Bölüm 88: Yutulan Katil Xue Sha

avatar
6264 6

Sovereign of the Three Realms - Bölüm 88: Yutulan Katil Xue Sha


 

Çevirmen: madShy

 

Jiang Chen de Mang Qi’nin gözlerinde gördüğü hafif hoşnutsuzluktan biraz hareketlendi. Eğer kendini mahvedip böyle bırakırsa, hiç iyi olmazdı.

 

Sanırım biraz daha oyalanabilirim, en fazla iki gün daha. Bu iki gün süresince mührün ve düzen hakkındaki bilgileri konuşabiliriz.” Jiang Chen söyledi.

 

Mang Qi gülümsedi. “Mm. Jiang Chen, sonunda dürüst bir insan olduğuna eminim. Lakin bedenim içerisindeki mühür hakkında hiçbir şey bilmiyorum ve hiçbir bilgi edinemedim. Fakat şu düzen….yalnızca dördüncü katın efendisinin belli belirsiz konuşmasını duymuştum. Sanırım Göksel Ruh Hapsi Büyük Formasyonu gibi veya daha farklı bir şey deniyordu sanırım!”

 

Göksel Ruh Hapsi Büyük Formasyonu?”

 

Jiang Chen’in kaşları hafifçe çatıldı, geçmiş yaşamına ait hafızası bir kere daha açıldı. Önceki yaşamında düzenleri çalışmıştı ve kesinlikle bu Göksel Ruh Hapsi Büyük Formasyonunu duymuştu. Fakat zihnindeki hatıralar henüz tamamen açılmamıştı, bu nedenle şu anda hiçbirine erişemiyordu.

 

Fakat Mang Qi nasıl Jiang Chen’in sırlarını bilebiliyordu?

 

Jiang Chen, şu anda bu durum hakkında kendini oyalamana gerek yok. Bunu gelecek yüz sene aklından bile geçirmene gerek yok, eğitimin bu dünyanın doruklarına ulaşacak yeterlilikte olmadığı sürece.” Mang Qi hafifçe iç geçirdi.

 

Jiang Chen aslında Mang Qi’nin az önce söylediklerinin hepsini biliyordu.

 

Jiang Chen bu eşyayı al.” Mang Qi yeşime benzer sert bir nene çıkardı fakat yeşim değildi.

 

Bu nedir?”

 

Bedenimden bir şey. Daha net olmak gerekirse dişlerimden birisi.”

 

Bir diş olmasına rağmen parlaklığı yeşim bir mücevher gibiydi. Basit ve dolaysız görünüyordu. Adeta antik bir şeytanın kemiklerinden yapılma gibiydi. Üzerinde tuhaf desenler bulunuyordu.

 

Rastgele düşüncelere kapılma, bu bir silah değil ve seni savunamaz. Sadece beni temsil eden bir işaret üzerinde bulunuyor.”

 

Mang Qi kıkırdadı, “Ne zaman yardımıma ihtiyacın olursa ona gerçek Qi gücünü aktar, mesajını alırım.”

 

Nasıl yani sana ihtiyacım olursa? Sonsuz Katakomplarda mahsur kalmadın mı?”

 

Ayrılamam fakat kuvvetlerim yapabilir.” Mang Qi gülümsedi. “Milyonlar ila on milyonlarcasını Altın Kanatlı Kılıç Kuşlarının liderliğinde hayal etmeyi dene. Sıradan krallıklarda böylesine bir kudretin karşısında kim durabilir ki?”

 

Jiang Chen şaşkınlıkla titredi.

 

Bu sahne karşısında beyni uyuşmuştu. Yeşil Kanatlı Kılıç Kuşları bu sayıya ulaştığında gökyüzünü ve yeryüzünü mürekkep karasına boyayabilirdi. Sonsuz katakomplardan ayrılabilirlerdi, şüphesiz görülmemiş bir felakete yol açardı.

 

16 komşu krallığı tamamen karmaşaya boğabilirdi, Doğu Krallığından bahsetmeye gerek bile yoktu!

 

Mang Qi epey görkemli bir karakterdi! Jiang Chen’i net şekilde bağlamak için böylesine bir hediye sunmuştu, kazancıyla ve kaybıyla, hepsi bir aradaydı.

 

Bu kesinlikle iyi niyet göstergesiydi, onu rahatlatıyor ve duygularına oynuyordu.

 

Mang Qi, hediyeni kabul ediyorum.” Jiang Chen havada bırakmadı. Gerçekten şu anda böylesine büyük bir hediyeye ihtiyacı vardı.

 

Heh heh, bu eşyanın ayrıca başka bir fonksiyonu var. Seni düşünürsem, sadece zihinsel gücümü hareket ettirmemle bu eşya bedenine enerji göndererek seni uyaracak.”

 

O vakit gelip seni görmek zorundayım değil mi?” Jiang Chen gülümsedi.

 

Heh heh, yeri veya nedeni olmadan seni aramayacağım, sadece son çare olarak. Bundan emin olabilirsin.”  Mang Qi’nin yaşlı yüzü söz verirken kızardı.

 

Mang Qi ile anlaştıktan sonra Jiang Chen ayrılma niyetini gösterdi. Hala beş veya altı gün kalmış olmasına rağmen hala bir mesele Jiang Chen’in aklına takılıyordu.

 

Gizli Elden olan katiller kendilerini Şişko Xuan ve Hubing Yue olarak göstermişlerdi. Jiang Chen iki en iyi arkadaşı hakkında endişeleniyordu ve çıkıp durumu görmek istiyordu.

 

Canlılarsa kendilerini ölmüşlerse cesetlerini görmek istiyordu.

 

Jiang Chen, seni öldürmek isteyen arkadaş hala dördüncü katın dışında bekliyor.” Mang Qi hatırlattı.

 

Öyle mi? Hepsi hala orada mı? Ayrılmış olmalarından korkuyordum.” Jiang Chen’in tonu sinsi şekilde soğuktu.

 

Korkarım hayal kırıklığına uğrayacaksın. İkisi çoktan gitti, sadece biri orada nöbet bekliyor. Görünen o ki ölene kadar dinlenmeyecek.”

 

“Long Yinye ve Long Juxue gitti mi?” Jiang Chen düzgünce düşündüğünde mevzuya uyandı. Görev süresi bir ay kadar olduğundan fazla oyalanmamışlardı.

 

Bu arkalarında bıraktıkları kişinin Gizli Elden patron katil olduğu anlamına geliyordu.

 

Şuna ne dersin Jiang Chen. Bir kısım Kılıç Kuşunu dışarı göndermeye karar verdim. Senin komutanda olacaklar. Bir bölükte on Altın Kanatlı Kılıç Kuşu, yüz Gümüş Kanatlı Kılıç Kuşu, ve on bin Yeşil Kanatlı Kılıç Kuşu  bulunur. Yeterli olmazsa şu şeyi kullanarak benimle her an bağlantıya geçebilirsin.”

 

Mang Qi şuan Jiang Chen’i bir hazine olarak görüyordu ve onun hiçbir kazaya gelmesini istemiyordu. Bunun yanında onun bölgesinde doğal olarak Jiang Chen’in güvenliğiyle yükümlüydü.

 

Mang Qi’nin varlığı genişlerken yaratık dilinde emirlerini verdi. On Altın Kanatlı Kılıç Kuşu uysal şekilde Jiang Chen’e doğru uçtu.

 

Jiang Chen rahat ol, kesinlikle emirlerine itaat edecekler.” Mang Qi söz verdi. “Dördüncü katı terk edemem bu nedenle adamlarım şu arkadaşa iyi bir ders versin.”

 

Jiang Chen formaliteleri reddetmedi veya incelemedi. Basitçe Kılıç Kuşu bölüğü ile ayrıldı.

 

Üçüncü ve dördüncü kat arasındaki sınırda patron katil Xue Sha çoktan altı veya yedi gündür nöbet bekliyordu.

 

“Yakında gelmezse yüksek ihtimalle olasılıklar Jiang Chen üzerine yıkılmıştır.” Xue Sha da tereddüt ediyordu. “İçeri gidip bir baksam mı yoksa bakmasam mı? Yaraları şiddetlendiyse ve dördüncü katın dış parmaklıklarında öldüyse? Yalnızca birkaç kilometre, girip çıksam sorun olmaz değil mi?”

 

Xue Sha kendini bu yolla rahatlattı fakat hala dördüncü kata ilk adımı atacak cesareti bulamıyordu.

 

Sonuçta efsaneler fazla korkutucuydu. Dördüncü kata giren uygulayıcılardan hiçbiri bir daha dışarı çıkmamıştı.

 

Birkaç kilometre bile olsa ve derinlere inmese de Xue Sha yaralanmadan ayrılacağını garanti edemiyordu.

 

Fakat Jiang Chen’in bıçağının kalbinde bıraktığı cezbeden dürtüye dayanmak imkansızdı! Bir şekilde bu bıçağı elde ettiğinde, o zaman, O, Xue Sha, kesinlikle ruh daosu kullanıcılarının altında en güçlüsü olacaktı. Hiçbir engel olmadan sıradan krallıklarda tantana çıkartabilecekti.

 

Baştan çıkarıcılığına dayanması zordu.

 

Girmek ya da girmemek?

 

“Şu kahrolası Jiang Chen. Dördüncü kata girmeseydi paha biçilemez bıçak kesinlikle ellerimde olacaktı.” Xue Sha ne zaman bıçağı düşünse kalbi can atıyordu.

 

Ayrıca Jiang Chen’i mümkün olan en yüksek hızda öldürmediğine pişmandı. Eğer Jiang Chen’i üçüncü katta öldürseydi, bugün durum nasıl bu halde olabilirdi ki?

 

Fakat ayrıca Jiang Chen’in gücünün beklentilerini aştığını da kabul etmek zorundaydı. Eğer Long Yinye ve Long Juxue’nin ruh silahlarının saldırısı dikkatini çekmeseydi o vakit Jiang Chen’i yalnız öldürme şansı çok daha düşüktü.

 

“Ai, ne zaman böyle bir anormallik Doğu Krallığında ortaya çıktı?” Xue Sha kalbinden lanetledi. “Ah doğru, Jiang Chen Jiang Han düklüğünden. Jiang Han dükü sadece ikinci sıra bir dük. Nasıl böylesine bir dahi yetiştirebildiler? Tabii ….. Jiang Han hanesinde bazı sırlar saklanmıyorsa? Huh! Eğer bu bıçağı alamazsam ayrıldığımda Eastern Krallığının başkentine gitmeliyim, ve Jiang Han dükünü ele geçirmeliyim. En azından ondan bir şeyler çıkartabilirim.”

 

Xue Sha’nın düşünceleri başını almış giderken kulakları hareket etti ve burnu koklarken elindeki yayı istemsizce yükseldi.

 

Hafif bir varlık hissettiğinde neredeyse inanamıyordu. Bu varlık önceden Jiang Chen’in bedeninin bıraktığı gizli kokuydu!

 

Jiang Chen?” Xue Sha inanmayarak sordu.

 

Benim.” Jiang Chen’in sesi kayıtsızca karanlığın içinden yankılandı.

 

Gerçekten sen misin?” Xue Sha tedirgindi. “Ölmedin mi? Çok iyi! Jiang Chen, konuşabiliriz. Seni öldürmeyebilirim ve ayrılmana izin veririm. Tek koşulu bıçağını bırakman.”

 

Saçmalıklarına inanır mıyım sanıyorsun?” Jiang Chen bir kahkaha patlattı.

 

Bana inanmaktan başka seçeneğin yok. Aksi halde tekrar içeri girmeyi deneyebilirsin. Kimse dördüncü kattan canlı çıkmadı! Fazla uzağa gitmemiş ve sadece dış bölgede takılmış olmalısın, değil mi?” Xue Sha sordu.

 

Öyle mi yaptım? Neden içeri gelip öğrenmiyorsun?” Jiang Chen alay ediyordu.

 

Xue Sha sinsice ve soğukça güldü. “Girmeme gerek yok, sadece burada durup nöbet tutmam yeterli. Bu şekilde ayrılamayacaksın. Değerli bıçağı bırakıp gidecek misin yoksa dördüncü katın yasaklı bölgesinde ölecek misin?”

 

Birini seçmek zorunda mıyım?” Jiang Chen hafifçe gülümsedi.

 

Birini seçmek zorundasın!”

 

Çok iyi senin kalıp benim gitmemi seçiyorum!” Jiang Chen konuşmasını bitirirken ağzında birkaç kelime geveledi.

 

Ne dedin?” Xue Sha afallamıştı.

 

Aniden Xue Sha’nın nefes alışı kesildi. Çünkü her çeşit Kılıç Kuşları her yönden geliyordu--bir çekirge taşkınını andırıyorlardı.

 

Yeri göğü kaplarken her yerde onlar görülüyordu!

 

Kalın noktalı Kılıç Kuşları o kadar odaklanmıştı ki odada ayaklarını kaldıracak yer yoktu.

 

Sayısız Kılıç Kuşu ölüm korkusu olmadan hücum etti. Şiddetli keskin gagaları ve tüylü kanatları bıçaklar kadar keskindi. Havayı, kaya duvarları….. her hangi bir şeyi ve her şeyi keserek geçiyorlardı.

 

Xue Sha’nın yüzü değişirken 11 meridyen gerçek Qi’si kükreyerek dışa vurdu. Onlara bir süre dayanma girişiminde bulundu.

 

Lakin böylesine dar bir alanda ve etrafının çevrilmiş olduğu bir durumda hareket alanı aslında fazla değildi.

 

11 meridyen gerçek Qi ustasının gücü gerçekten fazlaydı. Kılıç Kuşları birbiri ardınca gerçek Qi ile ateşlenerek kan yağmuru gibi yığıldı.

 

Diğer yandan bu yolla sadece  on ila yüz Kılıç Kuşu öldürebilirdi fakat sonunda yapabilecekleri hala sınırlıydı.

 

Bir bölük Kılıç Kuşunda on binlerce kuş bulunuyordu. Dış katmandaki Kılıç Kuşlarıyla birlikte bu sefer 20 bine yakın Kılıç Kuşu saldırıyordu. Beş kilometre içerisindeki boşluğu kaplıyorlardı.

 

Altın bir gölge aniden Xue Sha’ya doğru kabardı.

 

Bunu takiben altın bir gölge daha, bir diğeri daha…

 

On altın gölge tek seferde Xue Sha’nın üzerine korkutucu bir şimşek aurası ve yığılan moloz karışımıyla saldırmaya başladı.

 

Altın Kanatlı Kılıç Kuşları sonunda hamlelerini yapmışlardı.

 

Her Altın Kanatlı Kılıç Kuşu bir gerçek Qi ustasına eşitti. On gerçek Qi ustası artı sayısız sıradan uygulayıcı seviyesindeki kuş ölümden korkmadan saldırıyordu.

 

Bu tek deyişi doğruluyordu-- “Rastgele yumruklar ustayı ölümüne yener!”

 

Ne kadar güçlü olduğunuz fark etmezdi, olağanüstü bir gücünüz yoksa insan denizi taktiğiyle yüzleşemezdiniz.

 

Bu insan denizi taktiği değildi fakat kuş deniziydi.

 

Pfft!

 

Altın renkli kanatlar Xue Sha’nın kollarını, ellerini, sırtını ve baldırlarını kesti….

 

Bir tür daha saldırı geldi.

 

Xue Sha ağlayan hayaletler ve uluyan kurtlar gibi feryat etti. “Jiang Chen kurtar beni! Birlikte kaçacağız!”

 

Bilindiği üzere insanların her zaman bazı gülünç sözler dile getirdiği oluyordu, umutsuz durumlarda çok safça şeyler söyleyebiliyorlardı.

 

Jiang Chen kayıtsızca gülümsedi, “Xue Sha, kısa süre sonra gideceğim fakat kaçmıyorum. Hala Altın Kanatlı Kılıç Kuşlarının senin kanını ve etini sevdiğini farkına varmadın mı?”

 

Xue Sha çığlık attı ve hıçkırdı, sesi kaybolana kadar azaldı.

 

Kısa bir süre sonra sadece bir iskelet, rastgele saç parçaları, birçok kıyafet parçası, ve rastgele saçılmış yay ve ok kılıfı kalmıştı.

 

Kudretli 11 meridyen gerçek Qi ustası bile  Kılıç Kuşu denizi taktiğiyle etrafı sarıldığında ve hafifçe büyük dalgalarla karşılaştığında ancak bu kadarını yapabiliyordu.

 






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44344 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr