Bölüm 3.12 Patlamak (3)

avatar
4674 4

Stellar Transformations - Bölüm 3.12 Patlamak (3)


ÇEVİRİ: Tayk0st

DÜZENLEME: hfullbringer 

 

Qin De herkese bir bakış attıktan sonra konuştu, “Herkesi buraya çok ciddi bir mesele için aceleyle çağırdım. Ben bile bu meselenin iyi mi yoksa kötü mü olduğunu söyleyemiyorum.” Arkasında duran Fengyuzi de olduğu gibi Qin De’nin de yüzünde zoraki bir gülümsemenin ibareleri vardı.

 

“Baba, seni bu hale getiren olay aslında nedir?” Qin Zheng hemen sordu. Qin Yu, Qin Feng ve diğer insanlar da Qin De’ye bakmaktaydılar.

 

Qin De başını salladı ve güçsüzce konuştu: “Xiantian seviyenin zirvesine bir yıldan daha önce ulaşmıştım ancak en son yaptığım kapalı antrenmanı sırasında ansızın bir şey hakkında önseziye sahip oldum… Benim dokudza dörtlük Göksel Felaketim yarım yıl içinde gelecek.”

 

9da 4lük Göksel Felaket!

 

Bu Xiuzhenist olmak isteyen herkesin geçmek zorunda olduğu ve sıklıkla Küçük Göksel Felaket olarak adlandırılan birinci göksel felaketti.

 

Diğer insanlar şaşkına dönmüşlerdi. Xiantian seviyenin zirvesine ulaşmış süper uzmanlar arasında, bazıları 9da 4lük Göksel Felaketten korkarken bazıları da Xiuzhenist olmak amacıyla bu göksel felaket ile uğraşmak istiyorlardı. Ama dokuzda dörtlük Göksel Felaketin altına gitmek kesinlikle kolay bir şey değildi.

 

Xiantian seviyeyi tamamlama başarısına ulaştıktan sonra, bazı insanlar onlarca yıl hatta yüz yıla yakın zamanlar boyunca hiçbir iz bile bulamadan 9da 4lük Göksel Felaketi beklemişlerdi ama bazıları ise Xiantian seviyenin zirvesine ulaşır ulaşmaz onu hissetmeyi başarabilmişlerdi. Bu sadece kişinin Cennetin Doğal Yolunda sahip olduğu sezgisel aydınlanma ile ilgiliydi. Kim sadece  birkaç yıldır eğitim yapmakta olan Qin De’nin aslında dövüş sanatları konusunda Lian Yan’dan daha heybetli olduğunu ve hatta 9da 4lük Göksel Felaketin ortaya çıkacağını hissetmeyi bile başaracağını düşünürdü ki?

 

Ama bu iyi bir şey miydi?

 

Bir uygulayıcının 9da 4lük Göksel Felaketin üstünden gelme olasılığı, özellikle Qian Long kıtasına ait bir uygulama tekniği kullanıldığı ve hiçbir Xiuzhen okulundan yardım alınmadığı düşünüldüğünde, kesinlikle yüzde ondan azdı. Qin Klanı yakın zamanda savaşa gireceğini açıklamak üzereydi ama eğer Qin De felakete dayanmakta başarısız olur ve ölürse, bu plan tamamen boşa gitmiş olacaktı.

 

Yine de eğer felaketin üstesinden gelmeyi başarırsa, Qin Klanı bir Xiuzhenist daha kazanmış olacak ve onların gücü büyük bir miktarda artacaktı. Çök kötü ki, bunun olma şansı çok küçüktü!

 

“Bu nasıl mümkün olabilir? Kıdemli Lian o kadar yıl boyunca 9da 4lük Göksel Felaketi hissedemedi. Ama Majesteleri…” Xu Yuan birdenbire sakinliğini kaybetti. O Qin De’yi uzun yıllardır takip ediyordu. Onların ikisi efendi ve asttı ama ayrıca onların arasında duygusal bir kardeşlik de bulunuyordu.

 

Bu dokuzda dörtlük Göksel Felaketti, daha azı değil! Bunun üstünden gelme şansı çok azdı. Xiuzhenist’lerin 3 göksel felaketi düşünüldüğünde, onların her biri birbirinden daha anormaldi.

 

“Baba!” 3 erkek kardeş Qin Yu, Qin Feng ve Qin Zheng’in hepsi Qin De’ye endişeyle baktı. Çünkü bu dokuzda dörtlük Göksel Felaketin ne anlama geldiği belliydi, babalarının yarım yıl içinde ölme ihtimali vardı! Onlar babalarını seviyor olmalarına rağmen, bu felaketin üstesinden gelmenin çok zor bir şey olduğunun da farkındaydılar.

 

“Yu’er, Feng’er, Zheng’er; her biriniz çoktan yetişkin oldunuz ve hatta Feng’er ve Zheng’er iki büyük kardeşlersiniz. Neden böyle davranıyorsunuz? ,Eğer gerçek bir adam olarak 9da 4lük Göksel Felaketten kaçamıyorsanız; onunla yüzleşmek zorundasınız. Eğer başarılı olursanız, bu iyi bir şey olacaktır. Ama eğer başarısız olursanız bile, büyük bir mesele olmayacaktır.” Qin De’nin canlı yüzü oldukça heyecanlı ve endişesiz gözüküyordu.

 

“Ama baba, bu 9da 4lük Göksel Felaket…” Qin Yu kalbinde bir acı hissetti. Çünkü Büyükbaba Lian öleli çok olmamıştı ve eğer babası da dokuzda dörtlük Göksel Felaketi alt etmeye çalışırken ölürse, o zaman… Bunun hakkında düşünen Qin Yu kalbinin korku ile titremesine engel olamadı.

 

“Yu’er 9da 4lük Felaketin tehlikeli olduğunu biliyorum. Senin Büyükbaban da bu felaketin altına girmişken bu dünyadan kayboldu. Ama hiç kimse ondan kaçamaz. Bir adam olarak, onunla cesaretli bir şekilde yüzleşmeliyim. Eğer ölecek olsam bile, yine de en iyisini yapmam gerekiyor.” Qin De tereddütsüz bir şekilde konuştu.

 

Qin De’nin gözlerindeki bakışı gören Qin Yu’nun başını sallamaktan başka çaresi yoktu.

 

“Bugün herkesi buraya ayarlamalar yapmak için çağırdım. Bugünden itibaren Zheng’er Qin Klanı ile ilgili önemli ya da önemsiz olan her bir konuda en yetkili kişi olacak. Bu ayrıca Zheng’er her konuda karar verici iken benim sadece ona arkasından bazı tavsiyeler vereceğim anlamına geliyor.” Qin De doğrudan emir verdi.

 

“Tamam baba!” Qin Zheng duygudan tamamen yoksun bir ses ile konuşmuştu.

 

Son yıllarda sıradan meseleleri yönetiyor ve bu konularda kararlar alıyordu. Qin De’nin şimdi söylediği şey ise ona tam bir otorite sağlıyordu.

 

Qin De’nin üç oğlu arasında en yaşlıları olan Qin Feng askerleri yönetmek ve askeri organizasyonları idare etmekte iyiydi, ikinci oğlu Qin Zheng ise politik konulara adapte olmuştu ama üçüncü oğlu Qin Yu ise oldukça kaygısızdı. Qin De en azından Qin Yu’nun özgürlüğünü asla kısıtlamamıştı. Qin Yu her zaman ne isterse onu yapabilmişti.

 

“Feng’er, çok çalışmalısın. Çünkü bizim Qin Klanımız içinde senin pozisyonun tamamen senin sağladığın askeri faydalara bağlı.” Qin De Qin Feng’e bakarken konuştu.

 

Qin Feng başını salladı ve kabul ettiğini söyledi. Onun kendisi bir Xiantian uzmandı, buna ek olarak askerleri yönetmekte ve askeri organizasyonları idare etmek konusunda iyiydi bu yüzden genç yaşına rağmen çoktan 100,000 askeri güce sahip bir ordunun komutasını ele almıştı. Bu onun prens statüsü ile alakalı bir şey de olsa, onun kişisel kapasitesi de çok önemli bir faktördü.

 

“Yu’er…” Qin De Qin Yu’ya baktı.

 

Aslında, Qin De kendi aklında oğulları arasında en borçlu hissetiği oğlu üçüncü oğluydu ama bu pozisyonda aşırı duygusal kelimeler söylemek istemiyordu. Bu nedenle Qin Yu’ya uzun bir süre baktıktan sonra yavaşça konuştu: “Yu’er, eğer bir şey yapmak istiyorsan o zaman onu yap gitsin. Senin özgürlüğünü kısıtlamayacağım. Ama sana söyleyecek tek bir şeyim var; Unutma, sadece her zaman neyin doğru olduğunu düşünüyorsan onu yapmalısın. Qin Klanının oğulları hiçbir şeyden korkmaz, hatta ölümden bile!”

 

Qin Yu bunu duyduğunda kalbinden gelen kan akımlarını hissediyordu.

 

“Tamam baba!” Qin Yu da tereddütsüz bir şekilde konuştu.

 

Qin De gülümsedi. Onun arkasında duran Fengyuzi konuşmaya başladı: “Majesteleri ve ben çoktan bu meseleyi tartıştık. Yarım yıl içinde felaket geldiğinde herkes normalde olduğu gibi davranmaya devam edecek. Majesteleri ve ben, birkaç Xiantian uzmanı yanımıza alacak ve göksel felaket ile ilgilenmek için gizli bir yere gitmek için ayrılacağız. Siz üç oğula gelince, siz hepiniz bizi takip etmemelisiniz.”

 

“Doğru, kimlerin benimle geleceğine çoktan karar verdim. Onlar Yönetici Ge, bazı Xiantian uzmanlar ve diğer uzmanlar. Zheng’er, üçünüz beni takip etmemelisiniz.” Qin De vurgulayarak konuştu. Kesinlikle hiçbir itirazı kabul etmeyecekti.

 

Qin De göksel felaket ile uğraşmak için ayrıldığında, kim Xiang Guang’ın bu konuda hiçbir malumata sahip olmayacağını söyleyebilirdi ki? Eğer Xiang Guang bunun hakkında bir bilgiye sahip olursa, o kesinlikle Qin De’nin planını sabotaj etmek isteyecek ve uzmanlar gönderecekti. Qin De ile giden Xiantian uzmanlar bile tehlikede olacaktı bu yüzden Qin De oğullarını böyle bir tehlikeye atamazdı.

 

Qin Zheng geleceğin Doğu Fatihi Prensiydi ve bu pozisyon büyük bir otoriteye gerek duyuyordu, bu yüzden o kesinlikle riske atılamazdı.

 

Qin Feng ise ordunun bir mareşali idi, bu yüzden o da sıradan bir koruma uzmanı olarak kullanılamazdı. Eğer ona bir şey olursa, bunun sonuçları kötü olabilirdi.

 

Qin Yu’ya gelince ise,

 

“Baba, ben seninle geleceğim!” Qin Yu yüksek sesli ve açık bir şekilde konuştu. “Orada tehlikelerin olacağını biliyorum. Büyük erkek kardeş ve ikinci erkek kardeşin taşımaları gereken önemli görevler var, bu yüzden onlara bir şey olmasına izin verilemez. Ancak ben askeri konularda çok da yararlı değilim. Politik olaylarda ve askeri işlerde de bir işe yaramam…”

 

“Yapamazsın!” Qin De anında konuşarak Qin Yu’nun sözünü kesti.

 

“Neden?” Qin De hemen ayağa kalktı ve konuştu. “Neden yapamam? Baba, daha az önce ne söylediğini hatırlıyor musun? Sadece neyin doğru olduğunu düşünüyorsan onu yap. Qin Klanının oğulları hiçbir şeyden korkmaz, ölümden bile! Şimdi seni takip etmek istiyorum ve bence yapılacak doğru şey de bu. Ölüm... Ondan birazcık bile korkmuyorum. Sadece seninle beraber gitmek istiyorum!”

 

Qin Yu, Qin De’ye baktı. O kesinlikle bunu kabul etmeye zorlanmayı istemiyordu.

 

“Yu’er, oranın ne kadar tehlikeli olabileceğini biliyor musun? Ben Xiang Guang’ın kaç tane Xiantian uzmana sahip olduğunu bilmiyorum. Ayrıca bunu da pek umursadığım söylenemez. Ama… Onların tarafında 2 Shangxian var, iki tane! Daha azı değil! Senin amcan Feng tek başına sadece onlardan birini tutabilir, bu yüzden onların ikisinin gelmesi durumunda her şey oldukça tehlikeli olacaktır. Anlıyor musun?” Qin De devam ederken konuştu.

 

“Tehlikeli mi? Nasıl olur da ben tehlikeden korkabilirim?” Qin Yu farklı olmayan bir şekilde gülümsüyor ve basitçe düşünüldüğünde Qin De’nin reddedişini kabul etmediğini gösteriyor.

 

Qin De başını sallayarak konuştu, “Yu’er, bu sefer oraya gidenlerin hepsi uzman kişiler olacaklar; Xiantian uzmanlar. Sen sadece bir dış uygulayıcısın, senin gitmenin yararı ne olacak? Bize hiçbir yarar sağlamayacaksın. Daha kötüsü, biz tehlikedeyken senin varlığın bize zorluk çıkarmaktan başka bir işe yaramayacak. Bundan dolayı, bu fikri unutsan daha iyi olur!”

 

“Xiantian?” Qin Yu kahkaha attı.

 

Qin Yu bir Xiantian uzman olduktan sonra babasıyla bu konu hakkında konuşmak istemişti ama Lian Yan’ın ölümü yüzünden çok üzüntü duymuştu ve bu yüzden bunu babasına söylemeyi unutmuştu. Ardında Trans Gök Diyagramının tekniğine çalışmaya başlamıştı ve Qin De kapalı kapı antrenmanına girmişti, bu yüzden doğal olarak bunu babasına söylemek için henüz vakti olmamıştı.

 

“Al bunu!” Qin Yu aniden yüksek sesli bir şekilde haykırdı. Vücudu mavilere bürünmüş yaşlı adama bir ışık gibi fırladı.

 

Mavilere bürünmüş yaşlı adam ve grilere bürünmüş yaşlı adam Qin De’nin astları arasındaki iki süper uzmandı ve Lian Yan ile eşit değere sahiplerdi. Normalde, onlar Göksel Ağ ile ilgili meseleler ile ilgilenirlerdi. Mavilere bürünmüş yaşlı adam zirve Xiantian uzmanıydı ve total gücü korkutucu bir derecedeydi. Qin Yu’nun yumruğu ona doğru gelirken onu izliyordu.

 

“Üçüncü prens!” Mavilere bürünmüş yaşlı adam gülümserken elini uzattı.

 

“Hmph!” Qin Yu soğuk bir hmph sesi çıkardı. Yakınlardaki tüm hava titremeye başladı. Yuvarlanan bir yıldırım misali sağ yumruğunu ile bir yumruk patlattı. Bu sefer Qin Yu Birinci ve İkinci Trans Gök Diyagramına çalıştıktan sonraki gerçek gücünü kullanmıştı. Uzun süredir vücudunun girdiği değişimlerin sonucunda onun ulaştığı güç aslında ne kadardı?

 

Bütün insanların yüzünün rengi değişti.

 

Mavilere bürünmüş adam bunun onun için kötü bir sonuç oluşturacağını fark etti, bu yüzden vücuduna Xiantian enerjisini deveran ettirdi. Sağ avuç içinin rengi altına dönüştü.

 

Yumruk ve avuç içi arasındaki bir çarpışma!

 

Bang!

 

Kanlı bir çarpışma duyuldu. Mavilere bürünmüş yaşlı adam korkutucu bir güç tarafından vurulduğunu hissetti. Buna sadece içinde hiçbir Xiantian enerji bulundurmayan ve sadece fiziksel enerji barındıran bir yumruk sebep olmuştu. Qin Yu’nun saf ve şiddetli fiziksel gücüne bağlı olan bu korkutucu gücü avuç içinden geçerek koluna ulaştı.

 

Mavilere bürünmüş yaşlı adam çekilmeden edemedi. Ardından bir 'clack' sesiyle beraber, parmakları ezildi. Mavilere bürünmüş adam sadece Fengyuzi’nin kısıtlayıcı büyüsü sonucunda durabildi.

 

Diğer insanların hepsi Qin Yu’ya sadece şaşırmış gözlerle bakmışlardı.

 

Qin Yu Qin De’ye baktı ve ifadesiz bir yüz ile konuştu: “Baba, ne düşünüyorsun? Seni takip etmek için yeterince iyi miyim? Ben bir Xiantian uzmanım. Tüm Qian Long kıtasının tarihindeki ilk dış Xiantian uzmanı oluyor olsam bile, Xiantian uzman sayılırım. Öyle değil mi?” Qin Yu’nun sözleri insanları şaşkınlıktan ne yapacaklarını bilemeyecekleri bir hale getirmişti.

 

Dış Xiantian uzmanı!

 

Antik zamanlardan beri, dış uygulamanın zor, acı verici, sonucuna değmeyen ve umutsuz olduğu, bunu yanı sıra Houtian seviyenin zirvesine sınırlandırılmış olduğu biliniyordu. Yine de, şimdiden itibaren dış uygulama yapan insanların Xiantian seviyeye ulaşma umudu olduğu görülecekti!

 

“Ne kadar güçlü! Eğer üçüncü prens orta derece bir kutsal silah kullanırsa, onun için bir eşleşme olmayacağıma eminim!” Bu anda mavilere bürünmüş yaşlı adamın sağ kolunun kemikleri hala büyük bir acı çekiyordu. Qin Yu’nun güncel gücü Zhen Xu ile dövüştüğü o günden çok daha yüksekti.

 

Trans Gök Diyagramın Gizemli Sanatı ve gizemli gümüş ile altın ışıkların sebep olduğu değişimler sağ olsun, Zhen Xu ile savaşırken olan Qin Yu ile şimdiki Qin Yu karşılaştırıldığında; şimdi ki Qin Yu dünyayı sarsacak değişimlerden çok daha fazlasını yaşamıştı ve daha güçlüydü.

 

Qin De Qin Yu’ya bakmaya devam ediyordu. Hiç kimse onun kendi zihninde ne kadar şok olduğunu bilmiyordu. Daha önceleri, dövüş sanatları yolunun en acı verici ve umutsuz yolu olan dış uygulama yapmakta olan üçüncü oğlundan hiçbir zaman büyük beklentileri olmamıştı. Yine de oğlu 18 yaşındayken, onun bilgisi dahi olmadan bu kadar korkutucu bir güce ulaşmayı başarmıştı. Dahası, onun oğlu beklenmedik bir şekilde dış Xiantian uzmanı olmuştu.

 

“Baba.” Qin Yu tekrar konuştu. Qin De’den gelecek cevabı bekliyordu.

 

Qin De uzun bir süre sessiz kaldı, ardından başını yavaşça sallayarak konuştu: “GELEMEZSİN!”

 

//TN: Duygusal bölümlere hoş geldiniz, neyse o kadar eğitim sütüne biraz aksiyon gelsin artık. Bu arada unutmadan söyliyim; Harun’un MK. //

Toplu Part 1 (3/5) 






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 43991 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr