Stellar Transformations - Bölüm 5.16: Felaketle Flört Etmek

---

 

Çeviri: Renfro

 

Kirlilikleri yakıp enerjisini temizledikten sonra, Qin Yu en sonda bıraktığı yaşam özünü emdi. Erken aşama Yuanying seviyesindeki bir Xiuyaoist, ve dahası, gerçek formu kan kırmızısı su pitonu olan biri tabii ki de, aynı güç seviyesindeki insan olan bir Xiuyaoist’ten daha fazla enerjiye sahip olacaktı.

 

Dantianında, çeşitli gümüş tanecikler daha da büyük bir hale geldi. Her birinin bir daire halinde dönmesiyle, büyük bir girdap oluşturdular. Girdabın ortasında mavi bir alev vardı : Yıldız Alevi. Zaman geçtikçe, gümüş tanecikler büyüdükçe büyüdü.

 

"Clack!"

 

Aniden, bir gümüş tanecik ikiye bölündü. Bunu takiben, Qin Yu’nun vücudundaki bütün gümüş tanecikler ikiye bölünmeye başladı. Bir anda, içindeki gümüş taneciklerin sayısı ikiye katlandı. Şimdi, dantianı birlikte yoğun bir girdap oluşturan sık küçük noktalar halindeki bir sürü gümüş taneciğe sahipti.

 

Geç aşama Nebula seviyesi!

 

Risk ne kadar büyükse, kazanç da o kadar büyük oluyordu.

 

Qin Yu Xiuzhenistlerin su altı dünyasına ulaşalı bir yıldan fazla olmamıştı, ama gücünde yeniden bir atılım gerçekleştirmiş ve Geç aşama Nebula seviyesine ulaşmıştı. Şu anda, Qin Yu’nun içindeki enerji öncekine göre daha saf ve daha güçlüydü. Onun total gücü bu şekilde fazlaca artmıştı.

 

Bununla birlikte, her ne kadar Geç aşama Nebula seviyesine ulaşmış olsa da, Yuanying'inin enerjisinin ancak yarısından biraz fazlasını tüketmişti. Bu nedenle emmeye devam ediyordu ve zaman böylece geçti. Aradan dokuz gün geçtikten sonra , Qin Yu neredeyse Yuanying'inin tamamını doldurmuştu.

 

Gözlerini yavaşça açtı, gözlerinde zevk aldığını gösteren bir ifade vardı.

 

“Eğer o kan kırmızısı su pitonuyla şimdi karşılaşmış olsaydım, onu yenmek hiç de zor olmazdı.” Dedi kendinden emin bir şekilde.

 

Geçmişte, Yıldız Dönüşümlerinin yaratıcısı, Lei Wei, birkaç serbest ölümsüz, onlarca Dujie seviye uzman ve de onlarca Kongming seviye uzmana ek olarak tek elle bir Dacheng seviye uzmanı öldürebiliyordu. Üstelik daha sadece orta aşama Dujie seviyede olmasına ve felaketi geçiriyor olmasına rağmen.

 

Basitçe, bu tekniğin kullanıcıları kendilerinden birkaç seviye üstün kişileri bile yenebiliyordu.

 

Yıldız dönüşümleri diğer Xiuzhen tekniklerinden farklıydı. Yıldız dönüşümlerinin her bir seviyesi bir öncekinden farklıydı.

 

Nebula evresinde, kullanıcının yıldız enerjisi hala en sıradan halinde olurdu.

 

Meteor evresine ulaştığındaysa, kullanıcı bütün gümüş tanecikleri arıtıp birleştirerek tek bir altın tanecik özüne dönüştürmesi gerekirdi. Çünkü bu Meteor olarak adlandırılan Altın tanecik özü bütün gümüş taneciklerin arıtılmasıyla oluşturuluyordu. Oluşan yıldız enerjisiyle Qin Yu'nun şu anki yıldız enerjisi arasındaki fark dağlar kadardı.

 

“Şimdi çoktan Geç aşama Nebula seviyesindeyim, sıradan erken aşama Yuanying seviyesindeki rakiplerle karşılaşmak artık bir problem değil. Hala kan kırmızısı su pitonu gibi üstün şeytani yaratıklarla uğraşması zor olsa da sanırım halledebilirim. Erken aşama Meteor seviyesine ulaştığımdaysa, belki de Erken aşama Dongxu seviyesindeki rakiplerle bile direkt olarak karşılaşabilirim.”

 

Qin Yu pratik tekniğini çok iyi biliyordu. Bir kere Meteor evreye ulaştı mı, kendisiyle eşit seviyedeki Xiuzhenistler arasında insanlaşmış kutsal bir yaratık sayılabilirdi!

 

Çok kötü, Geç aşama Nebula seviyesinden Erken aşama Meteor seviyesine ulaşmak, şeytani yaratıkların yuanyinglerinin enerjisini emse bile, en azından 8 ila 9 parçaya ihtiyacı olacaktı, ve eğer sadece tek başına pratik yaparsa, başarıya ulaşması yüzyıllar sürecekti.

 

“Oh, bu kan kırmızısı su pitonunun depolama bileziği oldukça iyi.”

 

Bir depolama bileziği Qin Yu'nun ellerinde belirdi. Cha Ge'nin ölmesiyle, bileziği de sahipsiz kalmıştı. Qin Yu kutsal duyusuyla bileziğin içine girdi ve her şeyi incelemeye başladı.  

 

“Tut tut, bu kan kırmızısı su pitonu bayağı zenginmiş.”

 

Bu bileziğin alanı oldukça geniş, enine ve boyuna 20 metre gibi gözüküyor. Bir köşesi sadece altından ufak bir dağa sahipti, diğer tarafta yarım metre boyunda bir mor altın yığını vardı, ve de bazı mineraller vardı.

 

Normal altın dünyeviydi ama mor altın uçan kılıç olarak dövülebilirdi. Normalde 1000 jinlik normal altından en fazla 2 ya da 3 jin mor altın elde edebilibiliyordu. Mor altından dövülecek bir uçan kılıç düşük seviye kutsal silah oluyordu.

 

Ama mor altın en iyi ilave şeklinde kullanılabiliyordu. Eritip sonrasında uçan kılıcın üstüne erimiş mor altınla tılsımlar ve mühürler oymak harika sonuçlar doğuruyordu. Bilinmesi gereken başka bir şey ise erimiş mor altının tılsım ve mühürleri yazmada üst seviye bir materyal olduğuydu.

 

Bilezikteki diğer mineraller ise, birkaç tane orta seviye kutsal silah yapmaya yarayacaklar hariç, sadece düşük seviye kutsal silahlar dövmek için kullanılabilirdi.

 

“Oh, yetki kartı?”

 

Qin Yu depolama bileziğinin kenarında bir yetki kartı olduğunu fark etti. Sadece düşünce gönderdi ve kart avucunun içinde belirdi. Yetki kartı siyahtı ve üstünde sadece iki kelime yazılıydı: Kan Kırmızısı. Qin Yu’nun yüzünün rengi gördüğü kelimelerle hemen değişti.

 

“Bir Kan Kırmızısı siyah kartı, yalnızca 3 mağara ustası bu tür bir karta sahip olabilir.” Yüzü bir anda bembeyaz oldu.

 

Kan Kırmızısı Mağara 8 milyon li yarıçaplı bir alanı kontrol ediyordu. Bir mağara efendisine ve iki yardımcı ustaya sahipti. Bu 3 liderin her biri Kan Kırmızısı Siyah karta sahipken 13 Muhafızın yetki kartları da Kan Kırmızısı Kızıl karttı.

 

Bu alanda, sadece 3 mağara yöneticisi Kan Kırmızısı Siyah kart alabiliyorsa, Qin Yu’nun öldürdüğü piton kimdi?

 

“Acaba … o kan kırmızısı su pitonu efsanevi mağara efendisi miydi?” Qin Yu'nun morali iyice bozulmuştu. Onu kovalarken, Cha Ge dev bir kan kırmızısı su pitonuna dönüşmüştü, ama herkes bilirdi ki pitonlar okyanusta büyük bir klandı.

 

Bununla birlikte, kan kırmızısı su pitonunun mağara efendisi bir bağlantısı olabileceği aklına gelmemişti.

 

“Doğru, o herif Sang Mo’ya emir verebileceğini söylemişti.” Qin Yu Cha Ge'nin söylediklerini hatırladı, hipotezi daha da güçlenmişti. Öldürdüğü kişi büyük ihtimalle Kan Kırmızısı Mağaranın yardımcı ustalarından biriydi.

 

Kan kırmızısı su pitonunun mağara yardımcı ustalarından biri olabileceği hiç aklına gelmemişti. Hatırladığı kadarıyla, mağara efendisi bu alanda yenilmez sayılıyordu, öyleyse nasıl böyle birini yenmesinin imkanı olabilirdi ki?

 

“Bu bir verici mi?” Qin Yu bilezikte bir verici buldu. Daha önceden Ruh İncelemesi sağ olsun, Kan Kırmızısı Mağara ile ilgili vericiler ve diğer işlerle ilgili kabataslak bilgi sahibiydi. Vericiyi kutsal duyusuyla taramasıyla renginin atması bir oldu.

 

“Yardımcı usta, şu Xiuxianist'i öldürdün değil mi? Tebrikler! Yıldırım Çekicim senin onu almanı bekliyor.”

 

“Sorun ne, yardımcı usta? Daha şu Xiuxianist'i öldürmedin mi?”

 

“Xiuxianist, verici şuan senin ellerinde mi? Yardımcı ustayı öldürebilmene şaşırdım. Aman tanrım, gerçekten de bazı güçlere sahipsin. Ha-ha … Ama şimdi, bir ödül vermesem bile, kendini mağara efendisinin öfkesinin altında acı çekmeye hazırla. Yardımcı ustayı öldürmenle, basitçe kendi ölüm fermanını imzaladın.”

 

3 kutsal duyu tabanlı mesaj vericiyi eline alır almaz yollandı.

 

Qin Yu bakmasıyla birlikte, kalbi tekledi. Beklediği gibi, öldürdüğü kan kırmızısı su pitonu, Kan Kırmızısı Mağara'nın yardımcı ustalarından başkası değildi.

 

Resmen tehlikeyle flört ediyordu!

 

Mezara götürecek bir tehlikeyle!

 

Sahip olduğu 8 milyon li yarıçaplık alan içinde, Kan Kırmızısı Mağara diktatör gibiydi. Daha da kötüsü, Ruh İncelemesiyle elde ettiği bilgiye göre, mağara efendisi, Kan Kırmızısı Mağara içindeki en korkulan şahıstı, kendi alanında kesinlikle rakipsiz bir güce sahipti.

 

Qin Yu'nun aklı oldukça karışıktı. Kan kırmızısı Mağara’nın bir yardımcı ustasını öldürmesine rağmen Kan Kırmızısı Mağara’nın efendisi nasıl oluyor da onun böylece dinlenmesine izin veriyordu?

 

“O zaman sadece tek bir çözüm var.” Gözleri şiddetle parladı. Eğer su altı Xiuyaoist dünyasına güvenli bir şekilde gitmek istiyorsa, Xiumo Gizli Yeteneği Kuzeyin Karanlığını nasıl kullanacağını kavraması gerekiyordu. Ancak aurasını tamamen baskılayarak diğer Xiuyaoistlerin onun insan olduğunu anlamalarını engelleyebilirdi.

 

Önce aurasını baskılayacak ardından da görünüşünü değiştirecekti, hatta yaydığı havayı bile değiştirecekti!

 

Ama en önemlisi yaydığı havayı değiştirmekti. Bir kere değiştirdi mi, Sang Mo bile tam olarak onun aradığı Xiuxianist olup olmadığını söyleyemeyecekti. Eğer Qin Yu yaydığı havayı değiştirmek istiyorsa, yapması gereken 2 şey vardı: Tavırlarını değiştirmek ve Kuzeyin Karanlığını öğrenmek.

 

Kuzeyin Karanlığını öğrendiği zaman, vücudu aurasını küçük bir kara deliğe emecekti, oldukça baskı olacakmış gibi hissediyordu. Bunlara ek olarak yaydığı hava, görünüşünü ve giydiği kıyafetleri değiştirdiğinde tamamen değişecekti, Sang Mo basitçe onu hatırlayamayacaktı.

 

“Şimdilik Xiumo Gizli Yeteneği Kuzeyin Karanlığını öğrenmek yapılması gereken en önemli iş.” Qin Yu zihnini toparlamıştı. Şimdilik ustalaşana kadar Kuzeyin Karanlığına çalışmalıydı, bu sadece peşindeki kelle avcılarından kaçınmak için değil, aynı zamanda gelecekte de kullanabileceğinden dolayı çok önemliydi.

 

Fakat, 3 günlük pratikten sonra, Kuzeyin Karanlığını başarılı bir şekilde öğrendiğini kabul etti ki bu, bu kadar kısa sürede öğrenilebilecek bir şey değildi.

 

“Kaka, bir avuç aptal, çok zayıfsın, çok zayıf!” kaba, vahşi bir ses dışardan yükseldi. Sesi duymasıyla, Qin Yu gülümsemeden duramadı. Şüphesiz ki sesin sahibi Alev Gözlü su Maymunu olan Hou Fei’ydi. Hemen işini bıraktı ve bambu evdeki odasından dışarı çıktı.

 

Oldukça uzun bir zamandır içeriden çıkmamıştı, ama yine de hala dikkatlice gözlemlemesi gerekiyordu.

 

Bambu ev okyanusun içinde bulunan dağ geçidinin içindeki derin bir vadide bulunuyordu. Bu dağ geçidi kendi kendini doğal bariyerlerle kamufle ediyordu, dahası, Lan Amca girişe kısıtlayıcı büyüler koymuştu yani basitçe dışarıdan gelen kişiler için burayı bulmak imkansızdı.

 

Vadideki manzara her türden rengarenk balıklarla, ışık saçan yeşil kristal ağaçlarıyla, mor ölümsüzlük* mantarlarıyla, bazı ışık saçan gümüş kabuklu karidesleri ve 7-8 metreye ulaşan devasa siyah kaplumbağalarıyla çok güzeldi.

*Ölümsüzlük mantarı : Ginzhi mantarı diye geçiyor. Çinliler bu mantara ölümsüzlük mantarı da diyor. Ben bu mantar bir daha geçerse ölümsüzlük mantarı diye çevireceğim.

 

Bir şey kesindi ki, bu dağ geçidi çok güzeldi. O anda, Hou Fei vadideki bir yerde siyah bir sopayı sallayarak 3 Xiuyaoist’e karşı savaşıyordu.

 

"Bang!"

 

2 tane kısa kılıç tutan ve zırhtan bir kıyafet giyen bir adam Hou Fei'nin bir sopa darbesiyle uçtu.

 

Hou Fei’nin sopası hemen 3 bulanıklığa dönüştü. Ellerinde 2 tane keskin ve uzun mızrak tutan zayıf bir adam mızraklarıyla sadece iki bulanıklığı engelleyebildi. Geriye kalan sopanın bulanıklığı adamın aşağısından vurdu ve adamı uçurdu.

 

“Kaka, git!”

 

Sopayı aşağı indirdikten hemen sonra, Hou Fei nazikçe bacaklarını esnetti ve  sırtında kaplumbağa kabuğu olan şişman bir adamı bir kerede tekmeledi.

 

Üçe karşı bir savaşmıştı, ama yine de Hou Fei kolaylıkla kazanmıştı.

 

“Kaka … gerçekten işe yaramazsınız. Biraz güç kullanın, kullanacak mısınız? Hadi bir daha savaşalım.” Dedi Hou Fei, 3 Xiuyaoist'e siyah çubuğunu dalgalandırırken, alevli gözlerinde savaşı arzulayan bir bakış vardı.

 

“Patron, harikasın. Pes ediyoruz.” Dedi 2 kısa kılıca sahip olan zırhlı adam. Diğer bir tarafta, 2 uzun mızraklı zayıf adam, daha kendini yeni ayıltmıştı, yine de hızlıca: “Patron, yenilmezsin. Lütfen bizimle dövüşme.”

 

Arkasında kaplumbağa kabuğu olan şişman adama gelirsek, zavallı küçük gözlerle Hou Fei'ye göz kırpıyordu.

 

Aniden, şişman adamın gözleri hareket etti. Qin Yu'nun yaklaştığını görünce, hızlıca: “Patron, birileri geliyor. Etkileyici tavırlarına ve kudretli havasına bakacak olursak, kesinlikle bir uzman. Belki de aramızda yalnızca sen onunla dövüşebilirsin.” Dedi.

 

Siyah sopasının bir dalgalanmasıyla, Hou Fei çevresinde döndü.

 

“Büyük Kardeş.” Gözleri parladı ve ardından dövüş arzusuyla yanıp tutuştu. “Büyük Kardeş, gel de bir müsabaka yapalım.” Der demez, Qin Yu'nun tasdikini beklemeden siyah sopasını kaldırdı ve son hızda Qin Yu'ya doğru koşmaya başladı.

 

Qin Yu buraya geldiğinden beri hiç bir dövüş antrenmanında bulunmamıştı bu yüzden o da bir müsabaka için yanıp tutuşuyordu.

 

Siyah sopanın kendine doğru geldiğini gördüğü anda, gözleri parladı. Bir anda, Yanan Eldivenler elinde belirdi. Tek eliyle yaptığı bir hareketle siyah sopayı tuttu. Sopanın korkutucu bir güç taşıdığını anladığı anda, sopayı hemen bıraktı, kolunu sopanın etrafında bir yılan gibi dolandırdı, ellerini parmak kılıç tekniğine dönüştürdü ve Hou Fei’nin avuç içine doğru saplamaya çalıştı.

 

"Bang!"

 

Yüksek bir metalik ses duyuldu. Qin Yu parmak kılıcı bir elmasa çarpmış gibi hissetti. Şaşırmadan edemedi. Yanan eldivenleri giyiyordu, ama buna rağmen saldırısı Hou Fei’nin eline ufak bir hasar bile verememişti. Hou Fei’nin defansı şimdiden korkutucu derecedeydi.

 

“Kaka, Bu harika. Eğer biraz daha güçlü olsaydın.”

 

Çok heyecanlanmıştı, Hou Fei beli belirsiz ellerini salladı. Bir anda, siyah sopa bir bulanıklığa döndü ve Qin Yu’ya doğru harekete geçti. Tam onu engellemek üzereyken, Hou Fei sopanın etrafındaki parmaklarını daha da sıkılaştırdı. Sopa hareket ederken, çılgınca bir şekilde titreşmeye başladı ve saldırı yönü de garipleşti. Bununla beraber Hou Fei’nin ağzının kenarında donuk bir gülümseme belirdi.

 

“Harika.”

 

Qin Yu bu kadar zekice bir saldırıyı gördüğü anda, kalbi heyecanla doldu. Kollarını o kadar hızlı hareket ettirdi ki bulanıklıklar saçan bir lotus çiçeğine benziyordu. Parmakları ardışık ve hızlı bir şekilde nazikçe sopaya dokundu. Defalarca dokunulduktan sonra, sopanın saldırı yolu etkilendi. Bu dengesizlikten yararlanarak Qin Yu aniden iki eliyle birden sopayı yakaladı.  

 

“Bırak!”

 

Yüksek bir sesle kükredi ve tekmesini Hou Fei'nin siyah sopayı tutan sağ eline doğru yolladı.

 

Bang!

 

Qin Yu’nun ayağı güçlüce Hou Fei'nin sağ eline doğru havalandı, ama Hou Fei sanki hissizmişçesine öylece duruyordu. Beyaz dişlerini göstererek Qin Yu'ya doğru sırıttı. Sonrasında sağ kolunu birazcık oynatarak, sopanın üzerinden Qin Yu'nun ellerine doğru büyük bir güç gönderdi.

 

Qin Yu’nun bütün bedeni geriye doğru savruldu. Bu gizli güç beklenmedik bir şekilde ellerini uyuşturmuştu. Üstelik Yanan Eldivenler de hala elindeydi.

 

Hou Fei'ye bakarken, Qin Yu onun güçlü olduğunu içten bir şekilde kabul etmeden edemedi.

 

Hou Fei orta aşama Yuanying seviye bir kutsal hayvandı, daha aşağısı değil! Neredeyse Qin Yu'nun dövüştüğü kutsal hayvanlar olan Ejder Dağlı Aslan ve Hong Luan'a eşitti ve ortalama bir Dongxu evreyle baş edebilirdi. Aralarındaki uçurum kesinlikle çok fazlaydı. O kadar fazlaydı ki Qin Yu onun savunmasında bir gedik bile oluşturamıyordu.

 

“Ah, Kız Kardeş Li’er, Xiaoyu’er vadinin dışında bir köpekbalığı tarafından ısırıldı. Hemen onu kurtar.” Bunu takiben, altın renkli bir ışık huzmesi direkt Qin Yu ve Hou Fei’nin yanından bambu evine doğru son hızda fırladı.

 

Bu sırada Qin Yu ve diğerleri de eve doğru koştu.

 

Sadece altın rengi ışık durduğu zaman kaşlarının arasında altın rengi bir balık pulu bulunan kızı görebildiler. Elinde karnından ısırılmış mor bir balık tutuyordu. Balık açıkça ölümün kıyısındaydı.

 

Mavi bir silüet aniden iç bahçede ortaya çıktı. Bu Bayan Li’er'den başkası değildi.

 

“Xiao Jin, ciddi bir şey değil, endişelenme. Yan Zi, neden vadinin dışına gittin? Jindan seviyeye ulaşmaya yakın köpekbalığıyla savaşmanı söyledi ki?” dedi Bayan Li’er endişeli bir şekilde ardından sağ elini uzatarak balığın yarasına dokundu. Bir anda, yeşil bir ışık bütün vücudunda belirdi.

 

Yeşil ışıkla çevrelenmek, Bayan Li’er’in çok saf ve zarif görünmesini sağlıyordu.

 

Qin Yu onun balığı iyileştirmesini izlerken, başkalarını iyileştirirken daha da çekici olduğunu fark etti. Kalbinin derinliklerinde bir sevgi belirdi. Anlamsız bir gülümsemeyle kafasını sallamaktan başka bir şey yapamadı.

 

End of b5c16.