Jiang Chen apartmanına girdiği gibi kapalı alan yetişimine girerek ilaç üretimine başlamıştı. Yun Nie’den elde ettiği kısa süreli kaynaklar sayesinde şu anda problem yaşamayacaktı. Bu seferki ilaç üretimini Gouyu için yapacaktı, Ruh Sağlamlaştırma İlacı üretecekti. Mu Gaoqi kendisine bu ilaçlardan vermiş olsa da Jiang Chen bu ilaçların kalitesinden pek memnun kalmamıştı. Ayrıca dürüst olmak gerekirse yeterli sayıda da değildi bu ilaçlar.

Görkemli İlaç Sarayındaki ruh âleminde olan takipçi ve müritlerin bu ilaçları sanki birer pirinç tanesi kadar rahat şekilde bulup kullanabildiğinden dolayı on altı krallıktaki uygulayıcılardan daha üstün gelişim gösterdiklerini gören Jiang Chen toplulukların bu dâhi denen kişileri nasıl yetiştirdiğini artık anlamıştı. Sosyal konularda iş yapanlar fakir kalırken askeri Dao üzerine iş yapanların hepsi zengin olmuştu. Askeri Dao dünyasında fakirlerle zenginler arasındaki fark tam bir uçurum niteliğindeydi.

Mesela Gouyu ve diğerlerine örnek olarak bakılırsa, onların potansiyelleri hiç de düşük değildi. Gouyu ve Jiang Chen’in diğer takipçileri kesinlikle Görkemli İlaç Sarayındaki takipçilerden daha düşük potansiyelli değildi. Yetişim seviyelerindeki farkın tek sebebi kaynaklara erişim problemiydi. Jiang Chen artık kaynaklar konusundaki farkın kapanması adına çabalayacak ve bunu başaracaktı!

Aradan yarım aylık bir süre geçtikten sonra kapalı alan yetişiminden çıktı, beraberinde bin adet Ruh Sağlamlaştırma İlacı ile çıkmıştı. Bu ilaçlardan en düşük seviyeli olan üstün dereceliydi, aralarından on tanesi ise olağanüstü dereceli olmuştu.

Jiang Chen takipçileri arasında bu ilaçları dağıttı, Tang Hong da dâhil olmak üzere kişi başı iki yüz ilaç dağıttı. Lian Canghai ve diğerlerine ise onar adet vermişti.

Jiang Chen elbette elinde ne kadar fazla ilaç olduğunu göstermek istemiyordu, kendisine çok yakın olmayan arkadaşları elbette az sayıda ilaç alacaktı. Eğer Baş Usta Ye Chonglou’yu düşünmese zaten kendisine yakın olmayan bu üç kişiye hiç ilaç vermezdi.

Bu iki yüz adet Ruh Sağlamlaştırma İlacı ile Jiang Chen takipçilerinin ruh âleminin zirvesine ulaşana kadar kayna konusunda problem yaşamayacaklarını öngörmüştü. Özellikle de şu anda göksel ruh âlemine geçmiş olan Tang Hong, bu ilaçlar onun Ruh Kralı seviyesini geçip orijin âlemine geçmesine bile yardımcı olabilirdi.

Jiang Chen Görkemli İlaç Sarayına kıyasla Kıymetli Ağaç Topluluğunun çok kıt kaynaklara sahip olduğunu görebilmişti. Kızıl Şafağın Kutsal Meyvesi bile sadece yirmi adet Ruh Sağlamlaştırma İlacına denkti. Ayrıca bu meyveyi sadece en çok nüfuza sahip olan elit müritler kullanabiliyordu. Görkemli İlaç Sarayında ise herhangi bir yaşlı kişi rahat şekilde bin adet Ruh Sağlamlaştırma İlacı üretebiliyordu, bu şekilde burada bulunan her genç kişi bu ilaçlardan kullanabiliyordu.

Söylemek gerekirdi ki yedinci kademeli olan Kıymetli Ağaç Topluluğu kesinlikle Görkemli İlaç Sarayına göre on kat daha zayıftı.

Gouyu ve diğerleri ilaçları aldıklarında sanki suyla ilk defa tanışan bir balık gibi mutlu olmuşlardı. Yetişimleri patlama göstermişti.

Elbette Jiang Chen de boş durmuyordu, Mu Gaoqi ile çıkacakları yolculuğa iki ay kadar süre vardı ve elbette eğitiminden taviz veremezdi.

“Orijin âlemine geçtikten sonra anladım ki bu dünyanın dâhileri ile aramda çok fark var. Bu dünyada diğer hiç kimseden daha zayıf olamam!”

Jiang Chen bunları düşünürken elinde bir kristal öz tutuyordu ve bir elinden diğerine atıp tutuyordu. Elindeki bu öz Alevli Kertenkelenin özüydü ve artık bunu geliştirmeyi planlıyordu. Orijin seviyeli bir öz Jiang Chen’in yetişim seviyesini bir anda ileri fırlatabilirdi.

Alevli Kertenkele öldüğünde yeryüzü orijin seviyesindeydi, bu özü geliştirebilirse kendisi de bir anda yeryüzü orijin âlemine geçebilirdi. Bir de bunların üzerine Orijin Besleme İlaçları eklenince Jiang Chen yaklaşık üç yıl gibi bir sürede göksel orijin âlemine geçebilirdi. Kendisi her ne kadar şu anda birinci seviye orijin âleminde olsa da öngördüğü zaman çerçevesinde bu işleri başarmak imkânsız değildi.

…

Alevli Kertenkelenin özünü geliştirmek uzun ve meşakkatli bir süreçti, Jiang Chen’in bir ay boyunca bütün dikkatini ve odak noktasını işgal etmişti bu iş. Özü geliştirdiğinde ise içindeki orijin kuvveti bütün vücudunu sarmıştı, ruhunu besliyordu. Birinci seviye orijin âleminin etrafını saran zar tabakası yırtılmıştı ve Jiang Chen artık ikinci seviye orijin âlemindeydi!

“Alevli Kertenkelenin özü gerçekten de Kuzgun Kralın özünden on kat daha fazla enerji barındırıyor! Hayatının son anını bir Alevli Kuzgun sürüsü tarafından öldürülerek yaşamış olması ne kadar da acı verici!”

Jiang Chen iç çekerek düşünüyordu, eğer Alevli Kertenkele sahip olduğu o yetişim seviyesinde iken daha genç bir yaşta kuzgun sürüsü ile karşılaşsaydı o sürünün on katı büyüklüğünde bir sürü ile kolayca başa çıkabilirdi.

Fakat atalarında söylediği gibi, dağdan inen yaşlı bir kaplan bile köpekler tarafından zorbalığa uğrayabilirdi.

ÇN: Bizim kültürümüzdeki ‘kurt kocayınca köpeğin maskarası olur’ söylemi ile aynı.

Jiang Chen şu anda sırf seviye atladığı için sevinerek vakit kaybedecek durumda değildi, her ne kadar bu başarıyı kısa bir süre zarfında yakalamış olsa da bunun zaten Kızıl Kabuklu Alevli Kertenkele tarafından kendisine verilmiş bir avantaj olduğunu biliyordu. Bu geliştirdiği özün kuvvetini zaten şu anda özümseyemeyecekti, yeryüzü derecesine geldiğinde özümseyebilecekti.

Fakat yine de bu kuvvet Jiang Chen’in yeryüzü derecesine ulaşmasına yardımcı olacaktı, bu süreci hızlandıracaktı.

“Görünüşe göre Yun Nie’den aldığım Güneş Delen Yayını iyi kullanabilmek için kendime bir yay kullanma ve ok atma tekniği bulmalıyım.” Jiang Chen’in Yun Nie’den aldığı yarım bilge silahı tam bir ölüm makinesiydi. Jiang Chen’in İlah’ın Gözü yeteneği ile birleşen bir yay germe ve ok atma tekniği resmen bir ölüm dağıtma tekniği olurdu. Bu tekniğin gücü Süzülen Dolunay Hançeri tekniğinden bile daha vahşi olurdu.

Sonuçta her ne kadar Süzülen Dolunay Hançeri tekniği kuvvetli olsa da artık bu tekniğe yakışır güçte bir fırlatma hançerine sahip değildi. Kuzgun Kralın kuyruk tüylerinden ürettiği fırlatma hançerleri artık orijin âlemine geçtiği için güç bakımından yetersiz kalıyordu, kuzgun kralın uyruk tüyleri sadece ruh âlemindeyken üstün performans sergilettirebiliyordu. Fakat Jiang Chen elbette tekniğin gücünü inkâr edemezdi.

İlah’ın Gözü ve Zephyr’in Kulağı yetenekleri yirminci seviyedeydi, Boulder’in Kalbi yeteneğini on altıncı seviyeye yükseltmişti, en son elde ettiği Medyumun Zihni yeteneği ise şu anda dokuzuncu seviyedeydi.

“Ben Süzülen Dolunay Hançeri tekniğinin tam potansiyelinin sadece onda biri kadarını çözebildim. Sahip olduğum bu dört yeteneği en üst seviyelere getirdiğimde ise Süzülen Dolunay Hançeri tekniğini kullandığım zaman gerçekten de Ay’ı ve Yıldızları yerinden oynatacak güçte olacağım.” Jiang Chen doğal olarak Ateş ve Buz’un Büyüleyici Nilüfer Çiçeğini ve Manyetik Dağı da unutmamıştı, bu iki hazine niteliğindeki yetenek devasa potansiyele sahipti. Henüz bu yetenekler de kendi potansiyellerinin onda birini bile belli etmemişti.

…

Kapalı alan yetişiminde olduğu süre zarfında birçok ziyaretçi kapısına gelmişti, ziyaretçilerden en sık gelen ise Mu Gaoqi’ydi, fakat elbette Jiang Chen’in kapalı alan yetişiminde olduğunu duyduğunda onu rahatsız etme cesaretinde olamamıştı. Fakat aynı zamanda endişeliydi, anlaştıkları tarih gittikçe yaklaşıyordu, Jiang Chen’in beraber çıkacakları yolculuğu unuttuğundan korkuyordu. Eğer Jiang Chen anlaşmayı unutursa Mu Gaoqi kesinlikle mahvolurdu. Jiang Chen’i davet ettikten sonra hiç yedek plan yapmamıştı, eğer Jiang Chen gelmezse onun yerine bir başkasını bulmak çok zor olacaktı.

Fakat nihayetinde Jiang Chen anlaştıkları günden evvel kapalı alan yetişiminden çıkabilmişti.

“Kardeş Jiang Chen! Sonunda çıkabildin! Beni gerçekten de çok endişelendirmiştin!” Mu Gaoqi artık Jiang Chen’i görmüştü ve kalbi sakinleşmişti.

“Daoist Gaoqi, ben sana söz vermiştim, ben asla verdiğim sözden geri dönmem. Ne zaman yola çıkıyoruz?”

“Üç günümüz kaldı! Her şeyi hazırladım, sadece üç gün sonra yola çıkacağız, tek plan bu!”

“Pekâlâ, o halde üç gün sonra yola çıkıyoruz!”

Jiang Chen Mu Gaoqi ile konuştuktan sonra Fare Kralı çağırdı ve konuştu: “Yoldaş fare, ben senin kan soyunu geliştirmek için yollar arıyordum ve şu anda gözümüzün önünde büyük bir fırsat olduğunu gördüm.”

Fare Kral Kuzgun Kralla beslendikten bu yana orijin âlemine geçiş yapmıştı. Fakat şu anda kendisinden çok düşündüğü kabilesinin tamamının gelişim göstermesiydi. Jiang Chen’in sözleri üzerine mutlu olmuştu: “Genç usta Chen, nasıl bir fırsat varmış önümüzde?”

Jiang Chen ahşap enerjisi ile dolu olan Ruh Kaynağından bahsetti: “Yoldaş fare, bu Ruh Kaynağını keşfetmek kesinlikle kolay olmayacaktır. Fakat oraya girdiğimizde sana bir fırsat sunacağım. Öncelikle kabilendeki en güçlü ve elit savaşçıları seçip benim işaretim için hazır beklemelisin.”

Fare Kral Jiang Chen’i takip etmek istiyordu çünkü Jiang Chen Labirent Âlemindeyken bu kabilenin kan soyunu geliştirebileceğine dair Fare Kralı ikna etmişti. Bu mesele Fare Kralın kabilesinin geleceğini önemli derecede ilgilendiren bir meseleydi.

Jiang Chen’i takip ettikleri yıllar boyunca ona birçok faydaları dokunmuştu, Jiang Chen biliyordu ki bu fare kabilesinin sadakatinin sarsılmaması için önüne gelen fırsatlarda onlara da bir şans tanımalıydı.

Bu mesele zaten hep aklındaydı ve Mu Gaoqi’nin teklifinden sonra fare kabilesi aklına gelmişti. Eğer Mu Gaoqi’nin verdiği bilgiler doğruysa bu durumda bahsedilen bu Ruh Kaynağı kesinlikle doğal bir ruh enerjisi barındırıyor olmalıydı. Eğer Altın Yiyen Fareler bu kaynakta yıkanırsa kan soylarının gelişimini büyük oranda etkilerdi bu durum.

Eğer bu fareler gerçekten de Altın Yiyen Hükümdar Fare soyundan geliyorsa bu durumda farelerden en azından birkaç tanesinde bu soy devam etmiş olmalıydı. Eğer kendilerine miras kalan hafızalarını ve anılarını canlandırabilirlerse bu kabilenin gücü katlanarak artardı.

Jiang Chen ise hala yardımcılara ihtiyaç duyuyordu ve Altın Yiyen Fare Kabilesi onun en büyük yardımcısıydı.

Fare Kral heyecanlı şekilde konuştu: “Genç usta Chen, eğer kabilem kadim kan soyuna tekrar evrilebilirse sen bizim kurtarıcımız olacaksın. Bu durumda ben her daim genç ustaya sadık olacağıma dair yemin ederim.”

Fare Kral oldukça akıllıydı, Jiang Chen’i yıllardır takip ediyordu ve onun ne kadar olağanüstü bir karakter olduğunu artık anlamıştı. Bu insan kesinlikle kabilesinin kurtarıcısı olacaktı. Eğer kabilesinin kaderini iyileştirmek istiyorsa tek seçeneği Jiang Chen’i takip etmekti.

…

“Bayan Küçük Huang, ben kısa bir süreliğine yola çıkacağım. Son zamanlarda nasıl hissediyorsun?” Jiang Chen kendi takipçileri için endişelenmiyordu fakat Küçük Huang kendisine emanet olarak bırakılmış birisiydi ve Büyük Shun’un emanetine sahip çıkmak zorundaydı.

Jiang Chen her ne kadar Küçük Huang’ın olağanüstü güçte birisi olduğunu biliyor olsa da sonuçta yine de Büyük Shun’un kendisine emanet ettiği birisine umursamaz tavırlar sergileyemezdi.

Küçük Huang gülümsedi: “Küçük Huang Efendi Jiang’ın tedavileri ile çok daha iyi hissediyor. Sonsuz Yatıştırıcı Melodi’yi her gün çalıyorum ve bu beni çok rahatlatıyor.”

“Oh, iyi olmuş Bayan Küçük Huang, umarım Büyük Shun Ağıt Ağacını yakın zamanda bulur ve bütün dertleriniz kısa zamanda son bulur.”

Jiang Chen Küçük Huang’ın hastalığına üzülüyordu, insanların böylesine acımasız hastalıklarla baş etmek zorunda kalması onu üzüyordu.

Küçük Huang kafasını hafifçe salladı, kendi kendine düşündü: “Eğer Nesil Bağlama Büyüsü Ağıt Ağacının bulunması ile ortadan kalkacaksa ben evime dönebilirim. Fakat oradaki hayatım buradakinden daha mı güze olacak? Bunun garantisi var mı?”

Küçük Huang’ın kalbinde titreme oluştu, derin düşüncelere daldı.