sıkıştırma’yı kesinlikle geçeceğine inanıyordu. Qin Yu yükselişe ulaştığında, doğal olarak birbirlerinden ayrılacaklardı.

Qin Yu yıldız enerjisini kutsal hayvan tasmasına kanalize etti ve ardından hemen bu yuanyeni etrafına koydu.

Bir anda… Kutsal hayvan tasması küçülmeye başladı. Daha sonra, yuanyenin iç kısmı ile doğrudan birleşti.

Kutsal canavar tasmaları ve ruhları birbiriyle ilişkilidir. Kutsal hayvan tasması ile kaynaştıktan sonra, bu mürekkep Kirin daha sonra çok daha güçlü hale geldiğinde bile Qin Yu'ya ihanet edemezdi.

......

“Piç kurusu, kim olduğumu bilmiyor musun, seni kesinlikle korkunç bir şekilde öldürebilirim.” Yakışıklı genç adam küfür ediyordu. Vücudunda kan bile vardı.

Bu genç adam, 7. Sıkıştırma serbest şeytan Lian Chong olarak biliniyordu. Ailesi daha da korkutucuydu. Babası 11. Sıkıştırma serbest şeytanı ve annesi 12. Sıkıştırma serbest şeytanıydı. Teorik olarak, statüsü göz önüne alındığında, Kaotik Astral Okyanusu'ndaki çok az kişi, onu kırmaya cesaret edebilirdi.

Bu kez, Lian Chong, 8. Sıkıştırmasını yaşamak üzereydi. Ailesi ona karşı çok katıydı. Ona verdikleri talepler acımasız bile sayılabilirdi.

“Chong’er, Asura Şeytan Yolu’nu uygularken, her zaman babana ve annene güvenirsen, sadece hayal dünyanın içinde başarılı olabilirsin. Kendinize güvenmelisiniz… Her şeyde!” Lian Chong’un ailesinin söylediği şey genelde bunun gibiydi.

Asura Şeytan Yolu uygulayıcısı, düşmanlarına acımasızdır ve kendilerine de eşit derecede katı ve acımasız olmalıdır.

Lian Chong’un gücü göz önüne alındığında, kesinlikle 8'inci şeytan sıkıştırmasından geçeceğinden emindi. Kendisi, sıkıştırma için oldukça fazla hazine hazırlamıştı. Ailesi böyle söylese ve çok katı olsa da, değerli oğullarına hala koruyucu bir sihirli hazine vermişlerdi.

Orta dereceli bir şeytan silahı olan uçan bir kılıç!

Normalde, 10. sıkıştırma serbest şeytanlar ve 11. Sıkıştırma serbest şeytanların bile orta dereceli şeytan silahları yoktur. Lian Chong'un annesi ona verdiği için bir tane vardı.

Başlangıçta, bir yer buldu ve sıkıştırmaya tam bir güvenle hazırlandı.

Bununla birlikte, sıkıştırmaya uğramasından birkaç gün önce, bir şeytan tarafından sinsi bir saldırıya uğradı. En önemlisi… Bu serbest şeytan çok güçlüydü, en azından 9. Sıkıştırma’ydı, hatta ondan daha güçlüydü.

Bu serbest şeytanın yüzü her zaman belirsizdi ve net bir şekilde görülemedi. Belki de Lian Chong’a sinsice saldırmak istediğinden, Lian Chong’un kim olduğunu bilmesini imkânsız kılmak için her şeyi hazırlamıştı.

Lian Chong, sadece bir 7. Sıkıştırma serbest şeytandı, ancak ailesinin ona verdiği birçok hazinesi ve bazı hayat kurtaran öğeleri vardı. Açıkçası, ebeveynleri de oğullarının avlanma ihtimalini düşünmüştü.

Ancak… Bu sefer, avcı çok güçlüydü.

Koştu, 2-3 gün boyunca koştu, Lian Chong, nereye koştuğunu umursamadı. Sadece hayatı için koşması gerektiğini biliyordu. Işınlanabilse bile düşmanı açıkça vücuduna bir işaret bırakmıştı çünkü nereye ışınlanmış olursa olsun, düşman onu yakalayabilirdi.

Bu, ışınlanma menzilinin güçle doğrudan orantılı olduğu gerçeğiyle birleştiğinde, Lian Chong'un eve kaçması imkânsızdı.

Sadece iki kez ışınlanmasından sonra, Lian Chong artık ışınlanmaya cesaret edemedi, çünkü ışınlanırsa, bir saniye beklerdi ve düşman onu yakalamak için bu fırsatı kullanabilirdi.

İki kez ışınlanmasından sonra, Lian Chong, her türlü kaçma tekniğini kullanarak çaresizce kaçmaya başladı.

Panik durumunda, sonunda Xiumo uzmanlarına özgü olan Kan Kaçış Sanatı'nı kullanmaktan başka seçeneği yoktu, ruhu ise orta dereceli şeytan uçan kılıcına bağlıydı.

Sonunda, bu yere koştu, düşmanı atlatmayı başardı.

“Baba, anne, avlandım.” Şu anda, Lian Chong ve ailesi birbirleriyle mesajlaşıyorlardı.

“Neden bana nerede olduğumu soruyorsunuz? Bilmiyorum. Etrafımda sadece su var ve etrafımda özel bir ada yok, nerede olduğumu nasıl bilebilirim? Baba, anne, auramı hissedebilmelisiniz, değil mi?” Lian Chong, ​​hayal kırıklığı yaşayarak söyledi.

“Ne? Auramı hissedemiyor musunuz? Olamaz! Çok uzağa koşmuş olabilir miyim?” Biraz şaşkın durumdaydı. Önce 2 ila 3 gün çaresizce koştu, sonra da yaşamı için Kan Kaçış Sanatı'nı kullandı.

Bu nedenle, kendisi ne kadar uzağa gittiğini ve nerede olduğunu bilmiyordu.

“Baba, anne, benim serbest şeytan sıkıştırmam çok yakında gelecek. Hayatım için uzun süre kaçtıktan ve Kan Kaçış Sanatı'nı kullandıktan sonra gücümün en fazla % 20'si kaldı. Birçok hazineyi kullandım. Sadece uçan bir kılıç kaldı.” Lian Chong kızardı.

Hâlihazırdaki durumu kabullenmeye devam ederse, kesinlikle ölecekti.

Boom!

Gökyüzünde aniden gök gürültüsü duyuldu. Bir anda, gökyüzü bir fırın gibi koyu kırmızı görünene kadar renk değiştirdi.

“Baba, anne, sıkıştırma geldi…”

Lian Chong daha fazla bir şey söyleyemezdi.

“Endişeli? Endişelisin. Ben de endişeliyim. Endişelenmek de neyin nesi? Bu yerin hangi cehennemde olduğunu kim bilebilirdi? Bitti. Şeytan duygumla milyonlarca kilometreyi araştırdım ve tanıdık bir ada bile bulamadım.” Lian Chong, delirmek isteyecek kadar endişeliydi.

Sadece o değil, ebeveynleri bile delirmek üzereydi.

Ama ne yapabilirler ki? Açıkçası, oğulları o kadar uzaklara kadar kaçtı ki şeytan duygularıyla onu bulamadılar. Daha da kötüsü, onu haritaları kullanarak da bulamıyorlar çünkü etraflarında tanıdık adalar bulunmuyor.

“Kim seni yakalamaya çalıştı, Chong'er? Ölmek zorunda olsam bile, intikamını alacağım.” Lian Chong’un annesi, 12. Sıkıştırma bir serbest şeytan, delirmek üzereydi.

“Baba, anne, intikamım için hazırlanın. Bence, 2 günden fazla bir süredir beni avlamaya çalışan piç kurusu en azından 10. Sıkıştırma serbest şeytanı. Baba, anne, hiçbir şey söylemeyin. Bu serbest şeytan sıkıştırmasına dayanma umudum yok.” Lian Chong çoktan umutsuzluğa kapılıyordu.

“En azından 10. Sıkıştırma serbest şeytan mı? Tamam, emin ol, Chong'er. Tüm 10. Sıkıştırma şeytanları, 11. Sıkıştırma şeytanlarını ve hatta bana karşı kini olan tüm 12. Sıkıştırma şeytanlarını öldüreceğim. Asura'nın Şeytan Yolu'nu uygulamaya öldürerek başladım, ancak insanları öldürmemden bu yana çok zaman geçti.” Şimdi Lian Chong’un annesi delirdi.

“Chong'er.”

“Büyük amca, sensin.” Lian Chong keyiflenmişti. Eğer onun büyük amcasıysa, belki onu kurtarabilirdi.

“Chong’er, faydası yok. Sıkıştırma aşağı indiğinde, sadece kendinize güvenebilirsiniz. Biri size yardım ederse, bu sıkıştırma her ikinize de saldıracak ve bu gücü artacak. Ne olursa olsun, bu serbest şeytan sıkıştırmasına maruz kalmalısınız. Şu anki durumunuz göz önüne alındığında, yalnızca Lianyun Adası'nın efendisinin bir Sıkıştırma Kutsal Hapı, gücünüzü anında restore edebilir. Eğer gücün geri kazanılmazsa, seni bulmak bile işe yaramaz.”

“Bir sıkıştırma kutsal hapı mı? Benim için bir tane ödünç alabilir misin büyük amca? Eğer gidersen, kesinlikle ödünç alabilirsin.” Lian Chong aceleyle mesajlaştı. Gerçekten ölmek istemiyordu.

Ama şimdi sıkıştırma bulutu zaten gökyüzünde oluştu. 1. yıldırım düşmek üzereydi.

“Sıkıştırma Kutsal Hapları mutlak hazinelerdir. Kolayca başka bir şeyi ödünç alabilirim, ancak bir Sıkıştırma Kutsal Hapı… Lianyun Adası’nın ustasının bana ödünç vermeyi kabul edip etmeyeceğini söylemek gerçekten zor. Üstelik… Ben de senin yerini bulamıyorum.”

Bir Sıkıştırma Kutsal Hapı Almak ve onu bulmak,

Bu koşulların her ikisi de karşılanmalıydı. Sıkıştırma Kutsal Hapı olmadan, onu bulmanın faydası olmayacaktı.

Bir Sıkıştırma Kutsal Hapı ödünç almak zordu, ancak ödünç almak için hala bir umut vardı. Ancak, o nasıl bulunabilirdi? Dahası, bu sıkıştırma aşağı düşmek üzereydi. Bu kısa bir süre yapılacak şey için yeterli değildi.

“Büyük amca, baba, anne, intikamım için hazırlanın.” Son mesajını gönderdikten sonra, Lian Chong vericisini uzağa koydu, sonra da sıkıştırmayı üstlenmeye başladı.

“Chong'er.”

Şu anda, gözyaşları, Lian Chong’un ebeveynlerinin gözünden akıyordu, ama canavarca öldürme niyeti de kalplerinde artıyordu. Lian Chong’un büyük amcasının gözleri de tamamen buz gibiydi.

Gücünün kalan % 20'si ve orta dereceli bir şeytan kılıcı ile ne kadar dayanabilirdi?

......

“5 yıldırım oldu. Gücüm neredeyse tükenmekle birlikte hala 3 tane daha güçlü yıldırım var.” Şimdi Lian Chong, su yüzeyinde eforla duruyordu. O zaten tüm umutlarını yitirmişti.

Gücünün sadece % 20'siyle ve şeytan kılıcıyla dayanarak, 5 yıldırıma dayanmayı başarmıştı. Ama son 3'e nasıl direnecekti? Birkaç gün önce, bu 8. Sıkıştırma’yı hâlâ umursamıyordu. Gerçekten de, gücü hala yerinde olsaydı, o sıkıştırma hakkında endişesiz olabilirdi. Ancak şimdi…

Ölmek,

O ölecekti.

Lian Chong, ölümle yüz yüzeyken ailesiyle birlikte geçirdiği şanlı yıllarını hatırladı. Ondan katı taleplerde bulunsalar da, hiçbir şey 2 ebeveyni olduğu gerçeğini değiştiremezdi. Bu, Kaotik Astral Okyanusu'ndaki hiç kimsenin kibirli olmaya cesaret edemediği bu yıllarda çok özgürce yaşamasına izin verildi.

“Ben öldüğümde; her şey, hiçbir şey olacak.” Lian Chong zorlu bir gülümseme verdi.

Sadece ölmek üzereyken geçmişte yaşadığı günlerin ne kadar mutlu olduğunu anlayabilirdi.

“Kardeşim, gücünün tükenmek üzere olduğunu görüyorum ama bu göksel sıkıştırma henüz bitmedi. Burada kutsal bir hapım var. Eğer onu alırsan, gücünü geri kazanabilirsin.”

Lian Chong’un kulaklarında doğanın sesleri gibi görünen bir ses yükseldi.

Bir bakış atmak için başını çevirdi ve önünde duran siyah giyimli genç bir adam gördü. Bu Qin Yu'dan başkası değildi.

“Bir Sıkıştırma Kutsal Hapınız mı var?” Lian Chong, sadece Sıkıştırma Kutsal Hapı gibi üst düzey bir hazinenin göz açıp kapayıncaya kadar gücünü geri kazandırabileceğini biliyordu.

“Sıkıştırma Kutsal Hapı mı? Hayır, bu bir Ebedi Yaratılış Hapı. Ayrıca alıcının gücünü de geri kazandırabilir.” Qin Yu gülümseyerek söyledi. Aynı zamanda, Lian Chong'a yeşil ışık yayan bir hap fırlattı.

“Ebedi Yaratılış Hapı mı? Hiç duymadım.” Lian Chong başını sallayarak derhal küfretti: “Kahretsin. Ölmek üzereyim, bu yüzden ne olursa olsun alacağım.” 6. yıldırımın çarpmak üzere olduğunu görünce, zehirlenmeyi hiç umursamadan, hapı yuttu.

Ayrıca bu noktada kimsenin onu ölümüne zehirlemekle uğraşmayacağını da biliyordu.

Lian Chong Ebedi Yaratılış Hapı'nı yutar almaz, yüreğinde memnundu- hala umut var. Hapın yuanyeninde çeşitli açık akışlara dönüştüğünü hissediyordu.

Daha sonra çeşitli yeşil enerji akımları vücudunun içine yayılırken, yuanyeni enerjiyi çok hızlı bir şekilde büyük bir iyileşme almış gibi yeniden kazandı. Başlangıçta kuru, tükenmiş olan yuanyeni hızla pürüzsüz ve enerji dolu oldu. Bir süre sonra… Bu yuanye beklenmedik bir şekilde tamamen geri restore edildi.

“Bu doğru. Ben kurtuldum.” Lian Chong çok mutluydu.

Umut, umutsuzluğa düştüğü anda aniden geldi, bu yüzden kendinden geçmiş görünüyordu. Hemen Qin Yu'ya heyecanla baktı ve emsali olmayan bir ciddiyetle şöyle dedi: “Kardeşim, Ben Kaotik Astral Okyanusu'ndaki 1 numaralı ada olan Şeytan Peng Adasının 2. ve 3. ustalarının oğlu Lian Chong. Hayatımı kibarca kurtardığın için sana kesinlikle bunu geri ödeyeceğim.”

Qin Yu biraz şaşırdı. Kaotik Astral Okyanusu'ndaki 1 numaralı adadaki özel birini rahatça kurtarabileceğini kim bilebilirdi ki? Ebedi Yaratılış Hapı? Elemental yaşam gücü ile şarj edilmiş, yalnızca basit bir haptı.

Şimdi Lian Chong’un gücü tamamen geri kazanıldı. Orta dereceli şeytan kılıcını elinde tutarak, en azından 6. Yıldırım için endişelenmiyordu.

“Kaotik Astral Okyanusu'ndaki 1 numaralı ada olan Şeytan Peng Adası mı?” Yüzündeki hafif gülümsemeyle Qin Yu, uzaktaki serbest şeytan sıkıştırmasına maruz kalmış Lian Chong'u izliyordu.