ÇEVİRİ: Tayk0st

DÜZENLEME: hfullbringer

Qin Yu’nun avlu evinin etrafında onu rahatsız edebilecek hiç kimse yoktu. Qin Yu’nun bütün vücudu onlarca farklı illüzyonla dönüşüyor ve avlu evinin etrafında hiç durmadan hareket ediyordu.

"Garip, hızımı azalttım ama neden yoğunluk artmadı? Ama daha biraz önce…" Qin Yu kaşlarını çattı. Şu anda otuz altı fotoğrafın üzerindeki hareketleri daha öncekinden daha yavaş bir şekilde yapıyordu ama şimdi onu sarmış olan enerji akımlarında bir gümüş ışık bile gözükmüyordu.

Ama onun için Xu Yuan’ın sesini duyup yavaşlamaya başladığında kutsal enerji akımlarının birden bire yoğunlaştığı netti ve o gümüş ışıkları tüm vücuduyla sanki akan kum taneleri misali doğrudan kaynaşmışlardı.

"Olabilir mi?" Qin Yu’nun aklına birdenbire bir ihtimal geldi.

Hemen hareketlerinin hızını artırdı. Aniden çeşitli gümüş ışın noktaları iç içe geçmiş bir şekilde kutsal enerji akımlarının ortasında ortaya çıktı ve sürekli olarak Qin Yu’nun vücuduyla kaynaştı. Bu Qin Yu’nun aslında en yararlı olduğunu düşündüğü hızdı. Aniden yavaşladı.

Qin Yu’nun gözleri başından pat diye ayrılmak üzereydi.  Bu yoğunlaşmış gümüş ışık sanki yoğunlaşmış gümüş renkli kum taneleri gibi vücuduyla kaynaşıyordu. Bu gümüş ışık noktaları birbiri ardına vücudundaki tüm etiyle, kemikleriyle ve kanallarıyla kaynaşıyordu. Vücudunu oldukça uyuşturucu bir his sarmaya başladı.

"Olağanüstü!" Qin Yu yüksek sesli bir şekilde bağırmadan edemedi.

Bu tarz bir his, Qin Yu’ya gerçekten eşi benzeri görülmemiş yoğun bir zevk yaşatıyordu. Bu Masaj yaptırmaktan on bin kat daha zevk vericiydi. Ama kısa süre içinde, gümüş ışık noktalarının yoğunluğu Qin Yu’nun en başta normal hızıyla eğitime başladığındakinden bile daha düşük bir seviyeye indi.

"Neler oluyor?" Qin Yu sonunda durdu. Aklı tamamen karışmıştı.

"Bugün olanlar üzerinden düşünürsek, hızlı olmanın her zaman işe yaramadığını görebiliyorum. Aynı şekilde her zaman yavaş olmak daha da kötü. Ama ben oldukça hızlı başladıktan sonra on altıncı harekette yavaşladığım sonuç oldukça iyi olmuştu..." Qin Yu düşündü.

"Olabilir mi..." Qin Yu’nun gözleri birden parladı. "Bu benim hızımı bu hareketleri sergilerken uygun bir şekilde ayarlamam gerektiği ve bu yüzden hızlı olduğunda hızlı hareket etmem, yavaş olduğunda ise yavaşlamam gerektiği anlamına mı geliyor? Süratimi yavaşlıkla kombine edebilirsem en yararlı halini almaz mı?"

Qin Yu bu fikri bulduğu anda, hiç beklemeden denemeye başladı.

İlk olarak hareketleri sürekli yüksek hızda sergiledi. Ardından, belirli bir harekete ulaştığında hızını artırdı veya azalttı. Bu şekilde bir hareketin hızlı mı yoksa yavaş mı sergilenmesi gerektiğini belirlemeyi amaçlıyordu. Qin Yu hareketleri daha fazla araştırdıkça daha büyük bir sorunla karşılaştı...

Mesela örnek olarak on altıncı hareketi alalım. Onun bu hareket için yavaşlaması gerektiği kesindi, ama yavaşlamanın ölçüt ne kadardı? En sonunda ne kadar yavaşlamış olması gerekiyordu? Ve bu durumun aynısı hızlandığında da geçerliydi. Dahası başarılı hareketler birbirlerinin içinde olmalıydı ve birinden diğerine geçişin pürüzsüz olması gerekiyordu.

Örnek olarak, elini aşağı pozisyonda olması gereken üçüncü hareketten; elin yukarıda olması gereken dördüncü harekete geçerken bile elinin geçeceği yol dikkatlice araştırılmış olmalıydı. Çünkü farklı yollar, farklı sonuçlar doğuracaktı.

Kısaca, sadece bu otuz altı harekete bağlı mükemmel bir tekniği ortaya çıkarmak, gerçekten çığlık atmaya sebebiyet verecek bir problemdi.

Qin Yu bu hareketleri her araştırdığında, bunu sağlam bir kafa ve tamamen sakin bir zihin ile deneyimliyordu. Zaman böylece geçti gitti. Sadece bir ayı harcadıktan sonra, Qin Yu bu eğitim egzersizi tekniğin en uygun halini anlamayı neredeyse başarmıştı. Birinci Trans Gök Diyagramı tabanlı yepyeni bir teknik ortaya çıkmıştı.

Bir ay sonra...

Qin Yu’nun vücudu sanki bir rüzgarmışçasına avlu evinin içinde hızlıca hareket ediyordu.

Hızlı hareket ettiğinde, yavaşça ortaya çıkıyordu.

Ama vücudu yavaş hareket ettiğinde, ortaya çeşitli ardıl görüntüler çıkarıyordu.

Garipti, bu gerçekten çok garipti.

Buradaki en garip şey Qin Yu’yu sarıp sarmalayan gümüş renkli takım zırhıydı. Hayır, o bir gümüş renkli takım zırhı değildi. Bunun yerine, Qin Yu’nun vücudunun etrafında birbiri içine giren otuz altı saf gümüş ışık tarafından bir enerji kitlesi şekli verilen zırha benzeyen bir şeydi. Bu otuz altı gümüş enerji akımları sürekli olarak Qin Yu’nun vücuduna işliyordu. Bunu yaptıkları sırada, dünyanın kutsal enerjisini de içlerine çekerek kendilerini dolduruyorlardı.

"Hah, mükemmel!" Qin Yu birdenbire durdu. Tüm vücudu bir süreliğine sallandı. Ayrıca otuz altı gümüş enerji akımı da gözden kaybolmuştu. Başlangıçta gümüş ışık noktaları oldukça seyrekti, ama şimdi bütün enerji akımları neredeyse gümüş ışık noktaları ile doluydu. Son ayda, Qin Yu’nun vücudu her geçen gün daha da hızlı bir şekilde değişim geçirmişti. Onun hem hızı, hem de gücü birkaç kat daha fazla olmuştu.

Qin Yu hafifçe gözlerini kapattı.

Otuz altı fotoğraf mükemmel bir hareket seti haline gelmişti. Ve Qin Yu hareketleri zihninde birbiri ardına sergiliyordu, bazen hızlı bazen ise yavaşça... Birinci Trans Gök Diyagramının tekniği sonunda Qin Yu tarafından tamamen anlaşılmıştı.

Qin Yu’nun gözleri yarı açık bir şekildeydi ve göz kamaştırıcı bir şekilde parlıyordu.

"İkinci ve Üçüncü Trans Gök Diyagramlarının nasıl gizemlere sahip olduğunu merak ediyorum." Artık diğer diyagramlar için önüne bakmaya başlamıştı. O vücudunda hiç durmadan gerçekleşen mükemmel histen oldukça hoşlanıyordu. Bu nedenle, onun sonraki iki diyagram ile ilgili büyük beklentileri vardı.

"Ben hatırlıyorum..." Qin Yu aniden bir şeyi hatırladı. Lian Yan’ın öldürüldüğü avluda, onun bedeninin yanında dururken kutsal enerjisi etrafı taramış ve başka bir Trans Gök Diyagramının varlığını hissetmişti. Yine de, Qin Yu o zaman yasının içinde kaybolduğundan bunu fark edememişti.

"Babam o Trans Gök Diyagramını aldıktan sonra, onu Gizli Hazineye koymuş olmalı." Qin Yu aniden parladı çünkü onun Gizli Hazineye girme yetkisi yoktu. Eğer bir hazine almak istese bile, sadece Qin De’ye bunu söylemesi gerekiyordu.

Qin Yu Birinci Trans Gök Diyagramını göğsünden çıkardı ve gülümserken konuşmaya başladı: "Birinci Trans Gök Diyagramı artık benim için büyük bir önem taşımıyor. Hadi onu sessizce Gizli Hazinenin içine koyalım."

Qin Yu babasının onun suikastçi Liu Xing olduğunu bilmesini istemiyordu, bu yüzden Qin De suikastçi Liu Xing’in Birinci Trans Gök Diyagramını aldığını bilmese de her ihtimale karşı Birinci Trans Gök Diyagramını Gizli Hazine'nin bilinmeyen bir köşesine sessizce saklamak zorundaydı.

Geçtiğimiz ay boyunca, Qin Yu hiçbir şey yemeden eğitim yapmıştı.

Şimdi bunun hakkında düşününce, Qin Yu oldukça afallamıştı, çünkü onun sahip olduğu bilgilere göre hiçbir şey yemeden veya içmeden yaşamak için, bir uygulayıcının en azından kutsal enerjiyi emme hızının olağanüstü bir seviyeye ulaşmış olması gerekiyordu. Meteorik Gözyaşı sayesinde, Qin Yu kutsal enerjiyi zaten çok hızlı bir şekilde emebiliyordu. Buna ek olarak, artık Birinci Trans Gök Diyagramının gizemli tekniğine çalışıyordu, bunun sayesinde onun emdiği kutsal enerji, gümüş ışık noktalarına bile dönüşüyordu.

"Eğitimimde ilerlemek için bu kadar hıza ulaşmam güzel. Bunun Trans Gök Diyagramından ya da Meteorik Gözyaşından kaynaklanan bir şey olması önemli değil, sonuç olarak onların ikisi de benim prensiplerini anlayabileceğim bir şey değil." Qin Yu gülümserken konuşmuştu.

Ardından hemen avlu evinden dışarı çıktı ve aceleyle Qin De’nin yerine ulaştı. En azından ilk olarak Qin De ile selamlaştıktan sonra Gizli Hazineye gitmek onun için geç olmayacaktı.

"Üçüncü prens!" Qin De’nin yerindeki iki muhafız dizlerinin üstüne çöktükten sonra konuşmuşlardı.

"Lütfen babama onunla görüşmek istediğimi söyleyin." Qin Yu hemen konuştu.

Koruma konuştu: "Üçüncü prens, Majesteleri yarım aydır kapalı kapı eğitimine girmiş bulunmakta ve hala dışarı çıkmadı. Ayrıca majesteleri, kapalı kapı eğitimi boyunca kimsenin onu rahatsız etmemesi hususunda emir vermişti." Bunu duyan Qin Yu babasının kapalı kapı eğitimine girmiş olmasından dolayı şaşırmadan edemedi.

"Tamam, o zaman siz ikiniz korumaya devam edin!" Qin Yu Konuştuktan sonra gülümsedi, ardından geriye döndü ve Gizli Hazineye doğru gitti. Eğer Qin De bu konu hakkında bilgi sahibi olsa bile, bu ciddi bir probleme sebebiyet vermeyecekti.

Gizli Hazinenin dışındaki koridorda kesinlikle çok fazla koruma vardı. Ama Qin Yu’yu görenler ona biraz bile engel olmadılar. Çatı katındaki bir yan odaya girdikten sonra aleti aktive etti.

Bir "clack" sesiyle beraber yan odanın duvarının üstünde taştan bir kapı belirdi - bu Gizli Hazineye açılan taş kapıydı. Qin Yu hemen Gizli Hazine odasına girdi. Ardından taş kapı hareket etti ve tekrar kapandı.

Toplu Part 1 (2/5)