Bölüm 5.15: Bayan Li’er

avatar
3797 3

Stellar Transformations - Bölüm 5.15: Bayan Li’er


 

Çeviri: Renfro

 

Ne kadar geçti bilinmez sonunda Qin Yu yavaş yavaş vücudunun uzuvlarını hissedebilir hale gelmişti. Parmaklarını hareket ettirebildikten sonra tüm vücudunun hakimiyetini geri kazanmıştı. Bu onun soluk bir şekilde gülümsemesine engel olamamıştı.

 

Gözlerini ilk açtığında gördüğü şey bambu bir çatıydı.

 

“Mercan kayalığında değil miydim ben!”

 

Yüzünün rengi büyük ölçüde değişti. Hemen doğrularak oturduğunda ise gözleri yoğun bir şekilde parlıyordu. Biraz etrafa göz gezdirdikten sonra kendisinin huzurlu bir bambu evinin iç kısmında bulunduğunu fark etmişti. Ayrıyeten bu mekanda kendinden başka kimse bulunmuyordu.

 

Normalde Qin Yu mercan kayalığında saklanırken uyandığında kendini bir bambu evde bulunca nasıl şaşkına dönmüş olmazdı? Ruhunun ve dantianının nasıl durumda olduğunu anlamak için hemen kutsal duyusunu kullandı.

 

Vücudunda herhangi bir sıkıntı bulamayınca derin bir oh çekti.

 

Meteorik Gözyaşı tarafından tedavi edilmeye başladığı andan itibaren kendisini öldürmek isteyenlere karşı en ufak bir güce bile sahip değildi. Şimdi, onu buraya getiren kişi, herhangi bir şekilde yaralanmaya sebep olmamış veya kısıtlayıcı büyü kullanmamış gibi görünüyordu.

 

Evin dışına baktığında bambu evin uçsuz bucaksız okyanus tarafından çevrili olduğunu öğrenmek Qin Yu’yu şaşkınlığa düşürmüştü. Açıkçası evin dışında birtakım kısıtlayıcı büyüler kurulmuştu ve suyun güvenilir olup olmadığını denetledikten sonra suya değmeden evden ayrılmıştı. Ardından da kutsal duyusunun alanını olabildiğine genişletmişti.

 

Bambu evin önünde ve arkasında üçer tane olmak üzere oda bulunurken bu odaların merkezinde ise bir avlu bulunuyordu. Avluda ve odalarda su bulunmamasına rağmen dışarıda uçsuz bucaksız bir okyanus vardı. Beklenmedik bir şekildeyse avlu ve odalarda da kimse bulunmuyordu.

 

“Bu mekanın sahibi kim?” Odadan çıkmak üzere yatağında kalktığında kutsal duyusuyla avluya yaklaşan birini hissetti ve odadan iki adımda hızlıca çıktı.

 

Bilge ve Kararlı!

 

Qin Yu önündeki adama baktığında aldığı ilk izlenim bilge ve kararlı olmasıydı. Adamın gözleri sanki diğer insanların ruhlarının içini görebiliyor gibi gözüküyordu. Ve sanki kırk yaşlarındaki bir ölümlü gibiydi.

 

“Genç adam, bilincin yerine geldi mi?” Dedi gülümseyerek.

 

Qin Yu kimin onu koruyup bu mekana getirdiğini bilmediğini göz önünde bulundurdu. Yaralandığından hemen sonra kendini bulmuşsa o zaman yaralarının ne kadar şiddetli olduğunun farkında olmalıydı. Sonuçta dalağı paramparça olmuş , karaciğeri çok feci yaralanmıştı ve karnında da büyük bir delik vardı. Teorik olarak bunlar kesinlikle ölümcül yaralardı.

 

Bu nedenle sıradan insanlar onu tekrar eski enerjik haliyle gördüklerinde dehşete kapılacaklardı.

 

“Ben Liu Xing. Efendim, acaba kim olduğunuzu öğrenebilir miyim… Ah, sen bir insansın!” Qin Yu ilahi duyusu ile karşısındaki adamı tararken beklenmedik bir şekilde onda herhangi bir şeytani aura olmadığını sezince aklı başından gitmişti. Üstelik bu adamın güç seviyesi hakkında hiçbir bilgiye sahipte değildi.

 

Bildiği kadarıyla, kutsal duyusuyla erken aşama Yuanying seviyesi ve altındakilerin güç seviyelerini öğrenebilirdi. Bu nedenle bu eleman en az orta aşama Yuanying seviyesinde olmalıydı.

 

“Bana Amca Lan diyebilirsin. Evet, kesinlikle insanım. Pekala … beni bir Xiuxianist olarak düşünebilirsin.” Amca Lan bunları yüzünde beliren rahat bir gülümsemeyle söylüyordu.

 

Qin Yu içten içe şok olmuştu. Nitekim okyanusun dibine inmeye cesaret eden bir Xiuxianist her daim ölümcül tehlikelerle karşılaşacaktı. Bu nedenle yüksek seviyeli insanlar bile suyun altında uzun zaman kalmaya cesaret edemezlerdi. Sonuçta suyun altında çok fazla Xiuyaoist uzman vardı.

 

“Amca Lan, sen bir Xiuxianistsin, o halde niye suyun altında kalıyorsun?” Qin Yu tedirgin bir şekilde sorar.

 

Lan Amcanın şimdi söylemiş oldukları dikkatini çekmişti -- ‘Beni bir Xiuxianist olarak düşünebilirsin’. Eğer o gerçekten bir Xiuxiansit olsaydı bunu söylemeye gerek duyar mıydı? Şu anda Qin Yu bir yandan Meteorik Gözyaşının keşfedileceğini düşünerek endişe duyuyor ve Amca Lan’ın bir insan olduğunu öğrendiğinden dolayı ise şaşkınlık duyuyordu. Ama tedbiri elden hiçbir vakit bırakmamıştı.

 

“Okyanusun dibinde kalıyorum çünkü Li'er buradaki ortamı seviyor. Ona burayı verende bendim.” Qin Yu hakkında iyi bir izlenim edinmiş gibi görünen Amca Lan gülümseyerek açıkladı.

 

“Li’er?” Qin Yu şaşırmıştı.

 

“Seni buraya getiren Li'er idi ama o çoktan dışarı gitti. Gel. Hazırladığım çayın tadına bak.” Amca Lan heyecanla Qin Yu’yu evin ortasındaki avluya götürdü. Birbirleriyle karşı karşıya oturdular.

 

Amca Lan kendilerine iki bardak çay koyduktan sonra sohbet etmeye başladılar.

 

Her ne kadar sohbet etmek rahatlatıcı olmuş olsa da Qin Yu hala Meteorik Gözyaşının keşfedilip keşfedilmediği hakkında endişeleniyordu. Sıradan bir Xiuxianistin almış olduğu o kadar ölümcül yaradan sonra nasıl iyileştiğini hiç merak etmemişler miydi?

 

“Amca Lan.”

 

Zarif bir ses duyulduğunda Qin Yu sesin sahibini görmek için başını çevirdi.

 

Uzun ipeksi saçlarını gevşekçe bağlamış bir kız gördü. Gözleri insanlara dinçlik verirken cildi yeşim gibi parlıyordu ve mavi rahat elbisesi belindeki beyaz kemerle bağlanmıştı

 

Kız sol elinde için biraz lingzhi mantarı* bulunan sepet tutuyordu.

*Lingzhi Mantarı : Lingzhi’nin Çince’deki kelime anlamı zaten ölümsüzlük mantarı’dır.

 

“Liu Xing, bu Li’er. Seni buraya getiren odur.” dedi Amca Lan gülümseyerek.

 

Qin Yu ismi Li'er olan kıza bakar. Geçmişte babası bir prens olduğundan dolayı evlerindeki hizmetçiler bile çok güzellerdi. Ancak önünde duran kız ...... Gerçeği söylemek gerekirse, yeşim gibi parlayan bir cilde ve zarif bir havaya sahipti, ortalama olarak kabul edilebilecek tek şey yüzüydü.

 

“Bayan Li’er, hayatımı kurtardığınız için teşekkür ederim.” Qin Yu başını eğdi ve böyle dedi.

 

Ancak zihninde alarmlar yanıp sönmeye başlamıştı çünkü kendisinin ne vakit buraya getirildiğinden haberi yoktu. Yaralarının çoğu kendisini kurtarmış olduğu vakte kadar iyileşmiş olsaydı bu iyi bir şey olurdu nitekim böylelikle ölümcül yaraları hakkında hiçbir şey bilmemiş olurdu.

 

“Bay Liu Xing , bana teşekkür etmenize gerek yok. Seni buraya getirdim ama getirmemiş olsaydım bile kendi kendinize iyileşebilirdiniz.” Bayan Li'er bilgelikle dolu kristale benzeyen gözleriyle Qin Yu’ya bakıyordu. Şimdi ise sakinlikle dolu olan bu gözlerde nadir rastlanan bir merak vardı.

 

Qin Yu aniden kaşlarını çattı.

 

Meteorik Gözyaşının ruhunu öncekine kıyasla birkaç kat daha fazla ısı akımı ile beslediğini fark etmişti. Bunun sebebini ise bilmiyordu. Tam olarak, Bayan Li'er’in ortaya çıkışıyla birlikte Meteorik Gözyaşının gönderdiği ısı miktarı yoğunlaşmıştı..

 

“Bay Liu Xing , Amca Lan, lütfen sohbetinize devam edin. Şimdi odama gidiyorum.” Bayan Li'er hafif hareketlerle bambu evin arka odalarını ilerledi ve doğrudan bunlardan birine girdi. Bambu evde öndeki üç odayı Amca Lan arkadaki üç odayı ise Bayan Li'er kullanıyor olmalıydı.

 

Qin Yu ise şimdi bu odalardan birini almıştı.

 

“Amca Lan Bayan Li'er o kadar güçlü görünmüyor. Su altı Xiuyaoist dünyasında nasıl oluyor da hiçbir tehlikeyle karşılaşmadan dolaşabiliyor?” Çayından bir yudum aldıktan sonra Qin Yu gülümseyerek sorar. Şu an kutsal duyusu ile incelediğinde Bayan Li'er in sadece erken aşama Jindan seviyesinde olduğunu öğrenmişti.

 

Erken aşama Jindan seviyesi bir insan Xiuxianisti bir kenara bırak erken aşama Jinsan seviyesinde olan herhangi bir kimse için bile su altı Xiuyaoist dünyası çok tehlikeliydi.

 

Amca Lan çayın tadını çıkarmak için gözlerini kapatır ve gülümseyerek şöyle dedi: “Li’er birkaç özel yeteneğe sahip. Xiuyaoistleri alt edemese de kendisini su altı Xiuyaoist dünyasında korumak onun için hiç problem değil.”

 

“Özel yetenekler mi?” Qin Yu bunu aklının bir köşesine not etti.

 

Bayan Li'er ile az önceki görüşmesi onda belli belirsiz bir izlenim bırakmıştı.

 

Aniden --

 

Kimi zaman bir derenin çınlaması gibi kimi zaman yüksek bir dağdan akan suyun sesini anımsatan huzur dolu ve canlı bir zither** sesi duyulmaya başladığında Qin Yu müziği  dinleyebilmek için çay bardağını yere koyup gözlerini kapatmadan edemedi. Diğer yandan Amca Lan’da aynı şeyi yapıyordu.

** zither : kanun benzeri bir çalgı

 

Müzik daha sonra yoğunlaşarak kıyıya çarpan sonsuz okyanus dalgaları gibi bir melodi çıkarmaya başladı. Uzun bir süre sonra melodi tekrar değişti. Bu sefer uçsuz bucaksız ormanın ve çam ağaçlarının hışırtısı idi. Sonunda ise melodi Qin Yu’yu bir buz ve kar diyarına gitmiş gibi hissettirmiş ve sanki tüm dünya beyaza dönmüş gibiydi.

 

Müzik sona erdikten epey sonra Qin Yu kendine gelebilmişti.

 

Kalbinde dinginlikten başka bir şey kalmadığında gözlerini açtı. Su altı Xiuyaoist dünyasına girdiğinden beridir ha Sang Mo tarafından kovalanışı ha kan kan kırmızısı su pitonuyla savaşı derken bir rahat edememişti.

 

Ama şimdi nihayet su altı Xiuyaoist dünyasına girdiğinden beri ilk defa rahatlayabilmişti.

 

“Bayan Li'er in zither yeteneği kesinlikle büyük usta seviyesinde.” Samimiyetle övmüştü. Babasının malikanesinde kendilerine zither ustası olarak isimlendiren sayısız kişiyi dinlemişti ama Bayan Li'er onlardan en az iki seviye üstündü.

 

Amca Lan yüzünde beliren güvenle şöyle dedi: “Benim klanımda bile Li'er'in zither yeteneği birinci sıradadır. Onu dinleyebildiğin için çok şanslısın.”

 

Qin Yu sadece bir müzik parçası dinlemiş olsa da bu onun bütün zihnini temizlemiş gibi görünüyordu. Bu zaman zarfında yaptığı savaşlar kendini ne kadar zalim ve aksi birisi haline getirmiş de olsa dinlediği müzik parçası zihnini temizlemişti.

 

“Bir açıdan, Bayan Li’er’in zither yeteneğinin seviyesinin aynı zamanda onun zihinsel seviyesini de temsil ettiğini düşünüyorum. Zihninde gerçekten yüksek bir seviyeye ulaşmış olduğunu hissediyorum.” Qin Yu samimiyetle konuştu.

 

Yalnızca başlı başına çıkardığı zither sesleri ile bu kadar görkemli, huzur dolu ve canlı bir atmosfer yaratmış hatta Qin Yu müziğin aktardığı şeyi bizzat deneyimliyormuş gibi hissetmişti. Düşük seviyeli bir zihne sahip biri nasıl böyle bir yeteneğe sahip olabilirdi? Ama neden bu kadar yüksek seviye bir zihne sahip olan kişi sadece erken aşama Jindan aşamasında idi.

 

Lan Amca gülümsedi: “Li'er çok yetenekli olmuş olsa da çok fazla pratik yaptığı söylenemez. Eğer pratik yapmaya yönelseydi çoktan beni geçmiş olurdu, ama çok fazla pratik yapmadığından bu seviyeye gelebildi.”

 

Sadece şimdi Qin Yu kutsal duyusunun onu aldatmadığından ve Bayan Li'er'in erken aşama Jindan seviyesinde olduğundan emin olabilmişti.

 

“Kız kardeş Li’er.”

 

Yüksek sesli bir kükremeyi takiben bir maymun dışarıdan içeri girdi. Qin Yu maymun önünde durmadan önce sadece altın bir huzme görebilmişti. Kutsal duyusuyla incelediğinde ise maymunun sadece orta aşama Yuanying seviyesinde olması onu şaşkına döndürmüştü.

 

Sonunda bir şeyi doğrulayabilmişti-- kendi kutsal duyusu orta aşama Xiuxianistler ile kıyalanabilirdi. Maymunu incelerken maymunda ona bakıyordu.

 

“Kaka*** … sen kız kardeş Li'er in buraya getirdiği yaralı adamsın, değil mi? Önce sana kendimi tanıtayım. Ben Hou Fei. Kaka … Senden daha güçlüyüm!” Bunları söyledikten sonra maymun kafasını pençeleriyle kaşırken kahkahayı basmıştı.

***ka ka : Çinlilere göre maymunların çıkarttıkları bir ses

 

Amca Lan sesini yükseltti: “Kıllı maymun, misafirimize biraz saygı göster.”

 

Maymun sadece bunları duyduktan sonra vahşiliği kesti ve: “Usta, Vadide hiç uzman yok. Bu adam her ne kadar güçlü olmasa bile benimle dövüşebilir. Vadideki diğer şeytani canavarlar benimle dövüşmek istemiyorlar.”

 

Qin Yu kalbinde şaşıp kalmıştı.

 

Bu orta aşama Yuanying seviyesindeki maymun aslında Amca Lan’ın öğrecisiydi. Sadece öğrencisi Yuanying seviyesinde ise acaba kendisinin seviyesi nedir?

 

“Anca huzurumu bozuyorsun. İki dakika sus.” Amca Lan yüksek sesle ciddi bir şekilde bağırınca maymun hemen konuşmayı kesip bir köşede suspus kaldı.

 

Amca Lan gülümseyerek Qin Yu’ya: “Liu Xing, bu maymun ne kadar böyle gürültücü ve garip bir şey olsa da bir Alev-gözlü Su Maymunu. Belki de su altı Xiuyao dünyasında onun gibi başka bir tanesi yoktur.”

 

Şimdi Qin Yu içten içe şok olmuştu.

 

Bu bir ilahi canavar yada Alev-gözlü Su Maymunu ya da başka bir şey olabilirdi. Okuduğu gizli kitaplarda ilahi canavarlar hakkında da bir şeyler okumuş olsa da hiçbir yerde alev gözlü su maymunu hakkında bir şey okumamıştı. Ancak Amca Lan’ın sözlerinden de şüphe ediyor değildi.

 

“Kaka, Ben ilahi canavarlardan biriyim ancak ustam vadiyi terk etmeme izin vermiyor. Benim güçsüz olduğumu söylüyor, humph, humph.” Hou Fei sıkıntıdan yerinde hopluyordu.

 

Ancak o zaman Qin Yu’nun kalbi güm güm atmaya başlamıştı.

 

Gücü zayıf mı? Orta aşama Yuanying seviyesi bir canavarın bile vadiyi terk etmeye izni yok muydu? Amca Lan gerçekten de öğrencisinden çok şey istiyordu. Ne de olsa ilahi canavarlar kendi seviyeleri ile değerlendirilmezdi çünkü genellikle kendi seviyelerinden en az on kat daha güçlü olurlardı.

 

Orta aşama Yuanyig seviyesi bir ilahi canavar normal seviye Dongxu seviyesi bir Xiuyaoist ile karşılaştırılabilirdi.

 

……

 

Qin Yu ve Amca Lan bambu evin avlusunda uzun süredir birbirleriyle konuşuyorlardı. Her nasılsa Amca Lan Qin Yu’ya ilgi duyuyor gibi görünüyordu. Bir uzman aynı zamanda kendi öğrencisi olan Hou Fei yerine yarım gün boyunca Qin Yu ile sohbet etmişti.

 

Hou Fei nasıl kendisi Bayan Li’ere ‘büyük kız kardeş’ demek zorunda kaldıysa Qin Yu'yu da kendine ‘büyük kardeş’ demesi için zorluyordu.

 

……

 

Şimdi Qin Yu kendi odasındaydı. Amca Lan’dan pratik yapabilmesi için kimsenin odasına girmesine izin vermemesini istedi. Bir şey söylemeden Amca Lan odaya sadece Qin Yu’nun girip çıkabileceği bir kısıtlayıcı büyü kurdu.

 

“Amca Lan’ı bir kenara koy Hou Fei ile bile karşılaştırılamam.” Aralarındaki farkı belledikten sonra kan kırmızısı su pitonun yuanyingini özümsemeye karar verdi.

 

Kutsal duyusunu mekânsal yüzüğüne gittiğinde mekan yüzüğünün içindeki muazzam boyuttaki kan kırmızısı su pitonun cesedini fark etti. Bir düşünce ile avucunun içinde mor bir huzme belirir.

 

Mor ışığın ortasında bir yuanying vardı. Sahibinin ruhu gittiğinden dolayı şimdi yuanying enerji kristali gibiydi.

 

Qin Yu bacaklarını çaprazlayarak oturdu. Yuanying önünde süzülüyordu. Vücudunun etrafında ise belli belirsiz yıldız enerjisi fırlıyor ve büyük girdap tarzı bulutsu bir şey oluşturuyorlardı. Aynı zamanda Yıldızsal Alevin akışı yuanyingin etrafını sararak yavaş yavaş eritmeye ve safsızlıklarından kurtulmaya başladı. Yuanyingin enerjisi ardından yıldız enerjisi büyük girdabının yörüngesini takip etmeye başladı.

 






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44253 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr