Bölüm 5.30: Peygamber Devesi Ağustos Böceğini Takip Ediyor

avatar
2790 0

Stellar Transformations - Bölüm 5.30: Peygamber Devesi Ağustos Böceğini Takip Ediyor


 

Çeviri: Renfro

Düzenleme: Sajapyu

 

 

Qin Yu’nun hemen arkasında belirmesi Hou Fei’nin gözlerinin parlamasına ve beklenmedik bir şekilde gözünden görülebilir iki ışık huzmesi çıkmasına neden oldu. Kısa bir süre sonra Hou Fei’nin ifadesi afallamış ve şaşkına dönmüştü.

 

“Büyük kardeşim, acaba sen bir ölümsüz hapı yemiş olabilir misin?”

 

Hou Fei, Qin Yu’ya baktı ve sordu. Şu anda oldukça meraklıydı çünkü bir gelişimci bir atılım yapsa bile teorik olarak gücünün bu kadar kısa bir süre içerisinde olağanüstü derecede gelişmesine imkan yoktu. Hou Fei şu anda Qin Yu’nun onunla eşit bir şekilde dövüşebileceğini ve ona sıkıntı verebileceğini düşünüyordu

 

“Siz ne diye bön bön bakıyorsunuz? Basın gidin!”

 

Hou Fei geri döndü ve diğer muhafızlara bağırdı. Aralarındaki muhafız Zhuang Zhong Qin Yu’ya gülümseyerek:“Tebrikler, muhafız Liu Xing. Mağara ustasının Ran Lan’ın yuanyingini bahşetmesinin ardından güç seviyenizi epey arttırmış gibisiniz. Orta aşama Yuanying seviyesine ulaşmış olabilir misiniz?”

 

Yan Qing kaşlarını çatarak şöyle dedi: “Bu imkansız. Ran Lan sadece erken aşama yuanying seviyesindeydi. Onun yuanyingini özümsemenin muhafız Liu Xing’in gücünü epey arttırmasının mümkünatı yok. Muhafız Liu Xing daha önceden erken aşama yuanying seviyesinin zirvesinde olabilir mi? Nedendir bilinmez muhafız Liu Xing’in enerjisinin o kadar güçlü olduğunu düşünmüyorum.”

 

Qin Yu gülümsedi.

 

Meteor seviyesinde vücudunun içinde bulunan enerji miktarı artmıştı. Birkaç dakika önce Meteor seviyesine ulaştığında vücudundaki enerji miktarı artmış olsa da şimdi o enerjinin büyük bir bölümü dantinanındaki altın iğnenin etrafında yoğunlaşmıştı.

 

Ayrıca Xiumo gizli tekniği Kuzeyin Karanlığını kullandığından dolayı vücudunda dışarı bir gram bile enerji sızmadığı için güç seviyesini belirlemek oldukça zorlaşmıştı.

 

“Muhafız kardeşlerim, güç seviyem sizinkiyle aynı, ama kardeşim Fei Fei uzun zaman önce beni geçti. Onun büyük kardeşi olarak daha çok çalışmalıyım. Fei Fei ile konuşacak bazı özel meselelerimiz olduğundan dolayı bir süreliğine bizi yalnız bırakın lütfen.” Qin Yu tam olarak hangi seviyeye ulaştığını söylememişti.

 

Esrarengizlik.

 

İhtiyacı olan şey buydu.

 

Yan Qing ve Xi Yan yavaşça onu selamladılar: “O zaman ilk biz ayrılıyoruz. Ama daha sonra bazı konuları tartışmak için evimize gelir misiniz, muhafız Liu Xing?” Bu iki baştan çıkarıcı kız kardeş Qin Yu’ya çapkın bakışlar attıktan sonra hemen ayrıldılar.

 

“Muhafız Liu Xing, gücünü arttırdığın için seni tebrik ederim. Biz üçümüzde ayrılıyoruz.” 3 tosbağa kardeşler yüzlerinde büyük bir gülümseme ile ayrıldılar.

 

Muhafızlar birbiri ardına ayrılırken tutumları oldukça iyiydi. Daha önceleri ona iyi davranmalarının nedeni Hou Fei idi. Bu mekanda kişisel güç en önemli şey olduğundan doğal olarak güçlü olan kişiler onların saygısını kazanırlardı.

 

Son defasında siyah kartalı ciddi bir şekilde yaraladığını söylediğinden onun gücünün orta aşama yuanying seviyesinde olduğunu tahmin etmişlerdi. Şimdi de pratik yaparken atılım yaptığından onun gücünün çok iyi olduğunun farkındalardı.

 

Aslında şu an Qin Yu onların tahmin ettiklerinden çok daha güçlüydü.

 

Boynuzlu Ejderha Teng Bi parlayan ve şaşkın gözlerle Qin Yu’ya baktı ve: “Normalde sadece muhafız Hou Fei’nin benimle dövüşebilecek güce sahip olduğunu düşünürdüm. Ama şimdi görünen o ki muhafız Liu Xing gücüne önemli bir ilerleme kaydederek onunla aynı seviyeye geldi.” Sözleri oldukça doğrudandı.

 

Qin Yu gülümseyerek karşılık verdi.

 

“İzninle ayrılıyorum, muhafız Liu Xing. Daha sonra mutlaka benimle hamle değiş tokuşu yap.” Teng Bi hemen ayrıldı.

 

Şimdi avluda sadece Hou Fei ve Qin Yu kalmıştı.

 

Hou Fei gelişi güzel bir şekilde kısıtlayıcı bir büyü kurduktan sonra Qin Yu’ya baktı ve konuştu: “Açıkça söyle bana, büyük kardeşim. Sen nasıl pratik yapıyorsun? Benim Ateşli Gözlü Su Maymunu Klanım su ve ateşin kaynaşmasına ve vücudumuzun son derece güçlü bir fiziksel bedene sahip olmasına önem verir. Ama az önce Ateşli Gözlerimi senin üzerinde kullandığımda vücudunun dayanıklılığın benimkine benzediğini gördüm.”

 

Hou Fei orta aşama yuanying seviyesi bir ilahi canavar iken Qin Yu sadece erken aşama Meteor seviyesindeydi ve vücutlarının dayanıklılık seviyesi birbirine yakındı.

 

“Bunun sebebi benim pratik yaptığım teknik. Yıldız Dönüşümleri olarak adlandırılıyor. Vücudu temel alan  bir teknik olup vücudun ne kadar dayanıklı ise o kadar hızlı ilerleyebileceğin bir tekniktir. Bu sefer Meteor seviyesine ulaştığımda bazı olaylar nedeniyle dayanıklılığım hızla gelişti ve Yıldız Dönüşümlerinde kaydedilen seviyeyi aştı.” Qin Yu, Hou Fei’den Yıldız Dönüşümleri tekniğini saklamamıştı.

 

Aslında Yıldız Dönüşümleri tekniği Xiuzhen dünyasında duyulmuş bir teknik değildi.

 

Lei Wei tekniği yaratıncaya kadar böyle bir teknik yoktu. Lei Wei’de Xiuzhen dünyasına geldikten sonra tekniği etrafa yaymamıştı.

 

“Yıldız Dönüşümleri mi? Hiç duymadım. Kalıtsal anılarımda da yok gibi görünüyor. Sıradan bir teknik olmalı, değil mi?” Hou Fei gözlerini birkaç defa kırpıştırdıktan sonra konuştu.

 

Qin Yu irkilmişti.

 

Kalıtsal anılar mı?

 

Yine mi kalıtsal anılar! Hei Yu kalıtsal anılara sahipti. Hou Fei de kalıtsal anılara sahipti. Bütün ilahi canavarlar kalıtsal anılara sahip olabilir miydi? Ancak Qin Yu sadece birkaç tane ilahi canavar gördüğünden dolayı bir genelleme yapması da mümkün değildi. İlahi canavarlarla iletişim kurmadan onların kalıtsal anılara sahip olup olmadıklarını nereden bilebilirdi ki?

 

“Güçlü bir beden yakın dövüş için oldukça faydalıdır. Büyük kardeşim, hızının oldukça arttığını hissediyorum. Sadece fiziksel gücünü kullanarak sıradan yuanying seviyesi kişileri rahatlıkla halledebileceğini düşünüyorum.” Hou Fei kesin bir biçimde konuştu.

 

Qin Yu bu konuda kesinlikle hemfikirdi. Yıldız Dönüşümlerindeki açıklamalara göre şu anda erken aşama Dongxu aşamasındakilerle savaşabilecek güce sahipti. Ayrıca Meteorik Gözyaşı sağ olsun pratik yaptığı esnada olması gerekenden çok daha fazla güneş ateşi özümsemişti ve bundan dolayı gücü Yıldız Dönüşümlerindeki açıklamalarda bahsedilenden çok daha fazlaydı.

 

Meteor seviyesindeki enerji Nebula seviyesindekinden çok daha yoğunlaşmış haldeydi.Meteor seviyesinde yıldız enerjisi dışarıya altın iğneler şeklinde verilirdi ve bu altın iğneler epey saf ve yoğunlaşmış olduklarından aynı zamanda son derece yıkıcıydılar.

 

“Fei Fei, önümüzdeki birkaç günde güç seviyemi biraz pekiştirmem lazım. Bu süre zarfında beni korumana gerek yok. Bu arada, Cha Po’nun ölümü hakkındaki soruşturmadan herhangi bir sonuç çıktı mı?” Qin Yu hep Cha Po’nun ölümünün ilginç olduğunu düşünmüştü.

 

Daha önceleri, pratik yapmakla meşgul olduğundan bunu kafasına takmamıştı.

 

Hou Fei başını iki yana salladı: “Hiçbir şey bulunamadı. Diğer muhafızların anlattığına göre gizemli bir figür tarafından tek bir darbeyle öldürülmüş. Cha Po basitçe korumasızmış. Diğerleri patlamayı duyup geldiklerinde katil çoktan ortadan kaybolmuş.”

 

“Fei Fei, diyorsun ki, olayın başından sonuna kadar, kimse gizemli figürü görmedi?”

 

“Evet, diğer muhafızların anlattığına göre böyle.” Hou Fei başını sallayarak konuştu.

 

“Cha Po nerede öldü?” Qin Yu gözleri parlayarak sordu.

 

“Cha Hong’un kapalı kapı eğitimine girdiği gizli odanın hemen önünde.” Hou Fei bunu söylediğinde kendisi de biraz şüphelenmişti. “Cha Po gizli odanın hemen önünde öldürüldüğünde Cha Hong’da odanın içerisindeydi ve katili yakalayamadı. Bu katil epey güçlü olmalı.”

 

“Gizli odanın hemen dışında mı?” Qin Yu bir müddet ölçüp tarttıktan sonra aniden gözleri parladı.

 

Daha sonra gülümseyerek başını salladı: “Pekala, Fei Fei, biraz dinlenmen lazım senin. Bu kadar zamandır beni kolladıktan sonra yorulmuş olmalısın, değil mi?” Hou Fei uzunca esnedikten sonra konuştu: “Doğru, aslında birazda olsa yoruldum. Kaka, şimdi dinlenmeye gidiyorum o vakit.”

 

Tekrardan capcanlı olmuştu.

 

Kısa bir süre sonra Qin Yu güç seviyesini sağlamlaştırmış ve Meteor seviyesindeki saldırı tekniklerine biraz göz gezdirmişti. Yıldız Dönüşümlerinde birçok saldırı tekniğinin detaylı açıklaması vardı. Basitçe anlatmak gerekirse Meteor seviyesi teknikleri kişinin düşmanının zayıflıklarını tespit etmesi için hızını kullanması ve ardından sağlam bir darbe indirmesine veya rakibi karşı koyamayacağı biriyse o zaman topuklamak temeline dayanıyordu.

 

Elbette ki kişi rakibiyle kafa kafaya da çarpışabilirdi ama bu olduğu takdirde üstün hızını israf etmiş olacaktı.

 

Birkaç gün sonra,

 

“Ben pratik yapmaya başlıyorum. Hepiniz bana kulak verin! Hiç kimsenin benim evime girmeye izni yok. Fei Fei, dışarıyı gözlemle ve hiç kimsenin beni rahatsız etmesine izin verme. Bu kapalı kapı eğitimim çok önemli ve kim beni rahatsız edecek olursa onun canına okurum.” Qin Yu, Hou Fei’yle konuştu. Aynı zamanda avlulu evinde hizmet için beklemekte olan hanımlara da emir verdi.

 

“Evet Efendim!” Qin Yu ciddi ifadesini gören hizmetçi hanımlar hemen emirleri kabul ettiler.

 

Hou Fei, ona birkaç defa bakış attıktan sonra avazı çıktığı kadar bağırdı: “Endişelenme, büyük kardeşim. Kim seni rahatsız etmeye cesaret ederse kafasına sopamı yiyecek!”

 

Qin Yu, Hou Fei’ye gülümsedikten sonra geri döndü ve bir kez daha odasına gitti.

 

Odaya girdikten sonra Xiuxian kitabında bulunan en basit kaçış tekniklerinden – yer altı kaçış sanatını – kullanarak yerin altına girdi. Daha sonra sessiz ve gizli bir şekilde kendi avlulu evinden ayrıldı. Evinden epey uzaklaştıktan sonra tekrar yüzeye çıktı.

 

“Gizli odada nelerin gizli olduğunu görmek istiyorum!”

 

Ağzının kenarında hafif bir gülümseme belirdi. Hemen kafasındaki Kuzeyin Karanlığı mührünün hızını kontrol etti. Küçük birkaç ayarın ardından artık ne dışarıdan enerji emiyor ne de dışarıya enerji veriyordu. Bu kesinlikle aurasını saklamanın en iyi yoluydu.

 

Güvende olmak için yıldız enerjisini bile kullanmıyor ve vücudunun fiziksel kuvvetine güveniyordu.

 

Vücudunun hareket etmesiyle arkasında siyah bir ışık parıltısı bırakarak Kan Kırmızısı Mağaranın kuzey kısmına doğru ilerlemeye başladı. Dışarıya en ufak aura salınımı yapmadığı için evlerinde kalan muhafızlar da onu fark edemiyordu. Doğu kısmından çıktıktan sonra diğer yerlerin korumalarından rahatlıkla kaçınabiliyordu çünkü en güçlüleri bile geç aşama Jindan seviyesindeydi.

 

Kuzey kısmına girdikten sonra gizli odanın girişinden başka bir şey olmayan yapma dağın girişine gelmek için kavisli bir yol izledi.

 

“Cha Po gizli odanın hemen dışında öldüğüne göre birisi mutlaka ona yaklaşmış olmalı. Ama neden ona yaklaştılar? Sadece Cha Po’yu öldürmek için kimsenin böyle tehlikeli bir gezintiye çıkacağına ihtimal vermiyorum.” Yüzünde hafif bir gülümseme belirdi. Hala Zhuang Zhong’un ona Cha Hong’un yüz yıldır sürekli kapalı kapı eğitimine girdiğini söylediğini hatırlıyordu.

 

Mutlaka burada bir sır olmalıydı!

 

Bu Cha Po’nun gizemli bir katil tarafından gizli odanın yanı başında öldürülmesiyle birleştiğinde Qin Yu gizlice bu yeri izlemeye karar vermişti. Yapma dağın girişinden dümdüz girmeye cesaret edemeyeceği için rüzgar gibi bir o yandan bir o yana giderek kavis çizerek etrafında dolanıyordu. Bu süre zarfında asla yıldız enerjisi kullanmıyordu.

 

Bununla birlikte Qin Yu yapma dağa yaklaştıkça burada tehlikeli bir varlık olduğunu hissediyordu. Kalbindeki bu korku hissi çok tatsız olduğu için yaklaşmayı keserek yapma dağın bir köşesine gitti. Birinin etrafta gizlendiğini fark etmişti.

 

Ayrıca bu oldukça güçlü bir varlıktı. Bundan dolayı Qin Yu kutsal duyusunu kullanmaya cesaret edemedi ve aurasını Kuzeyin Karanlığı ile tamamen bastırdı. Neler olduğunu anlamak için artık sadece kulaklarına güvenebilirdi.

 

Qin Yu böylece yapma dağın bir köşesinde hareketsiz bir şekilde zaman geçirmeye başladı.Tüm bu zaman boyunca içinde bir tehlike hissi vardı ve şu andan itibaren çok sabırlı olmalıydı.

 

……

 

Kan Kırmızısı Mağara'nın gizli odasında,

 

Cha Hong bacaklarını çaprazlamış bir şekilde hasırotundan yapılma bir minderin üstünde oturuyordu. Çeşitli şeytani element enerjisi akımları Toz Giderme kısıtlayıcı büyüsünü kaldırıyordu. Siyah yeşim çantanın üstündeki parlaklık yavaşça mat bir hale gelirken Cha Hong’un gözleri parlıyordu. Gözlerinde belirsiz kan kırmızısı çizgiler vardı ve açıkçası şu anda epey heyecanlıydı.

 

Poof!

 

Çok yumuşak bir ses duyulmuş olsa da Cha Hong’a göre gök gürültüsünden farksızdı.Bütün vücudu sallandı. Bir anda tüm şeytani element enerjisini geri çekti ve ışıltılı gözlerini siyah yeşim çantaya odakladı.

 

“Sonunda başardım!” Cha Hong titreyen elleriyle çantayı açtı.

 

Siyah yeşim çantayı açmak herhangi bir özel teknik gerektirmemişti. Açtıktan sonra her tarafı parlayan 3 cun uzunluğunda bir yeşim kılıç çıkmıştı. Yeşim kılıcın üzerinde ‘’Sekiz’’ yazılı bir yeşim kayış vardı. Cha Hong hemen yeşim kayışı aldı ve ardından kutsal duyusu ile yaptığı taramanın ardından yüzünde mest olmuş bir ifade belirdi.

 

“Ha-ha, kesinlikle, bu şey efsaneyle uyuşuyor. Ölümsüz Konağının 9 Kılıcı, aman tanrım, ölümsüzden kalma bir konak. Ve buda sekizinci kılıçtan başka bir şey değil.”

 

Cha Hong oldukça heyecanlanmıştı.

 

Kim Cha Hong gibi Toz Giderme kısıtlayıcı büyüsünü kaldırmak için 100 yıldır o kadar efor ve emek sarf ettikten sonra heyecanlanmazdı? Dahası bu yeşim kılıç rüyalarını daha ulaşılabilir bir hale getirecekti.

 

Hatta yeşim kılıcın kendisi zirve seviye kutsal silah olması hasebiyle Cha Hong için bir hazineydi.

 

5 süper güç, Penglai Ölümsüz Bölgesi, Mor Alev Şeytani Zindanı, Azure Ejderha Sarayı, Dokuz Şeytan Salonu ve Mavi Su Konağı , zirve seviye kutsal silahları hazine olarak görüyor olsalar da bu konuda eksiklik çekmiyorlardı. Ancak silahı ancak zirve seviye kutsal silah olan Cha Hong için bu yeterince değerli bir hazineydi.

 

Boom!

 

Patlamayı takiben gizli odada bir silület belirdi. Odanın savunması bu kişi için yetersiz kalmıştı. Gelen kişi mor giyimli sert bir adamdı. Cha Hong’a gözleri eğlence dolu bir şekilde bakıyordu.

 

Cha Hong aniden mor giyimli adamı görünce yüzünün rengi değişmişti.

 

“Di Tong!”

 

Yüzü Dokuz Şeytan Salonun sekizinci kardeşini gördüğü için kararmıştı. Aynı zamanda içinden dehşete düşmüştü. Dokuz Şeytan Salonundaki kardeşlerin hepsinin gücü aynı seviyede değildi. Di Tong bu güç sıralamasında üçüncü gelirdi.

 

“Cha Hong, Dokuz Şeytan Salonuna yardım etmek amacıyla siyah yeşim çantanın Toz Giderme kısıtlayıcı büyüsünü kaldırmak için yüz yıldır uğraştığın için sana minnettarım.” Di Tong gülümseyerek konuştu.

 

Cha Hong kendini sakinleştirdikten sonra gözlerini kırpıştırarak konuştu: “Sekizinci majesteleri, 9 kılıçtan birinin benim elimde olduğunu bilen hiç kimsenin bu hayatta olmadığı konusunda emindim. Nasıl oldu da bunu öğrenebildiniz?”

 

Di Tong gülerek konutu: “Hayattaki hiç kimse bunu bilemez olsa da bu elemanlar bunu kağıda dökemezler mi?” Bunları duyan Cha Hong kendine gülümseye zorladı. Geçmişte kurbanlarının bunu kaydetme olasılığını da düşünmüş olduğunda onların tüm eşyalarını da yok etmişti.

 

Ancak, kurbanların yazdıkları şeyleri yanlarında taşımaları şart mıydı? Tüm bilgileri yok etmek o kadar kolaylıkla yapılabilecek bir şey değildi.

 

“Pekala, Di Tong, senin orta aşama Dongxu seviyesine ilerlediğin söyleniyor. Görünüşe göre seninle kapışamayacağım!” Cha Hong’un ağzından yenilgiyi kabul etmiş sözler çıksa da göz açıp kapayıncaya kadar yeşim kılıçla bir damla kanını kaynaştırmıştı.Şimdi yeşim kılıcı sahiplenmişti ve bu zirve seviye kutsal silahla gücü biraz da olsa gelişmişti.

 

Di Tong bunları fark etse de hiç endişelenmemişti. Yüzünde hafif de olsa bir küçümseme olduğu belli oluyordu.

 

Ancak şu anda gizli odanın hemen dışındaki bir köşede Qin Yu onları sessiz ve gizli bir şekilde dinliyordu.

 

Di Tong kısıtlayıcı büyü oluşturduğunda sadece yapma dağın girişini kapatmıştı. Bir adamın gizlice dağın altında uzunca bir süredir sessiz bir şekilde saklandığından haberi yoktu. Qin Yu gizli odanın kapısı açıldıktan hemen sonra Di Tong’un peşine takılarak gizli odaya gelmişti.

 






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 43990 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr