SOTR 69: Tavırlardaki Değişimler

avatar
7075 9

Sovereign of the Three Realms - SOTR 69: Tavırlardaki Değişimler


 

Çeviren: Mert İlbay Düzenleyen: Eren Diakotra

 

Bu yaşlılar daha iyi duyma isteği ile ileri doğru eğildi. Yanlış duyduklarını düşünürken tepkileri aşırı derecede ahenk içerisindeydi.

 

Bilinmesi gerekir ki, Jiang Feng gibi yetenekle dolu olan, ve Jiang Han bölgesine böylesine güçlü hükmeden bir dahi bile yalnızca ikinci derece dük pozisyonunu kazanmıştı.

 

Krallıktaki 108 dük içerisinden, 14’ncü olmak Jiang ailesinin sınırı gibi gözüküyordu.

 

Bu yaşlıların, Jiang Feng’in bu ailenin bugünkü gelişiminde büyük rol oynadığını itiraf etmekten başka şansları yoktu. Jiang ailesindeki gelmiş geçmiş en başarılı insan olduğunu söylemek abartı olmazdı.

 

Bu Gizli Ejderha Denemeleri’nde umdukları şey Jiang Chen’in en fazla pozisyonlarını korumasıydı. Sıralamaları biraz düşse de, ikinci derece düklük unvanını kaybetmemeleri iyi olurdu.

 

Ancak, Jiang Chen’in sıradan performansına bakılırsa, hepsi bunun bir çılgınlık olduğunu biliyordu. Daha büyük soru onun ikinci derece düklük pozisyonunu koruyup korumayacağı değil, Jiang ailesinin düklüğünü koruyup koruyamayacağıydı.

 

Sonuçta, itibarı fazlasıyla düşüktü.

 

Ancak, dünya çok farklı işliyordu.

 

Tam Jiang Chen’in yapamayacağına karar verdikten sonra, yani yüreklerinde pes ettikten sonra, Jiang Chen aniden birinci derece düklük için yarıştığını açıkladı.

 

Ve hatta bu sefer birinci derecenin ikinci görevini tamamlamak için dönmüştü.

 

Bu ne demek oluyordu?

 

Bu demek oluyordu ki Jiang Chen çoktan birinci derecenin bir görevini tamamlamıştı!

 

Birinci dereceden bir görev birinci derece düklük pozisyonuna eşitti.

 

Birinci dereceden bir tane bile olsa görev tamamlayan bir insan nasıl bunca kişi arasında sıradan olabilirdi ki?

 

Gizli Ejderha Denemeleri bir oyun değildi ve kurallar katıydı. Birinci derecenin her görevi sıkıca seçilmişti ve birinin fırsatçı olması veya hile hurda ile bir avantaj elde etmesi imkansızdı.

 

Jiang Chen’in birinci dereceden bir görevi tamamladığını kavramak zordu.

 

Böbürlenmeye veya dramaya gerek yoktu. Jiang Chen yalnızca bardağını kaldırdı, birkaç söz söyledi ve meselenin detaylarını açık bir şekilde söyledi.

 

Eğer bu moruklar ordusu bu kadarını bile kavrayamıyorsa, konu onların Jiang Chen’i destekleyip desteklemeyeceği değil, buna layık olup olmadıklarıydı!

 

Birinci derece düklük, birinci derece düklük…” Jiang Tong bu kelimeleri ağzında geveleyip durdu. Aniden, dağınık bakışlarında şaşkın bir ışık parladı. “Chen’er, ilk görevi tamamladığını mı söylüyorsun?”

 

Evet, ve bu ikinci görev birkaç bağlantı gerektiriyor. Klandaki çeşitli kıdemlilerin bağlantı ağlarından ve yüzlerinden yararlanmam gerekecek.”

 

Jiang Chen ne gururluydu ne sabırsız, ve sesinde kendini övme isteğinden bir iz bile yoktu. Bu kadar küçük bir meselede açıkçası onun gösteriş yapması için bir neden yoktu.

 

Diğer yandan Jiang Zheng, bir kadehte kendine doldurduktan sonra konuşmadan duramadı. “Üç yıldır uzaklarda olan bir öğrenciye temiz bir sayfa açılmalı. Bizim hanemizin genç dükü başkentte onur konuğu. Saraydakiler sıradan ziyaretçiler ve İyileştirme Salonu gibi ruhsal ilaç sektörünün nüfuzluları bile genç dükümüze yalakalık yapıyor.”

Ç.N: Üç gün yazıyor ama büyük Jiang Chen üç yıldır olmadığı için büyük ihtimalle yanlış yazılmış.

Dn: Bende ingilizcesinde niye üç gün yazıyor diyordum :D

 

Burada dışarıdan biri yoktu, bu yüzden Jiang Zheng kendini tutamadı ve birkaç şey söyleyiverdi. Artık gerçekten dayanamıyordu. Jiang Cheng’i takip etmeye başladığından beri diğerleri tarafından görmezden geliniyor ve umursanmıyordu. Şimdi şansı bulduğuna göre, aile içinde kendini göstermeyecekse nerede gösterecekti?

 

Saraydakiler sıradan ziyaretçiler miydi?

 

Şifa Salonu bile genç düke yalakalık yaparken mi?

 

Bu nasıl olabilirdi? Jiang Tong’dan bahsetmezsizin, yaşlıların hepsi ifade edilemeyecek kadar şaşırmışlardı. Hepsi oturdukları yerde duramıyorken, keskince iç çektiler.

 

Ancak Jiang Chen hafifçe gülümsedi. “Her zaman böyle ufak şeyleri konuşmaya gerek yok Jiang Zheng. Yaşlılar, yarınki kabile toplantısı için yardımınıza ihtiyacım var.”

 

Yaşlı Xi en çok hizmet süresine ve en hızlı tepkilere sahipti. Alelacele gülümsedi ve, “Öyle görünüyor ki Jiang ailemiz genç dük gibi bir dahiyi üretmiş ve Jiang Zheng birşey demeseydi biz morukların büyük ihtimalle bundan haberi bile olmayacaktı. Haha, dedelerimiz ve atalarımız bize göklerden genç dük gibi bir dahiyi bağışladı. Jiang ailemiz gelecekteki çabalar ile kesinlikle hedeflerine ulaşacak. Vücudumdaki bu çürümüş kemiklerle sonuç elde etmek için kuvvetle çabalayacağım. Kesinlikle yarın ki kabile toplantısına bu çürük kemiklerim ile katılacağım!”

 

Katılacağız! Tabii ki katılacağız! Jiang ailemiz her daim Jiang Han bölgesinin kontrolü için bir olmuştur. Diğer türlü bu kabileler Jiang ailemizin saygıyı haketmeyen bir aile olduğunu düşünürler.

 

Aynen. Jing Man gibi bir dikenin kabileler arasında yeniden belirmesine izin veremeyiz!”

 

Yaşlıların hepsi duruşlarını belirtti ve hepsi öncekinden daha destekçiydi. Hepsi tecrübeliydi ve doğal olarak Jiang Chen’de olan değişimlerin boş olmadığını biliyorlardı.

 

Ayrıca, Jiang Chen Gizli Ejderha Denemeleri hakkında asla yalan söylemezdi.

 

Bazı yaşlılar düşünmeden edemedi, “Bu Jiang Chen çocukluğundan beri dış dünyayı aldatmak için çıt kırıldım bir züppe gibi davranıp en başından beri birinci derece düklüğü hedeflemiş olabilir mi?”

 

Jiang Chen’e bakışları değişirken hepsinin aklında aynı düşünceler vardı. Daha fazla kıdemliliklerinden faydalanmadılar ve biraz daha saygı ve tevazu gösterdiler.

 

Bu yol, herkesin kalbini neşe ile doldurdu ve bu ziyafetten evlerine memnuniyet duygularıyla döndüler.

 

Günün sonunda, klanın yaşlıları Jiang Chen’in gücünü gördüklerine ve duyduklarına memnunlardı. Güçlü bir varis aileyi destekler ve hatta onu daha büyük bir refah seviyesine taşırdı.

 

Yaşlı Xi mutlu olduğu için  şarabı biraz kaçırmıştı ve bu yüzden eve biraz çakırkeyif döndü.

 

Dede, yarın Xiaoqian ile alışverişe gideceğim. Kabile toplantısına gitmeyeceğim.”

 

Baba, yarın biraz ruh ilacı satın alacağım. Toplantıya ben de gitmek istemiyorum.”

 

Dede, yarın ben…”

 

Yaşlı Xi uzun bıyıkları sinirden tel tel olmuş bir şekilde avucunu masaya vurdu.

 

Aslında iyi havasındaydı, fakat oturur oturmaz bir sürü insan izin istemek için çıkagelmişti. Her biri yarın ki toplantıya açıkça önem vermeyerek görevlerinden kaytarmak istiyordu.

 

Buna nasıl sinirlenmeyebilirdi!

 

O gitmeyen kim? Gitmeyenin bacaklarını kıracağım!” Yaşlı Xi gerçekten de sinirliydi ve parmaklarını orta yaşlı bir adama doğrultmuştu. “Jiang Xiong,sen benim oğlumsun. Hadi gitmeyeceğini söylemeyi bir kere daha dene! Ruh ilacı almak mı? Bu yaşlı adamın senin Qinghua pasajında bir metresin olduğunu ve her gün takılmak için oraya koşa koşa gittiğini bilmediğini sanma!

 

Ve sen, Jiang He! Sen benim doğrudan torunumsun, geleceğin için umudun var mı? Günlerini bu genç yaşta o velet kıza bağlı geçiriyorsun, hiç büyük bir amacın yok mu?

 

Ve sen, Li You, sen benim kızımın oğlusun. Eğer bu aileye sadakatin yoksa o zaman burda ne yapıyorsun?”

 

Yaşlı lord köpüren ağzı ile öfkeden kuduruyordu ve öyle bir sözler sarf ediyordu ki karşısındakiler nereye bakacaklarını şaşırmışlardı.

 

Baba!” Yaşlı Xi’nin oğlu Jiang Xiong fazlasıyla itibarını kaybettiğini hissetmişti.

 

Zırvalarınızı kesin, hepiniz yarın gitmek zorundasınız. Ve, ben bu önemsiz meselelerin hepsini yarından başlayarak çözüyorum. Jiang ailesinin havarileri, oğulları ve klan akrabaları olarak ailenin zorluk ve kaygılarını çözemiyorsanız neye yarararsınız?”

 

Yaşlı Xi huşu uyandırıcı bir ahlak duygusu ile konuşmuştu.

 

Bu, karşısındakilerin kafasını karıştırmıştı. Genel olarak böyle disiplinsiz ve dağınıklardı fakat hiçbir zaman yaşlı lordun karşı çıktığını görmemişlerdi.

 

Bugün onun nesi vardı? Neden tavırları birkaç kadeh şaraptan sonra değişmişti? Jiang Chen tarafından beyni mi yıkanmıştı?

 

Jiang Xiong ürkekçe sordu, “Baba, sanki Jiang ailemizin düklüğü elinde tutamayacağını bilmiyorsun. Bunları söylesen bile, bu gidişatı durdurmak adına pek bir şey yapamazsın. Çoktan pes ettiğini kendin söylememiş miydin?”

 

Saçmalık! Ne zaman öyle bir şey dedim?” Yaşlı Xi şiddetle reddetti. “Bunu hepiniz iyi hatırlayın. Jiang ailemiz yalnızca düklüğünü korumakla kalmayacak, fakat belki de bir adım daha ileri atıp derecelerde yükselerek birinci derece düklüğe yükselecek!”

 

Yaşlı Xi’nin sesi bundan bahsederken birazcık da tedirgindi.

 

Birinci derece düklük diğer derecelerden çok başkaydı.

 

Birinci dereceden bir dük, diğerlerini tımar edecek bir güce sahipti. O zaman ailenin oğulları toprak ve gelişim elde edebilirdi!

 

Böylece zenginlik ve refah ise, şimdiki durumdan tamamiyle farklı olurdu

.

Ha? Baba, şarap senin nevrini mi döndürdü?” Jiang Xiong gülümsemesini tutamadı.

 

Yaşlı Xi suratına dev gibi bir tokat yapıştırdı ve hızla ayağa kalktı. “Seni dersini almamış homurdanan salak! Yarın toplantıya gitmek zorunda olduğunu sana son kez hatırlatıyorum. Ve, tam nezaket ve olanca saygı göstermelisin. Eğer genç dükü gücendirirsen seni kurtaramam! Ve siz hepiniz, edebiniz nerede? Genç dükü küçük mü görüyorsunuz? Bir işe yaramaz olduğunu mu düşünüyorsunuz? Saçmalık! Bu onun koyun kılığında kurt olup gücünü gizlemesi ve rakibini uyuşturması! Genç dük şu anda birinci derece düklük için uğraşıyor ve çoktan birinci görevi bitirdi. Bir zamanların ünlü tecavüzcüsü Lotus Hasatçısı’nı çoktan öldürdü!”



Ne?” Jiang Xiong yüzünü kapatırken hayrete düşmüştü.

 

Tecavüzcüyü, Lotus Hasatçısı’nı mı öldürmüş?!

 

Tianhu bölgesi buraya uzak olsa da, bilgi çeşitli bölgeler arasında akıyordu. Jiang Han bölgesinde kötü şöhretli Lotus Hasatçısı ismiyle ilgili birçok dedikodu vardı.

 

Lotus Hasatçısı’nın sekiz veya  dokuz meridyen qi arası bir eğitiminin olduğu ve uğursuz zehir kullanımında bir usta olduğu söyleniyordu. Qinggongu mükemmeldi ve kurnazdı. Başa çıkması olağanüstü zor olan bir insandı.

 

Genç dük tecavüzcüyü öldürmüş müydü?

 

Ve bunu görevini aldıktan sonra bir ay bile geçmeden mi yapmıştı?

 

Hepiniz yerlerinize geri çekilin ve dikkatlice düşünün! Eğer burada olmak istemiyorsanız, bu aileden en kısa sürede ayrılın. Eğer olmak istiyorsanız, zeki görünün ve genç düke iyi hizmet edin!” Yaşlı Xi kızgın bir şekilde bu sözleri söyledi ve gitti.

 

Çeşitli yaşlıların evlerinde aynı sahneler yaşanıyordu.

 

O negatif, boş boş gezmek isteyen tembel adamların hepsi yaşlılar tarafından istisnasız azarlanmıştı. Bazıları Jiang Xioang gibi dayağa da başvurmuştu.

 

Diğer sabah, Jiang ailesinin atmosferinde dev değişimler olmuştu. Dağılmış kum gibi olan bir aile şimdi aniden görünmez bir ip ile bağlanmışçasına birleşmişti.

 

Genellikle uyuyanlar ve takılmak için erkenden kaçanlar, alışılmadık bir şekilde Jiang Han malikanesinin merkez yerlerinde toplanmıştı. Hepsi iyi giyinmiş, uyanık ve faaliyet için hazırlardı.

 

Bazıları Jiang Zheng dışarı çıktığında yanına gidip onu bir gülümseme ile selamladıktan sonra “Jiang Zheng, genç dük uyandı mı?” diye soracak kadar akıllıydı.

 

Uyanmak mı? Genç dük her gün gece yarısı kalkıp antrenman yapıyor ve sen uyandı mı diye soruyorsun?”

 

Oh oh, benim hatam, benim hatam! özür dilerim!”

 

Jiang Chen o anda dışarı çıktı ve gülümsedi, “Herkes neredeyse burada. Kabileler de neredeyse burada olmalı?”

 






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 43990 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr