Bölüm 7.14: Her Taraftan Gelen Konuklar

avatar
1252 2

Stellar Transformations - Bölüm 7.14: Her Taraftan Gelen Konuklar


Çevirmen: Darkcack

Editör: ÇHY 

 

Yıldızsal Kule'nin düzeni tamamıyla Büyük Göksel Yıldız Formu'na dayanıyordu. Sadece bir sürü doğal kutsal enerjiyle dolu değildi, güneş ışığı, ay ışığı ve yıldız ışığı bile topluyordu. Yıldızsal Kule'nin en göz kamaştırıcı yeri merkeziydi. Güneş-Ay Salonu.

 

Bu yer, koruyucuların, birlik liderlerinin ve bölük liderlerinin, 3 kule ustasının huzuruna çıktığı yerdi.

 

Güneş-Ay Salonu'nun çatısı yoktu. Yukarıya bakılarak sayısız yıldız açıkça görülebiliyordu. Salondaki, 3 kule ustasının yüksek platformdaki koltuklarının arkasındaki alan bile sürekli güneş ışığı ve ay ışığı ile parlıyordu. Birisi Güneş-Ay Salonu'na girdiğinde, başka bir dünyaya girmiş gibi hissediyordu. Burası son derece fantastikti.

 

Yıldızsal Kule tamamlanalı neredeyse 2 yıl olmuştu. Geçen 2 yıl boyunca, Yıldızsal Kule tamamen rutin bir şekilde işledi. Lan Amca, Bayan Li'er, Yan Zi ve vadiden başkaları buraya sık sık geziye geliyorlardı ve Qin Yu onları mutlulukla ağırlıyordu.

 

Şimdi, Yıldızsal Kule'nin Güneş-Ay Salonu'nda...

 

Salonun yüksek platformunun üzerinde, yan taraflarda Hou Fei ve Hei Yu oturuyorken merkezde Qin Yu oturuyordu. 3'ünün arkasında, Büyük Göksel Yıldız Formu tarafından güneş ışığı ve ay ışığı toplanıyordu. Bu ışıklar, yüksekten parlıyordu ve 3 kule ustasına baskın bir hava katıyordu.

 

8 koruyucu, 30 birlik lideri ve 300 bölük lideri, salonun sağ ve sol bölümünde sıra halinde dikilmişlerdi.

 

Qin Yu sürekli Güneş-Ay Salonu'nun, Qian Long kıtasındaki imparatorluk resmi görüşme salonlarından daha lüks ve daha heybetli olduğunu düşünüyordu.  Bu salonun içinde, yıldız ışıklarının yerin gökyüzünü oluşturması ile güneş ışığı ve ay ışığının arka planı oluşturması ile ve kutsal enerjinin bulutlar ve sis gibi akmasıyla, bütün astların ölümsüz gibi görünmesini sağlıyordu.

 

1. usta! 2. usta! 3. usta!”

 

300'den fazla Xiuyaoist hep birlikte selamladı ve saygıyla bağırdı. Sesleri tüm salonda yankılandı.

 

Bunun ardından, Qin Yu'ya saygıyla baktılar, emirleri için bekliyorlardı. 8 koruyucunun ve 30 birlik liderinin gözlerindeki bakışlar çok sıcaktı çünkü bu gün Yıldızsal Kule'nin müdürünün seçildiği gündü.

 

Müdür neredeyse her şeyden sorumlu olacaktı bu yüzden mevkisi çok yüksek olacaktı, 3 kule ustasından alçak ve 8 koruyucunun üzerinde olacaktı.

 

Teorik olarak, bir müdürün çok uzun zaman önce atanması gerekirdi fakat Hou Fei, astları denetlemekten hoşlanırdı bu yüzden son 2 senedir o müdürü temsil ediyordu. Qin Yu da Hou Fei'nin huyunu biliyordu. Gerçekten, müdürlük hevesi tatmin olunca, bu önemsiz şeylerle uğraşma ilgisini kaybetmişti.

 

Bu yüzden, bir müdürün atanması gerekiyordu.

 

Müdür yetenekli olmalıydı ve en azından oldukça güçlü olmalıydı çünkü o kule ustalarının hemen bir rütbe altında olacaktı. Adaylar 8 koruyucu ve 30 birlik lideriydi.

 

1. usta, geçen sefer bana bir müdür seçmek istediğini söylemiştin. Kararınızı verip vermediğinizi sorabilir miyim?”

 

Salonun sol bölümünün ortasındaki bir koruyucu selamladı ve konuştu. O, Yıldızsal Kule'nin şimdiki 8 koruyucusunun lideri Yan Rui'den başkası değildi. İnsan formunu alma yeteneğini kazandıktan sonra, bir kadına dönüşmüştü. Ve o güçlüydü, ileri aşama Dongxu seviyesine kadar ulaşmıştı.

 

Yan Rui'nin sözlerini duyan diğer koruyucular ve 30 birlik lideri hep birlikte keskin gözlerle Qin Yu'ya baktılar.

 

Qin Yu ortada oturuyordu, siyah bir elbise giyinmişti. Aslında, Yıldızsal Kule'deki astları onun için çok lüks kıyafetler hazırlamıştı fakat o, ustası Lei Wei'nin geçmişte yaptığı bazı kıyafetleri beğeniyordu.

 

Elbiseler Lei Wei tarafından yapılmış olsa da çok basit görünüyorlardı ama Yıldızsal Kule'nin astları tarafından sunulan lüks kıyafetlerden çok daha fazla rahatlardı. Dışardan çok fazla iyi görünmüyorlardı belki ama aslında çok kullanışlıydılar.

 

Lütfen endişeli olma koruyucu Yan Rui. Biz, 3 kardeş, kararımızı verdik ve 2. usta şimdi bunu açıklayacak.” Qin Yu gülümseyerek Hou Fei'ye baktı. Ardından, 300'ün üzerinde çift göz şimdi Hou Fei'ye odaklanmıştı.

 

Hou Fei dişlerini göstererek gülümsedi: “Yıldızsal Kule'nin bu müdürlük pozisyonu kesinlikle aşırı derecede önemlidir. Bu yüzden 3'ümüz çok dikkatli seçmek zorundaydık. Ehem… Ve şimdi seçilen kişiyi açıklıyorum.”

 

Qin Yu gülümsedi.

 

Şu Hou Fei beklenmedik bir şekilde tansiyonu yükseltmişti.

 

8 koruyucu ve 30 birlik liderinin hepsi ona bakıyordu. İçlerinden bir tanesi, 3 kule ustasından sonra gelen müdür olacaktı. Müdür bütün olağan meselelerden sorumlu olacaktı bu yüzden bu iş çok kazançlı ve çok avantajlıydı.

 

Kaka, bu müdür... Zhuang Zhong.”

 

Hou Fei sonunda kararı açıklamıştı.

 

Zhuang Zhong heyecanlanmadan edemedi. Hemen salonun ortasına geçti ve dizlerinin üstüne çöktü, konuştu: “Nezaketiniz için teşekkürler kule ustaları. Muhakkak, Yıldızsal Kule'nin meselelerini iyi yöneteceğim ve kesinlikle sizi hayal kırıklığına uğratmayacağım.” Sesi çok yüksekti çünkü heyecanını kontrol edemiyordu.

 

Bir birlik lideri olarak, zaten oldukça fazla otoriteye sahipti fakat şimdi 8 koruyucuyu geçerek, sadece 3 kule ustasının alt rütbesi olan müdür seçilmişti, dolayısıyla nasıl keyifli olmayabilirdi ki?

 

Bu sıradan bir müdürlük pozisyonu değildi, bu Azure Ejderha Sarayı, Mavi Su Köşkü ve Dokuz Şeytan Salonu ile aynı kümede yer alan Yıldızsal Kule'nin müdürlüğüydü. Bir birlik liderininkinden çok daha fazla otoriteye sahipti. Bugün, Zhuang Zhong, çok önemli ve nüfuzlu bir figür olmuştu.

 

Pekâlâ, şu andan itibaren, Zhuang Zhong müdür olarak hizmet vermeye başlayacak.” Qin Yu doğruca söyledi. “Yıldızsal Kule'nin açılış töreni yarım yıl sonra geliyor. O gün, Penglai Ölümsüz Bölgesi, Mor Alevli Şeytani Zindan, Azure Ejderha Sarayı, Mavi Su Köşkü ve Dokuz Şeytan Salonu bizi tebrik etmeye gelecek, bu yüzden...”

 

Qin Yu bunu söyler söylemez, salonun alçak bölümündeki herkes dikkatinin bu meseleye odakladı.

 

Açılış töreni büyük bir etkinlik olacaktı çünkü Yıldızsal Kule yüksek bir güç pozisyonuna sahipti. Bu, denizaşırı Xiuzhen dünyasında büyük bir hareketlenmeye sebep olacaktı. Vakit geldiğinde, diğer büyük güçler katılmak için temsilcilerini gönderecekti. Bu etkinlik, kesinlikle denizaşırı Xiuzhen dünyası uzmanlarının büyük bir toplantısı olacaktı.

 

Zhuang Zhong, hemen düzenlemeleri yap. Yıldızsal Kule hâlâ birçok yaşam alanına sahip, Diğer 5 gücün, bizim cömertliğimizi tecrübe etmesini sağlamalısın ve açılış günündeki ziyafet de önceden hazırlanmalı. Bu senin, müdür olarak ilk görevin.”

 

Qin Yu, Zhuang Zhong'a bakarak konuştu. Zhuang Zhong'un yeteneklerinden asla şüphe duymuyordu ve Zhuang Zhong onu uzun zamandır takip ediyordu, bu yüzden, müdürlük pozisyonunu Zhuang Zhong'a vermişti.

 

Tamam, 1. usta. Sizi asla hayal kırıklığına uğratmayacağım.”

 

Zhuang Zhong, yankılı ve güçlü bir sesle cevap verdi. Gözlerindeki bakışlar keskin ve kararlıydı. Bunu gören Qin Yu memnun bir şekilde gülümsedi.

 

Kaka, Zhuang Zhong, sık sık seni kontrol etmeye geleceğim. Eğer ölçüsüz şeyler yaptığını görürsem, sonrasında beni suçlama.” Hou Fei, Zhuang Zhong'a garip bir kahkahayla söyledi. Zhuang Zhong, gülümseyerek güvence verdi, Hou Fei'nin sözlerini hiç umursamadı.

 

Hou Fei şimdi, hevesi tatmin olduğu için Yıldızsal Kule'nin işleri ile uğraşacak bir müdüre müsaade etmiş olsa da, ansızın kontrole gelip uyuzluk yapmayacağını kim bilebilir?

Bu yüzden Zhuang Zhong dikkatli olsa iyi olurdu.

 

Pekâlâ, bu kadar. Şimdi herkes gidebilir.”

 

Elbisesinin dalgalanmasıyla, Qin Yu hemen salonu terk etti. Gözleri kapalı, hareketsizce oturan Hei Yu, birden gözlerini açtı. Gözlerindeki bakış korkunç derecede keskindi. Bu bakışları gören ileri aşama Dongxu seviyesi Yan Rui bile bunun korkunç olduğunu hissetti.

 

Bunun sebebi Hei Yu'nin gözlerinin keskinliği değildi, bunun nedeni bu bakışların, onun ruhunun yenip bitirildiğini hissettirmesiydi.

 

Hei Yu, Büyük Göksel Yıldız Formu'nun içinde usulca çalışmaya başladığından beri, sonunda bir gelişme daha yaşayarak, ileri aşama Yuanying seviyesine ulaşmıştı. Hou Fei bile, ileri Yuanying seviye Hei Yu'yu kesin olarak yenemeyeceğini kabul etmek zorundaydı.

 

Eğer Hou Fei, çılgınlığı ve şiddeti temsil ediyorsa, Hei Yu da soğuğu ve karanlığı temsil ediyordu.

 

Hei Yu, bedeninin tek hareketiyle salondan kaybolmuştu. O, ileri Yuanying seviyesine ulaştığında, hızı beklenmedik bir şekilde, artık Qin Yu'dan aşağı değildi.

 

Hem Hei Yu, hem de Hou Fei ileri Yuanying seviyesinin zirvesine ulaşmıştı dolayısıyla artık enerji emerek bir yükselme yaşamaları imkânsızdı. Şimdi onlar, 6'da 9'luk Göksel Felaketi beklemek zorundaydılar. Bu vakit geldiğinde, hissedildiği söylenmez.

 

Salonu terk ettikten sonra, Qin Yu çeşitli köprüleri, binaları ve koridorları geçti ve sonunda bulutlarla ve sisle çevrili katlı binaya ulaşmıştı. Burada yaşayan kişi, Bayan Li`er'den başkası değildi.

 

Yan Zi ve Xiao Jin gölün binaya yakın tarafında oynuyorlardı.

 

Merhaba büyük kardeş Qin Yu. Kız kardeş Li`er'i bulmaya gelmiş olmalısın, öyle değil mi? O, şurada balık tutuyor.” Yan Zi gülümseyerek konuştu. Xiao Jin de bir taraftan bir kaç kez göz kırptı. Ardından, gözleriyle Li`er'i işaret etti.

 

Sizi veletler.”

 

Qin Yu gülümsedi ardından hemen, gölün merkezindeki köşke gitmek için mavi suyun üzerinde yürüdü.

 

Yıldızsal Kule tamamlandıktan sonra, Büyük Göksel Yıldız Formu otomatik olarak suyu uzak tuttuğu için sınırlayacak bir büyüye ihtiyaç duymuyordu. (ÇN: Okyanusun içinde oldukları için, suyu uzak tutacak bir büyüye ihtiyaç duyuluyor fakat bu form bunu otomatik olarak sağlıyor.) Yıldızsal Kule'nin içi tamamen yeni bir boyut gibiydi.

Li’er'in uzun saçları bir saç bandıyla gevşekçe bağlanmıştı. Beyaz giyinmişti ve belinin etrafında vücudunun çekici kıvrımlarını ortaya çıkaran beyaz bir kemer sıkıca bağlanmıştı. Qin Yu sadece köşkün içerisinde dikildi ve onun, köşkün kenarında oturarak balık tutuşuna odaklanıp seyretti.

 

Neye bakıyorsun Qin Yu?” Arkasına baktı ve gülümseyerek söyledi. Bu gülümseme Qin Yu'nun gözlerini parlattı.

 

Balık tutuşunu seyrediyorum.” Qin Yu gülümseyerek Li’er'in yanına oturdu.

 

Her zaman, onun, kendisini dünyadan izole ettiğini düşünüyordu. Li'er, Yan Zi'ye ve diğerlerine tutkuyla arkadaş canlısıydı fakat bu sadece görünüştü. Sadece onunla birlikte, bir yerlerdeyken bu bariyer ortadan kalkıyordu.

 

Li’er, bana hiç ebeveynlerinden bahsetmedin. Bana şimdi birazcık onlar hakkında konuşur musun?” Qin Yu gülümseyerek söyledi.

 

Li'er şaşırdı. Bir süreliğine düşündü ki bu çok nadir bir manzaradır, sonra başını sallayarak konuştu: “Benim babam çok yüksek bir mevkiye sahip. O ve diğerleri hep mevki ve güç için dövüşüyor, benimle hiç, çok fazla zaman geçirmedi.” Gözlerinde acı bir keder vardı.

 

Qin Yu'nun kalbi titredi. Hemen içinde duyguların ve düşüncelerin kabardığını hissetti.

 

O da aynı durumda değil miydi?

 

Zihinsel çalkalanmasını çabayla bastırdı ve konuştu: “Baban önemli bir figürmüş gibi görünüyor.”

 

Li’er başını sallayarak cevapladı: “Evet, o önemli bir figür. Küçüklüğümden beri çok fazla insan gördüm ve hepsi ona çok fazla saygı ve korku duyuyorlardı. Kimse ona itaatsizlik etmeye cesaret edemiyordu. Fakat başka önemli figürler de vardı. Sürekli birbirleriyle yarışıyorlardı ve hatta birbirleriyle dövüştüler. Bundan sıkılmıştım bu yüzden ben ve Lan Amca dışarıda gezinmek için evi terk ettik.”

 

Muhtemelen bunu sebebi senin bir kız olman. Benim yaşadıklarım da seninkiyle çok benzer ama ben bir erkeğim. Benim babam Qian Long kıtası üzerinde Chu Hanedanının bir prensiydi. O bütün kalbiyle intikam almak istiyordu ve atalarımızın bir kaç yüz yıldır bunu umduğunu fark etmişti. Büyük abimi ve 2. abimi eğitmek için yoğunlaştı ve bana, 3. yararsız oğluna, yakından ilgi göstermedi, Fakat ben senden farklıydım. Ben bu şeylerden sıkılmamıştım. Bunun yerine, çok sıkı çalıştım, babam için yararlı şeyler yapabilmeyi arzuladım.”

 

Qin Yu keyifsizce konuştu. Bunlar çok uzun zaman önce yaşanmış olsa da, o hala neler olduğunu düşündüğünde mutsuz hissediyordu.

 

Kendini bir çocuk gibi hayal ediyordu, soğuk bir kış gecesi, ağırlıklarla beraber koşarken ve parmaklarını Demir Kum Avuç İçi çalışıyorken ittiriyordu…

 

Kız olduğum için mi?” Li’er'in gözleri azim belirtisiyle parladı. “Hayır, başta ben de senin gibi babama yardım etmek istedim ama... Sonra bir kaza yaşandı. Bu beni ve Lan Amca'yı üzdü.” Gözleri acı ile dolmuştu.

 

Li’er'i bu halde gören Qin Yu, onun nelerle karşılaştığını bilmemesine rağmen, çok ciddi bir şeyler olduğunu biliyordu.

 

Oh, bir balık yemi aldı.”

 

Li’er'in gözleri parladı. Oltayı geriye çekti ve 5-6 jinlik büyük bir balık yakalanmıştı.

 

Daha az önce, anılarına ve acılarına dalmıştı ama şimdi, bir balık yakaladığı için çok heyecanlıydı ki genişçe gülümsüyordu. Biraz önce neler olduğunu basitçe unutmuş gibi görünüyordu.

 

Qin Yu, satranç yeteneklerin gelişti mi? Go* mu oynamak istersin yoksa satranç mı? Eğer satrançsa, sana bir kale, bir at ve bir top* vereceğim. Eğer Go oynamak istiyorsan, sana 4 parça vereceğim.” Li’er, Qin Yu'ya şaka yollu baktı. Elini bir sallamasıyla, 2 satranç tahtası belirdi.

 

Pekâlâ, satranç mı Go oyunu mu? Bu, bu...”

 

Bir az önce Qin Yu rahat hissediyordu fakat şimdi gergindi.

 

Li’er ile bu oyunları oynamanın katledilmekten farkı yoktu. Ona satrançta bir kale, bir at ve bir top veriyordu ve Go oyununda da 4 parça veriyordu. Buna rağmen, o hep kaybediyordu ve berbat bir şekilde yeniliyordu. Onun yetenekleri fena değildi fakat Li’er olağanüstü güçlü bir oyuncuydu.

 

Qin Yu, babasının ve Danışman Xu Yuan'ın bile 4 parça avantajıyla, Go oyununda, Li’er'i yenemeyeceğini garanti etmeye cüret etmişti.

 

……

 

Çeşitli güzel bulutlar, uçsuz bucaksız okyanusun üzerinden uçuyordu. Onlarca Xiuxianist bu bulutları sürüyordu. Onların lideri, Penglai Ölümsüz Bölgesi'nin lideri-- Aziz Yan Xu'dan başkası değildi. Bu insanlar, Penglai Ölümsüz Bölgesi'nin Yıldızsal Kule'ye gönderdiği temsilcilerdi.

 

Yıldızsal Kule'nin açılış günü yaklaşıyordu. Penglai Ölümsüz Bölgesi, Mor Alevli Şeytani Zindan ve diğer yerler Yıldızsal Kule'den aşırı derecede uzakta olduğu için, onların varması, devamlı olarak uçsalar bile neredeyse yarım yılı alacaktı. Bu yüzden, bundan daha da önce yola çıkmalıydılar. Aynı zamanda bu, Qin Yu'nun açılış töreninin 3 yıl sonra olacağını söylemesinin de nedeniydi.

 

Aziz Yan Xu liderdi. Onun iki yanında, uzun, alev kırmızısı saçlı ve yakışıklı bir genç adam ve dalgalanan beyaz saçlı yakışıklı bir adam vardı.

 

 Aziz Yan Xu, şu Yıldızsal Kule, sadece bir su altı Xiuyaoist gücü. Bir serbest ölümsüz tarafından desteklense de... Hepimizin bunca yolu onların köşküne gitmek için katetmemiz gerçekten...” Uzun, alev kırmızısı renginde saçı olan genç adam bir küçümseme imasıyla konuştu.

 

Çoğu Xiuxianist, Xiuyaoistlerin köşklerini çok küçümsüyordu ve onları düşük sınıf olarak düşünüyordu.

 

Aziz Huo Tian, Xiuyaoistlerin mimaride kötü bir zevke sahip olduklarını ve sadece saraylar gibi şeyler inşa edebildiklerini söylemeye gerek yok. Onların köşkleri bizim fevkalade yerlerimizle nasıl karşılaştırılsın? Ama onlar hiç şüphesiz güçlüler. Mimari sadece fani bir şey. Hiç bir şey gerçek güç kadar önemli değil.” Beyaz saçlı genç adam söyledi.

 

Uzun, alev kırmızısı saçlı genç adam somurtarak konuştu: “Aziz Di Feng, ben sadece Xiuyaoistlerin mimaride kötü olduklarını söyledim.  Onların zayıf olduğunu söylemedim. Böyle bir yerde kalmayı çok iğrenç buluyorum.”

 

 “Aziz Huo Tian, Aziz Di Feng, henüz Yıldızsal Kule'yi görmediniz yani lütfen onunla ilgili yorum yapmayın.” Aziz Yan Xu kayıtsızca konuştu.

 

Ancak, bunu demesine rağmen, o bile aslında Xiuyaoistlerin yaşadığı alanları küçük görüyordu.

 

Xiuxianistler ve Xiumoistler, konu yüksek yetenek gerektiren, silah dövme, hap yapımı ve köşk inşası gibi aktivitelere gelince, Xiuyaoistleri tamamen küçük görme haklarına sahiptiler. Diğer Xiuxianistlerin hepsi aralarında Xiuyaoistlerin yaşam alanlarının ne kadar kötü olduğunu tartışmaya başlamıştı.

 

Yıldızsal Kule'ye vardık.” Aziz Yan Xu birden konuştu.

 

Bütün Xiuxianistler hemen konuşmayı kesti. Aziz Huo Tian ve Aziz Di Feng genç adamlar gibi görünüyordu ama aslında onlar Aziz Yan Xu'dan sadece biraz gençtiler. Onlar sırasıyla, Ziyang okulu ve Lanyang Okulu'nun büyük kıdemlileriydi.

 

Aziz Yan Xu, Aziz Huo Tian ve Aziz Di Feng, Penglai Ölümsüz Bölgesi'nin gerçek yöneticileri olarak düşünülebilirdi.

 

Ardından onlarca Xiuxianist okyanusa daldı. Gittikleri yerlerde su geri itiliyor ve bu nedenle bedenlerine dokunmuyordu. Bunun sonucunda suyun içerisinde bir geçit oluşmuştu. Bu yolda, Xiuxianistler aşırı derecede hızlı bir şekilde Yıldızsal Kule'ye doğru uçuyorlardı.

 

ÇN:

Aziz Di Feng ve Dokuz Şeytan Salonu'ndan Di Feng farklı soy isimlere sahip.

*Go: Çok eski zamanlara dayanan bir uzak doğu strateji oyunu. Satranç gibi.

*Top: Satrancın farklı versiyonlarından bir taş.

 

 






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 43990 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr