Bölüm 5.25

avatar
3262 2

Stellar Transformations - Bölüm 5.25


Çeviri: Renfro Düzenleme: Sajapyu

ST 5.25 : Zhuang Zhong’un Sırrı!

Çok hızlı bir şekilde hareket eden Sang Mo aniden durdu ve bir verici çıkardı. Kutsal duyusu ile vericiyi inceleyince yüzündeki ifade donup kaldı. Ama sadece bir an içinde yüzündeki ifadenin yerini vahşilikle dolu bir ifade almıştı.

“Ha-ha ~~~” Sang Mo kulağa acımasız gelen bir kahkaha koyuvermişti. Kahkahası sanki bir karganın haykırışları gibi geliyordu.

Bir müddet sonra Sang Mo kahkahasını bastırmıştı. Gözlerinin içi öldürme niyeti ve heyecanla doluydu: “Liu Xing, beklediğim gibi, bir Xiuxianistsin. Ha-ha, Gökler bana yardım ediyor. Sen benim oğlumu ve klan üyelerimi öldürdün ardından diğer muhafızların önünde beni aşağıladın. Bugün mağara ustasına ihanetini haber vereceğim. Humph, eğer senin ruhunu yok edemezsem, rahat bir şekilde yaşamaya geri dönebilir miyim ki?”

Tehditkar bir şekilde gülümserken kırmızı renkli kaftanı aniden havalandı ve ardında kırmızı bir parıltı bırakarak aceleyle Kan Kırmızısı Sırtına doğru ilerlemeye başladı.

……

Xiao Hei’nin tekrar belirmesiyle Bai Yin’in ölümü arasında sadece birkaç nefeslik zaman farkı vardı. Bu çok kısa sürelik zaman aralığında Ran Lan, Mu Xu ve Bai Yin ölmüş ve Zhuang Zhong taraf değiştirmişti. Olanlar gerçekten dehşet vericiydi.

“Büyük kardeşim, Yuanying seviyesine ulaşmamla birlikte gücüm birkaç kat arttı. Orta aşama Yuanying seviyesindekiler benim için çerezden başka bir şey değilken erken aşama Dongxu seviyesindekileri alt edebileceğimi düşünüyorum.” Xiao Hei kanatlarını çırparken gururla konuştu

Qin Yu içten içe afallamıştı.

“Ha-ha, Xiao Hei, erken aşama Dongxu seviyesindekiler mi dedin? Bırak Allah aşkına. Kendinin bir ilahi canavar olduğunu mu düşünüyorsun?” Qin Yu gülümseyerek konuştu.

Ancak Xiao Hei öfkeli bir şekilde: “Ne biliyon? Bu benim sırrım. Dinle, gücüm gelişmeye devam ettikçe daha büyük dönüşümler yaşadım. Daha önceleri bir yasaklanmış teknik yüzünde dayanılmaz acılar çektim. Sence ben boşu boşuna mı o acılara katlandım?”

Qin Yu'nun bunun hakkında kalbinde herhangi bir şüphesi yoktu.

Xiao Hei’nin önceden söylediklerine göre Xiao Hei insana dönüşebilmek için Dokuzda Dokuzluk Cennetsel Felaketinin üstesinden gelmeliydi. Genellikle sadece ilahi canavarlar böyle bir şeye gereklilik duyarlardı.

Ama Xiao Hei gerçekten bir ilahi canavarsa neden üç yıl önce henüz geç aşama Jindan seviyesinde ve yasaklı tekniği kullanmışken orta aşama Yuanying seviyesine ulaşmış Cha Po’dan birazda olsa zayıftı. Qin Yu bu noktayı anlamıyordu. Hep içinde bir yerlerde Xiao Hei’nin bir tıkta olsa ilahi canavarlardan zayıf olduğunu hissediyordu.

Qin Yu ve Xiao Hei birbirleriyle kutsal duyuları ile konuşurken Zhuang Zhong hareketsiz bir şekilde beklemeye devam ediyordu.

“Xiao Hei, sence bu morukla ne yapmamız lazım?” Qin Yu kasıtlı bir şekilde yüksek sesli bir şekilde bunları söylerken Zhuang Zhong’a bakıyordu. Xiao Hei de o tarafa doğru bakarken gözleri mavi bir ışıkla parlıyordu. Ondan yükselen garip bir aura Zhuang Zhong’u baskılıyordu.

Zhuang Zhong ilk konuştu: “Muhafız Liu Xing, senin ve bu kıdemlinin güçlerini birleştirmesi ile benim yardımım olmasa bile Bai Yin ve ekibindekileri rahatlıkla halledebileceğinizin farkındayım. Sizinle karşılaşamayacağıma ve ölmek de istemediğime göre lütfen sizin tarafınıza katılmama izin verin Muhafız Liu Xing. Daha sonra Cha Hong’u devirmek isterseniz size yardım edeceğim.”

“Oh?”

Qin Yu bir şey demeden Zhuang Zhong’a doğru baktı. Daha sonra elini sallayarak etrafa yıldız enerjisini yayarak Ran Lan, Mu Xu ve Bai Yin’in kutsal silahlarını, Yuanyinglerini ve aynı zamanda depolama bileziklerini topladı.

“Bu üçü ilginç bir şekilde son anlarında kendi Yuanyinglerini patlatmadılar.” Qin Yu daha önceden Xiang Yang’ın kendini nasıl patlattığını hatırlayarak gülümsemesine engel olamadı.

Eğer üçü Yuanyinglerini patlatsalardı, Qin Yu şimdi olduğu gibi Yuanyinglerini toplayamazdı.

Zhuang Zhong konuştu: “Muhafız Liu Xing, sadece aptallar kendi Yuanyinglerini patlatacak kadar gerizekalı olabilirler.”

“Neden bu aptalca bir şey oluyormuş?” Qin Yu soruyla cevap verdi

Zhuang Zhong hemen şöyle dedi: “Bir Xiuyaoist öldükten sonra bir müddet daha dünyada kalabilir. Bu kısacık zaman aralığı kişinin kendini patlatması için yeterli bir süredir. Ama kendini patlatabilmek bir konu iken buna cesaret edebilmek bambaşka bir konudur.”

“İlk olarak Yuanyingini patlatamaya karar verirse yakınındaki düşmanları enerji dalgalanmalarını fark edip hemen uzaklaşacaklardır. Patlatmadan zarar görecek olsalar da sonuçta düşmanları ölmeyecekti. İkinci neden ise en önemlisidir. Yuanyingini patlatırsa o kişinin ruhu paramparça olacaktır!” Zhuang Zhong’un yüzünde hafif bir gülümseme belirdi

“Kendini patlatmak hem düşmanlarını öldürmeni sağlamıyorsa hem de ruhunu paramparça ediyorsa söylemek isterim ki hangi gelişimci böyle bir şeyi tercih eder? Herkes ruhların yok edilmesinin dehşet verici olduğunu bilir. Bir kişinin ruhu yok olduğunda varlığı bu dünyadan tamamen yok olur.” Zhuang Zhong’un ifadesi vakurlaşmıştı.

Qin Yu ve Xiao Hei’nin bakışları değişmişti.

Zhuang Zhong’un dedikleri gerçekten de yanlış değildi. Genellikle Yuanyingini patlatarak bir düşmanını öldürmek çok zordu. Sonuçta Yuanyingini patlatmak için kısa bir süre gerekse de bu sürede düşmanın uzaklaşabilirdi. Düşmanını ciddi bir şekilde yaralamış olsan da sonuçta öldüremiyordun. Düşmanını öldürmek garanti değilken kim ruhunu böyle bir iş için ortaya koyabilirdi?

“Kendi yuanyinginizi patlatmanızın tek iyi yanı düşmanınızın onu alamaması olacaktır.” Zhuang Zhong gülümseyerek konuştu.

Qin Yu hemen güldü.

Bu savaşta Xiuyaoistlerin enerji çekirdekleri olan 3 Yuanying elde etmişti. Onları geri döndükten sonra gelişim yapmak için kullanırsa oldukça iyi bir gelişim kazanacaktı.

“Öyleyse Bai Yin ve diğerleri kendilerini patlatmadı?” Qin Yu dedi. “Eğer kendilerini patlatsalardı ben onların Yuanyinglerini ele geçiremeyecektim, değil mi? Görünüşe göre hepsi birer korkakmış.”

Zhuang Zhong küstahça: “Kendilerini patlatmak mı, buna nasıl cüret edebilirler ki? Dahası Ran Lan ve Bai Yin’in kendilerini patlatmaya zamanları yoktu. Benim yumruğum Ran Lan’ın başına gelerek direk ruhunu yok etti. Kıdemli Siyah Kartal da Bai Yin’in başını hedefleyerek ruhunu hemencecik yok etti. Ruhları olmadan ne kadar denerlerse denesinler yuanyinglerini patlatamazlar. Mu Xu’ya gelince çoktan ölmüş olduğundan yuanyingi onun bir işine yaramazdı. Bencil ve korkak biri olduğundan doğal olarak kendini patlatmadı!”

Zhuang Zhong kendinden emin bir şekilde Qin Yu’ya bakarak: “Muhafız Liu Xing, ruhun canlı vücudundaki en hassas ve zayıf nokta olduğunu bilmiyor olabilir misin? En ufak bir enerji saldırısı bile ruhun patlamasına neden olabilir.” Dedi.

Qin Yu şaşırmıştı.

Bu bilgiyi derinlemesine araştırma mış olsa da Zhuang Zhong’un dediklerini bir müddet düşününce onun haklı olduğu kanısına varmıştı. Qin Yu az önce Mu Xu’yu öldürdüğünde sadece ikinci kalbini yok etmişti. Mu Xu’yu öldürmenin en temiz yolu başı paramparça etme yoluyla ruhunu yok etmekle olurdu.

Bir düşmanı öldürürken ruhunu yok etmek öncelikli bir şeydi. Böylelikle düşmanın bir daha başına bela olmasını engellerdin!

“Sadece ruhta zayıf değildir. Aynı zamanda Yuanying ile birleşmiş bir ruh bile bedenin dışında çok zayıftır. Fiziksel bedenlerini kaybetmiş bazı süper uzmanların neden serbest ölümsüzler gibi pratik yaptığını biliyor musun? Bunun nedeni Yuanyingin enerjiyle dolup taşmasına rağmen savunmasının zayıf olmasıdır. Basitçe düşmanlarıyla savaşmak için kendi Yuanyinglerini kullanmaya cesaret edememeleri.”

Qin Yu bunu anlamıştı.

Dongxu seviyesi uzmanlar bile düşmanlarıyla savaşabilmek için ruhlarıyla birleşmiş olan yuanyinglerini bir de bedenleri ile kaynaştırmışlardı.

Bunun birinci nedeni yuanyingin savunmasının güçlü olmamasıydı. İkinci nedeni ise ruhla kaynaşmış bir yuanying zarar gördüğünde ruhta zarar görecekti ve böyle bir yaralanma ölümcül olabilirdi. Bu nedenle fiziksel bedenlerini kaybetmiş süper uzmanlar bile gezgin ölümsüzler gibi yuanyinglerini korumak için bedenlerini cisimleştirmek zorunda kalacaklardı.

Şimdi Qin Yu hafiften de olsa Zhuang Zhong hakkında iyi bir izlenime sahipti.

“Zhuang Zhong, bu sefer mağara ustasına ihanet ettim. Eğer ölmezsen ve bunun hakkında mağara ustasının kulağına bir şeyler fısıldarsan ben ne yaparım? Yabani otları köklenmeden söküp atmak en iyisidir. Seni bağışlamak için bir nedenim yok.” Qin Yu düşünüp taşındıktan sonra böyle dedi.

Qin Yu’nun dediklerini duyduktan sonra Zhuang Zhong’un ifadesi ciddileşmişti.

Avucunu yukarıya doğru kaldırarak: “Ben, Zhuang Zhong, Göklere yemin ederim ki muhafız Liu Xing’e ve onun sırrına ihanet edersem şimşekler beni ölümüne çarpsın ve benim ruhumu bir daha doğamayacak şekilde yok etsin.” Ciddi sesi yankılanıyordu.

Bu sırada Qin Yu ve Xiao Hei sadece ruhlarının hissedebileceği bir özel hissiyat yaşamışlardı.

Doğanın dokusundaki bir dalgalanma hissi!

“Güzel.” Qin Yu gülümsedi.

Bir Xiuzhenist olarak yeminler hakkında epey bilgiliydi. Yemin eden kişi eğer yemininde durmazsa kesinlikle cezalandırılırdı. Ölümlü dünyadaki bazı cahil faniler yeminler ederek küfür edebilirlerdi ama Qin Yu bir Xiuzhenist olarak bunu yapamazdı.

“Ama ben ve benim ikinci kardeşim Hei Yu’nun bir müddet saklanması gerek. Ortalık sakinleşince ben size verici arayıcılığı ile haber veririm.” Zhuang Zhong'a aklındaki planı söyledi.

Ama Zhuang Zhong gülümseyerek : “Niyetini anlıyorum, muhafız Liu Xing. Bu sefer tüm suçu benim üstüme atmak istiyorsun değil mi?”

Qin Yu güldü. Özellikle zeki bir asta sahip olmak gerçekten iyi hissettiriyordu, elbette ki tamamen sadıksa.

“Muhafız Liu Xing, Sana söylemem gereken bir şey var. Bu çok önemli şeyi çözmezsen kesinlikle planın işe yaramaz hale gelecek.” Zhuang Zhong’un ifadesi ciddi bir hale döndü. Onun böyle bir ifadeye büründüğünü gören Qin Yu kulaklarını dört açıp söyleyeceklerini dinleme başladı.

“Muhafız Liu Xing, Bai Yin ölmeden önce çoktan vericisi ile senin ihanetini merkeze iletmişti.”

Qin Yu’nun yüzünün rengi hemen değişti.

Çok kötü!

Bir anda sırtından soğuk terler akmaya başlamıştı. İhaneti hakkındaki mesaj Kan Kırmızısı Mağara’ya ulaştığı an Cha Hong onu öldürmek için harekete geçecekti. Cha Hong'un gerçek formu son derece korkunç olan kan kırmızısı su pitonu ve erken aşama Dongxu seviyesi bir uzmandı.

Cha Hong’un tam olarak ne kadar güçlü olduğunu tahmin etmek zordu.

“Endişelenmene gerek yok, muhafız Liu Xing.” Zhuang Zhong bu durumla başa çıkmak için bir koza sahip gibi duruyordu.

Qin Yu Zhuang Zhong’a baktığında kendinden bir emin ifade görünce umutlanmadan edemedi. Hemen sordu: “Zhuang Zhong, ne tür bir çözüme sahipsin? Bunun hakkındaki bildiğin tüm her şeyi bana anlatabilir misin?”

Zhuang Zhong başını sallayarak konuştu: “Muhafız Liu Xing, Kan Kırmızısı Mağara’nın altında çalışan tüm muhafızların kendi çıkarları vardı. Hangisi tamamen sadıktır? Bai Yin bunu diğer muhafızlara iletmiş olsa bile hangisi bundan başka birine bahsetmeye cesaret edebilir? Muhafız Hou Fei’nin gücü şakaya gelmez.”

Bunu duyan Qin Yu rahatlamıştı.

Hou Fei onun tarafında olduğu müddetçe hangi muhafız ona karşı tavır almaya cesaret edebilirdi ki?

“Aynı zamanda Bai Yin’in sözleri kesinlikle doğru olabilir mi?” Zhuang Zhong enteresan bir şekilde güldü.

Qin Yu başta bir an afallasa da o da bir kahkaha patlattı.

Bu doğru! Bai Yin’in gönderdiği mesaj kesinlikle doğru olmak zorunda mıydı? Muhafız Bai Yin’in bir komplo kuruyor olması mümkün değil miydi? Dahası olay yerindeki tüm tanıklar ölmüştü ve ölüler kanıt olarak sayılmazdı. Bu noktada Qin Yu gerçekten ne yapması gerektiğini bilmiyorsa gerçek bir geri zekalı olurdu.

“Bai Yin benim bir hain olduğumu söyledi, ama bende onun bir hain olduğunu söyleyemem mi? Ayrıca ben bir tanığa sahibim.”

Qin Yu durumu öğrendikten sonra planını değiştirmişti. Normalde Zhuang Zhong’un Xiao Hei ile gitmesi ve bir müddet saklanması gerekiyordu ama şimdi Zhuang Zhong’unda geri dönmesi gerekiyordu. Kan Kırmızısı Mağaradaki diğer Xiuyaoistlerin onu dürüst biri olarak görmeleri nedeniyle Zhuang Zhong gerçekten bu iş için biçilmiş kaftandı.

Zhuang Zhong da başını salladı

Ama kesinlikle öldürmen gereken biri var muhafız Liu Xing. Sang Mo. Sang Mo ve sen arasında bir kan davası var. Bu haberi aldıktan sonra mağara ustasını ikna etmek için sayısız yol deneyecektir. Mağara ustasının doğasını biliyorum. Ne kadar hırslı ve güçlü olsa da her şeye şüpheyle bakan bir doğası var. Sang Mo başarılı olduğunda ,o vakit …”

Qin Yu Zhuang Zhong’un söylediklerindeki manayı kavramıştı.

Diğer Xiuyaoistler Hou Fei’nin gücünden korktukları için Qin Yu’yu kışkırtmaya cesaret edemeyeceklerdi. Ne de olsa bu mesajı bildirseler bile ellerine herhangi bir şey geçmeyecekti. Ayrıyeten Qin Yu’yu gücendirmiş olacaklardı. Ama Sang Mo farklıydı. Qin Yu’yu alt edebilmek için farklı farklı yollar deneyecekti.

“İyi değil. O şimdi Kan Kırmızısı Mağarada olmalı. Şimdi bile en yüksek hızımla geri dönmeye kalksam yarım gün sürer.” Qin Yu’nun yüzünün rengi değişmişti.

Zhuang Zhong gülümseyerek konuştu: “Eğer tahminim doğruysa Sang Mo’nun bizi takip ediyor olması lazım. Şimdi öncelikle Hou Fei’ye Mağarayı kontrol etmesi için bir mesaj yollamalısınız. Eğer Sang Mo Mağarada ise hemen öldürülmeli. Eğer Mağarada değilse Hou Fei Mağaranın dışında onu durdurmalı ve hemen ondan kurtulması lazım.”

Ancak Qin Yu bir problem hakkında kafa patlatıyordu.

Eğer Sang Mo mesajı aldıktan sonra mağara ustasını verici arayıcılığı ile bilgilendirirse iste o zaman durum içinden çıkılması zor bir duruma dönerdi.

Zhuang Zhong, Qin Yu’nun ne hakkında endişelendiğini biliyormuş gibiydi: “Endişeye gerek yok, muhafız. Mağara ustasının kesinlikle bundan haberi olmayacaktır. Son yüz yıldır sıklıkla kapalı kapı eğitimine girdi. Daha da önemlisi eğitim yaparken rahatsız edilmekten nefret ediyor ve bu nedenle yanına bir verici almıyor. Neredeyse her muhafız bunu bilir.”

Qin Yu gülümsedi.

Kendisi ve Hou Fei Kan Kırmızısı Mağara’ya henüz girdiklerinden durumun ne olduğundan pek haberleri yoktu.

“Fei Fei, hemen Kan Kırmızısı Mağara’yı kontrol et. Eğer Sang Mo’yu mağarada görürsen hemen öldür. Eğer içeride değilse girişte bekle gördüğün anda onu öldür. Ne olursa olsun mağara ustası ile görüşmesine engel olmalısın.”

Qin Yu vericisi ile bu mesajı Hou Fei’ye iletti.

Son derece gözü pek biri olan Hou Fei bu iş için en uygun kişiydi. Mesajı gönderdikten sonra Qin Yu kendini rahatlamış hissediyordu

“Muhafız Liu Xing, sana söylemek istediğim bir sır daha var.” Zhuang Zhong Qin Yu’ya sadakatini kanıtlamak için tüm bildiklerini anlatmak istiyor gibi duruyordu. Doğrusu Zhuang Zhong bir sır saklarsa Qin Yu günün birinde bunu keşfettiği vakit sonun kötü olacağının farkındaydı.

Açıkçası Qin Yu’nun iki süper uzman Hou Fei ve Hei Yu’nun*, tahminen ikisinin güçlerinin en az sıradan geç aşama Yuanying seviyesine eşitken hatta belki de daha güçlü olan ikilinin Qin Yu’ya yardım ettiğini görmüştü. Böyle destekçilere sahip birine tabi olmak onun için problem değildi.

*Hei Yu denen kişi Xiao Hei.

Qin Yu’nun yüzünde hafif bir gülümseme belirdi: “Oh, nasıl bir sır?”

Şu anda Qin Yu oldukça memnundu.

Zhuang Zhong ciddi bir şekilde: “Cha Hong oldukça çalışkan bir gelişimci olsa bile yüz yıl boyunca kapalı kapı eğitimi yapacak biri değildir. Dahası araştırmalarıma göre Cha Hong yüz yıl önce bu kadar çalışkan biri değildi. Ayrıca yüz yıl önce Kan Kırmızısı Mağarası yirmiden fazla muhafıza sahipti. Ama ne oldu bilinmez muhafızların yarısı kazalar sonucu kaybolup gittiler.”

“Bu Cha Hong’un son yüz yıldır kapalı kapı eğitimine girmesiyle ilişkilendirilecek olursa , kapalı kapı eğitiminin kaybolup gide muhafızlar ile bir bağlantısının olduğunu düşünüyorum.” Zhuang Zhong’un gözleri parlıyordu.








Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44343 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr